Caucasus and Central Asia in the Globalization Process
390
• Verimlilik ve tasarruf bire bir ilişkilidir, ve bu
iki kavram çoğu kez eş anlamlı olarak birbirinin
yerine kullanılır.
• Enerji tasarrufu genellikle enerji kullanımının
son tüketim noktalarında azaltılması için alınan
tedbirlerle ilişkilidir.
• Enerji verimliliği enerji kaynaklarının üretim-
den tüketime kadar her aşamada en verimli ve
dolayısı ile en israfsız şekilde kullanılmasını ifade
eder. O yüzden enerji verimliliği, tasarrufu da içi-
ne alan bir kavramdır.
Tasarruf: keşfedilmeyi bekleyen tükenmez
enerji kaynağı
Azerbaycan da Tasarruf Potansiyeli
Azerbaycan ve Enerji denince akla ilk gelen;
Hazar, Umut, Yaşam ve Savaşın Denizi, Enerji,
Hırs, Çıkar ve Stratejiler.
Hazar Kaynakları; Ulusal özlemleri altüst
eden, Ortak çıkarları yönlendiren, Tarihsel iddia-
ları yenileyen, Yayılmacı özlemleri yeniden can-
landıran, ve Uluslararası rekabeti kızıştıran hedef-
leri temsil etmektedir (Zbigniev BRZEZINSKI,
1997). Bu konuların sempozyum boyunca sürekli
gündemde olacağını tahmin etmek hiçde zor ol-
masa gerek.
Azerbaycan da gelişmiş enerji sektörünün
bulunması, eski SSCB nin mirası. Daha sonra
Mühendis ve teknisyenlerin onarıp çalıştıramaya-
cağı hale geldi. Tesislerdeki cihazların önemli bir
bölümü normal operasyon ömrünü tamamlamış
durumdaydı. Modernizasyon için maddi kaynak
eksikliği, gerekli bakım çalışmalarının yapılma-
ması, personele yeterli eğitim verilmemesi, ku-
rumsal eğitim (proje yönetimi) verilmemesinden
ileri geliyor.
Bölgesel enerji projeleri ile alakalı olarak
Bakü- Tiflis- Ceyhan neft kemeri örnek verilebilir.
Enerjinin varlığının bölgede kullanımı Küresel
Proje Yönetimine çok ciddi kaynaklar sunduğu
pratik manada kendini hissettirmektedir. Azerbay-
can- Gürcistan- Rusya- Türkiye- Ukrayna arasında
doğal gazın tüketimi buna örnek olarak verilebilir.
Bu gün yerel olarak enerji kaynaklarının tüke-
timinden daha çok verimli tüketimi güncellik ka-
zanmıştır. Rusya doğal gaz zengini olmasına rağ-
men kendi toplumuna bunu düzenli olarak suna-
mamaktadır. Basından bu çok rahat takip edilebil-
mektedir.
ABD’de Tasarruf:
Enerji verimliliğine örnek teşkil edebilecek
çalışmalar 1973 petrol krizi (risk) ile ortaya çık-
mıştır. Arz güvenliği şeklinde ortaya çıkan bu
durum, küresel olarak enerjinin önemi açısından
dönüm noktası olmuştur.
• ABD’de kullanılan enerji miktarı eğer büyü-
meye paralel olsaydı, 2001 yılında tüketilen enerji
miktarı 29 yerine 50 trilyon kWh olacaktı.
• ABD’de tasarruf tedbirleri sonucu ekonomi-
deki büyüme devam ederken enerji kullanımı 1975
ve 1985 yılları arasında sabit kalmıştır.
• 1973 ile 2000 yılları arasında ise ABD ekono-
misi %126 büyürken enerji kullanımındaki artış
%30’da kalmıştır.
1990-2000 yılları arasında sanayi üretimi %41
artarken sanayide elektrik kullanımı sadece %11
artmıştır(Prof. Dr. Yunus A. Çengel, Enerji Ve-
rimliliği Kültürü).
Şekil 3. ABD’de Tasarruf
• ABD’de konut amaçlı, ticarî, ve endüstriyel
binalarda şu anda mevcut yalıtımın sağladığı yıllık
tasarruf 4 milyar varil petrole eşdeğer - $177 mil-
yar ve 1340 milyon ton CO2 emisyonu.
• ABD’de binalara uygulanan yalıtım ısıtma ve
soğutma için gerekli enerji kullanımını konutlarda
%51, ticari binalarda da %18 azaltarak yılda 2
milyar varil petrol eşdeğer enerji tasarrufu sağla-
mıştır.
• ABD’de Federal Hükümet binalarında 1985-
2000 yılları arasında metre kare başına enerji kul-
lanımı %20 azalmıştır. Bu süre zarfındaki hükü-
metin toplam enerji kullanımındaki azalma ise
%20’den de fazladır.
Dünyada 32 ülkede 443 nükleer santral
370,000 MW güç üretip dünya elektrik enerjisinin
%16’sını üretmektedir (2005).
Bunlardan 104 tanesi 98,000 MW kurulu gücü
ile ABD’de, ve ülkenin elektrik ihtiyacının %20’-
sini karşılamakta.
ABD tasarrufla tanışmadan evvel büyüyen
ekonomisinin elektrik ihtiyacını karşılamak için
1970’li yıllarda 10’larca nükleer santralın inşasına
başlanmıştı.
Ancak öngörülmeyen birşey oldu, ve tasarruf
tedbirleri büyüyen ekonominin enerji ihtiyacını
karşılamaya kafi geldi.
• Sonunda 107,000 MW kapasiteli değişik ya-
pım aşamalarındaki 97 nükleer santral iptal edildi,
ve harcanan milyarlarca dolar boşa gitti.
II International Congress
391
• Bu iptallerin % 90’ının 1974-1984 arasında
olması (gerisi 1985-1995 arasında) ve ABD’de
1979’dan beri yeni nükleer santral kurulmaması,
tasarruf tedbirlerinin etkisini açıkça göstermek-
tedir.
Brezilya: Bir Başarı Hikayesi
1973 petrol ambargosu dünyayı vurunca, Bre-
zilya zengin şeker kamışı kaynaklarından alternatif
bir yakıt olan etanol üretme programı başlattı.
Bugün Brezilya’da satılan yeni arabaların %
70’i etanol karışımı ile çalışan (% 85’e kadar
etanol) “Esnek Yakıt Arabaları”dır.
Gidilen km-yol başına, etanolün maliyeti ben-
zinden daha düşüktür (petrolün varil fiyatı $ 45’ı
aşmadığı sürece).
2006 sonu itibariyle artık Brezilya petrol ithal
eden bir ülke değildir.
Bu başarının arkasındaki sırlar:
Etanolün geliştirilmesi döneminde hükümetin
cömert teşvik uygulamaları. Hükümetin tüm ben-
zin istasyonlarına etanol satma zorunluluğu getir-
mesi, ve Benzinin bir miktar etanol ile karıştırıl-
ması zorunluluğu.
Türkiye’de Tasarruf Potansiyeli
Türkiye’nin enerji yoğunluğu, OECD ülkeleri
ortalamasının 2 katı, Japonya’nın 4 katıdır. Yani
bir dolarlık mal veya hizmet üretmek için Tür-
kiye’de OECD ülkelerinde kullanılan enerji mik-
tarının iki katı enerji kullanılmaktadır.
Türkiye’nin enerji tasarruf potansiyelinin %30
olduğu ifade edilmektedir. ABD örneği bize gös-
teriyor ki en büyük enerji kaynağı tasarruftur. Bu
kaynak üstelik yerli, daimi, ve çevre dostudur.
Türkiye'de binalarda birim alanı veya hacmi
ısıtmak için harcanan enerjinin Avrupa ülkelerine
göre 2-3 kat daha fazla olması, Türkiye’nin enerji
tasarrufu açısından bir fırsatlar ülkesi olduğunu
göstermektedir.
Sonuç
Küreselleşme taraftarlarına göre, yerel ekono-
miler, merkezileşmiş ulus-aşırı şirketler sistemine
göre daha istikrarlı, barışçıl ve demokratiktir.
Yerel toplumların birbirleri ile çatışmaları durumu
ise genellikle dış müdahalelerle ortaya çıkmıştır.
Ülkelerin, içinde bulundukları bölge dışındaki
dünya ile teması kesmeleri kuşkusuz ki tüm ile-
tişim ve ulaşım teknolojilerinin terk edilmesi
gerektiği anlamına gelmemektedir (Norberg-
Hodge, 1996: 393).
Üretim araçlarının gelişmesi kol gücünün öne-
mini kaldırınca yerine üretimin arkasındaki itici
güç olan bilgi yönetimi geçti. Buna günümüzdeki
rekabet ortamı da eklenince bilginin kontrolu bir
meslek haline geldi. Bilgiyi üretmek ve kontrol
edebilmek toplumların yaşantılarına yön vermek
için kaçınılmaz bir unsur olarak zamanımıza dam-
gasını vurdu. Zaman ve verimliliğin rekabet avan-
tajı olduğu günümüzde, yapılan projelerin, doğru
zamanda, etkin verim düzeyinde teslim edilmesi
gerekiyor. Đşte tam burada devreye proje yönetimi-
nin gücü giriyor.
Enerji verimliliği enerji kaynaklarının üretim-
den tüketime kadar her aşamada en verimli ve
dolayısı ile en israfsız şekilde kullanılmasını ifade
eder. Enerji verimliliği, tasarrufu da içine alan bir
kavramdır. Tasarruf: keşfedilmeyi bekleyen tüken-
mez enerji kaynağıdır.
KAYNAKLAR
−
Ahmet NAYIR, Kaynak Elektrik, Enerji, Elektrik,
Aydınlatma, Elektronik ve Otomasyon dergisi (2005/9) .
−
Mehmet Dikkaya, Fatih Deniz, The Problems Of
Economıc Globalızatıon: A Theoretıcal Approach
(Đnternetten)
−
Prof. Dr. Yunus A. Çengel, Enerji Verimliliği Kültürü ve
Türkiye’de enerji Tasarrufu potansiyeli (Đnternetten)
−
Norberg-Hodge, Helena (1996). “Shifting Direction:
From Global Dependence to Local Interdependence”,
The Case Against the Global Economy, (ed. Jerry
Mander ve Edward Goldsmith), Sierra Club, San
Fransisco (393–406).
−
Keohane, Robert O. and Joseph S. Nye Jr. (2000).
“Globalization: What’s New? What’s Not? (And So
What?)”, Foreign Policy, issue.118, Spring (104–119).
−
Zbigniev BRZEZINSKI, “The Grand Chessboard,
American Primacy and its Geostrategic Imperatives”,
1997
Dostları ilə paylaş: |