102
bir tabakadan bahsedilmesine karşın, post sanayi toplumunun bilgiyle oluşan hizmet
sektöründe beyaz yakalılar, yani uzmanlar/profesyonellerden bahsedilir.
240
Hizmet
sektörü, sağlık, finans, ulaşım, eğitim, yönetim gibi faaliyetlerden oluşur. Bu aşamada
ön plâna çıkan üretilen meta/mal değil, üniversitelerin, uzmanların oluşturduğu bilgidir.
Dolayısıyla, sanayi toplumundaki kalabalık işçi sınıfının yerini, post-sanayi toplumunda
meslek grupları/örgütleri alır. Bell’e göre post-sanayi toplumu, sanayi toplumundaki
çatışmalardan ve gerilimlerden kurtulmuş olan daha iyi bir toplumdur.
241
Bell’in post-sanayi toplum kavramı, postmodernizme eklemlenebilecek özellikler
taşırken bir başka kavram olan ‘sonculuk’ kavramı daha çok tartışılan ve eleştirilen bir
kavram olmuştur. Sonculuk kavramı Fukuyama(tarihin sonu tezi fikri) gibi düşünürler
üzerinde etkili olmuştur. Bilhassa yirminci yüzyıldaki Sovyetlerin dağılmasıyla beraber
‘soncu’ kehanetin bir anlamda gerçekleştiğini ve kavramın daha popüler bir hale
geldiğini söyleyebiliriz.
242
Bell’e göre, ideoloji seküler bir dindir, ama ideoloji din
kadar
insan hayatında önemli olamamıştır. En azından dinin yerini almaya çalışan ideoloji,
dinin seküler dünyada uzaklaşmasıyla oluşan boşluğu kolektif duygularla doldurmaya
çabalamıştır. Bu açıdan liberal ve sosyalist iki ideolojinin varlığından bahseden Bell’e
göre bu ideolojiler, 1950’lerden itibaren insanları harekete geçirme konusundaki
etkinliğini kaybetmiştir. İdeolojilerin insanlar üzerinde etkisizleşmesinin iki nedeni
vardır: “birincisi ideolojik çatışmaların siyasal ya da ekonomik bunalımları
önleyememesi; ikincisi, refah devletinin kapitalizme getirdiği uyarlamalardır.” Bu
anlamda ideolojilerin sonunu geldiğini ilân eden Bell’e göre, bunun en önemli nedeni,
ideolojik zeminde oturan baskıcı rejimlerin insanlara uyguladıkları şiddettir.
243
2011 yılında hayatını kaybeden Bell “modernist” ve “muhafazakâr” kimliğe sahip
olup, postmodern tartışmaların en yoğun olduğu sürece şahitlik etmiştir. Bell, “açıkça
dürtü, zevk, özgürleşme ve erotizmle ilişkilendirdiği postmodernizm”i benimsemeyerek
eleştirir. Postmodern olarak gösterilen gelişmeler, insan ve toplum üzerinde olumsuz
etkilerinden endişe duyan Bell, postmodern olarak nitelendirilen bir toplumun
240
Sim,
Postmodern Düşüncenin Eleştirel Sözlüğü
, s. 220.
241
Slattery, s.467.
242
Ahmet Cevizci, “Daniel Bell”,
Felsefe Ansiklopedisi
(Cilt 2), Ed. A.Cevizci, Etik Y., Ankara 2004,
ss.
256-257.
243
Suğur - Akarçay,
Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell
, ss. 2-26,
103
rasyonaliteden ve verimlilikten uzak durmasının sosyal değişimleri tetikleyeceğini
belirtir.
244
Özetle Bell’in sanayi sonrası toplum ve ideolojinin sonu düşüncesi, postmodern
düşünceden biraz önce (yirmici yüzyılın ikinci yarısında olması bakımından aynı
dönemlerde) literatüre giren bir teori olması bakımından dikkate şayandır. Postmodern
düşünceye dolaylı olarak katabileceğimiz Bell’in sanayi sonrası toplumu, özellikleri
açısından enformatik değişimlerin etkilediği bir toplum olarak görmesi açısından ve
bunun postmodern toplumun özelliklerini yansıtması bakımından manidar
görülmektedir.
245
Dostları ilə paylaş: