Uluslararasi sempozyumu



Yüklə 26,8 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə63/307
tarix11.09.2018
ölçüsü26,8 Mb.
#67808
1   ...   59   60   61   62   63   64   65   66   ...   307

178 Türk-Oğuz Sanatında ve Dünya İnançlarında Koyun Resimleri 

Hemen yerden bulunmuş ve hemen döneme ait olan banyonun üzerinde 

de koyunların şekilleri vardır (Britanya Müzesi’nin sergisi). Belki, bu ban-

yo İnanna (İştar) tanrıcasına ibadet sırasında kullanılmıştır. Resimde kamış 

evinin yanına yaklaşan koyunlar çekilmiştir. Orada daha iki kuzu vardır. Bu 

görüntüyü sadece vannanı yüce yerde konulduğunda iyi görmek olur. Buna 

göre belki de o tapınaklarda ibadet sırasında kullanmış. Resimde kamışlar-

dan kurulmuş ev Urukda İnanna tanrıçasının sembolü olmuştur. Belki, bu ko-

yunlar İnanna tanrıçasına tabi olan ve onun gösterdiği yolda giden insanları 

tecessüm ediyor. Demek bu tür inançlar hala MÖ IV binyılda olmuştur ve 

Sümerlerden başka uluslara geçmiştir.

İlginçtir ki, buna benzer koyun heykellerine eski Türklerin kültürel mira-

sında da rastlanmaktadır. Onlar da kurbanlık koyunların resimlerini çekimiş, 

heykellerini yapmıştırlar. Bu gelenek hatta Türklerin İslam’ı kabul ettiğinden 

sonra da devam etmiştir. Azerbaycan ve Anadolu topraklarında orta yüzyıl-

larda  Siyah-Qoyunlu  ve  Ak-Qoyunlu  denilen  türk  devletleri  oluşluşturlar. 

Koyun çizimi bu devletlerin resmi simgesi olmuştur. Belki bu gelenek, eski 

Türklerin  Sümerlerin  nesli  olduğunun  daha  bir  delilidir.Azerbaycanda  da 

bunlara benzer eski koyun heykelleri vardır. Buna örnek olarak, Türkiye ve 

Azerbaycanda bulunmuş koyun heykelleri göstermek olar (resme bak). Bu 

yeykeller daha çok mezarlar üstünde kurulmuş, bu da onların mistik inançla-

rı ile ilişkisini göstermektedir. Bu ola bilsin, oğuzların islamöncesi totemist 

inanclarının gösterileridirler. 

Azerbaycanda 

 

 

 



Türkiyede


179

Aydın ALIZADE

Henüz XIX yüzyılın ortalarında İngiliz araştırmacısı Raulinson Sümer di-

lindeki bazı kelimelerin Türkçe kelime ile benzerliğini iddia etmiştir. Bundan 

sonra biginler arasında bu soruda çok çekişmeler olmuştur. Buna karşı olanlar 

Sümer dilindeki başka kelimelerin Kafkas, Hint, Endonezya uluslarına daha 

yakın olmasını iddia etmişlerdir. Günümüzde bu tartışmalar sürmektedir. An-

cak, Sümerlerin Türklerin soyların olmasının bir delili olarak koyun resimleri 

da gösterilebilir. Belki de erkekliğin ve gücün sembolü olan bu imgeleri Sü-

merlerin soyundan Türkler tüm Yakın Doğuda yaygınlaştırmışlardı.

Ayrıca  eski  Mısır’da  insanlar  koyun  başlı  Hnum  tanrısına  tarınmışlar. 

Onun tapınakı Elefantina adasında olmuş ve şimdi İngilterenin Ashmolean 

Museum’una o tapınakdan götürülmüş barelyefi (yarım kabartması) yerleş-

tirilmiştir. O insanları ve hayvanları kilden yaratan çömlekçi tanrı idi. Tanrı 

Hnum insan kaderini de çözürdü. Aynı zamanda Hnum verimliliyin tanrısı, 

Nil nehrinin koruyucusu ve su verilmesinin garantörü olarak da tanınmıştır. 

Hem de Hnum bir başka tanrıların örneğin, Amon’un, Ra’nın tecessümü gibi 

kabul ediliyordu. Koyun ve maneviyat (ruh) eski Kıpti dilinde “ba” kelimesi 

ile ifade ediliyordu. Buna göre de bu tanrı koyun başlı olmuştur.

 

 

Hnum   



 

 

 



Ra

Ayrıca başka Mısır tanrıları da koyun görkeminde tasvir edilirler. Bunun 

örneği tanrı Ran’ın Tebesde koyun imgesinde heykelidir.

Mısır’da ruhun ve koyunun aynı kelimeyle ifade edilmesinden ileri gel-

miştir. “Ba” kelimesi yaratıcı, ruhveren koyun tanrı obrasında olan Hnuma 

ait edilmiştir. Sonra bu anlayış tüm dünyada yayılmış, hatta eski Türklerin 

inançlarında olmuştur.

Hemen yerden bulunmuş ve hemen döneme ait olan banyonun üzerinde 

de koyunların şekilleri vardır (Britanya Müzesi’nin sergisi). Belki, bu ban-

yo İnanna (İştar) tanrıcasına ibadet sırasında kullanılmıştır. Resimde kamış 

evinin yanına yaklaşan koyunlar çekilmiştir. Orada daha iki kuzu vardır. Bu 

görüntüyü sadece vannanı yüce yerde konulduğunda iyi görmek olur. Buna 

göre belki de o tapınaklarda ibadet sırasında kullanmış. Resimde kamışlar-

dan kurulmuş ev Urukda İnanna tanrıçasının sembolü olmuştur. Belki, bu ko-

yunlar İnanna tanrıçasına tabi olan ve onun gösterdiği yolda giden insanları 

tecessüm ediyor. Demek bu tür inançlar hala MÖ IV binyılda olmuştur ve 

Sümerlerden başka uluslara geçmiştir.

İlginçtir ki, buna benzer koyun heykellerine eski Türklerin kültürel mira-

sında da rastlanmaktadır. Onlar da kurbanlık koyunların resimlerini çekimiş, 

heykellerini yapmıştırlar. Bu gelenek hatta Türklerin İslam’ı kabul ettiğinden 

sonra da devam etmiştir. Azerbaycan ve Anadolu topraklarında orta yüzyıl-

larda  Siyah-Qoyunlu  ve  Ak-Qoyunlu  denilen  türk  devletleri  oluşluşturlar. 

Koyun çizimi bu devletlerin resmi simgesi olmuştur. Belki bu gelenek, eski 

Türklerin  Sümerlerin  nesli  olduğunun  daha  bir  delilidir.Azerbaycanda  da 

bunlara benzer eski koyun heykelleri vardır. Buna örnek olarak, Türkiye ve 

Azerbaycanda bulunmuş koyun heykelleri göstermek olar (resme bak). Bu 

yeykeller daha çok mezarlar üstünde kurulmuş, bu da onların mistik inançla-

rı ile ilişkisini göstermektedir. Bu ola bilsin, oğuzların islamöncesi totemist 

inanclarının gösterileridirler. 

Azerbaycanda 

 

 

 



Türkiyede


180 Türk-Oğuz Sanatında ve Dünya İnançlarında Koyun Resimleri 

Eski Türkler Mısırla her zaman ilişkide olmuşlardır. Henüz milattan önce 

III binyılda “Hiksoslar” denilen ulus Mısır’ı ele geçirmiş, orada kendi yöne-

timlerini kurmuştur. Birçok bilginler onların Türkler olduklarında dururlar. 

Daha sonra, artık islamlaşmadan sonra, bin yıla yakın zaman için Mısır’ı İh-

şidiler, Tuluninler, Memlük, Osmanlılar gibi Türk soylu hanedanlar yönet-

mişler. Böylece Türklerin mitolojisine koyun imgeleri bu ilişkilerin sonu ge-

çebilerdi. Öte yandan, her şeyin tersine olduğunu da tahmin edilebilir. Belki, 

Mısır  mitolojisine  koyun  imgeleri Türklerden  geçmiş  (hiksosların  araşılığı 

ile). Bu olasılığa da ciddi bakılmalıdır.

Aynı zamanda, belirtilmelidir ki, doğanı tecessüm eden çoban tanrısı gö-

rüntüsü  çeşitli  kültürlerde  yer  almıştır.  Eski  Sümerler, Yunanlılar,  Romalı-

lar  koyunların  çevresinde  bulunan  çoban  tanrılarının  obrazını  oluşturdular. 

İlginçtir ki, monoteist (tek tanrılı) dini geleneklerde de bazı kutsal kişiler ve 

peygamberler de belli zaman çoban olmuşlardır. Onlar bu görüntüde tasvir 

ediliyorlardı.  Örneğin  Hıristiyanlıkta  İsa  bazı  durumlarda  koyunları  otaran 

çoban gibi tasavvur edilmiş. Eski Ahit’te İsa diyor: “Ben iyi çoban; iyi çoban 

koyunlar uğruna canını verir” (Yuhanna incili 10: 11). Rivayetlere göre, İsa 

hayvanlar için yemlik gibi belirtilen yerde doğmuştur ve onu ilk ziyaret eden-

ler çobanlar olmuşlardır (Lukas incili 2:15,16).

 

 

İyi Çoban (İsa)    III yüzyıl, Jerusalem müzesi



Hıristiyan papazları de kendilerini “Pastor” (çoban) adlandırılır. Yani bu-

rada  insanlar  yollarını  azmış  koyunlara  benzetilir.  Pastorlar  ise,  bu  sürüyü 

yöneltip, onu kurtuluş yoluna sürer. Sürüden geriye kalmış ve azmış koyun 

korku ve dehşet içinde oluyor, nereye gittiğini, ne yaptığını anlamıyor. Tan-

rı yolundan sapan insanlar da onlara benzetiliyor. Bu tür insanlar karanlıkta 



Yüklə 26,8 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   59   60   61   62   63   64   65   66   ...   307




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə