36
/ Ortadoğu'da Türkmenler (Irak-Ġran-Suriye) Sempozyumu
adlandırıldıklarını söylemiĢlerdir
12
. Buna rağmen Türkmen adını, Türkmenlerin
Ġslam dinini seçmeleriyle bağlantılı olarak görmemiĢlerdir. Aynı zamanda
Türkmen sözcüğünün, Oğuzların değil de Çu, Talas ve Yedisu bölgelerinde
yaĢayan Karlukların kullanmıĢ oldukları siyasi bir mahlas olması gerektiğini
savunan tarihçiler de bulunmaktadır
13
. Ġslam dininin Türk boyları arasında ilk
olarak Türkmenler arasında revaç bulduğu görülmektedir. Özellikle Oğuzlar
ve diğer Türk boyları arasında Ġslam dininin yayılması noktasında en çok çaba
gösteren kimselerin Türkmen fakihleri olduğu bilinmektedir
14
.
Ġbn Fadlan da seyahatnamesinde Oğuzları
dokuzoğuz,
uyguz ve
üçguz
Ģeklinde taksim ederek onlardan Müslüman olanlara Türkmen dendiğini ve
bunların iyi Müslümanlar olduklarını ve gayri Müslim Türklerle savaĢtıklarını
anlatır
15
. Osman Turan, Türkmen ve Oğuz ayrımı yaparken, Türkmenlerin
Orta Asya Türk boylarının aksine Ġranlılara olan benzerlikleriyle Oğuzlardan
bir nebze ayrıldıkları üzerinde durmaktadır
16
. Bununla beraber Osman Turan,
Türkmen kelimesinin
Türk manend veya
Türk iman terkiplerinden değil de
kendine has bir fazilet anlamı katan man ekinin eklenmesiyle Türkmen
sözcüğünün ortaya çıktığını ifade ederek kelimenin tamamen Türkçe
olduğunu savunmaktadır. Bunun yanında Türkmen sözcüğünün, Türklerin
Ġslam dinini kabulünden sonra ortaya çıkan bir kavram olmadığını savunan
bilim adamları; Güney Rusya'daki Uz topluluklarına da Torkmen dendiğini
buna örnek olarak vermektedirler
17
. Bunun yanında Ġbn Batuta, Germiyan
ilini ziyareti sırasında buradaki Türkmenlerin Yezidiliğe inandıklarından
bahsetmektedir
18
. Bu durum Türkmenlerin hepsinin henüz Ġslam dinine
girmediğini ve budan dolayı da Türkmen sözcüğünün
Türk iman terkibinden
gelmiĢ olmasının sadece güzel bir benzetmeden ibaret olduğunu
göstermektedir. Buna ek olarak Ġslam dinine giren bütün Oğuzların, Türkmen
olarak adlandırılmamıĢ olmaları da bu görüĢün isabetli olmadığını
12
Ġbrahim Kafesoğlu, age, Ġstanbul, 1984, s. 144; Reha Oğuz Türkkan, agm, s. 409-423.
13
Gulam Rıza Hasanî, agm, s. 144.
14
Zekeriya Kitapçı, Fıkıh Kelam ve Ġslam Felsefesinin GeliĢmesinde Müslüman Türklerin Yeri,
Konya, 2008, s. 53.
15
Ramazan ġeĢen, Ġbn Fadlan Seyahatnamesi, Ġstanbul, 2010, s. 69.
16
Osman Turan, age, s. 30.
17
ġevket Koçsoy, "Türk Tarihi Kronolojisi", Türkler Ansiklopedisi, C. I, Ankara, 2002, s.
73-188.
18
Ahmet YaĢar Ocak, "Anadolu", TDV Ġslam Ansiklopedisi, C. 3, Ġstanbul, 1991, s. 113.
Ortadoğu'da Türkmenler (Irak-Ġran-Suriye) Sempozyumu
/ 37
göstermektedir
19
. Çünkü baĢka bir dine giren bir milletin isminin bu ihtîdadan
dolayı değiĢtirilmiĢ olması akla uzak gelmektedir.
Bunun yanında Türkmen lafzının, Ġskender istilası döneminde
Kafkaslarda evsiz barksız olarak göçebe bir Ģekilde yaĢayan Saka
topluluklarına verilen bir isim olduğu da söylenmektedir. Vehb bin Münebbih
ve Taberî'nin nakletmiĢ olduğu bu rivayetlere göre bu toplulukların evsiz
barksız olmalarından dolayı, kendilerine oturdukları yerleri sürekli olarak
değiĢtiren anlamında Terküman adı verilmiĢ ve bu ıstılah zamanla Türkemen
Ģeklini almıĢtır
20
. Bu görüĢle ilgili KaĢgarlı Mahmûd da bir takım hikâyeler
anlatmıĢ ve Ġskender istilası döneminde, Kafkaslar ve Ģimdiki Azerbaycan
toprakları üzerinde, Türklere benzer uzun saçlı ve badem gözlü Saka
topluluklarından bahsederek bunların Türkmen olduklarını anlatmıĢtır
21
. Yine
Taberî, Sâsânîlerin kuruluĢ döneminde Sâsânîlerden kaçan AĢkani soylularının
Türkmenlere sığındıklarından bahsetmektedir. Bu durumda, MS III yüzyılda
Ġran topraklarında Türkmen varlığından söz etmek mümkündür. Aslında bu
dönemde Türkmen olarak adlandırılan toplulukların Ön Asya'ya Sümerlerin
son dönemlerinde gelerek onlarla irtibat kurmuĢ ve Ahamenid toprakları
üzerinde Ariler, Harzemliler, Soğdlular ile beraber dördüncü büyük gücü
oluĢturan Partlara dayandıran bilim adamları da mevcuttur
22
. Ġran toprakları
üzerindeki Türkmen topluluklarının Orta Asya'dan koparak Ön Asya'ya gelen
ilk Turanî topluluk olan Partlar olduğu da ifade edilmektedir. Bundan dolayı
günümüzde Suriye, Irak ve Ġran toprakları üzerinde yaĢayan Türkmen
topluluklarının MÖ III yüzyılda Ön Asya'da kurulan Part Devletinden geriye
kalan topluluklar olduğu iddia edilmiĢtir
23
.
Ayrıca bu görüĢlerin dıĢında Türkmen ıstılahının
el-turku‟l-mudun
Ģeklinde Ģehirlerde oturan Türkleri ifade etmek için kullanıldığı ve sonraları
Türkmen halini aldığı gibi yakıĢtırmalar da bulunmaktadır. Ġskender‟in doğu
fütuhatı sırasında, Maveraünnehir bölgesinde yerleĢik vaziyette olan tarım ve
ziraatla uğraĢan Türkmenlerin; Ġskender hâkimiyetini kabul ettikleri ve
topraklarını terk etmedikleri, KaĢgarlı Mahmûd ve Birûnî tarafından rivayet
edilmektedir. Bunun yanında yine aynı ravilerin rivayetine göre; göçebe yaĢam
19
Gulam Rıza Hasanî, agm, s. 144.
20
Zeki Velidi Togan, Umumi Türk Tarihine GiriĢ, Ġstanbul, 1981, s. v.
21
Osman Turan, age, s. 30.
22
Mir Fatih Zekiyev, "Ön ve Orta Asya, Kafkasya, Karadeniz'in Kuzeyi, Ġdil-Ural ve Batı
Sibirya'daki, Eski Türkler", Türkler Ansiklopedisi, C. I, Ankara, 2002, s. 424-431.
23
Mir Fatih Zekiyev, agm, s. 424-431.