98
98
şartlarını görüşecektir. Liderlik bu durumu tasvip ettiği takdirde barış Gücü
teslimin kendi nezareti altında yapılmasını kabul edebilir. Liderlikten cevap
beklenmektedir.”
Aynı paralelde Poli’de yaşananlar ve köyün son durumu da bir görgü tanığı
tarafından Kızılay ve Kızılhaç’a bildirilir;
“Kızılhaç İrtibat Subaylığından Poli’nin Durumu Hakkında Açıklama
Poli’nin durumu tek kelime ile berbattır. 700’den fazla nüfusu olan bu
yerde 450 kadar insan kalmıştır. Halk günden güne civar köylere gitmekte veya
Kızılhaç ile Lefkoşa’ya götürülmektedir. Hepimizin temennisi Türk tarafına
göçmektir. Bu 450 Türk içinde 18-40 yaşında 15 erkek, 40 ve yukarı 55 erkek
vardır. Geriye kalanlar kadın ve çocuktur. Poli’de Türk kesiminde 12 ev
tamamen yıkılmış, birçok ev buldozer ile yok edilmiştir. 45 kadar ev yarı hasar
görmüş, oturulmaz bir durumdadır. Okul yanmıştır. Hastane delik deşik
edilmiş, sağlam tarafı kalmamıştır. Doktorun verdiği hasta raporlarını Kızılhaç
yetkilileri kabul etmemektedir. Halk korku ve dehşet içinde bulunmaktadır.
Birçok evlere çapulcular, ırz düşmanları saldırmaktadır. Şikâyetler Kızılhaç,
BM yetkilileri tarafından önlenememekte. Aklını kaybedenler var. Türk dükkân
ve mağazalarla evleri soyulmuştur. Zarar ziyan yüz binlerin üstündedir.
Yollardaki çapulcular genç kız ve kadınlarımıza laf atmakta ve edepsizce sözler
söylemekte. 120’den fazla ilkokul, 50’ye yakın orta ve yüksek tahsil talebelerimiz
okulsuz kalmıştır. Okulumuzdaki Atatürk büstü alınmış, ‘Ne Mutlu Türküm
Diyene’ levhası sökülüp, alınmıştır. Türk ekinleri ovalarda durmakta, ekinler,
ürünler toplanamamakta. Sözün kısası yıpranmamız için ne gerekirse yapılıyor.
Hayvanlarımız çalınıyor şikâyete gidenler tehdit ediliyor. Aklınıza gelen bize
yapılıyor. Bizimle ilgilenmeniz için bu açıklamayı yapmayı uygun bulduk. Celal
Mehmet”
D-TÜRKİYE’DE KIBRIS’A YARDIM GİRİŞİMLERİ
Harekâtın başlamasının hemen ardından vatandaşlar bir yandan askerlik
şubelerinin önünde toplanmaya ve asker yazılmak için gönüllü olmaya başlarken
toplumun her kesiminden insanlar da yardım kuyruğuna girer. Bu anlamda ilk yardım
girişimi ise Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) EBİM Servisi’nde
çalışan kızlardan gelir ve Tülay Sarı, Mahide Sönmez, Nur Kurşuncu, Nermin
Baykal, Kâtibe Aydamak, Hülya İde, Esin Ebren, Neriman Aygen, Hediye Aydamak,
Nermin Cumalı, Meliha Tırpan, Neslihan Çatakçinter, Süheyla Hamat, Tülin Erdem,
Hikmet Öğüt, Hülya Erses, Sema Suer, Senan Yarat, Mualla Eryiğit, Ender Tanıl,
99
99
Hülya Balı, Ayşe Tufan ve Aynur Küner gönüllü olarak yardıma hazır olduklarını
bildirirler.
61
Aynı şekilde “lüzumu halinde kan vermek üzere” gönüllü olan Mükerrem
Aydın, Hale Aydın ve Hülya Aydın yanında “lüzumu halinde aranmasını rica ederek”
gönüllü hemşire olarak çalışmak isteyen Candan Hanım ve aynı paralelde gönüllü
hemşirelik yapmak isteyen Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Kliniği’nden Melahat
Altıniğneli, Sevim Eryılmaz, Ayşe Tunalı, Zehra Demirtaş, Hatice Sertdemir, Ayşe
Günay, Mecbure İçe, Naime Subaşı, Gülseren Kayaoğlu, Sevim Güldal, Ayhan
Çetinkaya ve Cansen Ergen de Kızılay’a müracaat ederek yardımcı olmaya hazır
olduklarını belirtirler.
62
Bu arada 22 Temmuz 1974 itibarıyla Kızılay’a ulaşan Sacide
Kars imzalı bir yazı da son derece ilginç bir şekilde yardım etmek isteyen bir
vatandaşımızın duygularını yansıtır;
63
“Kızılay Genel Başkanı,
Saygılarımla bir ricam var. Bendeniz 1941 yılında 20 yaşında bulunduğum
yıl Samsun Askeri Hastanesi eliyle açılan ve çok isteğim ve idealim olan hemşire
kursuna üç ay devam edip başarılarımızı sağlayan değerli ordumuzun
doktorlarımızın verdikleri tıbbi bilgilerin içinde yaşamış Fevzi Mengüç Bey’in
elleriyle verdikleri diploma töreninde şerefimiz üzerine şevkle ant içtik. Vatan ve
milletimizin en müşkül anlarında fahri hemşireliğe atanmamız isteklerimizle ant
içmiştik. Üç ay yine askeri hastane olan samsun’da staj yaptım ve bazı
hastanelere de tayin edildimse de fahri olarak çalışmak için ant içtiğimiz için
maddiyata ihtiyacım olduğu halde fahri çalıştığım aylar oldu. Esasen maliyeci
olarak görevli idim üç yıl evveline kadar. Şu günler anlar içinde Kıbrıs’a gidecek
ekiplerimiz bulunursa en büyük isteğim ve vatan aşkım ve milli gururu içinde
gitmek en büyük isteğim olduğunu arz eder, kutsi görevi anavatan Kıbrıs’ta ifa
etmek en büyük isteklerimle mümkünse çok çok rica eder. En derin saygılarımı
sunarım.”
61
TCDD EBİM Servisi’nde çalışanlar tarafından Kızılay Genel Başkanlığına gönderilen 23 Temmuz
1974 tarih ve 23822 sayılı yazı. KGMA. K-5740, Z.5111. 1974-1975/9-4 Dosyası
62
TCDD EBİM Servisi’nde çalışanlar tarafından Kızılay Genel Başkanlığına gönderilen 23 Temmuz
1974 tarih ve 23822 sayılı yazı. KGMA. K-5740, Z.5111. 1974-1975/9-4 Dosyası
63
Hamit Kars kızı Sacide Kars tarafından 22 Temmuz 1974 tarihinde Kızılay Genel Başkanlığına
yazılan 23914 sayılı yazı. KGMA. K-5740, Z.5111. 1974-1975/9-4 Dosyası