Pirandello'nun psikolojik rölatiVİZMİ Doç. Dr. Durdu k u n d a k ç I i ö y k ü L e r



Yüklə 213,93 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə2/8
tarix21.06.2018
ölçüsü213,93 Kb.
#50124
növüYazı
1   2   3   4   5   6   7   8

182 DURDU KUNDAKÇI 

söz konusu olamayacağını, tersine gerçeğin kişiden kişiye dahası aynı 

kişinin ruh durumuna göre de değişen, göreli (relativo)  l r r şey olduğunu 

göstermektedir. 

O dönemde, Einstein izafiyet (rölativite) kuramı ile fizik yasaları­

nın doğruluğu konusunda kuşkular yaratmış, Freud. psikanaliz ile ilgi­

li buluşları ile, bir tartışılmaz değerler dünyasının var olmadığını, her 

şeyin, bireylerde ve toplum gruplarında canlı olarak bulunan psikolojik 

komplekslere bağlı olduğunu göstermiş, bu durumun sanat alanındaki 

temsilciliğini de gerçeküstücülük akımı (surrealismo) yapmıştır. Artık 

her şeye kuşku ile bakmaya başlayan insanoğlunun en bulanık, en kar­

maşık ve içgüdüsel eğilimlerinin yer aldığı gerçeküstücülüğün çıkış nok­

tası ile Pirandellc'nun çıkış noktası aynıdır. Bu da bilinen ftere'in karşı­

sında bilinmeyen çok yönlü bir başka ben'in, yani bilinçaltının varlığının 

saptanmasıdır. Çıkış noktaları aynı olmasına rağmen, Pirandello'nun 

gerçeküstücülüğü, fransızlarmki gibi, sezgi ya da önseziye dayanmaz, 

belleksel kökenli olup mantığa dayanır. Çünkü o, kendini bütünüyle bi-

linçdışma (ya da bilinçaltına) kaptırmak niyetinde değildir. Yazdığı her 

şeyde son derece bilinçli ve gözlemcidir. Pirandello bilinçaltının önemini 

yadsımaz, ancak hiçbir zaman bu bilinçaltını sergilemek değildir amacı. 

Bilinçaltı ya da insan ruhunun en gizli saklı yetileri hakkındaki görüşle­

r i n i anlatmak istediği zaman bile hep açık, düzenli ve anlaşılır bir dille-

konuşur. Onu ilgilendiren tek şey, bizim gerçek adını verdiğimiz şeyin 

aslında, varoluşun sıradan bir görünümünden başka bir şey olmadığını 

göstermektir. 

Nitekim, 'rölativizın' sözcüğü, antik psikolojinin doğru kabul etti­

ği ve klasik sanat ve ahlâkın da saygınlık kazandırdığı 'kişilik', 'karak­

ter', 'erdemli davranış', 'erdemsiz, kusurlu davranış' gibi o zamana ka­

dar tartışmasız kabul edilmiş psikolojik gerçeklerin, kendisi için, varol­

madığını göstermek isteyen Pirandello'nun tutumunu belirtmek için 

kullanılmıştır. Bunlar fazla ussal (rasyonel) kavramlardır. Dahası, bi­

linçaltı (ya da bilinçdışı)nın ortaya çıkarılması ile, Pirandello ve psikana­

lize göre, yalnızca belleksel olan yapıları ortaya çıkmıştır. Gerçek deni­

len şey sürekli değişen, bakış açısına göre her zaman değişik biçimlerde 

yorumlanabilen bir şey olduğuna göre, bunlar soyut kavramlardan başka 

b'"r şey olamazlar. 

Kesin gerçek betimlenemez bir şey olduğuna göre, yazarın gör*  v i , 

düşünce ve içgüdüler yumağı içinde saklı olan en içsel gerçeğe ulaşmak 

olacaktır. Ancak bu gerçek, kesin gerçek değil, sadece insanın ulaşabile­

ceği son gerçek olacaktır. Bu da dışarıdan gözetlemekle değil, ancak ta-




P İ R A N D E L L O ' N U N  P S İ K O L O J İ K  R Ö L A T İ V İ Z M İ 183 

nımakla ortaya konulabilecektir. İşte Pirandello da "çağdaş bir ya'îar 

olarak, olayları göründükleri gibi anlatan bir aktarıcı değil, bilincimizin 

temelinde yatan gizi bulmaya çalışan yılmaz bir araştırıcı olma çabasın­

dadır."

3

 Bu çabaları sonucunda Pirandello, bireyin ruhsal ve ahlâkî ya­



şamı ile ilgili yeni kavramlara sanatsal bir gerçeklik verebilmiş ve bu 

durum onu, çağdaşı öteki italyan yazarlarından daha özgün kılarak Av­

rupa düzeyine çıkarmıştır. Nitekim A. Janner de yazarın Avrupa edebi­

yatına "ruhun içsel gerçeğini anlaması ve onu sergilemedeki becerisi' 

nedeniyle girdiğini belirtmektedir

4



Pirandello'nun psikolojik rölativizminin:  i k i temel kaynağı var: 

birincisi, P. Janet,  J . M . Charcot ve özellikle A. Binet'nin bilimsel deney­

lerinin etkisi; ikincisi ve en önemlisi de, karısının deliliği nedeniyle  y i r m i 

yıla yakın çekmek zorunda kaldığı cehennem yaşamı sırasında, içimiz­

deki bir tutkunun gerçeği nasıl teıs yüz edip bozduğunu keşfetmesidir. 

Birincisi, ikincisinden çıkardığı sonuçların bilimsel olarak doğrulanması 

gibi gelmiştir Pirandello'ya. 

Yazarın yaşamını cehenneme çeviren, aynı zamanda ona esin kay­

nağı olan bu olayın gelişimine kısaca bir göz atalım. Pirandello'nun karı­

sı Antonietta, 1899'da üçüncü çocuğunu doğurduktan sonra, kendisini 

bir  t ü r l ü  t a m olarak toparlayamaz. 1905 yılında Pirandello'nun baba­

sının iflas etmesi ve bu arada, gelininin bütün drahomasını da batırması 

onun için büyük bir darbe olur ve üzüntüden bacaklarına felç iner. Ka­

rısını çok seven Pirandello'nun yoğun çebaları ile, birkaç ay sonra felçten 

kurtulur, ancak içine düştüğü umutsuzluktan kurtulamaz. Bir süre sonra 

Pirandello'nun olağanüstü çabaları ile, tam ekonomik durumları düzel­

meye yüz tutmuşken, delicesine bir kıskançlık bunalımına düşer bayan 

Antonietta ve kocasını kendisine ihanet etmekle, başka kadınlarla aldat­

makla suçlar. Ancak F.V. Nardelli'nin belirttiğine göre Pirandello, karı­

sının akıl hastanesine yatırıldığı 1918 yılına kadar ona ihanet etmemiştir

5



Karısının hastalığı (Pirandello karısının deli olduğunu kabul etmek iste­



miyordu) süresince, ona gittikçe artan bir özenle bakmış, onu hoşnut 

edebilmek için, haksız yere yapmakla suçlandığı şeyleri yapmış gibi gö­

rünmüştür. İşte bu sırada, üzücü ve sonradan birçok öykü, roman ve 

oyununun temel fikillerinden  b i r i olacak olan bir gerçeği anlamıştır. 

3 G.B. Angioletti: Luigi Pirandello, narratore e drammaturgo, ERI-Edizioni  R A İ Radio-

televisione İtaliana, Torino 1964, s. 31. 

4 Arıninio Janner: Luigi Pirandello, La Nuova Italia Editrice, Firenze 1967, s. 4. 

5 Federico Vittore Nardelli: Pirandello-L'uomo segreto, a cura di Marta Abba, "Tascabili 

Bompiani', Milano 1986, s. 117. 



Yüklə 213,93 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə