200 Türk Dünyası’nın Ortak Kültürel Mı̇rası Olarak Nasrettı̇n Hoca Karakterı̇ ve Fıkraları
Türk coğrafyası alanın XI. yüzyılda Oğuzların Ortadoğu’da egemenlikle-
rini sağlaması ile birlikte olağanüstü bir biçimde genişlediğini, zamanla Ana-
dolu, Doğu Avrupa ve Kuzey Afrika’yı da içine alacak kadar büyüdüğünü
görmekteyiz. Söz konusu siyasi alanın genişlemesi, hiç kuşkusuz kendisiyle
beraber Türk kültür alanının da genişlemesini sağlamıştır.
Tarihsel Açıdan Nasrettin Hoca Karakteri
Konumuz olan Nasrettin Hoca karakteri ve fıkralarının tarihsel açıdan de-
ğerlendirildiğinde bir takım değişik görüşlerin ortaya atıldığını görmekteyiz.
Bu bağlamda şimdiye değin tarihçi Mikail Bayram diğerlerine göre Nasrettin
Hoca’nın tarihsel kimliğini daha eskiye götürmektedir. M. Bayram’ın Ahilik
Teşkilatı’nın kurucusu sayılan Ahi Evren ile Nasrettin Hoca karakterini bir-
leştirmesi en ilgi çekici görüşlerden biri olsa gerek.
6
Ahi Evren veya diğer adı
ile
Nasir’üd-din Ebu’l-Hakâyık Mahmud b. Ahmed el-Hoyî’nin
7
doğum yeri
olan Hoy kenti ve çevresi günümüz İran sınırları içerisinde bulunmaktadır.
Selçuklu kaynaklarında söz konusu bölge yoğun Türk nüfusunun gelip yer-
leşmesinden dolayı “Hoy Türkistanı” adı ile bilinmektedir.
Kimilerine göre ise Nasreddin Hoca 1208’de Sivrihisar’ın Hortu köyünde
doğmuş, Annesi Sıdıka Hanım, babası ise Abdullah Efendi’dir. Hoca, ilk tah-
silini köyünde babasının yanında tamamlamış
8
daha sonra dönemin meşhur
mutasavvıflarından
Seyyid Mahmud Hayrâni’ye intisab etmiş, 1284’de ise
Akşehir’de vefat etmiştir.
9
XV. yüzyılın ünlü nesir yazarı Ebü’l-Hayr Rumi’nin Cem Sultan (M.
1495) adına yazdığı
Saltuk-nâme adındaki tasavvufi eserinde Alp-erenlerden
Sarı Saltuk’un Nasrettin Hoca ile yakın arkadaş olduğu, ikisinin de Seyyid
Mahmud Hayrani’nin müritlerinden oldukları belirtilmiştir.
10
Bayburtlu Osman’ın (öl. 988/1580’den sonra)
Tevarih-i Cedid-i Mir’at-i
Cihan adlı eserinin ikinci bölümünde “…Nasrettin Hoca Akşehir’de yatur.
6
Mikail Bayram, Tarihin Işığında Nasreddin Hoca ve Ahi Evren, Bayrak Mat. Ltd.
Şt. İst. İstanbul, 2001, s, 33-40.
7
Mikail Bayram, “Ahi Evren Kimdir? (Gerçek Şahsiyeti ve Eserleri)”, Diyanet
Dergisi, Cilt: XVII, Sayı: 1, Ocak-Şubat 1978, [s. 24-32], s. 27.
8
Nail Tan, Çocuklarımıza Folklor Hazinemizden Seçmeler, Kültür Bakanlığı
Yayınları, Ankara, 1986, s. 119.
9
Pertev Naili Boratav, Nasreddin Hoca, Edebiyatçılar Derneği Yayınları, Ankara,
1994, s. 7-39.
10
Şükrü Kurgan, “Nasrettin Hoca Fıkralarında Türk Halk Yaşayışının İzleri”,
Türk
Dili Dergisi, Cilt: XIX, Sayı: 207, s. 491.
201
Babak JAVANSHIR
Ulemâdan, ziyade nüktedan kimse idi. Timurleng’e müsâhib oldu. Meşhur
kimsedur” biçiminde bir bilgi bulunmaktadır.
11
1638’de Akşehir’i ve Hoca’nın türbesini gezen
Evliya Çelebi (1611-1682)
ise Nasrettin Hoca’yı Yıldırım Beyazıd ve Emir Timur ile çağdaş olduğunu
yazmaktadır.
12
XVII. yüzyılın önemli kaynaklarından olan Katib Çelebi’nin “Keşfü’z-zü-
nun” adlı biyografik eserinde de “Nasrettin Hoca”nın adı zikredilmektedir.
13
Aynı yüzyılın ünlü şairlerinden olan
Urfalı Nabi’nin “Tuhfetu’l-Harameyn”
adlı yapıtında Nasrettin Hoca anılmakta ve Nabi’nin kendisin anlattığına göre
o hocanın mezarını bizzat kendisi ziyaret etmiştir.
14
Bu tarihsel açıklamalara rağmen destansı figür ve mitolojik kişiliklerin
-ki bizce buna Nasrettin Hoca Karakteri de dâhildir- yalnızca tarihsel bir
perspektifte ele alınması doğru bir yaklaşım olmasa gerek. Zira mitolojik ve
folklorik karakterlere herhangi bir zaman ve mekân yakıştırılması folklorun
doğasına gereği ters bir yaklaşımdır. Ancak tarihin derinliklerinden ve Türk
dip-kültüründen gelen birçok mitolojik karakter ve mitsel öğelerin değişik
zaman biçimlerinde güncellenerek kimi tarihsel olaylar ve şahıs adlarının ek-
lenmesi ile günümüze ulaştığı bir gerçektir. Kanımızca konumuz olan Nasret-
tin Hoca karakteri ve fıkralarının doğum tarihinin Anadolu Selçuklusu veya
her hangi başka bir dönem ile sınırlandırılması, söz konusu karakterin Türk
Dünyası’nın her bölgesinde yaygınlığı nedeniyle olanaksız gözükmektedir.
Anlaşılan söz konusu karakter Türk kültüründe her zaman var olduğu için
kimi bölgelerde Nasrettin Hoca, kimi bölgelerde Temel (Karadeniz Bölge-
si), Birbal/Bilbal (Babürlü Hindistan’ı), Aldar Köse (Kazakistan), Omurbek
(Karakalpak Özerk Bölgesi), Ahmet Akay (Kırım Türkleri), Kemine (Türkme-
nistan), Salyay Çakkan (Doğu Türkistan), Molla Zaydan (Doğu Türkistan),
Bektaşi fıkraları ve başka adlar altında kendini sürekli güncelleyebilmiştir.
11
Nükhet Tör, “Nasreddin Hoca”, Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Türk Dili ve
Edebiyat Bölümü, Türkler Ansiklopedisi, Cilt: VII, Ortaçağ, Ed. Hasan Celal Güzel,
Kemal Çiçek, Salim Koca, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2002, [s. 516-521], s.
518.
12
Evliya Çelebi,
Evliya Çelebi Seyahatnâmesi, Topkapı Sarayı Bağdat 305
Yazmasının Transkripsiyonu-Dizini, Haz. Seyit Ali Kahraman - Yücel Dağlı, Cilt: 3,
Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 1999, s. 14.
13
Şükrü Kurgan, “Türk Mizahında Nasrettin Hoca”, Ilgaz Dergisi, Sayı: 4, Ağustos
1965, s. 15-21.
14
Saim Sakaoğlu, “Avrupalı Seyyahların Eserlerinde Nasrettin Hoca”,
Türk
Folkloru, Cilt: 1, K. B. Mifat Yay., 1981, s. 59-73.