32
Human and Society
Kara, İ. (2008). Cumhuriyet Türkiyesi’nde bir mesela olarak İslam. İstanbul: Dergah Yayınları.
Keleş, R., Hamamcı, C. ve Çoban, A. (2009). Çevre politikası. Ankara: İmge Kitabevi.
Lock, G. (1996). Subject, interpellation and ideology. In A. Callari & D. F. Ruccio (Eds.), Postmodern mate-
rialism and the future of Marxist theory (pp. 69-91). London: Wesleyan University Press.
Mardin, Ş. (2010). Din ve ideoloji. İstanbul: İletişim Yayınları.
Muck, R. (2003). Marx@2000 (çev. Y. Yusufoğlu). İstanbul: Kitap Yayınevi.
Negri, A. (1996). Notes on the evolution of the thought of later Althusser (trans. O. Vasile). In A. Callari &
D. F. Ruccio (Eds.), Postmodern materialism and the future of Marxist theory (pp. 51-69). London: Wesleyan
University Press.
Salleh, A. (1997). Ecofeminism as politics: Nature, Marx and the postmodern. New York: Zed Books.
Sancar, S. (2008). İdeolojinin serüveni, yanliş bilinç ve hegemonyadan söyleme. Ankara: İmge Kitabevi.
Suna, M. (1996). Günümüz cuma hutbelerinin toplumu eğitmedeki etkileri. Yayımlanmamış yüksek lisans
tezi, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya.
Tura, S. M. (1990). Bir filozof olarak Althusser, Althusser’i okumak. Birikim, 20 (Aralık), 26-36.
Usta, E. Ş. (2005). Atatürk’ün hazırlattığı cuma hutbeleri. İstanbul: İleri Yayınları.
Vahid, A. (1928). Türkçe hutbeler. İstanbul: Amedi Matbaası.
Vincent, A. (2006). Modern politik ideolojiler (çev. A. Tüfekçi). İstanbul: Paradigma Yayıncılık.
33
Erol / Şanizade Mehmet Ataullah: Bir Osmanlı Tarih Tasavvur ve Yazımı Örneği
Öz: Tarih, muhteva itibariyle mümkinatın hallerinden oluşmaktadır. Birinci veçhesi, tahakkuk
etmiş hallerden; ikinci veçhesi ise bu hallerin kayıt altına alınmasından meydana gelir. Bu zemin,
varlık mertebelerinden birine denk düşmektedir. Modern tarih düşüncesinde, bu varlık zemini
dâhilinden yola çıkarak tarihe dair bakış açısı geliştirilmektedir. Kadim döneme baktığımızda,
bu durumun farklılık arz ettiği görülecektir. Bu çalışmada, XIX. yüzyıl başlarındaki döneme ait bir
çalışma olan vakanüvislik yapmış Şanizade Mehmet Ataullah Efendi’nin Tarih-i Şanizade isimli
eseri incelenmektedir. XIX. asrın başlangıcında Osmanlı tarih yazıcılığının nasıl bir varoluşsal
zemin inşa ettiği ve ne tür bir yazım usulü geliştirdiği meselesi üzerinde yoğunlaşılacaktır. Mevzu,
II. Mahmud döneminde yaşamış olan Şanizade’nin tarih eseri bağlamında ele alınarak aydınlatıl-
maya çalışılacaktır. Mümkün varlıkların hallerinin kayıt altına alınma tarzı ve hadiseleri değerlen-
dirme biçimi, Osmanlı vakanüvis geleneğindeki varlıkbilimsel bakış açısı ve bilgikuramsal yakla-
şım üzerinden tahlil edilecektir. Bu meseleler, Şanizade’nin tarih tasavvuru ve tarih yazım usulü
çerçevesinde anlamlandırılmaya çalışılacaktır. Yazının temel iddiası Şanizade Tarihi’nin varlıkbi-
limsel ve bilgikuramsal açılardan almaşık bir değerler dizisine imkân tanımış olduğu yönündedir.
Anahtar Kelimeler: Şanizade Mehmet Ataullah, Osmanlı Tarih Yazıcılığı, Tarih Tasavvuru,
Vakanüvis.
Abstract: As regards its content, history deals with states of the possibilities. One aspect of his-
tory concerns events that have actually occurred in the past; while the other involves keeping
records of these events. This ground corresponds to one the ranks of being. Modern view of
history has emerged out of this ground. In ancient times, however, history was perceived dif-
ferently. This paper studies vakanuvis Şanizade Mehmet Ataullah’s Tarih-i Şanizade (Şanizade’s
History), a work on early 19th century. Particularly central to this study are (i) the existential
background of early 19th century Ottoman historiography, and (ii) the methods of historiography
employed. The problem is addressed within the context of the historical work by Şanizade, who
was contemporary with Mahmud II. Methods of recording historical events, and of assessing
them, are analyzed against that background of the ontological viewpoint and the epistemologi-
cal approach, dominant at the time in the Ottoman vakanuvis tradition. The issue is discussed
within the framework of Şanizade’s thought of history and his methods of historiography. The
main argument put forth in this study is that Şanizade’s History has allowed a range of alternating
values from ontological and epistemological perspectives.
Keywords: Şanizade Mehmet Ataullah, Ottoman Historiography,Thought of History, Vakanuvis.
* Bu makale, Halil İbrahim Erol tarafından İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsüne 2010 yılında sunulan
yüksek lisans tezinden derlenmiştir.
** Arş. Gör., Kırklareli Üniversitesi Fen - Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü
İletişim: halilibrahimerol@gmail.com, Kırklareli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi, Kavaklı, Kırklareli.
Atıf©: Erol, H. İ. (2012). Şanizade Mehmet Ataullah: Bir Osmanlı tarih tasavvur ve yazımı örneği. İnsan ve Toplum,
2 (3), 33-56.
Şanizade Mehmet Ataullah:
Bir Osmanlı Tarih Tasavvur ve Yazımı Örneği
*
Halil İbrahim Erol
**
34
İnsan ve Toplum
Giriş
Her medeniyet ve kültür, kendine has bir tarih anlayışı ve tarihyazım geleneği oluş-
turmuştur. Bu anlamda Osmanlı Devleti, uzun soluklu bir tarih yazıcılığı geçmişine
sahiptir. Osmanlı İmparatorluğu’nda, neredeyse kuruluşundan itibaren, bir şekilde
hadiseler kayıt altına alınmıştır. Gazavatnâme, menakıpname ve şehname türünde
müstakil birçok eser yazılmıştır. Kanuni devriyle birlikte şehname tarzındaki yazım türü,
kurumsallaşmış ve bir müddet sonra, yerini vakanüvislik müessesesine bırakmıştır.
‘Vekayi´nüvîs’ ya da sonraki kullanımıyla ‘vak’a-nüvis’, Osmanlı merkez teşkilatında
devletin, tarihî olayları kaydetmekle görevlendirdiği kişilere verilen isimdir. Kurumsal
olarak vakanüvislik, Divan-ı Hümayun dairesinde XVIII. yüzyıldan itibaren ihdas olunan
bir memuriyettir (Pakalın, 1983, s. 574-575). Bu kurumun çatısı altında çalışan vaka-
nüvislerin vazifesi, devletçe zabt ve tahriri, kendilerine verilen vesikaları kaydetmek
olmuş ve öteden beri vakanüvisler, vekayi ceridelerini kendilerinden sonra göreve
gelenlere intikal ettirmişlerdir (Ahmet Cevdet, 1986, s. 3).
Bu kurumun çatısı altında görev alan vakanüvislerle tarih yazımı, imparatorluğun
sonuna kadar devam etmiştir. İki yüzyıllık (1699-1924) bir maziye sahip olan bu
müessesede, daima bir vakanüvis görevde bulunmuştur. Mustafa Na´îmâ ile başlayan
vakayiname tarzındaki tarih yazıcılığı, Abdurrahman Şeref’le sona ermiştir. Arap ve İran
tarihçiliğinden belirli ölçüde etkilenen Osmanlı tarih yazıcılığı, nihai anlamda kendine
özgü bir gelenek meydana getirmiştir. Vakanüvisler, genel itibariyle birçok noktada
bu yazım kültürüne bağlı kalsalar da kendi özgünlüklerini belirli ölçüde ortaya koyma
imkânı bulabilmişlerdir. Muhteviyat ve üslup açısından temelde muayyen bir seyir
takip edilmesine rağmen netice itibariyle vakanüvisin kendi bakış açısına ve üslubuna
göre birtakım farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada, Tarih-i Şanizade adlı eser-
den yola çıkılarak vakanüvis olarak II. Mahmud döneminde görevde bulunan Mehmet
Ataullah Efendi’nin tarih, tasavvur ve yazım geleneği ele alınacaktır.
Şanizade’nin Tarih Tasavvuru
Şanizade Mehmet Ataullah Efendi’nin doğum tarihi hakkında kesin bir tespit yapıla-
mamıştır. Bununla birlikte İstanbul Ortaköy’de doğduğu bilinmekte ve 1770’li yıllarda
doğduğu düşünülmektedir (İnal, 1988, s. 111). Bir diğer iddiaya göre ise 1771’den
evvel doğmuş olabileceği varsayılmıştır (Zülfikar, 1991, s. 13). Şanizade, Hacı Mehmed
Sâdık Efendi’nin oğlu ve Hacı Mustafa Efendi’nin torunudur. Ailenin, Şanizade ismini
Ataullah Efendi’nin büyük babası olan Tarakçı Ahmed Dede’den aldığı ileri sürülmüş-
tür. Şânî kelimesi, tarakçı kelimesinin Farsça karşılığıdır (Zülfikar, 1991, s. 13). Şanizade
Mehmet Ataullah Efendi, medrese tahsilinin akabinde tarîk-i ilmiyeye intisap ederek
ilmiye ruûsu almıştır (Karslızâde, 1314, s. 66). Medrese mezuniyeti sonrası Süleymaniye
Tıp Medresesi’nde ve Halıcıoğlu Mühendishanesi’nde ilim tahsiline devam etmiştir
Dostları ilə paylaş: |