32
sodyum miktarı az, normal veya artmış; aynı şekilde de vücut su miktarı artmış, normal veya
az olabilir. Yenidoğan döneminde hiponatremi, erken (ilk bir haftada) ve geç (ilk bir haftadan
sonra, ilk bir ay içinde) olarak sınıflandırılabilir.
Hiponatremi oluşumda 2 temel mekanizma vardır. Erken dönemde gelişen hiponatremi
genellikle su fazlalığına bağlı iken, geç hiponatreminin nedeni genellikle negatif sodyum
dengesidir:
1.Su fazlalığı (dilüsyonel hiponatremi). Genellikle anneye doğum sırasında ya da bebeğe
doğum sonrası dönemde fazla serbest su verilmesi veya su atılımının azalmasına bağlıdır.
Perinatal dönemde su atılımının azalmasının en önemli nedeni ozmotik nedenlere bağlı
olmayan vazopressin salınımıdır (uygunsuz ADH salınımı) ve perinatal asfiksi, respiratuvar
distres, bilateral pnömotoraks, intraventriküler kanama veya bazı ilaçların kullanımına bağlı
(morfin, barbitürat, karbamazepin) olabilir.
2.Sodyum azlığı. Yetersiz sodyum alımından ya da sodyum atılımının fazla olmasından
kaynaklanır. Özellikle gestasyon yaşı 28 haftanın altında olan bebeklerde böbreklerden
sodyum atılımının fazla olması önemli bir nedendir. Tablo 14’de yenidoğanda hiponatremi
nedenleri görülmektedir.
Tablo 14: Yenidoğanda hiponatremi nedenleri
Su fazlalığı
Aşırı su alımı
Anneye: doğum sırasında sodyumsuz fazla sıvı
Bebeğe: fazla i.v. sıvı, uygunsuz hazırlanan mama
Yetersiz atılım
Uygunsuz ADH sendromu
Glukokortikoid eksikliği
İlaçlar (indometazin, ibuprpfen)
İntrensek böbrek yetersizliği
KarıĢık
Su fazlalığı + Na azlığı
Sodyum içermeyen sıvıların infüzyonu
BPD’de uzun süreli diüretik kullanımı
Su fazlalığı > Tüm vücut Na fazlalığı
(ödem oluşturan durumlar)
Karaciğer yetersizliği
Konjestif kalp yetersizliği
Nefrotik sendrom
Sodyum azlığı
Yetersiz alım
Annede: aşırı laksatif, diüretik kullanımı
Bebekte: parenteral / enteral beslenmede Na azlığı
Aşırı kayıp
Renal
Prematürite
Tübüler disfonksiyon
ABY poliürik fazı
Diüretikler (ksantinler dahil)
Endokrin
Tuz kaybeden tip KAH
Hipoaldosteronizm
Hipotiroidizm
Gastrointestinal
Kusma, diyare
Stoma kayıpları
NG drenaj
Santral sinir sistemi
Eksternal BOS drenajı
Serebral tuz kaybı
Diğerleri
Plevral effüzyon, asit,
Üçüncü alana kayıp (ileus, NEK,
sepsise bağlı kapiller kaçak)
Yanık, kistik fibrozis
33
Klinik
Hiponatremide ozmolalite azaldığı için ESS kompartmanından İSS kompartmanına su
akışı olur ve hücreler şişmeye başlar. Hiponatreminin klinik bulguları primer olarak
nörolojiktir ve hipoozmolalitenin neden olduğu beyin ödemine bağlıdır. Sık görülen bulgular
emmede azalma, kusma, letarji, irritabilite, konvülziyon, koma olup, beyin sapı herniasyonu
ve solunumun durması ile sonlanabilir. Klinik bulgular hem hiponatreminin gelişme süresine
hem de ağırlığına bağlıdır. Hiponatremi yavaş bir şekilde gelişirse, beyinde hücre içi
ozmolalite azaltılarak hiponatremiye adaptasyon sağlanmaya çalışılır. Hücre içindeki Na ve
Cl, ESS kompartmanına geçer; süreç daha kronik ise aminoasit gibi intrasellüler ozmoller de
kaybedilir. Bu nedenle kronik hiponatremisi olan bir bebekte serum sodyumu 110 mEq/L bile
olsa asemptomatik olabilirken, başka bir hastada serum sodyumu 140 mEq/L’den 125 mEq/L
düzeyine ani olarak düştüğünde konvülziyon gelişebilir.
Tanı
Sıvı dengesi, tartı değişiklikleri, ilaç kullanımı (özellikle diüretikler) ve altta yatan
hastalık/hastalıklar ile ilgili klinik bilgiler ve plazma ve idrar ozmolalitesi ölçümleri ayırıcı
tanıya yönlendirir. İlk adım, gerçek hiponatremi ile psödohiponatreminin ayırımının
yapılmasıdır. Gerçek hiponatremisi olan bebekler hipovolemik, hipervolemik ve övolemik
olabilirler. Hipervolemiyi gösteren ödemli görünüm, asit, pulmoner ödem, plevral efüzyon
veya hipertansiyon, hipovolemiyi düşündüren dehidratasyon bulguları olup olmadığı not
edilmelidir. Hipovolemik hiponatremide olayın renal mi ekstrarenal mi olduğunu anlamak
için idrar Na düzeyi gönderilmelidir (Şekil 5).
34
ġekil 5. Yenidoğanda hiponatremi ayırıcı tanısı
için algoritma
8
Tedavi
Genel Kurallar
Öncelikle bazı sorulara yanıt aranmalıdır:
1.Hasta nöbet geçiriyor mu?
2.Hastaya ne kadar serbest su ve sodyum verilmekte?
3.Hasta hipovolemik mi? Hipervolemik mi? İdrar çıkışı nasıl?
4.Hastaya tuz kaybettirici ilaçlar verilmekte mi?
1.Serum Na düzeyi <120 mEq/L, hiponatremik konvülziyon yok:
Hacim durumuna bakılmaksızın, serum Na değerini 120 mEq/L düzeyine çıkarmak
üzere %3 NaCl 4-6 saat içinde verilir (Na içeriği 513 mEq/L veya yaklaşık 0.5 mEq/mL).
Her 1 mL/kg %3NaCl uygulaması ile serum sodyum düzeyinde 1mEq/L artış beklenir (ESS
vücut ağırlığının %50’si olduğu varsayıldığında), artış hızı saatte 1mEq/L üzerinde
olmamalıdır. Na düzeyi 120 mEq/L değerine ulaştığında tam düzeltmeye daha yavaş olarak
devam edilmelidir (günde en fazla 12 mEq/L veya saatte 0.5 mEq/L).
2.Akut hiponatremiye bağlı SSS bulguları veya konvülziyon varsa genellikle
antikonvülzanlara dirençlidir ve nedeni beyin ödemidir. Beyin ödeminin hızlıca geri
döndürülebilmesi amacıyla %3 NaCl 2 mL/kg 10-15 dk içinde verilir, semptomlar devam
ediyorsa aynı uygulama ikinci ve üçüncü kez yapılabilir. Semptomlar ortadan kalktıktan sonra
düzeltmeye daha yavaş olarak devam edilmelidir (günde en fazla12 mEq/L).
Serum Na < 135
mEq/L
Plazma
ozmolalitesi
<280
mOsm/kgH2O
İdrar ozmolalitesi
< 100
mOsm/kgH2O
Aşırı su alımı
İdrar ozmolalitesi
> 100
mOsm/kgH2O
Hipovolemi
İdrar Na < 20 mEq/L:
ekstrarenal kayıplar
İdrar Na>20mEq/L:
renal kayıplar
(diüretikler, ozmotik
diürez, serebral tuz
kaybı, nefropati)
Övolemi veya
Hipervolemi
İdrar Na >20mEq/L:
ABY, KBY,
Uygunsuz ADH
İdrar Na <20mEq/L:
Ödeme neden olan
durumlar
Plazma
ozmolalitesi
Normal veya
>280
mOsm/kgH2O
Psödohiponatremi
Hipertonik
hiponatremi
(hiperglisemi,mannitol)