44
Yüreğimi çekip, itlere verdin,
Şehrimin sultanı, Âzâdî’m hani?
İmamsız kalmıştır, mescit, mihrabım,
Doğmadı nur saçan bir tek ay yüzlüm,
Yavuz kaldım, seller aldı her yanım,
Gönlümün ummanı, Âzâdî’m hani?
Şeker iken zehir oldu sözlerim,
Safran gibi sararmıştır yüzlerim,
Kuvvet gitti, dumanlandı gözlerim,
Minberin ezanı, Âzâdî’m hani?
Dört mevsim nâr oldu, dağlar eridi,
Diriler uçtular, ölüler yürüdü,
Giden varıp Hakk’a secde eyledi,
İlimin lisanı, Âzâdî’m hani?
Topraklar sel oldu, seller kum oldu,
Küpler cam oldular, camlar küp oldu,
Hevesler yas oldu, işim gam oldu,
Kalbimin süruru, Âzâdî’m hani?
Ölüler dirilip, arza vardılar,
Hakk’tan bir kelamı, gidip sordular,
Çok yalvarıp, «Tutma» diye durdular,
Ölü diriler devranı, Âzâdî’m hani?
Kafirler ağlayıp, olmuş Müslüman
Hakk’a yalvarmıştır Hızır, Süleyman,
45
Buhar olup arşa yükseldi, umman,
Göklen pehlivanı, Âzâdî’m hani?
Dermanım yok, felek, bir savaş kılsam,
Ya yıksan, basılsam, ya başın alsam,
İtlere aş edip, pazara salsam,
Bağımın reyhanı, Âzâdî’m hani?
Kulaklar işitti, hep sağır oldu
Dağ eriyip aktı, taşlar yer oldu,
Mollalar Kur’ansız, pîrler kör oldu,
Kur’an sahiplenen, Âzâdî’m hani?
Yeryüzünü siyah duman eyledin,
Söyle felek, kimi aman eyledin,
Firakı’yı bak, bî-iman eyledin,
Namusum imanı, Âzâdî’m hani?
Dostları ilə paylaş: