YURTTA OLUP BİTENLER
lege ile gelirken Şile 25 delege ile İl
kongresine katılıyordu. Bu beş ilçe
den gelen çok sayıda delegeleri ken
di safına çekebilmek için Oğuz Oran
ve arkadaşları Kravatsızlar -yani
halk adamı- tabirini bulmuşlardı. İş
te bu sayededir ki Oran 1958 - 1959
İl kongresinde kendi listesinden dört
kişinin il idare kuruluna girmesini
sağladı.
A y n ı taktik İl Kadınlar Kolu kon
gresinde de meydana çıktı. Kravat
sızlardan Güzide Tanrıyar bu defa
Şapkasızlar grubunun lideri olarak
ortaya çıktı. Bu suretle İl kadınlar
kolu kongresini Güzide Tanrıyar ka
zanırken kültürlü ve idealist bir par
tili olan Mehpare Bartu sırf kendisi-
ne Şapkalı adı takıldığı ve Şapkasız
kadın delegeler ekseriyette bulundu
ğu için kaybediyordu.
Tüzük değişince
akat durum 1959 Kurultayından
sonra tamamiyle değişti. O Kurul
tayda mülhakat ilçelerin şehiriçi il
çelerden daha fazla delegeyle İl kon-
gresine katılmaları usulü önlendi.
Kurultay, değişikliğin tatbikini Par
ti Meclisine bıraktı. Oğuz Oran ve
arkadaşları maddenin tatbik edil
memesi için çok uğraştılar, fakat
muvaffak olamadılar. O zaman Kra
vatlılar muazzam bir ekseriyet ha
line geldiler. Ancak "Gürültücü E-
kalliyet" vaziyetinde olan Kravat-
sızlar mücadeleyi terketmediler, bi
lakis ekseriyeti almak için her za
man tasvip edilmeyecek usullere baş
vurdular. Mücadele kısa zamanda
kelimenin tam manasıyla hizipçilik
halini aldı ve hizipçiler kanlı bıçak
lı oldular. O kadar ki bugün, aynı İl
idare kurulunda bulunan bazı Kra
vatlılarla Kravatsızlar birbirleriyle
selamlaşmamakta, el sıkışmamakta-
dırlar. Mücadele kızışınca D.P. ta
mamiyle unutuldu. O kadar ki, artık
İstanbulda Kravatlılar için Kravat
sızları temizlemek veya Kravatsızlar
için Kravatlıların elinden kuvveti al
mak bir umumi seçimde D.P.yi yen
mekten çok daha mühimdir. İki tara
fın da bütün gayreti iç ihtilâfa mü
teveccihtir, asıl dava tamamiyle unu
tulmuş haldedir.
Kravatlılar, rakiplerinin dinamiz
miyle başa çıkamayınca ve onların
bazı usullerini onlar kadar fütursuz
ca yürütemeyince, radikal çarenin pe
şine takıldılar. Kravatsızlar hizipçi
lik yapıyorlardı, bunların Partiden
atılması lâzımdı! Halbuki, Kravatsız
denilen zümre muhalefetteki bir
parti için kıymeti asla inkar oluna
mayacak kimseleri de sinesinde top-
luyordu. Kravatsızların büyük taraf -
sız kütle nezdinde C.H.P.yi gerekti-
ği gibi temsil etmedikleri, bunların
herkese itimat vermedikleri mu-
hakkaktır, ama bunların C . H .
P. saflarında, teşkilât olarak va
zife görmeleri ve hadiselerin icabını
böylesine sert bir mücadelede yerine
getirmeleri elzemdir. Buna mukabil
Kravatlıların hepsinin, hatta çoğu
nun İstanbulu tatmin ettiğini san
mak için budala olmak lâzımdır.
Muntazaman her seçimde adaylığını
koyan ve muntazaman her seçimde ye
nilen, fakat bir türlü bu hadisenin
manasını anlamak istemeyen bir ta-
kım zevatın İstanbul halkı nezdinde
itibarı beğenmedikleri Kravatsızla-
rın itibarından fazla değildir. Eğer
bir tatmin bahis mevzuu ise bir "meç
hul şöhret ilçe başkanı" o bakımdan
bir Kravatsızdan daha şanslı sayıla
maz. C.H.P.nin İstanbuldaki ihtiya
cı hem beyni, hem eli ayağı iyi işle
yen, uzuvları kendilerinden bekle
nen vazifeyi yapan bir teşkilâttır ve
böyle bir teşkilata C.H.P. henüz İs-
tanbulda malik değildir.
Karşılıklı taktikler
abuç iki taraf için de pahalı hal
alınca, İl kongresinin arifesinde
hizipler işi tam manasıyla azıttılar.
Ortada dönen ilçelerdi. Bunları ele
geçiren hizip, İl kongresinde başarı
kazanacaktı. Kravatsızlar kulis fa
aliyetini uzun müddet Galata ilçe
merkezinden idare ettiler. İlçe baş
kanı Mehmet Yıldırım Kravatsızla
rın itimada şayan adamlarındandı.
Kravatlılar ise karargâh olarak Sı-
raselvilerdeki Küçük Kulübü kullanı
yorlardı. Bunun üzerine Oğuz Oran
ve Yaşar Keçeli rakip karargâhı
kontrol altında tutmak için hergün
Küçük Kulübe devama başladılar.
Evvelâ uyuyan Kravatlılar, -ilçe
lerden çoğunu elde tutuyorlardı-
Kravatsızların Şişli ilçesini ele geçir
meleri üzerine uyandılar. Yaşar Ke-
çeli, münasip hadiseler yaratma pa
hasına Şişli ilçe başkanlığını aldı. Bu,
bilhassa Cemal Yıldırımın ikazı Öne
rine Kravatlıları harekete geçirdi.
Nitekim, bütün gayretlerine rağmen
Kravatsızlar Kadıköy ilçesinde sa
dece başkanlığı kazandılar, idare ku
rulu azalıklarını Kravatlılara kaptır
dılar. Küçükparar ilçe kongresinde
ise, kavga patlak verdi. Bu arada
Günaltay vaziyet aldı ve Kravatlıla
rı açıktan desteklemeye başladı. Bu
nun üzerine Kravatsızlar kendilerine
bir Başkan adayı bulmak için hare
kete geçtiler ve gözlerini eski başa
rılı Başkanlardan İlhami Sancara
çevirdiler. Yaydıkları hava, San-
carın kendilerini desteklediği hava
sıydı. Halbuki Sancar bunu tekzip
etti. Mamafih bu patırdı esnasında
onun da eski ideal arkadaşı Ekrem
Özdenle arası açılmış, dolayısıyla
Kravatlılardan uzaklaşmıştı. İlhami
Sancar Günaltaya karşı il başkanlı
ğına adaylığını koymak istemiyordu.
Fakat Günaltay Başkanlık istemezse
Sancarın bu vazifeyi kabule hazır
olduğu anlaşıldı.
Vaziyet ilçe kongreleri sürüp gi
derken tam manasıyla arap saçı ha
lini almıştı.
Açıkgözler karışınca
stanbulda devam eden bu kıyasıya
mücadele, kendiliğinden ve yersiz
olarak şahıslar etrafında da kutup
laşma temayülü gösteriverdi. C.H.P.
ye hakim olma ihtirasından hiç bir
şey kaybetmemiş olan Kasım Gülek
Kravatsızlara bir "Gülek hizbi" ha
vası verme fırsatını kaçırmak iste-
medi. Kurultayda İstanbul delegeleri
muazzam yekûn tutuyordu. Bunların
reylerine tasarruf etmek büyük a-
vantajdı. Gülek, bu hesapla Kravat
sızlara kur yapmaya hız verdi. Bazı
kongrelerde -mesela Samatya- kür-
süye çıkıp Kravatsız adayları açık-
Günaltay - Yıldırım - Sohtorik
Kravatlılar
AKİS, 27 OCAK 1960
13
F
P
İ
kımından çok kalabalık bir yere 9 de-
pecya