Siyasal hükümler : Siyasal hükümler


ABD ve NATO’yla İlişkiler



Yüklə 446 b.
səhifə25/30
tarix29.05.2018
ölçüsü446 b.
#46626
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   30

ABD ve NATO’yla İlişkiler:

  • 1960-1965 Dönemi:

  • 27 Mayıs döneminde ABD’yle ilişkiler:

  • TC, ABD’nin yeni yönetimi tanımamasından çekiniyordu ve darbeyi yapan askerlerce NATO ve CENTO’ya bağlı kalınacağı açıklamasında bulunuldu.

  • Böylece ABD, 30 Mayıs’ta yeni yönetimi tanıdığını açıkladı.



  • ABD’yle Küba Bunalımı sırasındaki ilişkiler:

    • ABD’yle Küba Bunalımı sırasındaki ilişkiler:

    • SSCB’nin 1962’de Küba’ya Jupiter benzeri orta menzilli füzeleri yerleştirmesi üzerine ABD, Küba’yı abluka altına aldı.

    • Büyük bir nükleer savaşın eşiğine gelen iki güç, ABD’nin TC’deki Jupiter füzelerini çekmesi ve akabinde SSCB’nin Küba’ya füze yerleştirmekten vazgeçmesi üzerine bu konuda uzlaşmaya varmışlardır.



    TC’nin Küba Krizinden çıkaracağı en önemli sonuç, tek yönlü bir politika izlemenin kesinlikle hata olduğu ve artık “çok yönlü” bir politika izlemesi gerektiğidir.

    • TC’nin Küba Krizinden çıkaracağı en önemli sonuç, tek yönlü bir politika izlemenin kesinlikle hata olduğu ve artık “çok yönlü” bir politika izlemesi gerektiğidir.

    • TC, 1960’lardan itibaren dış politikasında çok yönlü politika izlemiştir.



    Kıbrıs Sorunu ve Johnson Mektubu döneminde ABD’yle ilişkiler:

    • Kıbrıs Sorunu ve Johnson Mektubu döneminde ABD’yle ilişkiler:

    • Johnson Mektubu, TC-ABD ilişkilerinin Kıbrıs eksenini temsil eder.

    • Mektuptaki önemli noktalar şunlardır;

    • Sovyet saldırısına karşı NATO’nun, TC’yi savunmayabileceği ima edilmiştir. Bu da NATO’nun TC’nin güvenliğini ne kadar sağladığı sorusunu gündeme taşımıştır.



    TC, Küba krizi sonrası ikinci kez tek yönlü politika izlemesinin zararlarını görmüş, SSCB ve üçüncü dünya ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmeye başlamıştır.

    • TC, Küba krizi sonrası ikinci kez tek yönlü politika izlemesinin zararlarını görmüş, SSCB ve üçüncü dünya ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmeye başlamıştır.

    • TC, artık ABD’yi gözü kapalı destekleme politikasını terk etmiş, öncelikle kendi ülke çıkarları doğrultusunda hareket etmeye başlamıştır.

    • ABD karşıtlığı ve ABD askeri gücünün varlığından tedirginlik TC’de kendini göstermeye başlamıştır.

    • TC, NATO içinde yeni kurulan askeri yapılanmalara ihtiyatla yaklaşmıştır. (Örneğin; MLF’ye katılmaktan vazgeçmiştir.)



    ABD silahlarının Türk ordusuna hakim olmasını engellemek için silah sanayine önem vermiş ve silah alımı yaptığı ülkelerin sayısını arttırmıştır.

    • ABD silahlarının Türk ordusuna hakim olmasını engellemek için silah sanayine önem vermiş ve silah alımı yaptığı ülkelerin sayısını arttırmıştır.

    • Çok Taraflı Güç (MLF) kurulması döneminde ABD’yle ilişkiler:

    • ABD, Avrupa’yı daha etkili savunabilmek için, NATO içinde çok taraflı bir deniz gücünü kurmak istiyordu.

    • TC bu oluşuma önce katılmış Johnson mektubundan sonra MLF’den çekilmiştir.



    1961’de MLF’nin oluşumuna karar veren ABD, 1965’de yeterli desteği bulamayınca bu projeye son verip, yerine NATO ülkelerinin nükleer silahlarının ortaklaşa denetimi hakkında yeni bir girişim başlatmıştır.

    • 1961’de MLF’nin oluşumuna karar veren ABD, 1965’de yeterli desteği bulamayınca bu projeye son verip, yerine NATO ülkelerinin nükleer silahlarının ortaklaşa denetimi hakkında yeni bir girişim başlatmıştır.



    1965-1971 Dönemi:

    • 1965-1971 Dönemi:

    • Amerikan Askeri Personelinden Doğan Sorunlar:

    • Küba Krizi ve Johnson mektubuyla TC’de ABD karşıtı görüş ve eylemler artmıştır.

    • ABD askerleri PX mağazalarından gümrüksüz aldıkları malları kar gözeterek Türk vatandaşlarına satıyordu.



    Buna paralel olarak TC’deki ABD askerlerinin sayısında hızlı bir indirime gidilmiştir.

    • Buna paralel olarak TC’deki ABD askerlerinin sayısında hızlı bir indirime gidilmiştir.

    • 1969 Ortak Savunma İşbirliği Anlaşması (OSİA):

    • TC ve ABD’li uzmanlar arasında yapılan görüşmeler sonunda, 3 Temmuz 1969’da o güne kadar yapılan ikili anlaşmaları temel bir metin içinde toplayan Ortak Savunma İşbirliği Antlaşması (OSİA) imzalandı.

    • Ant.’ya göre, TC’nin rızası alınmadan ABD üslerinden herhangi bir üçüncü ülkeye yönelik bir operasyon düzenlenmeyecekti.



    1971-1980 Dönemi:

    • 1971-1980 Dönemi:

    • Afyon Sorunu:

    • II. Dün.Sav.’dan sonra ABD’de uyuşturucu maddelerin kullanımında büyük artış görüldü.

    • ABD’ye sokulan eroinin daha çok yasadışı bölgelerde üretilen haşhaşlardan elde edildiği biliniyordu. (daha çok “Altın Üçgen” denilen Tayland-Burma-Laos bölgesinden)



    Bu nedenle ABD, TC’den de haşhaş üretimini tamamen durdurmasını istiyordu.

    • Bu nedenle ABD, TC’den de haşhaş üretimini tamamen durdurmasını istiyordu.

    • Ekim 1970’de TC’de Bakanlar Kurulu’nda haşhaş ekimi yapılan bölgeler sınırlandırıldı.

    • Darbe sonrası Haziran 11971’de Nihat Erim hükümeti, haşhaş ekimi ve afyon üretimini tamamen yasakladı.

    • Bu durumdan 100.000 köylü ailesi büyük zarar gördü.




    Yüklə 446 b.

    Dostları ilə paylaş:
    1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   30




    Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
    rəhbərliyinə müraciət

        Ana səhifə