Ndokuzmayis



Yüklə 344,54 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə2/13
tarix17.11.2017
ölçüsü344,54 Kb.
#10820
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   13

 

atılım aracı olmuştur. Bunlar Manyetik Rezonans Görüntüleme tetkiki ve Dijital 



Substraction Anjiografidir. Bu iki tetkik yönteminden önce Kliniğimizde myelografi ve 

karotid anjiografi tetkikini uyguluyorduk. Bu iki tetkik yöntemi de asistanlar için oldukça 

zor ve zahmetli bir işlemdi. Akşam 3, 4’e kadar servisin işlerini toparlar veya ameliyata 

girer ve 4’ten sonra radyolojide 90 derece dik durabilen röntgen masasında 

myelografileri çekerdik. Myelografi tetkikleri ertesi gün sabah viztinde incelenirdi. 

Myelografi sonrası bilgisayarlı tomografi ve kontrast maddenin konusa doğru rahat 

gidişinin gösterilmesi oldukça önemliydi. Paraparezi nedeniyle gelen hastaya myelografi 

çekmekten çekinirdik. Myelografi sonrası hastaların mevcut parezilerinde kötüleşme 

oluşabiliyordu. Hastaları oldukça sıkı takip etmek gerekiyordu. Tabii ki bu arada 

myelografinin lezyonun tam yerini göstermesi gerekiyordu. Bir diğer emek gerektiren ve 

zahmetli tetkik yöntemlerinden birisi de karotid anjiografi tetkikiydi. Karotid artere 

özel iğnelerle girilmesi ve kontrast maddenin verilerek ön-arka, yan ve town grafilerin 

elde edilmesinden ibaretti. Bazen hastalara sedasyon verilmesine rağmen hastalar bu 

işlemi tolere edemezler ve ajite olurlardı. Tüm bunlar yaşanırken radyoloji bölümü arka 

arkaya kaset üzerine çekim yapabilen bir makineyi kendi bölümlerine kurdu. Bu makine 

hem skopi yapabiliyor hemde kontrast enjekte edilirken tek çekim değilde seri çoklu 

çekim yapabiliyordu. Seldinger yöntemiyle karotid artere girebiliyor ve peş peşe birkaç 

çekim yaparak kontrast maddenin internal karotid ve dallarına dağılımını bizim karotid 

anjiografiden daha başarılı olarak gösterebiliyordu. Bizler karotid anjiografiyi oldukça 

yaygın uygulayabiliyor olmamıza rağmen bu yöntem radyologlar tarafından yapılıyordu. 

Bizler çağrılmıyorduk ve olayın içerisinde değildik. Yorumlarıyla birlikte filmler elimize 

geliyordu. Kaliteleri ve anevrizmayı gösterme yetenekleri bizim çektiğimiz karotid 

anjiografi tetkiklerinden daha iyiydi. Bu gelişme buruk ta olsa bizleri sevindirmişti. 

Buruk sevinç diyoruz çünkü tetkik yöntemi bizlerin elinden yavaş yavaş uzaklaşıyordu. 

Yine de olayın içerisinde yeralmak için çaba sarfediyorduk. İşlem yapılırken uygulama 

odasında bulunuyorduk. Bundan daha sonra Dijital Substraction Anjiografi cihazı ve 

Manyetik rezonans görüntüleme cihazı kuruldu. Artık myelografi ve karotid anjiografi 

tetkiki yavaş yavaş tarihe karışıyordu. Bu cihazların elde ettiği görüntülere bakarak 

insanoğlunun katettiği mesafeyi hayranlıkla izliyor bu baş döndürücü mesafenin artık 

görüntüleme teknolojisinin son evresi olarak görüyorduk. Aslında bu düşünce bile başlı 

başına bir yanılgıydı ve her geçen gün yeni gelişmeler kaydediliyordu. 

1990’lı yıllarda iletişim kısıtlıydı. Beyin cerrahisi gibi acili bol olan bir dalda eğitim 

görüyorduk ve seyrek olmamakla birlikte Öğretim Görevlisi veya baş asistan desteğine 

ihtiyaç duyuluyordu. Ancak cep telofonu henüz kullanım alanına girmemişti. Evde nöbet 

tutanlar mutlak ya telefonun başında bekler veya gidecekleri yerin sabit telefon 

numarasını bırakırlardı. Tabii ki o numarada olacakları süreyi de bildirmek durumunda 

kalırlardı. Daha sonra çağrı cihazları bulundu ve bazı mesajları gönderme imkanına 

kavuştuk. Çağrı merkezini santralden bağlatıyor ve sözlü olarak hastaneyi arayınız gibi 




 

mesajlar bırakabiliyorduk. Bir sonraki yılda ise artık direkt telefon numaralarını 



tuşlayarak çağrı bırakabilir duruma geldik. Bu bizim için büyük ilerleme olarak 

hafızalarımıza yerleşmişti. 90’lı yılların sonlarına doğru cep telefonlarıyla tanıştık ve 

hastaneden bize ulaşmak veya bizim bir başkasına ulaşmamız sorun olmaktan çıktı.  

Bu süreç içerisinde hemşire sayısında eksiklikler vardı. Az sayıda hemşire nöbete kalıyor 

hastalara yemek yedirilmesi, yatak bakımı, dekübit bakımı, serum takılması ve hatta 

rutinlerinin alınmasında aksaklıklar yaşanmaması için asistanlık yıllarımızda bu işlerde de 

yardım ediyorduk.  

2000’li yıllar hastanelerde otomasyon sistemlerinin yerleştiği ve her yapılan işin 

kaydedildiği yıllardı. Yapılan her işlem otomasyon sistemlerine kaydediliyor ve hastalara 

fatura ediliyordu. Artık hastaların sağlık güvencelerinin olup olmadığı önem kazanıyor, 

hastaneye yatan hastalar ameliyatları öncesi bu işlerle yoğun bir şekilde uğraşmak 

zorunda kalıyorlardı.  

19 Mayıs 1978 tarihinde Eğitim, araştırma ve hizmet dönemine başlayan Beyin ve Sinir 

Cerrahisi kliniği sadece asistanlara uzmanlık eğitimi veren bir klinik olarak kalmayıp, 

ameliyathane teknisyenleri ve hemşireleri, servis hemşireleri ve hastabakıcılar için tam 

bir eğitim kurumuna dönüşmüştü. Hatta servis ve poliklinik sekreterleri için bir eğitim 

kurumu olmuştu. Bilgi ve beceriler gelişirken bilgi genişliği ve derinliği de oluşuyordu. O 

yılların en güzel özelliklerinden birisi de fedakarlık ve özveri kavramlarıydı. Burada mesai 

ve yapılacak işin önemi yoktu. Her bir kişi hastaların iyileşmesine odaklanmış, mesai ve iş 

kavramı olmadan özveri ve fedakarlıkla çalışıyordu. Saatin ve yapılan işin önemi yoktu. O 

gün özveriyle çalışmış olmanın verdiği manevi mutluluk yetiyordu. Bu herkese kişinin 

kendisini iyi hissetmesini sağlıyor ve mutlu ediyordu.  

Yıllar su gibi akıp gitti. 35. Yıl geldiğinde Anabilim dalının iki kurucusu yaş nedeniyle 

emekli olmak durumunda kaldı. 35. Yılın bu şekilde gelişi geride kalanların sorumluluğunu 

bir kat daha artırıyordu. 35 yıl önce yakılan meşale her gün biraz daha güçlenerek 

yanmaya devam ediyor. Her bir bireyin bu kliniğe ayrı, özel ve değerli bir katkısı var. 

Böyle bir kliniğin 35. Yıl albümünün ön sözünü yazmak benim için ayrı bir onur ve kıvanç 

kaynağıdır. Bu kliniğe emeği geçen herkese özellikle kurucular ve eski başkanlar Prof. Dr. 

Fahrettin Çelik ve Prof. Dr. Cemil Rakunt’a teşekkür ve minnetarlığımı sunuyorum.  

                                                                Prof. Dr. Cengiz Çokluk 

                                                  Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı 

 

 




Yüklə 344,54 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   13




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə