Uluslararasi sempozyumu



Yüklə 26,8 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə73/307
tarix11.09.2018
ölçüsü26,8 Mb.
#67808
1   ...   69   70   71   72   73   74   75   76   ...   307

205

Babak JAVANSHIR         

Bu  söyleyişler  içerisinde  Araplardaki  “Cuha/Coha”  ve  Ermenilerdeki 

“Cuḫa/Coḫa” söyleyiş biçimlerinin Türkçedeki “Hoca” veya “Ḫoca” telaffu-

zunun metatezi olduğu ortadadır. Fakat Araplardaki “Cuha/Coha” söyleyişi 

söz konusu ad ve karakterin Arap toplumuna, İstanbul ya da yakın çevresi 

ile temasta olan Arap kökenli eğitimli şahıslarca Arap coğrafyasına taşındı-

ğı izlenimini yaratmaktadır. Oysaki Arap coğrafyasına yakın Türk bölgele-

rinde İstanbul söyleyişi olan “Hoca” biçiminin yerine, yöresel söyleyiş olan 

“Ḫoca” biçimine rastlanmaktadır. Anlaşıldığı üzere Araplardaki ödünçlenen 

biçim  komşu  ve  yakın Türk  bölgeleri  olsaydı Araplardaki  alınış  biçimi  de 

“Cuha/Coha” değil “Cuḫa/Coḫa” biçiminde olmalı idi. Nitekim Ermeniler-

deki söyleyiş biçimi olan “Cuḫa/Coḫa” hiç kuşkusuz /ḫ/’li telaffuz edilen bir 

bölgeden alıntılanmıştır. 

Ancak Araplardaki “Cuha/Coha” karakteri ve fıkralarının Selçuklu önce-

si Abbasi ve Emevi dönemlerine kadar geri götürülmesi yukarıdaki ihtimali 

ortadan kaldırmaktadır. Buna dayanarak kimi bilim adamları Türklerin Nas-



rettin Hoca’sı ile Arapların Cuha’sını ayrı ayrı karakterler olarak düşünseler

15

 



bile yine de bu iki karakter arasındaki ilginç benzerliğe dikkat çekmektedir-

ler.


16

 

Araplarda alışılmadık bir ad olan “Cuha/Coha”



17

 

kelimesinin anlamına iliş-



kin söz konusu karakterin kişiliği ile uyum içinde olmayan bir takım görüş-

ler ileri sürülmüştür. Fîrûz-âbâdî’nin (öl. 816/1413) el-Kâmûsu’l-Muhît’inde 

“onu kesti” veya söz konusu kelime ile kökteş olduğu sanılan “Cahî” sözcüğü 

ile ilişkilendirilerek “namazını düzgün kılan kimse” ve “çok zeki olan şahıs” 

anlamına geldiği iddia edilmektedir.

18

 



“Cuha/Coha”  karakterinin  tarihi  kaynaklardaki  ilk  yansımasını  Abbasi 

döneminin ünlü düşünürü Cahiz’ın (öl. 255/869) el-Kavl fi’l-Biğâl adındaki 

15 

  Franz  Rozenthal,  Erken  İslam’da  Mizah,  çev.  Ahmet  Aslan,  İris  Yayınları, 



İstanbul, 1977, s. 5.

16 


 Agah Sırrı Levent, Türk Edebiyatı Tarihi, Cilt: I, Türk Tarih Kurumu Yayınları, 

Ankara, 1973, s. 48.

17 

  Abdulaziz  M.  Avadallah  -  Sait  Uylaş,  “Fıkra  Türünün  Arap  ve  Türk 



Edebiyatlarındaki  Yeri”,  Atatürk  Üniversitesi,  Türkiyat  Araştırmaları  Enstitüsü 

Dergisi [TAED], Sayı: 42, Erzurum, 2010, [s. 147-174], s. 157.

18 


 Mecdu’d-dîn Muhammed b. Ya’kûb el-Fîrûz-âbâdî, el-Kâmûsu’l-Muhît, Cilt: IV, 

Beyrut, ﺟﺤﻰ maddesi, s. 31, 312.




206 Türk Dünyası’nın Ortak Kültürel Mı̇rası Olarak Nasrettı̇n Hoca Karakterı̇ ve Fıkraları 

eserinde geçen bir fıkrada bulmaktayız.

19

 “Cuha/Coha” karakterinin anıldığı 



bir diğer önemli kaynak ise İbnu’l-Nedim’in (öl. 385/995) ünlü el-Fihrist adlı 

eseridir.

 

Bu kaynakta ise Cuha’nın Ebu Müslim Horasani (öl. 127/745) ve 



Abbasi halifesi el-Mehdi (öl. 169/785) ile görüştüğü bildirilmektedir. Aynı 

iddialar el-Âbî’nin (öl. 422/1030) Nasru’d-Devr fi’l-Muhâdarât adlı eserinde 

de tekrarlanmaktadır.

20

“Cuha/Coha”  adının  Arap  dili  aracılığı  ile  etimolojisinde  rastladığımız 



uyumsuzluk ve çıkmaz, sorunu çözmemiz için bizi farklı açılardan konuyu 

ele almamızı gerektirmektedir. Ayrıca “Cuha/Coha” sözcüğünün “Hoca” söz-

cüğünün metatezi olarak görmemizi engelleyecek hiçbir dilbilimsel terslik de 

bulunmamaktadır. Ancak “Hoca” sözcüğünün aslının, tarihi Horasan

21

 bölge-


si menşeli “ḫ˘āce”

22

 sözcüğüne dayandığı bilinen bir gerçektir. Cuha/Coha’ya 



kadar gelen tarihsel seslik süreci şöyle açıklayabiliriz.     

ḫ˘āce (


خواجه

) > ḫoca


23

 > hoca > coha ~ cuha (

جُحا

)

      veya    



   

ḫ˘āce (


خواجه

) > ḳoca


24

 > ⱪoca


25

 > ḫoca > hoca > coha ~ cuha (

جُحا

)

Peki söz konusu sözcüğü Emevi-Abbasi dönemlerinde Arap coğrafyasına 



taşıyan kimlerdi? Bu konuda iki ihtimal üzerinde durabiliriz. Bunlardan biri 

Horasan’dan  gelen  İranî  topluluklar,  ikinci  ihtimal  ise  Horasan’dan  gelen 

Türklerdir.

26

19 


  el-Cahiz,  el-Kavl  fi’l-Biğâl,  ed.  Charles  Pellat,  Kahire,  1955,  s.  36;  “826’da 

ölmüş olan Arap şairi Ebu’l-Atâhiyye’nin divanında da Cuha’nın adı geçmektedir.” 

Ebu’l-Atâhiyye, Divan, Haz. Şükrî Faysal, Dımaşk, 1965, s. 488.   

20 

  İbnu’l-Nedîm,  el-Fihrist,  Kahire,  1348,  s.  435;  el-Âbî,  Nasru’d-Devr  fi’l-



Muhâdarât, Mısır, s. 571.  

21 


 Tarihi Horasan, İran’ın doğusu, Ceyuhn’un güneyi ve Hindu-Kuş’un kuzeyindeki 

geniş arazi ile birlikte, Maveraünnehir ve Sicistan’ı da kapsamaktaydı.  

22 

  Kökeni  açıklanamayan  “ḫ˘āce  (خواجه)”  sözcüğüne  ilk  kez  tarihi  Horasan 



bölgesinde  ortaya  çıkan  Samani,  Gazneli  vb.  gibi  bölgesel  yönetimlerin  devlet 

teşkilatında rastlanılmaktadır.   

23 

 /ḫ/: ötümsüz art damak gırtlak ünsüzü      



24 

 /ḳ/: ötümsüz art damak ünsüzü     

25 

  /ⱪ/:  Bu  harfi  ötümsüz  art  damak  /ḳ/  ünsüzünün  karşılığı  olan  ötümlü  /ḳ/ 



ünsüzünü göstermek için burada kullanmaktayız. Bu harfin ses değeri tıpkı “galebe” 

sözcüğünün ilk harfi olan /g/ harfinin ses değeri gibidir.       

26 

  Cahiz,  Fezayilü’l-Etrak  adlı  eserinde  Türk  kavim  adının  yanında  bir  de 



“Horasanlı”  olarak  adlandırdığı  bir  topluluktan  daha  söz  etmektedir:  “Türkler’le 

Horasanlılar arasındaki fark, daha uzak olmak şöyle dursun, Araplar’la Acemler, 

Rumlar’la İslavlar, Zenciler’le Habeşî’ler arasındaki fark gibi de değildir. Aksine, 


Yüklə 26,8 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   69   70   71   72   73   74   75   76   ...   307




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə