44
(
Sannyâsa) dönemidir. Bu inanç Hindu kutsal metinlerinden Upanişadlara
dayanmaktadır.
219
Bu dönemlerden ilkinde kişi dini eğitimini alır. Aile hayatı döneminde evlenir
ve çoluk çocuğa karışır. Yaşı biraz ilerleyince -Manu’nun
ifadesine göre torununun
torununu görünce- evini ve ailesini terk ederek ormanda riyazet hayatı yaşamaya
başlar. Dilencilik dönemi ise dünyaya ait her tür zevk ve malın reddedildiği
dönemdir. Tüm bu evreleri sırasıyla yerine getiren bir kimse nihai gerçeğe ulaşmaya
hazır hale gelebilir.
“Veda’nın okunması, yeminler, ateşe ikram sunulması, üçlü
öğrenmenin tamamlanması (ilk üç Veda’nın öğrenilmesi), kurbanların verilmesi,
erkek evlatlar, büyük kurbanlar ve diğer kurbanlar sayesinde vücut büyük gerçeğe
hazır hale gelir.”
220
Aşrama uygulaması kadınları, sudraları ve paryaları kapsamaz.
Sadece ilk üç
kast mensubu için uygulanır. Kişinin bu evrelerden sırasıyla geçmesi onun ruhunun
kemale ermesi ve mutlak hakikate ulaşması için gereklidir. Ayrıca bu dönemler bir
merdivenin basamakları şeklinde düşünülecek olursa bunların sırasına uyulması çok
önemlidir. Kişi en üst basamağa çıkmak için önce en alttakinden başlamalı ve
sırasıyla basamakları çıkarak en yukarıya yükselmelidir.
Dinlerde ruhbanlık ya da bir kısım kimselerin kendine tamamen Tanrı’nın
yoluna adayarak dünyadan el etek çekmesi vardır. Hinduizm ise bunu inananlarının
sadece bir kısmından istemez. Her insanın sırasıyla din eğitimini alması, aile kurması
ve en sonunda kendini dünyadan tamamen çekerek münzevi bir hayat yaşamasını
istemektedir. Böylece Aşrama’nın, her insanın hayatının belli döneminde belli
tecrübeleri tatması ve her türlü insanî durumun dinin içine dâhil edilmesi noktasında
başarılı olduğunu söylemek mümkündür.
219
Ramendra Nath, Why I Am Not A Hindu,
http://www.infidels.org/library/modern/ramendra_nath/hindu.html, (10.04.07).
220
MS, II, 28.
45
1.6.1.Öğrencilik Dönemi
İlk üç kasta mensup Hindular için ergenlik töreninin yapılmasından sonra
öğrencilik dönemi başlar
. Kişiler bu törenden
önce herhangi bir kasta üye
sayılmazlar. Çocuk kabul edilirler. Kabul töreninin ne zaman yapılacağı kasta göre
değişir: "
Üyeliğe kabul töreni bir rahibin embriyosunun ana rahmine düşüşünden
sekiz yıl sonra, bir kralın on bir yıl sonra, halktan bir insanınki on iki yıl sonra
yapılır. ”
221
Bu törenden sonra kişi artık kastın üyesi olur. Evini terk eder ve kutsal
metinleri bir Brahminden öğrenir. Bu kimse onun gurusu, yani manevi rehberi ve
öğretmeni olur.
“Bir öğrenciye yol gösteren, ona Vedayla birlikte ritüel metinlerini
ve gizli metinleri
222
birlikte öğreten iki kere doğmuş bir adama öğretmen denir.”
223
Bu dönem yaklaşık olarak 10–25 yaş arasını kapsar.
224
Manu öğrencilik
döneminin süresini şöyle açıklamıştır: “
Üç Veda’yı bir guruyla birlikte çalışma
yemini 36 yıl, ya da yarısı, ya da çeyreği, ya da görev bitene kadardır.”
225
Çoğu dinde uygulama ve anlayış bakımından farklılık olmakla birlikte dini
eğitimde buna benzer bir talebe-hoca ilişkisi vardır. Ancak Hinduizm’de farklı olarak
vurgulanan nokta bu eğitimin belli yaşlar arasında, evlilikten önceki dönemde
yapılması zorunluluğudur. Ayrıca kişilerin bu evrelerden geçmesi önemli bir dini
gerekliliktir.
Manusmriti’de kişilerin öğrencilik hayatında yapması gereken ayin ve
ibadetler,
gurusuyla ilişkisi, nelerden kaçınması, nasıl davranması gerektiği gibi
birçok konuya değinilmiştir. Bu dönem kişilerin dinin kaynağı olan Vedaları
221
MS, II, 36.
222
İbadet metinleri, daha ziyade kurban törenlerinin nasıl gerçekleştirileceğini anlatan Kalpasutralar,
gizli metinlerse Vedaların yorumu niteliğindeki Upanişadlar ve diğer kutsal kitaplardır.
223
MS, II, 140.
224
Yitik,
Hint Dinleri, s. 18.
225
MS, III, 1.
46
öğrendiği dönemdir. Ayrıca öğrenci nefsi arzularını dizginlemeyi de öğrenir. Bu
dönemde öğrenciden beklenen özellikle cinsel ve dünyevi arzularından uzak kalarak
dini öğrenmesi, nefsini arındırması ve dini ayinleri yerine getirmesidir. Guru
öğrenciye önce dini ayinleri en uygun şekilde nasıl yerine getireceğini öğretir:
“Bir
guru yeni başlayan bir öğrenciyi aldığında ona önce temizlenmeyi, ateşe yönelmeyi,
alacakaranlık törenini gerçekleştirmeyi öğretir.”
226
Öğrenciyi eğitecek olan guru sıradan bir insan olmayıp, Vedaları iyi bilen biri
olmalıdır. Manusmriti’de Vedaları, iyi bilmeyenlerden, aşağı kasttakilerden ve nefsî
isteklerini dizginleme konusunda yeterli olmayan kişilerden öğrenmemek gerektiği
söylenmektedir. Bazı durumlarda buna izin verilse de gurunun Veda bilgisine sahip,
nefsini dizginlemiş bir Brahmin olması tercih edilmiştir. Manu şu maddelerde,
guruda aranan vasıflardan dini hassasiyet sahibi olmanın, dini iyi bilmekten daha
üstün olduğunu vurgular:
“Nefsini dizginlemiş bir rahip tek bildiği güneş tanrısı
ayetleri olsa da, üç Veda’yı da bilen ancak nefsini dizginlememiş, her şeyi yiyen ve
satan (bu konuda dini hassasiyet göstermeyen) bir rahipten daha iyidir.”
227
Ancak bazı durumlarda kişinin bu özelliklere tam olarak sahip olmayan
birinden de Vedaları öğrenmesine izin verilmiştir:
“İnançlı biri, iyi şeyleri ve nihai
kanunu daha aşağı kasttaki birinden, mücevher ve kadınları kötü bir aileden bile
alabilir. Ambrosia
228
zehirden, iyi öğüt bir çocuktan, iyi davranış bir düşmandan,
altın saf olmayan bir maddeden çıkarılabilir. Kadın, mücevher, bilgi, kanun,
temizlenme, iyi bir öğüt ve çeşitli mesleki beceriler herhangi birinden alınabilir
(öğrenilebilir). Çok zor durumlarda bir kişi Veda’yı rahip olmayan birinden
öğrenebilir. Onun arkasından gidip öğretimi devam ettiği sürece ona bir guruymuş
gibi itaat edebilir. Buna izin verilmiştir.”
229
Ancak bir kimse nihai amacına ulaşmak
istiyorsa Vedaları bir rahipten, üstelik kutsal kitapları iyi
bilen bir brahmandan
öğrenmelidir.
“Ama bir öğrenci nihai varlık seviyesine ulaşmak istiyorsa rahip
olmayan ya da rahip olan, ancak Veda’yı tüm tamamlayıcı metinleriyle birlikte tam
226
MS, II, 69.
227
MS, II, 118.
228
Doniger ve Smith bunun çok lezzetli bir tür yiyecek olduğunu belirtmişlerdir.
229
MS, II, 238–241.