- 88 -
ekil 1: Per embe Lokasyon Haritası
Per embe lçesi kıyıya paralel uzanan Canik ve Do u Karadeniz Da ları uzantısında
yer alması sebebi ile genel olarak da lıktır. Batıdan do uya do ru yükseklikleri artan bu da lar,
akarsular tarafından yarılarak derin vadiler ve plato düzlükleri meydana getirmi lerdir.
Per embe lçesi güneyden Kur unçal (1410m.) ve Sakarat (735 m. ) zirveleri ile sınırlıdır. Fatsa
ile Per embe arasındaki yakla ık 50 km’lik mesafede da lar denize çok dik olarak inmekte olup,
kıyıdaki yalıyarların yüksekli i yer yer 100 m.’yi bulmaktadır. Kıyının bu özelli i bu kesimde
büyük yerle imlerin ortaya çıkmasını önemli ölçüde engellemi tir. Sık derelerle yarılmı
yamaçlarda, kuzey ve batı rüzgârlarına kısmen kapalı ve güne e yönelik alan olarak
Per embe’nin yeri biyo-meteorolojik açıdan en iyi ko ullara sahiptir (Bekdemir, 2007: 13, 35).
Yörenin jeolojik yapısını, II. Zaman’da olu an lavlarla kuzeybatı- güneydo u yönlerinde
uzanan volkanik kütleler ile IV. Zaman’da olu an alüvyon birikinti düzlükleri meydana getirir
(Gürgen, 1993).
Tipik Karadeniz iklimi özellikleri görülen Per embe’de kı lar ılık, yazları ise serin
geçmektedir. Karadeniz ya ı rejiminin hâkimiyeti nedeniyle yılın bütün ayları ya ı lı geçer.
Batı Karadeniz’den daha fazla, fakat Do u Karadeniz (Rize) kıyı eridine göre biraz daha az
ya ı almaktadır. Yıllık ya ı ortalaması 1153 mm, ya ı lı gün sayısı 127, ortalama nispi nem
oranı % 73’tür.Yılın hemen hemen yarısını te kil eden günlerin ya ı lı geçmesi özellikle,
ilkbahar ya ı larının dü ük sonbahar ya ı larının yüksek de erlere ula ması, Do u Karadeniz
tipik ya ı rejiminin buralardan ba ladı ını göstermektedir. Senenin ortalama 138 günü ya ı lı
olan Per embe’de en ya ı lı ay Eylül ayıdır (1997’de 153.4 mm).
Per embe’de yıllık ortalama sıcaklık 13,7ºC’dir. En sıcak ay A ustos, en so uk ay ise
ubat ayıdır. Karla örtülü gün sayısı 11 olup, en yüksek kar kalınlı ı 85 cm dir. Tespit edilen en
yüksek sıcaklık Haziran 1997’de 37,3 ºC’, en dü ük sıcaklık ise Ocak ayında -7,6 ºC’dir. Aylık
ortalama rüzgar hızı saniyede 1,7 m olup en hızlı rüzgarın hakim yönü Batı, hızı ise saniyede
35.7 m. Olarak tespit edilmi tir. Fırtınalı gün sayısı ortalama 37 gündür. Hakim rüzgar yönü
Güney – Güneydo udur. Mart, Nisan; mayıs ve Haziran ayları kuzeyli, Temmuz ve Mart
aylarına kadar olan sürede ise güneyli rüzgarlar bölgeyi tesirleri altına almaktadır. Rüzgarın
hakim yönünü, Per embe’de büyük oranda yüzey ekilleri belirlemektedir.
Kıyı eridinde yayvan yapraklı etek ormanları ve fundalar görülür. Bu erit Karadeniz
kıyıları ile kenar da arlının orta kısımlarıdır. Yörede orman ve fundalıklar önemli yer
tutmaktadır. Ormanlar genellikle yapra ını döken a açlardan olu maktadır. Yüksekli in fazla
oldu u sahalarda, yapra ını dökmeyen i ne yapraklı orman bitkileri de oldukça geni alan
kaplamaktadır. Hâkim a açlar katın (Fagus), me e (Q mercus), gürgen (Carpinus), sarıçam
(Pinus-Silvestris) türleridir. Ayrıca yörenin tarımsal faaliyetini temsil eden fındık a açları da
bikri örtüsünü renklendirmektedir. Çam, ladin, ince çalı öbekleri ve orman altı bitki türleri
1500-1800 m. yükseltilerinde görülür. A aç örtüsünün bulunmadı ı yüksek yerlerde ot- çayır
formasyonu dikkati çeker.
- 89 -
3.2. Per embe Yöresinde Yerle imin Tarihi
Bölgede ya ayan halklar hakkında bilgi veren Yunan asıllı Ksenophon, bölgede M.Ö.
400 yılında Kolhlar, Driller, Mosinoikler, Halibler ve Tibarenler gibi Yunan asıllı olmayan yerli
halklardan bahsetmektedir. Strabon’da (M.Ö. 63 - M.S. 24), bölgede de i ik dil konu an birçok
kavim ismi vermektedir. Ayrıca Pers Satraplı ı ve Pontus Krallı ı döneminde bölgede ya ayan
haklar çe itli kaynaklarda Terme Çayının do usunda Pariyadres ve Skidise kabileleri olarak
geçmektedir (Erdo du, 2005: 23). Yöreye ne zaman yerle tikleri hakkında bilgi bulunmayan
kavimlerin, balıkçılık, demir ve gümü i lemecili i ile geçindikleri bilinmektedir (Özdemir,
2005: 38) Bunlardan ba ka Karadeniz kıyılarında birçok Grek kolonisi de bulunmaktaydı.
Bunların en önemlisi bir Miletos kolonisi olan Sinope’dir. Sinope zenginlik ve refahını içinde,
Vona limanı ve Khalybes bölgesinin limanı Kotyora’nın da oldu u Karadeniz’ deki ta ımacılık
(çelik vb.) sayesinde elde etmi ti. Yason Burnu kıyısında günümüzde varlı ını koruyan balık
havuzları, antik yerle melerin tarihsel izlerini ta ımaktadır.
Vona 1270-1380 yılları arasında Türkmen Hacıemiro ulları Beyli i’nin mücadeleleri ile
fethedilerek Türk iskânı haline getirilmi ve Türkmen bölüklerinin yarımadadaki küçük vadiler
üzerine yerle tirilerek Niyabet-ı Satılmı (Per embe) kurulmu tur. Yörenin Selçuklu ve
Dani mentliler tarafından fethedilmesiyle Vona Kalesi’ne sı ınan Hıristiyanlar’ın günümüze
kadarki süreç içerisinde Türklerle iç içe ya adı ı ve Lozan’a kadar bu sürecin bu ekilde devam
etti i 1455 tarihli tahrir defterlerinden anla ılmaktadır. 1485 yılı Osmanlı kayıtlarında Vona
iskelesi kayıtlarına rastlanmaktadır. Vona bu dönemde Ordu yöresi kayıtlarının tek iskelesi
olup, daha sonraları yeni iskeleler olmasına ra men önemini yitirmemi tir (Özdemir, .2005;
497) 1594-95 yıllarında yarımada üzerinde pazaryeri özelli ine sahip birer köy yerle meleri olan
Medrepoli (Medreseönü/ Yalıköy), Yason, Mersin, Vona iskeleleri bulunmaktadır (Halaço lu,
2002: 148).
XVI. yy.’da yörede tarım ve hayvancılık temel geçim kayna ıdır. Arpa ve bu day
ba lıca zirai ürünler olup yanında sebze ve meyve üretimi de yapılır. Sebze ve meyve
üretiminde de fasulye ve ceviz belirgindir. Ancak tahıl üretimine nazaran iktisadi önemleri
oldukça azdır. Köylü ayrıca Tersane-i Amire için kendir yeti tirir. Köylerde zirai üretimin
yanında koyun ve kuzu yeti tirilip arıcılık yapıldı ı da bilinir (Çakmak, B.; 43).
Evliya Çelebi (17.yy.) Per embe’den (Vona) u ekilde bahseder: “(Fatsa’dan) kalkarak,
stefani Burnu (Yason burnu) denen mahalle geldik. Deryaya do ru on mil çıkmı sivri bir
burundur. Da larında mamur Rum (Evliya Çelebi’nin Rum dedi i Hıristiyan Rumlar de il, ç
Anadolu’dan gelen Türklerdir. Çünkü o zamanlarda buralara Roma diyarı denilirdi. Sıtkı Çebi)
köyleri vardır. Bunlar da Canik topra ında mahsuldar köylerdir. Bu burnu geçip imal (kuzey)
tarafından Vona Kalesi’ne geldik. Vona, Ceneviz Frenklerini binasıdır. Canik Sanca ı
hükmünde Suba ılıktır. Halkı ise Tuna Türklerindendir. Kalesi, deniz kenarında eski yuvarlak
bir kaledir. Dizdarı (kale komutanı) ve neferleri (askerleri) vardır. Ama cephanesi, o kadar iyi
de ildir. Camileri, hanı, hamamı, çar ısı vardır. Burası, güzel, demir tutar, büyük bir limandır.
Gemilerin demir bırakmadan yatması mümkündür.” Sözü edilen Vona Kalesi’nin kalıntılarının
günümüz Per embe’sinin Kaleyaka Mahallesi, Kalecik mevkiinde bulundu u isimlerinden yola
çıkılarak ara tırılmaktadır.
18. yüzyılın ikinci yarısında (1766) Canikli Ali Pa a Karadeniz’in kuzeyinde yapılması
istenilen askeri harekâtlar için Vona iskelesinden asker göndermi tir (Karagöz, 2003: 73; Ekinci,
2013: 23). Kı laönü Limanı’nın isminin bu dönemlerden aldı ı dü ünülmektedir.
Osmanlı döneminde önceleri köy iken 1898’de 500 haneden fazla nüfusu ve 1 rü tiye
mektebi (2 muallim ve 48 talebeli) olan bir nahiyedir (Yolalıcı, 2005: 570). Vona Belediyesi
1922’de kurulur, daha sonra 25.06.1945 tarih ve 4769 sayılı kanunla “Per embe” adı ile ilçe
statüsüne kavu ur. Günümüze kadar Per embe’ye 2 belde belediyesi, 43 köy ve 22 mahalle (8
mahalle belediye sınırları içerisindedir) ba lıyken 2013’te Ordu ilinin Büyük ehir olmasıyla
Medreseönü ve Yalıköy Belde belediyeleri kapanacaktır.