Paranormal fenomen



Yüklə 222,56 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə60/83
tarix13.11.2017
ölçüsü222,56 Kb.
#10171
1   ...   56   57   58   59   60   61   62   63   ...   83

PARANORMAL  FENOMENLER
Davitashvili,  telekinezinin  çok özel  bir türü  sayesinde  "sihirli 
elleri"  ile  tıpta  mucizeler yaratıyordu.  lÇ ^ lerin  sonunda  elit 
Rus  sınıfın  yanında  aralarında  Fellini,  Klaudia  Kardinale, 
Robert  De  Niro,  Alain  Delon,  Gregory  Pek,  Nastasya  Kinsky, 
Marcelo  Mastroyani,  Belmondo,  Katrin  Denov  gibi  Batının 
ünlü  isimleri  onun  yakınlığını  kazanmışlardı.  22  Eylül  1995 
tarihli  Rus Izvestiya  gazetesinin  haberine göre,  Brejnev,  Papa 
ILPohl  da  Juna'mn  "hastalan"  arasında  olan  isimlerdi. 
Aralannda  çok  ünlü  bilim  adamları  olan  akademik  ve  tıp 
çevrelerinin ortak görüşüne göre Davitashvili, anlaşılması güç 
bir şekilde, elleriyle dokunduğu kişinin sağlık problemlerinde 
mucizevi  bir  iyileştirme  sağlıyor,  yaralarını  hızlı  iyileştiriyor, 
çaresiz hatalıklan dahi yok edebiliyordu.
Uzaktan  iyileştirme  gücü,  psikokinezi/telekinezi'nin  bir 
koludur. Ettiğimiz dualar, telekinezi özelliğini taşırlar. Samimi 
ve  içtenlikle  yapılan  duaların  mucizevi  iyileştirme  gücü, 
temelini  parapsikolojinin  PK  etkisinden  almaktadır.  Aşağıda 
bu konuyla ilgili yayınlanan çalışmaların özetini göreceksiniz.
Uzaktan  iyileştirmenin  etkisini  ortaya  koymak  için 
yapılan  araştırmalann  tüm  şekillerinin  ileri  derecede  tartış­
malı olduğunu söylemeden geçemeyiz. Bu eleştiriler içerisinde 
plasebo  etkisi  en  iyi  eleştiri,  sahtecilik  ve  uydurma  en  kötü 
olanıdır.  Uzaktan  iyileştirme çalışmalanna,  %57 olumlu-pozi- 
tif bir etkinin ortaya çıktığı iddia edilir. Uzaktan  iyileştirmeye 
karşın,  dışarıdan  dokunmadan,  bir  nevi  3-5  cm'den  "el 
gezdirilerek"  yapılan  iyileştirme  çalışmaları  da  vardır  ve 
olumlu etki benzer olarak %63'tür.
Psikokinezi-telekinezi  alanındaki  araştırmaları  ile  parap- 
sikolojiye  büyük  katkı  yapmış  olan  nükleer  fizik  profesörü 
John  Khasted,  metaller  üzerinde  uygulanan  psikokinetik 
kuvvetin  okült  güçlere  bağlanmasının  yanlış  olduğunu  ifade 
etmişti. Kuantum fiziğinin bu fenomeni açıklayabileceğini öne 
sürmüştü.  İngiliz  bilim  adamı,  sıradan  insanlara  oranla  daha 
fazlasını algılayabilen medyumların bu donanımlan ile paralel


PARANORMAL FENOMEN
evren ile ilişki içine girebildiklerini, iki evren arasında bir nevi 
köprü vazifesi gördüklerini düşünüyordu.
Gerçekten  de,  bugün  klasik  fizikteki  bilgilere  dayanarak 
psikokineziyi  açıklamaya  çalışmak  çok  zordur,  hatta  imkan­
sızdır  diyebiliriz.  Bugün  için  imdadımıza  koşacak  tek  şey, 
kuantum  mekaniği  ya  da  fiziğidir.  Kuantum  tanımlamaları, 
alışageldiğimiz  klasik  kuramlardan  kökten  farklı  olmalarına 
karşın  çok  kesindirler.  Kuantum  mekaniği,  nesnel,  makine 
benzeri  bir  çalışmadan  ziyade,  öznellik  ve  bilinci  göz  önüne 
alır.  İlk olarak  1974'te düzenlenen  bir parapsikoloji  konferan­
sında psikokinezi  ve diğer parapsikolojik  fenomenlerin  kuan­
tum  mekaniği  ile  ilgili  olabileceği  iddia  edildi.  Burada,  Evan 
H.  Walker  (1935-2006)  ve  Helmut  Schmidt  PK  açıklamaya 
çalışan bir kuramsal  model öne sürdüler. Kuantum  mekaniği­
ni  parapsikolojiye ilk uygulayan  Evan  H.  Walker'dir.  Walker, 
bilinci  bir gizli  parametre olarak hesaba  katar.  Bilinç ve diğer 
parametreler (değişkenler), yer-zaman ve uzaklıktan bağımsız 
olduklarından,  gözlemci  beynindeki  (nörofizyolojik) süreçler, 
dışsal  kuantum  mekanik  süreçlerle  ilişkilendirilebilir. 
Walker'in  kuramı  çok  kabul  görmemesine  karşın,  ilk  olması 
açısından  çok  değerlidir.  Ancak,  daha  sonraları  birçok  başka 
yaklaşımlar önerilmişse de, bugüne kadar kabul edilir univer­
sal  bir teori henüz  öne sürülmemiştir.  Bu  konuda  gelebilecek 
açıklamanın,  kuantum  fiziği  ile  ilgili  olacağı  kesin  olmasına 
rağmen elimizde henüz sağlam bir teori yoktur.
Kuantum  mekaniğinin  gelişmesiyle  bilim  dünyası  teorik 
olarak  var olması  gereken  "paralel  evrenler"  olgusunun  son­
suz  sayıda  akıl  almaz  olasılık  ve  imkanlarıyla  karşı  karşıya 
kaldı.  Sınırlı  olan  aklımıza  paralel  evren  olgusunu  nasıl 
sığdırabiliriz,  ne  şekilde  izah  edersek  kavrayabiliriz?  J. 
Charon,  kuantum  modeli  ve paralel evren teorisini,  görücüye 
çıkan bir kız hikayesiyle örneklendirerek çok güzel  dile  getir­
miştir. Dr. Günhan Yayla'nın kitabında yer verdiği J. Charon'a 
ait bu pasajı aynen aktarıyoruz:
214


PARANORMAL FENOMENLER
"önünde olasılıklarla dolu  bir dünya açılan bu  kızın  tali­
pleri  vardır;  kızımız  en  uygun  olanını  seçebilmek  için  her 
biriyle birkaç kez  çıkmalıdır ki,  yanılma  payını en  aza  indire- 
bilsin.  Ancak  kuantum  dünyasında  işler  farklı  şekilde  gelişir. 
Fındıkçı kızımız, tüm damat adaylarıyla aynı anda çıkar ve her 
biriyle eş zamanlı birçok eve yerleşir. Kızın her evde bulunma 
olasılığı  vardır.  Evler  görünür  yakınlıkta  oldukları  takdirde 
kendi  kendisine  el  sallayabilecektir.  Evden  çıkıp,  birlikte 
olduğu  kişiyle  başka  bir  eve  taşınsa  bile  geçici  olarak  işgal 
etmiş  olduğu  evlerdeki  izleri  kaybolmayacaktır.  Ve  tüm 
komşuları  onu  hatırlayacaktır.  Buna  çok  dünya  kuramı  den­
mektedir.  Hiçbir kayıp olasılık yoktur, hepsini yaşayabiliriz."
Charon gibi Kopenhag ekolü görüşünü savunan D. Zohar, 
"Kuantum Bellek" adlı kitabında kuantum sorununa şöyle bir 
bakış açısı getirmiştir:
"Başlangıcını  bir  noktadan  alarak  gerçekleşen  Büyük 
Patlama  kuramı  bilimsel  olarak  kabul  görmektedir.  Tüm 
evrenin  "Tek"  bir  şeyin  partikülleri  olmamasını  gerektire­
cek  b ir  neden  bulunmuyor.  Bu  bütünlük  içerisinde,  kuan­
tum  kuramı  çerçevesinde  kurgulanan,  aynı  kişinin  aynı 
anda  farklı  yerlerde,  farklı  kişilerle  birlikte  bulunabilme 
olasılığı  gerçek  olarak  mümkündür."
Zohar'a  göre,  bilinç  ve  madde beraberce  aynı  ortak  kay­
naktan, kuantum  fenomeni dünyasından doğar.
Kuantum  Mekaniği  alanında  2  temel  görüş  ayrılığı  belir­
miştir.  îlki  Einstein'ın da dahil  olduğu  "Paris Okulu"  görüşü, 
diğeri  Niels  Bohr,  Werner  Heisenberg  ve  arkadaşlarının 
önderlik  ettiği  "Kopenhag  Okulu"  görüşüdür.  Kopenhag 
ekolünün  kuantum  kuramı  yorumu,  parapsikoloji  araştırma­
cıları  önünde  engin  kapılar  açmıştır.  Kuantum  Mekaniği  ve 
onun  getirdiği  bilimsel  sonuçlar,  fiziksel  realite  hakkında 
fizikçilerin  olduğu  kadar,  felsefecilerin  de  görüşlerinde  derin
215


Yüklə 222,56 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   56   57   58   59   60   61   62   63   ...   83




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə