318
daki Moğol beylerinin unvanları Kök Türk ve Uygurlarınkine beneziyordu.
Bunu bazı tarihçiler, doğrudan doğruya bir Türkleşme belgesidir,
15
diyor.
c-Ordu; Bu dönemlerdeki Moğol halklarının ordusu hakkında Çin kay-
naklarında şu bilgiler bulunmaktadır. Kıtanlar, sekiz tabura ayrılmış olup,
43000 seçkin askere sahipti. Bir harekat yapılacağı zaman tüm taburların
bunu birlikte görüşmesi zorunluydu; hiçbiri tek başına hareket edemiyordu,
Hi ise, beylerinin çadırını 500 muhafız daimi olarak nöbet tutmak suretiyle
korurlar. Onlar çok iyi harbederler. Orduları savaş sahasında beş kısma ay-
rılır ve her kısım bir hsi-chin (erkin) tarafından idare edilir. Ayrıca Shi-wei
askerlerinin silâhlarının kemik yaylar ve hu
16
ağacından yapılmış oklar ol-
duğunu, bunları çok iyi kullandıklarını, yılda bir defa hep birlikte ava
çıktıklarını ve ondan sonra dağıldıklarını
17
da öğreniyoruz.
Bilindiği üzere, bu çağlarda askerlik adında özel bir meslek yoktu. Fa-
kat sürekli savaş hâlinde yaşandığı için kabilelerden çıkacak askerlerin sayısı
belliydi. Başkanların yanında düşman saldırlarını püskürtecek kadar nöbetçi
askerlerinin bulunduğunu ve idarecilerin hepsinin aynı zamanda ordu kuman-
danları olduğunu görüyoruz.
d-Sosyal Teşkilat; Özellikle Kıtanlar, Hiler, Tu-yü-hunlar ve Tatarlar,
Kök Türk ve Uygurlarla aynı hayat tarzı yaşadıkları için, onların içtimaî ha-
yatlarından büyük farklılık göstermiyorlardı. Çin kaynaklarında; Shi-weiler-
de baba tek hakimdir,
18
deniyor. Ancak sadece onlarda değil bütün Moğol
asıllı halklarda öyle olmalıdır. Çince belgelerdeki “erkekler alacakları kadına
üç yıl hizmet ederler,”
19
bilgisine bakarak büyük sinolog W. Eberhard, sosyal
örgütte ana egemenliğinin izleri görülür, fakat bunu tamamiyle ana egemen-
liği olarak yorumlamamalıyız,
20
demektedir. Biz de onun fikrine katılıyoruz.
Çünkü XIII. yüzyıl Moğollarında bir erkek, kızını almak için kayınpederinin
evinde çalışıp fizik gücünü vermekteydi. Bu durum açıkça Moğolların Gizli
Tarihi’nde de mevcuttur.
21
15 Eberhard,
a.g.e., s. 62.
16 Bir türlü ağaç idi.
17 Liu, a.g.e., s. 470; Gökalp, a.g.t., s. 18, 42.
18 Eberhard, a.g.e., s. 60.
19 Eberhard, a.g.e., s. 60.
20 Eberhard, a.g.e., s. 62.
21 Çingiz Kagan dokuz yaşındayken babasıyla birlikte Unggirat’lardan kız istediğide o
kabilenin reisi Dei-seçen teklibi kabul ederek “giderken, oğlunu damat olarak burada bırak”
diyordu. Buradan ana eğemenliğinin izlerinin hâlâ var olduğunu görebiliriz. Daha geniş
bakınız. Moğolların Gizli Tarihi, Cev, A. Temir, 3. Baskı, Ankara 1995, s. 21.
Kök Türk ve Uygur Dönemindeki Moğol Asıllı Halkların Siyasi ve Sosyal Teşkilatı
(6 ve 9. Yüzyıllarda)
319
Enkhbat AVIRMED
Moğol halkların hepsi aşağa-yukarı Türklere benzer şekilde çadırlar ha-
linde bir nevi köy hayatı yaşıyorlardı. Bu hususta tarihçiler; Kıtan toplumsal
örgütlenmesinin tipik özelliği askeri nitelikteki kamplarıdır. Bu merkez için
kullanılan öz Türkçedir. Bu bütün dünyaca kabul edilen terim, birçok İç Asya
dilinde de görülen ordo kelimesidir. Her hükümdarın barışta muhafız alayı,
savaşta seçme askeri işlevi gören bir ordusu vardı. Bir orduya bağlı savaşçı
hanelerin nüfusu 15.000’e kadar çıkabiliyordu.
22
Onların kampı tam Hilerin
gibi idi. Kıtanlar kaldığı yerlerde pek çok arabayı daire şeklinde çevirerek
onun ortasında otururlar. Bu sonraki Moğolların “Huree” ile benziyordu,
23
demektedir.
Ayrıca bu dönemde Shi-weilerin sosyal hayatında büyük bir değişiklik
oldu. Bu adamlar eskiden avcı idiler, fakat sonra göçebe-çoban oldular.
24
e-Hukuk ve Ceza: Çingiz Kagan zamanından önce Moğollar’ın yazılı
vesikaları olmadığı bilinmektedir.
25
Bu dönemdeki halklarda hukuk ve ka-
nunlar gelişmemiş olduğu belli idi. Fakat onların günlük hayat, savaş ve av
sırasındaki kuralları sonraki Moğol yasalarına esas olduğu muhtemeldir.
26
Bu
dönemdeki günlük hayattaki belli kuralları Çingiz Kagan’ın kanunlarından
görebiliriz. Mesela, su içine veya kum üstüne bevletmek, ateşin, sofranın ve
çanağın üstünden geçmek, ellerini akarsu içine sokmak (akan sudan suyu bir
tas ile almak lazımdı) ve üst elbiselerini yıkamak yasaktı.
27
Bunlardan su, ve
ateşe saygı gösteren eski inançların hala güçlü olduğunu görmekteyiz.
Dolayısıyla önemdeki Moğol halklarının töre ve hukuklarına ait fazla bilgi
bulamadık. Sadece bir-iki Çin yıllığında Shi-weilere ait şu kayıtlar vardır;
“onların memleketinde hırsızlık olayları pek görülmez. Bir hırsızlık ve üç
adam öldürme olayı görülmüştür ki (failleri) üç yüz at (vermeye) mahkûm
edilmişlerdir.”
28
Siyen-pi hükümdarı Tanshihuai “hukuk ve yasa kullanarak
doğru, yanlış hangisi olduğuna karar veriyordu ve onun kararına karşı çıka-
cak kimse yoktur.”
29
Buna benzer bir şey Kıtanlarda mevcuttur. Onlar reisler
22 Sinor,
a.g.e., s. 542.
23 Mongol Ulsiin Tuuh, Terguun Boti, (Moğolistan Bilimler Akademisi, Tarih Enstitüsü,
Ortak çalışması) Ulaanbaatar 2004, s. 363.
24 Eberhard, Çin Tarihi, Ankara 1987, s. 17.
25 Barthold, Moğol İstilâsına Kadar Türkistan. Hazırlayan, H. D. Yıldız, Ankara 1990, s.
43.
26 Eski Moğol hukuklar için bakınız. C. Alınge,
Moğol kanunları, Cev, C. Üçok, Ankara
tarihsiz
.
27 D’ohsson, M., Moğol Tarihi, Haz. E. Kalan-Q. Şükürov, İstanbul 2006, s. 161.
28 Gökalp, a.g.e., s. 4.
29 Suhbaatar, Syanbi Nariin Ugsaa Garal, Soyol, Aj Ahui, Niigmiin Baiguulal (Nen
Ertnees M. E. IV Zuun), Ulaanbaatar 1971, s. 155.