YüZÜNCÜ yil üNİversitesi fen biLİmleri enstiTÜSÜ



Yüklə 5,01 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə35/50
tarix24.04.2018
ölçüsü5,01 Kb.
#40133
1   ...   31   32   33   34   35   36   37   38   ...   50

 Osmoregülasyon: Vücutta serbest basınç ayarı. Bazı sucul organizmaların, 
vücutlarının osmotik basıncını, yaşadıkları ortamın osmotik basıncına bağlı olmadan 
ayarlamaları. 
 Osmoz: Çözücü akışı-geçişi.  İki çözelti, çözünen molekülleri geçirmeyip, 
çözücüyü geçiren seçici geçirgen bir zarla ayrıldığında çözücü moleküllerin az 
yoğundan daha yoğun alana doğru geçmesidir. Suyun yoğunluğunun çok olduğu yerden 
az olduğu yere doğru, yarı geçirgen zardan geçmesi.  
 
Osteoblast: Kemik ana madde. Kemik hücresinin öncülü olan olgunlaşmamış 
hücre çeşididir. Çoğalarak, olgunlaşmamış kemik hücresine dönüşür. Böylece 
kemiklerin oluşumunda ve yenilenmesinde rol oynar. Küp biçimindedir. Kemik 
yüzeyinde yan yana dizili bu hücrelerin, kemik içine doğru uzanan çıkıntıları vardır. 
Osteoblastların kemik yapımı, kişiden kişiye değişiklik gösterir ve ortalama 120 gün 
sürer.  
 Osteomalazi: Protein yokluğu-eksikliği hastalığı. Kemik yumuşaması. Organik 
materyali oluşturan kolejen yapımının protein yetersizliğinden dolayı azalması ve 
inorganik materyalin önemli bölümünü oluşturan kalsiyum ve fosfatın yeterli bir oranda 
sağlanmamış olması osteomalazi hastalığına sebep olur. Kemiklerin yumuşaması ve 
eğilmesi belirtileri gösteren bir hastalıktır. 
 Osteosit: 
Kemik hücreleri, kemik ana yapıları. Kemik dokuyu oluşturan kemik 
hücreleri.  
 Otoimunite: Tepki oluşturma, bağışıklık tepkisi. Vücudun kendi antijenlerine 
karşı yanıtsızlık halinin bozulması ve immün yanıtın oluşmasıdır.  
 Otoklav: Basınçlı-sıcaklık cihazı, basınçlı ısı cihazı. Sterilizasyon için genellikle 
121 C 'da (15 psi) kullanılan, basıncı ve sıcaklığı ayarlanabilen. 
Otoklavlamak : Otoklava koymak.   
 
 
Otolit Membran: Kulak denge taşı zarı. 
   
 
Otolit Organ: Kulak denge taşı organı. 
 
 
 
 
Otolit: Kulak denge taşı. 
 
 
 
 
 
 
 
 
Otoliz: Kendiliğinden parçalanma. Kendiliğinden lize. 
 
 
 
Otopsi Parçası: Ceset parçası. 
 
 
 
 
 
 
Otopsi Salonu: Ceset inceleme salonu. 
 
 
 
 
Otopsi:  Ceset incelemesi. Ceset üzerinde yapılan tanısal amaçlı bir tıbbi 
incelemedir.  


Ototrof:  Üretici, kendi belsek. Işık enerjisi veya kimyasal enerji kullanarak, 
inorganik maddelerden kendi organik besinini üretebilen canlılar (kendibeslek)   
 
Otozom:  Vücut kromozomu. Eşey kromozomlarından başka herhangi bir 
kromozom çifti. 
 Ovaryum: Yumurtalık. Dişi eşey organı. Yumurtaların meydana geldiği yer.  
Ovat: Yumurta şeklinde, yumurtamsı. Yumurtanın boyuna kesiti şeklinde olan 
ve sapı bu yapının geniş tarafında bulunan basit yaprak. 
 Ovidukt: Yumurtalık kanalı.Yumurtaları, yumurtalıktan dışarı taşıyan kanal. 
 Ovipar: Dışa yumurtlar. Yumurtasını vücut dışına bırakarak çoğalan.  
 Ovipozitor: 
Yumurtlama borusu. Yumurtaları yerleştirmeye yarayan yapı.
 
Ovovivipar:  İç çoğalan. Bir plasenta oluşumuyla anne-yavru arasında bağlantı 
olmaksızın, yumurtası vücut içinde gelişen ve yavruyu yumurtadan çıktıktan sonra vücut 
dışına bırakan, yalancı doğum yapan. 
 
 
 Ovul: 1. Tohum taslağı. Bir ya da daha fazla integümentle örtülü tohumlu 
bitkinin ovaryumu içinde bulunan bir megasporangium. 2. Tohum oluşturan yapı, tohum 
kesesi. Tohumlu bitkilerde, döllenmeden sonra tohumu meydana getiren yapı.  
Ovulasyon: Yumurta atılması. Ovaryumun graaf folikülünde olgun yumurtanın 
atılması.  
 
 
 
 Ozmofil: Talı sever, şeker seven. Yüksek şeker konsantrasyonu seven. Daha çok 
mayalar için kullanılan bir deyimdir. Bu tip mayalar Glikoz Broth %50 besiyerinde 
geliştirilir. Saccharomyces rouxii tipik bir ozmofil mayadır. Ayrıca bakınız; 
ozmotolerant.   
 Ozmotolerant: 
Yüksek  şeker konsantrasyonuna dayanıklı. Daha çok mayalar 
için kullanılan bir deyimdir. Ayrıca bakınız; ozmofil.  
 Ökaryot: Gerçek çekirdekliler. Bakteri ve virüslerden farklı olarak gerçek bir 
çekirdeğe sahip organizmalar.  
 Ökaryot 
Hücre: Çekirdek zarlı hücre, gerçek hücre. Zarla çevrili organelleri ve 
gerçek çekirdeği olan hücre.  
Ökaryotik: Gerçek hücreli canlı. Golgi cihazı, mitokondri ve zarla çevrili 
nukleusları 
olan 
organizmalara 
ait. 
      
 Öriök: Kozmopolit, hoşgörülü, toleranslı canlı. Her türlü hayat şartlarında 
yaşayabilen organizmalar. 
  
Östaki Borusu: 1. Geniz-kulak borusu. Burnun arka kısmında bulunan ve geniz 
adı verilen bölge ile orta kulak arasında geçişi sağlayan bir yapıdır. 2. Burnun arka 


kısmında bulunan ve geniz adı verilen bölge ile orta kulak arasında geçiş sağlayan bir 
kanaldır. Bu kanal orta kulağın hava almasını sağladığı gibi bu bölgedeki salgıların 
genize akması için de bir yol oluşturur.  
 
Östrojen: Kadınlık hormonu. Dişilik hormonu. kadınların adet döngüsünde ve 
diğer memeli hayvanların dişilerinde estrus döngüsünde önemli rol  
oynayan 
bir 
grup 
steroid 
hormondur.    
Özümleme Parankiması: Temel besin dokusu.Yaprakların mezofil tabakasında 
ve genç gövdelerde bulunan, hücrelerinde bol miktarda kloroplast içeren fotosentez 
olayında rol oynayan temel dokudur.  
 Özümleme: Asimilasyon, dönüştürme, yapıya katma.Tüketilen besinleri vücut 
maddelerine dönüştürme yeteneği. 
   
 
Palea: Üst glumella. bak. Glumella.  
 
 
 
Paleontoloji: Fosil bilimi. Fosilleri inceleyen, yaşları ve anatomik yapıları 
hakkında fikir yürüten bilim dalı.  
 
 
Palizat Hücreleri: Silindirik hücreler.Yaprağın üst epidermisine yakın mezofil 
tabakası içine yerleşmiş olan sık silindirik hücre tabakası.   
 
Palizat:  Işık karşısında klorofil maddesi sayesinde organik maddeler meydana 
getirir. Yapraklarda bulunur. Yaprağa yeşil rengini verir.   
 
 Palizat 
Parankima: 
Yaprakların mezofil katmanında bulunan ve fotosentez 
yapmakla görevli temel dokudur. Hücreleri klorofil bakımından oldukça zengindir. 
Klorofil sayesinde yaprağa yeşil rengini verir. 
 
 
 
 
Palmapinnat: Kanatsı bileşik yaprak. Ana yaprak sapı ucundan ikinci 
derecedeki eksenler üzerinde karşılıklı olarak tüysü yaprakcıkların bağlanmasından 
oluşan bileşik yaprak.  
 Palmat: Elsi, el şeklinde, elsi bileşik yaprak. Üçten fazla parçanın veya 
yaprakçığın yaprak sapındaki tek noktadan ışınsal olarak çıkması.  
 
Palmatifit: Elsi bölmeli. Yaprak ayasının üçte birinden az bir şekilde 
parçalanması.  
Palmatilobat: Elsi loplu. Yaprak ayasının hafif şekilde loplar meydana 
getirmesi.  
 Palmatipartit: Elsi parçalı, yaprak ayasının yarısından biraz fazla bir şekilde 
parçalanması. 
 Pandurat: Keman şeklinde. Ayası keman şeklinde olan basit yaprak. 
 


Yüklə 5,01 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   31   32   33   34   35   36   37   38   ...   50




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə