parçalanmasını önleyen DNA'nın seçici metilasyonu.
Mol: Gram kütlesi molekül ağırlığına eşit olan bir kimyasal madde miktarı,
kendisini oluşturan atomların atom ağırlıkları toplamıdır.
Molekül: Maddenin büyük ölçüde özelliklerine ve yapısına sahip bileşimin yada
kovalent bağlarla bağlı bir elementin en küçük parçası.
Monera: Çekirdeksiz canlılar. Gerçek bir çekirdek ve plastidlerden yoksun
eşeysel üremenin çok ender olduğu ya da hiç olmadığı bakteriler ve mavi-yeşil algler
gibi en basit mikroorganizmaları içeren bir sistematik grup. Sistematikte bakteri ve
mavi-yeşil alglerin toplandığı alem. Bu alemin içindeki canlılarda zarla çevrilmiş
çekirdek ve organeller bulunmaz. Örnek: Baklagillerin kökünde yaşayan azot bağlayıcı
bakteriler.
Mongolizm: Zeka bozukluluğu, delilik, gelişimsel bozukluk Bireylerin yüz, göz
kapakları, dil ve vücudun diğer kısımlarının anormalliği ile ortaya çıkan bir kongenital
bozukluk. Zeka ve fiziksel gelişim büyük ölçüde gerilemiştir. 18. ya da 21.
kromozomun trizomisi nedeniyle ortaya çıkar. Örnek: Down sendromu
Monococcus: Monokok formundaki bakteri cinsi.tek yuvarlak bakterisi
Monodelfus: Filamentleri bir tüp oluşturacak şekilde birleşmiş andrekeum.
Monofiletik: Tek kökendeş. Tek atadan köken almış.
Monohibrit: Tek melez. Tek karakter bakımından melez.
Monohidroksil
Alkol: Yapısında bir tane hidroksil (OH) bulunduran alkol.
C2H5OH (etle alkol) gibi.
Monoik: Tek evcikli. Bir evcikli. Aynı bitki üzerinde hem erkek hem de dişi
çiçekleri ya da kozalakları taşıyan
bitki.
Monokarpik: Tek meyveli. Tüm hayat devresi boyunca bir kez meyve verip
sonra ölen bitki.
Monokasyum: Yalın talkımsı. Bir biri ardından gelen yanal sapların, yalnızca
bir sapı oluşturdukları talkımsı çiçek.
Monoklamideik: Tek farklılaşma. Bir çiçekte kaliks ve korolla farklılaşmasının
görülmemesi.
Monoklin:
bak.
Hermafrodit.
Monokok: Tek yuvarlak bakteri. Bölündükten sonra ana hücreden ayrılarak her
biri ayrı hücre şeklinde görülen yuvarlak bakteriler.
Monokotil: Tek çenekli. Embriyolarında bir çenek yaprağı bulunan, yaprakları
genellikle paralel damarlı, tek yıllık otsu bitkilerdir.
Monokotiledon: Tek çenekliler. Angiosperm sınıfının bir alt sınıfı. Tek çenek
yaprağı olan bitkileri içerir. Örnek: Buğdaygiller, zambak ve orkide.
Monomer: 1. Basit parçacık, basit madde. Diğerlerine bağlanarak polimer
yapabilen molekül ağırlığı nispeten küçük bileşiğin basit bir molekülü.basit molekül,tek
molekül. 2. Büyük moleküllerin hidrolizi sonucu oluşan en küçük yapı birimi.
Monoploid: Tek kromozom. Haploit tek (n) sayıda kromozoma sahip hücre.
Monopodial: Ana eksenli dallanma. Ana bir eksenin baskın olduğu dallanma
şekli.
Monosakkarit: Tek şekerliler. Genel formülü (CH2O)n olan en basit şeker
molekülü.
Monosentrik:
Tek merkezli. Tek bir sentromeri olan.
Monospor: Tek spor. Basit ya da bölünmemiş
spor.
Monotipik: Tek tür temsili. Genus veya familyanın tek tür ile temsil edilmesi.
Monotrik: Tek kamçılı.
Monotrichous:
Bakteride sadece bir adet flagella olması.
Morbidite:
Hastalık oranı. Belli bir hastalık gösterenlerin, sağlam kimselere
oranı.
Morfogenez: Yapı gelişimi. Vücudun bir kısmının ya da özel bir organın şekil,
büyüklük ve diğer yapılarının gelişimi.
Mortalite: Ölüm, ölüm oranı. Canlılarda yeniden başlamamak üzere bütün
hayati olayların son bulması.
MUG:
E.coli tip 1 tayininde kullanılan 4-methylumbelliferone glucoronide
formülündeki kimyasal madde.
Mukoza: Mukus zar. Mukus tabaka. Örneğin sindirim kanalını örten zar.
Mukronat: Dikensi uçlu. Yaprak ayasının ucunda dikenimsi sert ve dik duruşlu
bir yapı.
Mukronulat: Ufak dikensi uçlu.
Mukus: Kaygan sıvı. Mukozada yer alan mukus hücreleri tarafından salgılanan
kaygan, sümüksü koruyucu sıvı.
Multipl alleller: Çok karakterlilik. Tek bir lokusun farklı fenotipleri oluşturan
üç ya da daha fazla seçenek durumu. Örnek: Çok allellik (multipli alel), kan grupları.
Multipotent: Çok farklılaşma. Birden fazla farklı hücre veya doku tipine
farklılaşabilme yeteneğine sahip olan. Hidralarda İnterstitial hücreler ve omurgalı
embriyolarında kök hücreler, multipotent karakterdedir.
Musilaj: Az akışkanlı yapı. Yapışkan ve az akışkan karakterli polimerler.
Mutajen: Kalıtım değiştiren. Mutasyon meydana getiren dış etkenler.
Mutant: DNA’ sı değişmiş canlı. DNA’ sında değişiklik (mutasyon) meydana
gelmiş olan canlı.
Mutasyon: Kalıtsal değişim. Canlılarda çevre şartlarıyla meydana gelen ve
kalıtsal olan değişikliklerdir.
Muton: Organizmanın bir mutantının meydana gelmesine neden olan
kromozomun en küçük parçası.
Mutualizm: Karşılıklı yararlılık. Bir ya da daha fazla mikroorganizmanın her
biri yarar görecek şekilde ortak yaşaması. Örnek: Liken oluşumu.
Mürein: Bakteri hücre duvarı yapısı. Bakterilerin hücre duvarında bulunan
yapısal bir peptidoglikan.
Müshil: İshal yapıcı, yumuşatıcı.
Myces: Şapkalı mantar. Bugün mantarı tanımlayan son ek olarak
kullanılmaktadır. Örnek: Ascomycetes.
Mycobacterium
tuberculosis: Tüberküloz (verem) hastalığı etmeni bakteri.
Örnek:Verem hastalığına sebep olan hastalık
Myofibriller: Kas lifi. Aktin ve miyozin proteinlerinden oluşan kontraktil, uzun
mikroskobik lifler.
Myxomycotina: Cıvık mantar grubu. Akışkan (cıvık) fungusları içeren grup.
NAD: Hidrojen tutan. Biyolojik oksidasyonlarda hidrojen akseptörü olarak iş
gören bir koenzim olan nikotinamid adenin dinukleotid’in kısalmış şeklidir.(DPN de
denir).
NADP:
Fosforlu Hidrojen tutan. Biyolojik oksidasyonlarda hidrojen akseptörü
olarak iş gören bir koenzim olan nikotinamid adenin dinükleotid fosfat’ın kısaltılmış
şeklidir.(TPN de denir)
Nanizm: Cücelik.
Nanobakteri: Çok küçük bakteri. Örnek: Damar tıkanıklığı,böbrek taşı gibi
hastalığa sebeb olur.
Nanometre:
Milimetrenin milyonda biri veya 1 metrenin milyarda biri. nm
kısaltması ile gösterilir.
Nasti:
Bitki İrkilme. Bitkilerdeki irkilme, uyaranın yönüne bağlı olmazsa, bu tür
irkilmelere nasti denir.
Dostları ilə paylaş: |