109
açtıkları dava ile tekrar TMK 174 ve 175 hükmü gereğince kusur araştırmasına
girmesi kabul edilemez.
Hâkimin, çocuğa iştirak nafakası verilip
verilmeyeceği
436
,
çocuğun velayetinin
kime verileceği
437
ve velayet kendisine verilmeyen eşin çocukla ne şekilde kişisel
ilişki kuracağına ilişkin taraflarca yapılan anlaşmayı da uygun bulması gerekir.
438
Tarafların anlaşma hükümleri kapsamında müşterek çocuklar bakımından iştirak
nafakası kararlaştırmamaları ve protokolün böylece hâkimin onayından geçerek
anlaşmalı boşanmaya ilişkin kararın kesinleşmesi durumu, çocuklara ilişkin konuların
kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, bir önem taşımayacak; sonradan çocuklarla
ilgili hususlara ilişkin olarak her zaman dava açılabilecektir. Boşanma sonrası
verilmiş velayet ve şahsi ilişki tesisine ilişkin mahkeme kararları da TMK’nin 183.
maddesindeki “Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya
ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması halinde hâkim, re’sen veya ana babadan
birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır” şeklindeki hüküm doğrultusunda her
zaman değiştirilebilir.
Boşanma sonrası velayet hakkının verilmesi ve diğer tarafın çocukla kişisel
ilişki kurmasına ilişkin olarak mevcut TMK Md. 182 hükmüne göre mahkeme
boşanma ya da ayrılığa karar verirken olanak buldukça ana ve babayı dinledikten ve
çocuk vesayet altında ise vasinin ya da vesayet dairesinin düşüncesini aldıktan sonra
ana ve babanın haklarını ve çocukla olan kişisel ilişkisini düzenler. Velayetin
kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocukla kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde
çocuğun özellikle sağlık eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş
çocuğun bakım ve giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.
436
Anlaşmalı boşanma yapılırken çocuk için iştirak nafakası istenilmemiş olmasının, nafakanın
daha sonra istenilmesine engel olmayacağı konusunda bkz. Y 2 HD, 10.1.2005, 14860-
176(Gençcan, s. 609, dn. 2185).
437
Anayasa Md. 43’e 07/05/2010-5982 S.K./4. md. İle getirilen ek üçüncü fıkraya göre: ”Her
çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve
babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir.”
438
Özdemir/ Oktay, Saibe: “Boşanma Davalarında Çocuklara İlişkin Kararlar Bakımından Çocuğun
Dinlenme Hakkı”(Dinlenme Hakkı), Prof. Dr. Hüseyin Hatemi’ye Armağan, C. 2, İstanbul 2009,
s. 1240.