A
Hıristiyanlarla devam edelim. Görünen o ki çoğunlukla kapı
kapı misyonerlik yapmıyorlar, bu yüzden evlerinde rahat bırakılmayı
tercih edeceklerini tahmin edebiliriz. Öte yandan kamusal alanlara
gelince iş değişiyor. Hıristiyanlar sık sık sokakta inançlarını ya
yarken gözlemlenebilirler, zaman zaman da seçimle geldikleri dev
let makamlarından kitlelere seslenirken. Anlaşılan, Hıristiyanlar
inançlarını kamuya duyurmaya önem veriyorlar, öyleyse buradan
yola çıkarak, diğer dinlerin özellikle FSMizmin üyelerinin de aynı
şekilde davranmasını takdir edeceklerdir.
Örneğin cuma geceleri sokağın köşesinde toplanan Hıristiyanlar,
partilere giden gençleri PARTİ CEHENNEMDE BİTECEK ve
TÖVBE EDİN GÜNAHKÂRLAR: PARTİ CEHENNEMDE
BİTECEK gibi yardımsever, önyargısız tabelalarla protesto
ediyorlar. Bu elçiler Hıristiyan inancından anladıklarını yabancılarla
paylaşmak için soğukta saatlerce dikilecek kadar azimliler. Böylesine
açık fikirli, paylaşımcı insanlar FSM misyonerleri için uygun
hedeflerdir.
Elinizden geldiğince onların tarzını taklit etmenizi tavsiye
ediyoruz. Kendi tabelalarınızı yapın, üzerine kendi inançlarınızı
yazın. Bunu her iki tarafın da birbirlerinin inançlarını daha yakından
tanıyacağı bir kültür alışverişi gibi düşünün. Aranızdaki farkları ve
benzerlikleri keşfedeceğiniz bu harika fırsat, süregiden misyonerlik
faaliyetlerinizde çok işinize yarayacaktır. Örneğin Hıristiyan sokak
arkadaşlarımız, sonsuz cehennem ateşi cezası uyarılarının kanıtladığı
gibi, bira içmenin çok yanlış olduğunu düşünüyor olabilir. Bu,
bizim bira içmenin süper olduğu görüşümüzden farklı bir fikir
ama üstesinden gelinemez bir fark değil. Ayrıca bunun gibi pek
çok karşıt görüş olsa da, ister istemez bazı benzerlikler de olacaktır.
Hıristiyanlar bulutların üstünde süzülen, gün ışığıyla ve mutlulukla
falan dolu bir cennete inanıyorlar. Yeni gelen birinin içeri alınıp
alınmamasında ahlak önemli bir etmen ve peşin hükümlü bir
Tanrının çok sıkı denetimine tabi. İçeri alınmayanlar ise sonsuza
kadar ateş gölünde yanmak durumundalar. Pastafaryanlar da
cennete inanıyor, gördüğünüz gibi üzerinde çalışabileceğimiz bir
benzerlik yakaladık. Bira Volkanı ve Striptizci Fabrikası ve pek çok
değişik aktivitesiyle FSM Cenneti’nin Hıristiyan cennetinden biraz
farklı olduğu düşünülebilirse de, bunlar hemen açıklamak zorunda
-125-
Uçfrn S-pfrae-tti
CsH-n-HrVfrn
olmadığımız detaylar.5
Hıristiyanlar dünya nüfusunun büyük bir kısmını oluşturuyor,
yani sık sık onlarla uğraşmamız gerekecek. Ne yazık ki bunların büyük
kısmı sokak köşelerinde misyonerlik yapmıyor. Çoğunlukla daha
muhafazkârlar, başkalarına nasıl düşüneceklerini söylemektense,
kendilerine nasıl düşüneceklerinin söylenmesini tercih ediyorlar. İlk
bakışta bu grup FSM için ideal hedef gibi görünebilir, teorik olarak
yapmamız gereken tek şey onlara düşünecek yeni şeyler vermek.
Ama FSMizmin temelden farklı bir din olduğunu unutmayın.
Biz insanlara nasıl düşüneceklerini söylemeyiz ve — ne kadar
söylesek az — dogmayı tamamen reddederiz. Prensiplerimiz,
herhangi bir gerçeği bildiğimizi iddia etmemize engel olur. Bunun
yerine inançlarımızı, yanlış olabileceklerini aklımızda tutarak,
temellendirmeye çalışırız. Bizim inançlarımız tamamen ampirik
gözlemlere dayalıdır, bu yüzden muhafazakâr dogmasever Hıristiyan
kitleleri bu şekilde etkilemek hiç dürüstçe olmaz.
Ayrıca lütfen Hıristiyanların çoğunun dogmatik inancı özgür
düşünceye tercih ettiklerini iddia ediyoruz diye, herhangi bir
şekilde onların inançlarını küçümsediğimizi düşünmeyin. Dogma
kuşkusuz çok işlevsel bir şeydir - öncelikle toplumsal kontrol sağlar
— ve takipçilerine kesin bir ahlaki ve davranışsal kılavuzluk sunar.
Birçok insan için bu sadece rahadatıcı bir şey değil aynı zamanda
olmazsa olmazdır — özellikle yeniden doğuşçular için, kilisenin deli
gibi davranmayı bırakmaları hususundaki dogmatik yönlendirmesi
olmasa çoğu şimdi hapiste olurdu. Eminim ki yeniden doğuşçuların
uyuşturucu parası toparlamak için araba teybimi çalmalarındansa,
okulları yönetmelerini tercih edecek tek kişi ben değilim. Bu
bağlamda dogma hiç de kötü bir şey değil. Yeniden doğuşçu
manyakları bir kenara bırakalım - mümkün olduğunca uzağa - pek
çok Hıristiyan, kiliseyi akla uygun sebeplerle kabullenir. Bazı du
rumlarda onlara gerçek diye sunulan şeye gerçekten inanırlar, bu da
5- Bu pek çok dinin izlediği bir yoldur. Scientolojist hadımların kabaran sayısını ve
kilisenin, erkeklerin üyelikten birkaç sene sonra testislerini bağışlamaları gerektiğini
en baştan söylemekten nasıl da bilgece kaçındığını düşünün.
-126-
M
îfte:
mesele değil. Başkaları kiliseyi, rahatsız edici düşüncelerden
kaçınmalarına olanak verdiği için kabul ederler. Ve dikte edilmiş
bir inanç sisteminin sağladığı sosyal faydaların keyfini süren
Hıristiyanlar da vardır, ama tartışılamaz gerçekler olarak sunulan
her şeyi körlemesine kabul de etmezler. Bu açık fikirli üyeler FSM
kilisesine geçmeleri en olası kesimdir. Bu insanlar Incil’in harfi
harfine doğru olduğuna inanmazlar — örneğin ilk kadının bir ka
burgadan yaratılması, veya tüm dünyanın sel altında kalmış olması
fikirlerini uygunsuz bulurlar. Kısacası bunlar Hıristiyandır ama
dogmayla zehirlenmemişlerdir ve özgür düşünce yeteneklerini hâlâ
kaybetmemişlerdir. Bunlar FSM’ye geçebilecek öncelikli adaylardır.
Problem, tabii ki, ılımlı, açık görüşlü Hıristiyanları dogmatik,
kapalı görüşlü olanlardan ayırmaktadır. Neyse ki bu bizim için
halihazırda yapılmıştır. Yapmamız gereken tek şey üniversiteleri
ve kitapçıları veya bağımsız düşünceye saygı gösterilen, akıllı ve
eğitimli insanların biraraya geldiği yerleri dolaşmaktır. Buralarda
çok az dogma zihniyedi insan olacaktır.6
Ilımlı Hıristiyanların dinini değiştirmek için birazcık çaba sarf etmek
yeterli olacaktır. Açık görüşlü ve zeki oldukları için ampirik kanıdara
dayalı bir inanç sisteminin faydalarını hemen göreceklerdir. En yüksek
ilkesi dogmayı reddetmek olan bir din, kapalı görüşlü aptallar tarafından
istila edilmesi en zor dindir ve ılımlı Hıristiyanlar bunu beğeneceklerdir.
Ancak ufak bir husus problem yaratabilir: “İsa”. Din değiştirmeye hazır
gözüken biri, ideolojimizden hoşlanmış olabilir, muhtemelen Korsanları
da seviyordur, ama yine de Isa’yla olan bağından dolayı bize katılmamayı
tercih edebilir. Bu anlaşılır bir şey. Ve unutmayın ki birine inançlarının
yanlış olduğunu söylemek biz Pastafâryanların işi değildir. Bize düşen kendi
görüşlerimizi sunmak, başkalannın görüşlerini yargılamamak ve kesinlikle
inancımızı başkalarına zorla kabul ettirmeye çalışmamaktır. Buna göre
görevimiz Uçan Spagetti Canavarı Kilisesi’ni en güçlü tezlerimizi ortaya
koyarak savunmak olacaktır. Eğer bir gün kendinizi bir ılımlı Hıristiyana
6 - Eminiz ki bu sadece FSM ’nin yerleştirdiği tesadüflerden biri.
-127-
Dostları ilə paylaş: |