Azərbaycan folkloru və milli-mədəni müxtəliflik
119
müdafaa kaygısı onların yerleşim yerlerinde birtakım başka tedbirler de alınmıştır: Sokaklar
dolambaçlıdır, dardır; ancak karşılaşan iki atlının geçmesine yeter; bazı yerlerde, sokakların döne-
meçlerini muayyen noktalarını ateşe tutmak için mazgallı evler, şarampoller bulunur (
s.38).
Aile Yapıları
Yazar kültürel analizlerini devam ettirir. Bu sefer projektörünü onların aile hayatına odaklar:
"Dağlıların aile hayatı İslam dinine göre tanzim olunmuştur. Kızların ve erkeklerin pek çoğu 13-14
yaşlarında evlenirler. Babanın aile fertleri üzerinde mutlak bir otoritesi vardır. Bununla beraber
kadın hareme kapatılmış tufeyli bir mahluk değildir; hatta ekonomi hayatında erkekten aşağı
kalmayan bir rol oynar.
Örtünmede ifrat yoktur; fazilet esastır. Kadın evde yalnız olsa
bile erkek misafiri kabul eder,
ağırlar. Genç kızlar hatta kadınlar düğünlerde ve bayram günlerinde erkeklerle dans ederler. Hama-
rat kızlar pek çabuk koca buldukları için küçükten çalışma ihtiyatını kazanırlar" (
s.40). Evlilikleriy-
le kadının sosyal hayattaki yeriyle çok önemli tespitlerde bulunur.
Kıyafetleri
Azərbaycan folkloru və milli-mədəni müxtəliflik
120
Bir etnik gurubun diğer etnik gruplardan ayrıldığı en önemli kültür öğelerinden bir tanesi kı-
yafetlerdir. Kaflı Dağlı'ların kıyafetlerini çok güzel analiz eder:"Dağlı’ların kıyafetleri hem kulla-
nışlı, hem de şıktır. Çamaşırları, uzun ve paçaları bağlı bir donla gene kolları uzun bir gömlekten
ibarettir. Gömleğin üstüne bir mintan, önü ve yakası kapalı dar
bir yelek giyerler; şalvarları hareket
kolaylığını bozmayacak şekilde dar ve uzundur. En üstlerine çuka denilen bir pardesü giyerler; bu-
nun gövde kısmı vücuda adeta yapışır; yaka dar ve kapalıdır;kapçalarla iliklenir; kollarının yenleri
genişçedir. Göğsünün iki tarafında gümüşten barut tüpleri sıralanır (…) Belde ince bir kemer bulu-
nur. Sağ omuzdan dolaşan kılıç askısı, sol omuzdan sarkan tabanca askısı da aynı şekilde süslenir.
Ayaklarda hafif meşin konçlu çizmeler bulunur. Başlarına kıvırcık bol tüylü kuzu derisinden kal-
paklar giyerler…
Bütün şimali Kafkasya erkeklerinin kıyafetleri budur. Kullanış ve estetik noktasından
o kadar
güzeldir ki kazaklar ve civardaki diğer milletler tarafından da alınmış, Rus saraylarına kadar girmiş-
tir" (
s.42). Bu analizle onları hem diğer Kafkas milletlerinden hem de diğer Müslüman milletlerden
muvaffakiyetle ayırmasını bilir.
Yiyecekleri
Mutfak kültürü damak zevki milleti millet yapan önemli hususiyetlerdendir. Türk mutfağı,
İtalyan mutfağı,... vs gibi mutfaklar vasıfları ile dünyaca meşhurdur. Kaflı da buradan hareketle
Dağlı'ların bu hususiyetlerine dikkatle eğilir: "Dağlılar kanaati bilen insanlardır; yiyecekleri de sa-
dedir; saçta yapılmış peynirli, yağlı pideler; suda haşlanmış ve içleri bazan kıyma ile doldurulmuş
börekler, bulamaç, haşlanmış ve kızarmış etler, fırında pişirilmiş ve bazan içine şeker katılmış olan
mayasız buğday veya mısır ekmeği, tereyağı, bal,
her çeşit kuru yemiş, pekmez, darı unu tahammür
ettirilerek yapılan ve çaa denilen boza, kuru yemiş ve unla şekerle yapılmış hakut gibi şeyler...
Sonbahar geldiği zaman evlerin hemen hepsi birer ikişer öküz yahut inek keserler; etlerini ku-
ruturlar; bir tarafa asarlar; kışın kesip kesip pişirirler" (
s.43). Mutfakları yaşadığı zorlu
tabiat şartla-
rının da etkisiyle şekillendiği muhakkaktır. Kafkas dağlarının yüksek ve engebeli yeryüzü şekilleri
ile uzun ve soğuk kışlarının onların yaşam tarzlarına çok etki ettiği de aşikardır.
Spor
Tüm hayatlarını hem düşman kavimlerle hem de zorlu tabiat şartlarına göre dizayn eden
Dağlı'lar gayet tabidir ki sportif faaliyetlerinde de mücadele ve müdafaa ön plana çıkacaktır. "Köy
meydanlarında yahut en yakın sahalarda sık sık, hemen her gün atlama, koşma, binicilik ve atıcılık
sporları yapılır. Düğün yahut bayram günler birer spor bayramı gibi geçer; sporun başlıcası binicilik
ve atıcılıktı. Bu sayede her dağlı daha çocuk denecek yaşta iken kaçanı mutlaka yakalayan, bir bini-
ci, uçanı bile vuran bir nişancı olur" (
s.43). Bu sportif faaliyetler onların barış zamanlarında yetiş-
melerine ve hazır oluşlarına zemin hazırlamaktadır.
Azərbaycan folkloru və milli-mədəni müxtəliflik
121
Müzik ve Eğlence
Kültür ve medeniyetin taşıyıcılarından en önemli unsurlarından biri de müzik ve müzik aletleri-
dir. Kadircan Kaflı bunun şuurunda Dağlılar'ın müzik medeniyetini hassasiyetle anlattığını görürüz.
"Küçük ve dar karınlı üç telli Türk sazı kubuz oralarda pek kullanılır. Armonik yerli çalgı olmamakla
beraber çok yayılmıştır. Keman ve diğer müzik aletlerine de rastlamak da zor değildir" (
s.198).
Kaflı, aletleri kuru ve soğuk anlatmakla yetinmez; hatta hareketlerle, drama yöntemiyle çok
canlı ve kıvrak bir biçimde anlatmayı da başarır. "Köy meydanlarında bir aralık kopuz, def, dümbe-
lek veya armonikle çalınan kıvrak bir musiki yükselir; o zaman ak saçlı ihtiyarlardan
tüysüz deli-
kanlılara kadar birçoklarının ortaya atıldıklarını, sağ elinde çevre sallayan oyuncubaşının ardında
hoplayıp zıpladıkları, yerleri titrettikleri, nara attıkları görülür. Dağlılardan başkalarının bu Kafkas
dansına on dakikadan fazla tahammül etmeleri büyük bir kudret anlatır; zira gayet kıvrak, gayet
atılgan, heyecanlıdır.
Bazen bu oyunlar ağırlaşır, kızlar ve kadınlarla birlikte oynanır; kızlar ve erkekler karşılıklı
mani söyler; yün şalların saçakları, eteklerin dalgalanışı gönüllerdeki ateşe yelpaze olur" (
s.43).
Örf
Kadircan Kaflı, Dağlıları çok yönlü analiz etmektedir. Çok çarpıcı cümlelerle onun örfi özel-
liklerini de aktarmasını bilir: "Dağlının bütün davaları örf ve adet üzerine halledilirdi, dağların bü-
yük kısımlarında hiçbir zaman aristokrasi ve feodalite yerleşemedi.
Herkes doğuşundan ölümüne kadar cemiyet içinde anı haklara sahipti; yaşça büyük olanlara
saygı şarttı; hürmet ve itaat kazanmak için lazım olan vasıflar şunlardır: bilgi, cesaret, fedakarlık,
dürüstlük ve çalışkanlık…" (
s.46).
Sonuç
Globalleşen dünyanın yıkıcı etkisinden ancak farklılıklarımızı muhafaza ederek koruyabiliriz.
Bu farklı kültür öğelerinin bizim zenginliğimiz olduğu da unutulmamalıdır.
Yukarıdaki satırlardan da anlaşılacağı üzere Kadircan Kaflı, "Şimali Kafkasya" adlı eserinde
bir halkı halk yapan karakteristik
özelliklerini tespit etmiş, onların unutulmaya yüz tutmuş değerle-
rini tarihe mal etmiştir.