Amr b. MÜRre 4 Bibliyografya 4



Yüklə 1,66 Mb.
səhifə10/40
tarix15.10.2018
ölçüsü1,66 Mb.
#74166
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   40

AMÜL


Bk. Çarcuy.

AMÜL

İran'ın kuzeyindeki Mazenderan düzlüğünün güneybatısında bir şehir.

Eskiden Taberistan'a bağlı olan ve ta­rihî kaynaklarda Ahlüm adıyla geçen Âmül, Hazar denizinin 19 km güneyin­de Herhâz nehrinin her iki kıyısında yer almaktadır. Bugün Mahmudâbâd adını taşıyan küçük bir limanı bulunan şeh­rin nüfusu 106.500'dür. 87 İbn İsfendiyâr, şehrin Belh Sultanı Fîrûz'un eşi Âmüle Hatun, Hamdullah Müstevfî ise Melik Tahmûras tarafından kurulduğu­nu yazmaktadır. Sâsânîler devrinde dinî bir merkez durumunda olan Âmül, Saîd b. As Küfe valisi iken 88 Taberistan ve Cürcân bölgelerine yapılan se­ferler sırasında müslümanlann eline geç­ti ve kısa sürede önemli bir merkez ha­line gelerek aynı bölgede bulunan Dehistan, Cürcân ve Esterâbâd gibi büyük şehirler arasında yer aldı. Abbasî salta­natının sonuna doğru Taberistan'ın başşehri oldu ve Tâhiriler devrinden 89 sonra da Hazar denizi vilâyetlerin­den sorumlu olan vali burada oturmaya başladı.

İbn Havkal'ın Kazvin'den daha büyük olduğunu belirttiği Âmül, Hudûdü'l-'â-lem'de de büyük bir yerleşim merkezi ve Taberistan'ın başşehri olarak tanıtıl­maktadır. 1035'te Gazneli Hükümdarı Mesud, 1387 ve 1391'de de Timur ta­rafından tahrip edilen şehir, Safevîler devrinde Mazenderan eyaletinin mer­kezi oldu. 1628'de burayı ziyaret eden T. Herbert, gördüğü gayet güzel inşa edilmiş 3000 ev ile bereketli mahsuller­den bahsetmekte, XIX. yüzyıl sonların­da da G.N. Curzon nüfusunun 8000, Şemseddin Sami ise 10.000 civarında olduğunu söylemektedir. XX. yüzyıl baş­larında ise H. L. Rabino. bölgedeki nüfusu anlatırken burada 2000 kadar ev olduğunu ve ayrıca 400 dükkanlı bir de çarşısının bulunduğunu bildirmektedir. Makdisi’nin Amül'ün tarihî eserleri ara­sında saydığı bir hastahane ile biri ne­hir kenarında, diğeri şehrin surlan civa­rında bulunan iki cuma camiinden bu­gün eser kalmamıştır. İbn İsfendiyâr da zamanımıza intikal etmeyen cami, med­rese ve namazgahlardan bahsetmekte­dir. Mazenderan bölgesinin yapı özelliği­ni taşıyan kümbetlere Âmül'de de rast­lanır.

Bugünkü Âmül birçok harabenin bu­lunduğu eski şehrin doğusunda geliş­miştir. Şehir, pirinç ziraata ve ticareti bakımından bölge içinde önemli bir ye­re sahiptir. Zengin demir madenlerinin bulunduğu Âmül, eskiden beri demir ti­caretinde önde gelen bir merkez teşkil ediyor ve XIX. yüzyılda buradan Şam'a ve Bağdat'a işlenmiş demir gönderili­yordu. Âmül'de yetişen âlimler, nisbelerinin Horasan'da bulunan diğer Âmül (Çârcûy) ile karıştırılmaması için genellik­le Taberî lakabıyla anılmışlardır. Büyük tarihçi ve müfessir Taberî (ö. 310-923) ile meşhur Şafiî fakih Ebü'l-Tayyib Tâhir et-Taberî (ö. 450-1058) burada doğ­muşlardır. 90

Bibliyografya



1- Makdisî, Ahsenü't-tekâsîm, s. 359.

2- İbn İs­fendiyâr, Târihi Taberistân (özet trc. ile nşr. E. G. Browne) London 1905, s. 25-27.

3- Yâküt. Mu'cemü'l-büldân, I, 57-58.

4- Hamdullah Müs­tevfî, nüzhetü'l-kulûb (nşr. G. Le Strange), Tahran 1362, s. 159-160.

5- Hudûdud'l-'âlem (trc. V. Minorsky), London 1970, s. 134-135.

6- Zahîrüddîn-i Mar'aşî, Târihi Taberistân, Tahran 1345 hş.-1966, s. 70-76, 120-125, 130-140, 250-254, ayrıca bk. İndek.

7- T. Herbert. A Relation of a Journey Begun in 1610, London 1632, s. 106-107.

8- G. N. Curzon, Persia and the Persian Question, London 1892, I, 381-383.

9- Kâmûsü'l-a'lâm, I, 378.

10- H. L. Rabino, Mâzandarân and Astarâbâd, London 1928, s. 33-40.

11- G. Le Strange, The Lands of The Eastern Caliphate, London 1966, s. 370.

12- M. Streck, “Âmül”, İA, I, 427-428.

13- L. Lockhart, “Amul”, El (İng). I. 459.

14- C. E. Bosworth - S. Blair -E. Ehlers. “Âmol”, Elr, I, 980-982.


ÂMÜLÎ, Bahâeddin Haydar

Bk. Haydar el-Amüli.



AMÜLİ, Şemseddin

Şemsüddîn Muhammed b. Mahmûd el-Âmülî (ö. 753-1352 [?]) İranlı felsefe âlimi ve ansiklopedist.

Kaynaklarda hakkında fazla bilgi yok­tur. Doğum yeri ve tarihi bilinmemek­tedir. Moğol Hakanı Muhammed Olcaytu'nun iktidarı döneminde 91 onun tarafından kurulan Sultaniye şeh­rinde müderrislik yapmıştır.

Mirza Abdullah Efendi Riyâzü'l-ule­mâ’da (III, 312) adları ve nisbelerinin ay­nı olması sebebiyle Şemseddin el-Âmü­lî ile ondan 200 yıl kadar sonra Safevî Hükümdarı 1. Şah Tahmasb döneminde 92 yaşamış olan İzzeddin Mu­hammed b. Mahmûd el-Âmülî'nin bir­birine karıştırabileceğinden kaygılana­rak ikisini de kısaca tanıtmak istemişse de aynı hataya kendisi de düşmüştür. Zira o, Nûrullah et-Tüsterî'nin Mecâli-sü'l-mü'minîn'de İzzeddin el-Âmülî'yi tanıttığını belirtiyorsa da burada tanı­tılan kişi Şemseddin el-Âmülî olup öte­ki Âmülî'den söz edilmemiştir. Mirza Abdullah, Şemseddin el-Âmüli’nin Sün­nî olduğunu ifade ediyor; oysa Mecâli-sü'1-mü'minîn'e bakılırsa bu da yan­lıştır. Çünkü bu eserde Şiî müellif Tüsterî, Şemseddin el-Âmülî'yi kısaca tanıttıktan sonra onu Şia'nın büyük bir sa­vunucusu olarak takdim etmekte, özel­likle devrin önde gelen Sünnî kelâma ve filozoflarından Adudüddin el-İcî'nin şahsında “Ehl-i beyt'in düşmanları” di­ye itham ettiği Sünnî âlimlere yönelttiği tenkitlerden tarafgir ifadelerle ve geniş olarak söz etmektedir.

Bu iki âlim sonraki bazı kaynaklarda da birbirine karıştırılmıştır. Nitekim hem Mecâlisü'1-mü’minîn'de hem de Riyazü'l-‘ulemâ’da Şemseddin el-Âmülînin eserleri arasında Nefâ’isü'l-fünûn da gösterildiği, ayrıca Kâtib Çelebi de Nefâ'isü'l-fünûn'un müellifini Şemsed­din veya İzzeddin unvanını zikretmeden Âmülî nisbesiyle kaydettiği halde 93 İsmail Paşa müellifin adını yanlışlıkla İzzeddin el-Âmülî ola­rak yazmış 94 aynı hatayı Kehhâle de tekrarlamıştır. 95 Halbuki özellikle Mirza Abdullah Efendi Nefa’isul-fünûn'un İzzeddin el-Âmülî'ye ait olmadığını açıkça belirtmiş, bu zatın Hz. Ali'nin sözlerine dair Nehcü'l-belâğa'nm Farsça şerhi olan er-Risâletü'1-haseniyye fi'1-uşûli'd-dîniyye ve fürû'i'l-'ibâdât'ın müellifi olduğunu kaydetmiştir.

Eserlerini Farsça olarak yazmış olan Şemseddin el-Âmülînin kendisini tanıtan en önemli eseri, 1342'de tamamladığı ilimler ansiklopedisi mahiyetindeki Ne-fâ'isü'l-fünûn’ fî arâ'isi'l-'uyun'dur. Bundan başka İbn Sînâ'nın el-Kânûn fi’tt-tıbb'ını, bu filozofun talebelerinden Şerefeddin el-îlâki’nin, el-Kanün'un bi­rinci kısmından seçmeler yaparak ha­zırladığı el-Fuşûlü'l-Irâkıyye fî külliyyâti't-tibb'ı ve İbn Hâcib'in Muhtaşarü'1-müntehâ veya Muhtaşaru Uşûli İbni'1-Hâcib adlarıyla tanınan Mıintehe'ssûl ve'1-emel fî'ilmeyi'I-uşûl ve'l-cedel adlı meşhur eserini şerhetmiştir. 96



Bibliyografya



1- Nûrullah et-Tüsterî, MecaIisü'l-mü' minin, Tahran 1365 hş., II, 213-216.

2- Mirza Abdullah Efendi el-Jsfahânî, Riyâzü'l-'ulemâ' ve hıyâzü'l-fuzalâ’ (nşr. Ahmed el-Huseynî), Kum 1401, 1, 13-15.

3- III, 312.

4- Keşfa'z-zunûn, 11, 1266, 1313, 1966.

5- Hediyyetü'l-‘ârifin, 11, 159.

6- GAL Suppl, I, 824, 826.

7- Kehhâle. Mu'cemü'l-mü'eltiffin, XI, 314.

8- G. Sarton. Introduction, New York 1975, 111-1, s. 632-633.

9- A’yânü'ş-Şî’a,X, 56.


Yüklə 1,66 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   40




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə