Uluslararasi sempozyumu



Yüklə 26,8 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə121/307
tarix11.09.2018
ölçüsü26,8 Mb.
#67808
1   ...   117   118   119   120   121   122   123   124   ...   307

339

                                                      Erkin EMET 

Bir  yıl  sonra Ankara’dan  gelen  cevapta,  Kazakların  Türkiye`ye  iskanlı 

göçmen  olarak  kabul  edilecekleri,  ancak  bürokratik  işlerin  tamamlanması 

için bir süre beklemeleri gerektiği bildirilmiştir. Bu arada, 1950`de Doğu Tür-

kistan’dan ikinci Kazak göç kafilesi Keşmir`e gelmiştir. Bu kafile Hüseyin 

Teyci, Delilhan Canaltay, Alibek Hakim ve Sultan Şerif Teyci liderliğindeki 

Kazak Türkleri ile İsa Yusuf Alptekin ile Mehmet Emin Buğra liderliğindeki 

Uygur Türkleriydi. Bu grup 1949’da Mao Ze-dong liderliğinde gerçekleşen 

komünist ihtilalin getirdiği yeni yönetime boyun eğmek istemedikleri için hür 

dünyaya doğru yola çıkmışlardı. Tibet üzerinden gelen bu grup da hem Çin 

hem de Tibet askeriyle çarpışa çarpışa ulaştıkları Hindistan sınırından geçe-

rek Keşmir`e ulaşmışlardı. Pakistan`daki Kazaklar, onlarla temasa geçerek 

Türkiye’ye göç için yaptıkları müracaatın kabul edildiğini, kendilerinin de 

hemen bu yolda müracaatta bulunmaları tavsiye edildi.

İsa Yusuf Alptekin ve Mehmet Emin Buğra, 1951 senesinde Ankara`ya git-

tiklerinde bu müracaat sahiplerinin göçmen olarak Türkiye kabulünün hızlan-

dırılmasını sağladılar. Başbakan Adnan Menderes’in başkanlığında toplanan 

Bakanlar Kurulu`nun 13 Mart 1952 tarihli kararıyla Pakistan, Hindistan ve 

Keşmir`deki Kazaklar ile Uygurlar iskânlı göçmen olarak Türkiye`ye resmen 

kabul edilmiştir. Eylül 1952’den itibaren 1954 senesinin Nisanına kadar Ka-

zaklar gruplar halinde Türkiye’ye gelmiştir. Gelenler ilk olarak Zeytinburnu, 

Tuzla ve Sirkeci’deki göçmen misafirhanelerine yerleştirilmiştir. Daha sonra, 

Manisa Salihli, Kayseri Develi, Niğde Altayköy, Nevşehir Aksaray ve Kon-

ya İsmil’e iskân edildiler. Zaman içinde kırsal kesimlerdeki geçim sıkıntısı 

onları tekrar İstanbul’a, ilk yerleşim bölgeleri olan Zeytinburnu`na göç etme-

lerine sebep olmuştur. Doğu Türkistan’ın çeşitli bölgelerinden hür dünyaya 

çıkmak için göç eden Uygur ve Kazak Türklerinin başlangıçtaki kesin sayısı 

bilinmemektedir. Bu konuda 18.000’den 50.000’e varan muhtelif tahminler 

yapılmaktadır. Bunlardan hayatta kalıp Türkiye`ye ulaşanlarının sayısı topu 

topu 1.850 kişidir

5

.

Demek ki, hürriyet aşkıyla yollara düşen her 10 Doğu Türkistanlıdan en 



iyimser tahminle ancak biri gayesine ulaşabilmiştir. Hür yaşayabilmek, Türk 

ve Müslüman kimliğini muhafaza edebilmek uğruna yapılan bu göç on bin-

lerce şehidin kanına mal olmuştur.

5   Bkz. Doç. Dr. Abdulvahap Kara,  “Kazakların Altaylardan Anadolu’ya Uzanan Göçü”, 

(http://abdulvahapkara.com/arastirma-konulari/kazak-diyasporas/79-karavahap.html)



340 Uygur Diasporası ve Uygur Göçmenler Durumuna Genel Bakış 

6- Türkiye’ye İkinci Göç 

Doğu Türkistan’dan göç etme nedenlerinin başında can güvenliğinin ol-

maması gelmektedir. Özellikle 1949’da Mao Ze-dung ve ekibinin komünist 

devrimi yapmalarından sonra, Doğu Türkistan bölgesinde de etkilerini gide-

rek arttırmaya başlamışlardır. Doğu Türkistan’da da, Çin’in diğer bölgelerin-

de yaptıkları gibi kıyım, zulüm, katliam ve işkenceleri uyguladılar. Bu ezi-

yetlerin hat safhaya ulaşması sonucunda bölgede yaşayan insanlar canlarını 

kurtarabilmek için başka ülkelere sığınmaya karar verdiler. Denilebilir ki, hür 

dünyada Doğu Türkistan’ın dışarıya kapalı olan bu sıkıntılarını, Çin’in yap-

tığı  insan  hakları  ihlallerini  ve  katliamları hür  dünyada  anlatmak  için  yurt 

dışına gitme arzusu ortaya çıkmıştır.

Çin, 1959-1960 yıllarında bir kanun çıkartarak yabancı ülke vatandaşlarını 

talepleri doğrultusunda eğer belgeleyebilirlerse geldikleri ülkeye iade etme 

kararı almıştır. Bundan istifade eden Doğu Türkistanlılar bölgeden ayrılmaya 

başlamıştır. Bu çerçevede de iki grupluk kafile halinde 1961 ve 1963 senele-

rinde Doğu Türkistan’dan ayrılmalar vuku bulmuştur.

1961’de ayrılan kafile ekseriyeti Yarkent şehrinden, 1963’te gelen kafile 

ise Kaşkar ve daha ziyade Gulca’dan gelen Uygurlardır. Bugün Kayseri’de 

daha çok Yarkent’ten gelen Uygurlar bulunmaktadır. Gulca yani İli şehrinden 

gelen Doğu Türkistanlılaer daha sonra İstanbul’a yerleşmiştir. Onlar daha zi-

yade  ticaretle  meşgul  olduklarından  ve  bulundukları  coğrafyanın  etkisi  ile 

daha girişimci bir ruha sahip olduklarından İstanbul’a göç etmişlerdir. İstan-

bul’da çeşitli sektörlerde, özellikle deri sektöründe iş yapmakta ve kendileri-

nin geçim kaynağı olarak bu mesleği icra etmektedirler. 



7- Göçlerde Afganistan’ı Tercih Etme Sebepleri

Göçün ilk çıkış kapısı Afganistan olmuştur. Çünkü Doğu Türkistan, Af-

ganistan ile sınırdır. Göç kafilesi Himalayalar’dan, Pamir yaylasından Afga-

nistan’a geçmiştir. Üç aylık bir süreçte Doğu Türkistan’dan gelen kafileler o 

zamanki at, eşek, deve, katır gibi hayvanlarla, hayvan bulamayanlar da yaya 

olarak Doğu Türkistan’dan Afganistan’a kadar zor şartlarda seyahat etmiştir. 

Afganistan’da da başlıca Kabil, Hanabat, Badahşan ve Konduz vilayetlerine 

yerleşmişlerdir. 

Göç kafilesi Afganistan’ı geçici bir üs olarak görmüştür. Çünkü Afganistan 

o dönemde Çin’in ekonomik ve siyasî baskısı altındaydı. Bu yüzden Afganis-

tan’da kalmalarının daha sonra Doğu Türkistan meselesini gündeme getirme-

ye veya uluslararası platforma taşımaya imkân vermeyeceğinin farkına var-




341

                                                      Erkin EMET 

mışlardı. Göç kafilesinin önde gelenleri, aynı din, aynı soy ve aynı kültürden 

oldukları Türkiye’ye gitmeyi arzu etmişlerdi. Bu şekilde ilk temas Birleşmiş 

Milletler Mülteci Komiserliği ve UNESCO’nun çeşitli birimleri aracılığı ile 

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Afganistan, Kabil Büyükelçiliği ile sağlan-

mıştır. Türkiye’den yetkili olarak ilk temas edilen kişi Kaya Toperi Bey ol-

muştur.

Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz, Doğu Türkistanlıların Türkiye’ye göçü 



iki dalga halinde gerçekleşmiştir. Birinci dalga, 1949 Mao ihtilalinden sonra 

Çin’deki yeni rejimi benimsemedikleri için yola çıkmıştır. İkinci dalga 1960’lı 

yılların başlarında Afganistan üzerinden gerçekleşen göçtür. Bu iki göç hare-

keti gelişigüzel yapılmamışdır. Liderleri öncülüğünde Uygur ve Kazak Türk 

toplumlarının özelliklerine göre, disiplinli ve toplu bir şekilde yapılmıştır. Bu 

yönüyle göç, Orta Asya’dan milattan önceki devirlerden batıya doğru yapılan 

Türklerin kitlesel göçlerinin en sonuncusudur. Daha sonra yukarıda bahsetti-

ğim göç ile gelenlerin akrabaları ferdi hareketle serbest göçmen olarak Türki-

ye’ye gelmeye devam etmişlerdir.

Bu iki göç dalgasının nihai ülke olarak Türkiye’yi seçmeleri tesadüfi değil, 

bilinçli bir tercihtir. Çünkü onların amacı dil, din, kültür ve tarih açıdan ortak 

köklere sahip Türkiye’de kendilerinin yabancılık çekmeyecekleri ve gelecek 

nesillerinin de milli kimliklerini kaybetmeyecekleri bir ortama kavuşmaktı. 

Günümüzde  ise,  Kazakistan’ın  bağımsızlığına  kavuşmasından  sonra,  bazı 

Kazak aileler anavatanlarına geri göçmektedir.  1990’lı yılların başlarına ka-

dar Türkiye’deki Kazaklar mazlum Doğu Türkistan halkının sesini duyurmak 

için aktif faaliyetler içindeydi. Bugün üçüncü nesil Kazakların Doğu Türkis-

tan davasıyla ilişkisi kalmamıştır denilebilir. Dünyanın yaklaşık 30 ülkesine 

dağılmış bulunan diaspora Uygurları içinde, Türkiye Uygurları kendilerinin 

en bahtiyar diaspora olarak addetmektedir. Çünkü onlar kendilerini maddi ve 

manevi her açıdan huzurlu hissetmektedirler

6



8- 1990 Sonrası Dönemde Göçmenler Meselesi

Çin’de, 1960’lı yılların ortasında Kültür Devriminin başlanmasıyla, 1980’li 

yılların  başlarına  kadar  bütün  dünya  ile  ilişkisini  tamamen  kesmişti.  Bu 

süreçte Uygur halkının da dünya ile ilişkisi kopartılmıştır. Kültür Devrimini 

müteakip, 1980’li yılların ilk yılarında, Çin Reformu ve dışa açılma politikası 

sonucunda  dünya  ile  olan  ilişkiler  yavaş  yavaş  canlanmaya  başlamıştır. 

6   Geniş bilgi için bkz. Osman Kubilay Gül, “Doğu Türkistan’dan Türkiye’ye Hazin Bir 

Göç Hikâyesi”, Turkish Studies,   Vol.  2/1   Winter 2007.



Yüklə 26,8 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   117   118   119   120   121   122   123   124   ...   307




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə