253
örülmüştür. Artık biliyoruz ki, köylü okuyup yazma öğrenince tavukları daha
fazla yumurta vermeyecektir. Bunun için yol, tavuk yemi, tavuk aşısı ve para
gibi olanaklar gereklidir. Ama her şeyi eğitimden beklemek nasıl yanlışsa,
eğitimi bir yana iterek, her şeyi ekonomik kalkınmadan ve sanayileşmeden
beklemek da aynı şekilde yanlıştır.
Atatürk’ün Türk eğitim çalışmaları içinde önemli bir yeri de var. Eğer
onun verdiği destek olmasa 1920’lerde ve 30’larda girişilen, karma eğitim,
Latin alfabesinin kabulü ve köy eğitimi projeleri gibi önemli reformlar herhalde
gerçekleştirilemezdi.
Eserin önsözünde Başgöz arka kapaktaki değerlendirmelerine ilaveten kitap
hakkında şu bilgileri vermektedir:
Türkiye’nin Eğitim Çıkmazı’nın uzunca bir hikâyesi var. Bu kitabın
tamam olmayan ilk baskısı Amerika’da yapıldı. Bir güzel Amerikalı olan
Wilson, Türkçe bilmezdi; Türkiye’nin eğitim sorunları üzerinde çalışmışlığı da
yoktu. Ama o, üçüncü dünyanın eğitim sorunlarına yabancı değildi;
Unesco’nun kuruluşunda görev almıştı. Yeni fikirlere açık, dürüst ve değerli
bir bilim adamı idi. 1967 yılında ölene kadar Kaliforniya Üniversitesinde
profesör ve eğitim fakültesi dekanı olarak görev yaptı… (bu) Kitabın yapısını
değiştirdi, bölümleri yeniden düzenledi. Kısacası, kitabımıza Amerika’da
basılacak biçimi o verdi. Bu emeğe saygı duyduğum için İngilizce kitaba onun
adını yazar olarak koydum.
Başgöz, bu bilgilerden sonra Howard Wilson’un eğitim raporunu hangi
tarihler arasında ve nasıl yazdığını okuyucuyla paylaşmaktadır. Rapor Demokrat
254
Parti’nin iktidarda olduğu 1959 yılında yazılmıştır. Ancak raporun Parti’yi memnun
etmeyen özellikleri olması sebebiyle, 27 Mayıs devriminden sonra 1961 yılında
yayınlanabilmiştir. Başgöz, eğitim ile ilgili bu raporda neden yer aldığını da şu
sözlerle açıklamaktadır:
Wilson Türkiye’ye yaptığı kısa gezide, her okulda bir Atatürk köşesi
görünce şaşırır. Köşelere yazılan Atatürk’ün sözlerinden çıkarır ki, Mustafa
Kemal’in Türk eğitimine büyük etkisi olmuş. Ford Vakfı’na bir öneride bulunur.
Bir Türk araştırmacı seçilmeli, bir zaman için Amerika’ya gönderilmeli ve
Wilson’la işbirliği ederek, Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti’nde eğitim
konusunda bir kitap yazmalıdır. Gerekli burs Ford Vakfı’nca sağlanır ve
Türkiye’den böyle bir insan aranmaya başlar. Seçilen iki kişiden biri bendim.
Wilson kendisine bildirilen iki addan benimkini seçti ve ben böylece
Amerika’nın yolunu tuttum.
Benim eğitimci olmamam, Wilson’un da Türk eğitimine yabancı olması
çalışmamıza değişik bir nitelik kazandırdı. Türk eğitimcileri, konuyu incelikleri
ile bildikleri için, çalışmalarında, yalnızca soyut eğitim sorunları üzerinde
duruyorlar. İlköğretim, ortaöğretim, ders kitapları, ders programları derken
toplumda eğitime yön veren kurumlar dikkatlerinden kaçıyor, çalışmalarının
dışında kalıyor. Böylece eğitim toplumdan soyutlanıyor; havada sallanan bir
kurum hali alıyor.
Önsözde yer alan bu bilgilerden sonra Başgöz, kitabın arka kapağında da yer
alan eğitim ile ilgili görüşlerini tekrar okuyucuyla paylaşmaktadır. Kitabın 2005 yılı
baskısının diğerleri ile olan farklılıkları hakkında ise şunları söylemektedir:
255
Pan Yayınevince Türkiye’nin Eğitim Çıkmazı adı ile basılan bu kitap,
Dost Yayınevi’nce yapılan ilk baskının aynı değildir. Yeni baskıya Köy
Enstitüleri ile ilgili bir çalışma eklenmiş; ayrıca “Ve Sonrası” başlıklı bir
bölümle 1950’den sonraki gelişmelerin kısa bir eleştirisi yapılmıştır.
Bunlardan başka, kitabın tümü yeniden elden geçirilmiş, daha sonraki
yayınlardan ve çalışmalardan faydalanılarak hemen her bölümde, irili ufaklı
değişmeler gerçekleştirilmiştir.
160
Kitap
hakkında
bu
temel
bilgilerin
verildiği
Önsözden
sonra,
bibliyografyasıyla birlikte 308 sayfa tutan bu kitabın bölümlerini kısaca şu şekilde
tanıtabiliriz. Birinci bölüm Yakın Çağda Osmanlı İmparatorluğu Eğitimine Bir Bakış
adını taşımaktadır. Bölüm iki başlığa ve sekiz alt başlığa ayrılmıştır. Alt başlıklar
sırasıyla 19. Yüzyıl modernleşmesi öncesi Osmanlı eğitim kurumlarını ve Tanzimat
sonrası dönem eğitim kurumlarını kısaca tanıtmaktadır. İkinci bölüm, İkinci
Meşrutiyet ve Eğitim Başlığını taşımakta ve bu konu hakkında bilgiler içermektedir.
Üçüncü bölüm Kurtuluş Savaşı ve Eğitim hakkında bilgiler içermektedir. Dördüncü
bölüm olan Türkiye Cumhuriyeti başlıklı bölümde ise Cumhuriyetin ilan edildiği
tarihte ülkedeki eğitimin durumu anlatılmaktadır. Beşinci bölümde Cumhuriyet
devrinde modern eğitimin kurulması bu dönemde yapılan reformlarla(tevhidi
tedrisat, alfabe değişikliği, karma eğitim v.d.) birlikte açıklanmaktadır. Altıncı bölüm
Modern Eğitimin Geliştirilmesi başlığını taşımaktadır. Bu bölümde Köy
Enstitülerinin kurulmasına giden yol, aşamaları ile birlikte açıklanmaktadır. Ayrıca
bölümde üniversite reformu, halk evleri, tarım eğitimi gibi konuların da kısaca
üstünde durulmaktadır. Yedinci bölümde Köy Enstitüleri girişimi ve sonrasında
160
İlhan Başgöz, Türkiye’nin Eğitim Çıkmazı ve Atatürk, İstanbul, 2005, 7–11
Dostları ilə paylaş: |