PARANORMAL FENOMENLER
leriyle çevrelerinde büyük saygı ve popülerlik kazanmış olan
Margaret ve Kate Fox kardeşleri duydu. Onların gizemli güç
lerinden olağanüstü derecede etkilenen genç, kendisinde de
birtakım yeteneklerin olduğunu keşfetti. Bulunduğu ortamlar
da gizemli sesler duyuluyor, gürültüler meydana geliyordu.
Bu mistik olaylar, onun gelecekteki yaşamını belirleyecekti.
Mart 1822 yılı geldiğinde, Home İngiltere'ye döndü.
Spiritizma ve okült bilimler ile yakın olarak ilgilenen William
Koks'un sahibi olduğu bir otele yerleşti. Daniel, otelde yaşa
maya başladıktan kısa bir zaman sonra, ev sahibinin dikkatini
üzerine çekmeyi başardı. Şarap dolu bir sürahinin hemen
yanında, onun hayali siluetini üretmişti. İkiz görüntü birkaç
saniye belirdikten sonra kaybolmuştu. İlk defa bu tarz bir
fenomenle karşılaşan otel sahibi, aralarında Lord Brougham,
fizikçi David Brewster ve voltmetrenin mucidi büyük İngiliz
bilim adamı Michael Faraday(1791-1867)'in da bulunduğu
okült bilimlerle ilgili kişileri bir araya getirerek, Home'un güç
lerini göstereceği bir seans düzenledi. Sir Daniel, anılarında
odadaki masanın yerden havaya doğru yükseldiğini, çanların
kendinden çalmaya başladığını anlamıştı. Fakat en sansasy
onel ve aynı zamanda da oldukça dramatik olan seans, 16
Aralık 1868'de Buckingham Sarayı'nda, Lord Adare'nin evin
de gerçekleşti. Sıradışı tanıtıma katılanlar, Home'un trans
halindeyken yaptığı levitasyon fenomenine şahit oldular.
Levitasyon fenomeni konusunda parapsikoloji liter
atürüne giren diğer iki önemli isim Rus medyum Nina
Kulagina ve Polonyalı medyum Stanislava Tomczyk'dir. Bu
kişiler levitasyon yeteneklerini bilim insanları önünde gerçek
leştirmiş ve paranormal güçleri fotoğraflarla belgelenmiştir.
1926 yılında Sovyet Rusyası'nın Leningrad şehrinde doğan
Nina Sergeevna Kulagina (1926-1990), 20 yıldan fazla bir süre
başta telekinezi olmak üzere parapsikolojinin diğer fenomen
leri ile ilgilendi. Sıradışı yetenekleri çok güçlü ve çarpıcıydı.
219
PARANORMAL FENOMEN
Kulagina Rus akademik çevrelerce detaylı incelemelere tabi
tutuldu. Aralarında ikisi Nobel ödüllü kırk civarında bilim
adamı Kulagina ile çalıştı. İnvestigation Psychics'te suyun
içinde kırılmış bir yumurtanın sarısı ve beyazını birbirinden
ayırırken çekilen bir filmde beyin dalgalarının ve elektro
manyetik alanın değiştiği rapor edildi. Radyoteknolojileri ve
Elektronik Enstitüsüne bağlı bilim adamları 1981-1982 yılında
medyumun ellerinin çevresinde güçlü bir elektomanyetik alan
ile kısa radyo dalgalarının olduğunu tespit ettiler. Araştır
malar, fenomenin fiziksel yapısı ile ilgili bir açıklık getireme
den Kulagina vefat ederek sırrını da beraberinde götürdü.
Sovyet Rusyası'nda bilim adamları, yaptıkları gizemli
psişik güçlerle ilgili deneyler ile biyogravitasyon olarak
adlandırdıkları bir kavram geliştirdiler. Buna göre canlı orga
nizmalar gravitasyon oluşturabilirler ve algılayabilirlerdi.
Üstün psişik enerjinin konsantrasyonu altında insan, gravita
syon ve elektromanyetik kuvvetlerin etkisini geçici bir süre
için kaldırabilirdi. Günümüz "modem" çağında, teknolojinin
son nimetlerinden faydalanıyoruz. Uçmayı bilmeden uçuy
oruz, yüzmeyi bilmeden, suyun üzerinde hareket ediyoruz...
Levitasyona ne gerek var diye düşünebiliriz. Veya tam tersi,
teknoloji dışında bambaşka bir donanım olarak görebilir ve
diğer potansiyel psikokinetik imkanları da harekete geçirmek
üzere çalışmaya başlayabiliriz. Her iki durumda levitasyon ve
diğer psişik güçler beynimizi kurcalamaya devam edecektir.
Bugün varlığını kabul etmekte zorlanıyoruz, oysa eski devir
lerde, henüz insan kendi özünden, iç potansiyelinden bu denli
uzaklaşmamış iken, bugün parapsikolojik fenomen olarak
adlandırdığımız olgular, normal ve fiziki dünyanın doğal bir
parçası olarak kabul edilirdi. Çevresindeki canlı-cansız doğayı
gözlemleyen insan, türlü türlü kuvvetlerin olduğunu, can
lıların her birinin başka bir kabiliyet geliştirdiğini görmüştü.
Bazı türler, sahip oldukları yetenek açısından eşsizdiler. Buna
220
PARANORMAL FENOMENLER
göre, kendisinin de birtakım üstün donanımlara sahip olma
ması için bir neden yoktu. Yüzyıllar içinde, bu yetenekleri
köreldi, iç kaynakları tükenecek noktaya ulaştı, bilgiler
unutuldu. Sadece küçük bir kısım insan, mason, kilise toplu
luğu, tarikat gibi gizli topluluklarda bir araya gelerek, kendi
içlerinde yaşatmaya devam etti. Bilgilerin muhafaza edilmesi
ve dış çevreden korunması için özen gösterildi.
221
PARANORMAL FENOMENLER
I. ASTRAL BEDEN.
ASTRAL SEYAHAT
"insan, gizli kalmış şeyleri bilmek için ne kadar çabalasa da, geriye
sayılamayacak kadar şey kalır ki hakkın da
ancak “Sanırım" diye konuşabilir.
Friedrich V O N L O G A N
Parapsikolojide astral beden fiziki bedenin ikizi veya
astral benzeri olarak kabul edilir. Gözle görünmeyen son
derece ince bir maddeden meydana gelen astral beden (enerjik
beden de diyebiliriz), aslında fiziki bedenin daha reel, daha
gerçek bir suretidir. Astral bedenle fiziki bedenin bazı
teknikler ve ritüeller sonucu birbirinden ayrılmasıyla maddi
sınırlar ortadan kalkar, duvar, beton, su gibi engellerde kolay
ca ve zarar gelmeden geçilebilir. Eskiden şamanlar bu tekniği
çok iyi bilirler ve uygularlardı.
Birçok kişi astral seyahat fikrinden boş yere ürkmektedir.
Çünkü beden dışı deneyimlerin hiçbir tehlikesi yoktur. Tam
tersine, bu tür deneyimlerin yaratıcılık ve enerji gücünü art
tırdığı, psikolojik ve entelektüel seviyeyi yükselttiği yönünde
bilgiler vardır. Bazı insanlar, astral seyahatin beraberinde bazı
riskler taşıdığını düşünüyorlar. Oysaki astral seyahat, otomo
bil sürmekten kat kat emniyetlidir. Çok kişi astral seyahat
sırasında fiziki bedenine dönemeyip öleceklerinden korkar.
Astral ve materyal beden, aralarındaki mesafe ne olursa olsun
birbirine bağlı kalırlar. Aralarında sonsuz derecede esnek,
gümüşümsü bir ip uzanmaktadır. Ancak bu bağı herkes göre
bilecek diye bir garanti de yoktur. Parapsikoloji araştırmacısı
Robert KrukeFin iddiasına göre, incelediği 250 astral yolculuk
vakasının sadece 50'sinde denekler bu sicimi görebilmişlerdir.
Sicimin kopması ile ölüm saatinin geleceği yüksek bir ihtimal
223
Dostları ilə paylaş: |