TÜRKİYE’DE YEREL MEDYA ÖRGÜTLÜLÜĞÜNDE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI:
ORDU İLİ ÖRNEĞİ
Doç. Dr. C.YAVUZ
H.YAVUZ
Özet: Yerel medya demokrasinin yerelden topluma yayılmasına öncülük eden, devlet ile vatandaş arasında
köprü vazifesini yerine getiren günümüzün en önemli dinamiklerinden birisidir. Günümüzde sivil toplum
kuruluşu örgütlülüğünün her alanda yaygınlık kazandığını hep birlikte görmekteyiz. Medya alanında da bu
tür örgütlenmelere gidilmektedir. Bu bağlamda yerel medyanın gelişmesine katkıda bulunacağını
düşündüğümüz medya ile ilgili sivil toplum kuruluşlarını çalışmamızda ele alacağız. Çalışma nitel bir
çalışma olup Ordu ilinde medya ile ilgili sivil toplum kuruluşları ile görüşmeler yapılıp, buradaki sivil
toplum kuruluşlarının profili ve yaşadıkları sorunlar hakkında bilgiler edinilecek ve öneriler getirilecektir.
Anahtar Kelimeler: Yerel Medya, Sivil Toplum Kuruluşları, Ordu İli
Organized NG0s in the Local Media in Turkey: Ordu Case
Abstract: In today’s world, local media which pioneers the democracy from the local to the society, serves
as a bridge between the citizens and the government is one of the most important dynamics. Nowadays we
can all observe that non-governmental organizations that are organized gain wide currency in every field.
Such organizations are also encouraged to organize in the field of media. In this context, the NGOs related to
the media that we think they will contribute to the development of local media will be examined in this study.
This is a qualitative study and by doing some interviews with the NGOs related to the media in Ordu
province, some information will be obtained about the profile of the non-governmental organizations here
and their problems and some proposals will be suggested
Key Words: Local Media, Non Govermental
Organisation, Ordu Province
Yerel Medya ve Önemi
Toplumların demokratikleşmesinde yerel medyanın işlevinin ve görevinin önemi büyüktür.
Taşrada yönetenlerle yönetilenler arasında iletişimi sağlanmasına katkılar sağlayan yerel medyadır. Yerel
medya; medyanın yerine getirmesi gerekli görevleri yerine getirirse, çok sesliliğe ve yönetimin denetim
işlevinin yapılmasına hizmet verirse demokrasi sağlıklı işleyecektir.
Yerelde hizmet veren medya kuruluşları ve onların yöneticileri, kamu ve yerel yönetimdeki
yöneticiler ile halk her zaman yüzyüze karşılaşabilmekte olup, bir araya gelebilme kolaylığına sahiptirler.
Basın, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Atatürk’ün ifadesiyle “halkın müşterek sesini” yönetimlere
yansıtmak için, sorunları yönetimlere iletmek için demokratik bir araçtır. Bu manada, özgür ve bağımsız
medyanın varlığı yönetimler ve yöneticiler için bir şans olmalıdır. Çünkü halkın düşüncesi ve taleplerini,
kendi çalışmalarına yönelik eleştirilerini öğrenme ve bu yolla topluma daha iyi hizmet verme imkanını
elde etmiş olurlar.
Yerel medyanın yaşamını devam ettirebilmesi; yereldeki dinamikler olan medya mensuplarına, iş
dünyasına, meslek kuruluşlarına, sivil toplum kuruluşlarına, yöneticilere ve halkın o medyanın
hizmetlerinden faydalanarak katkı sağlamasına bağlıdır. Yerelde yer alan bu unsurlardan özellikle iş
aleminin kişisel bir çıkar beklemeden saydam ve meşru yoldan (ilan vererek, abone olarak) yerel
medyaya destek vermesi, yerel medyanın hayatını devam ettirebilmesi açısından çok önemli olacaktır.
Demokratik gelişmenin ülkemize yaygınlaşmasında en etkili araçlardan biri öncelikle yerel medyanın
güçlü kılınmasının sağlanmasıdır(Güreli, 2007:175).
Toplumda demokratik gelişmenin önemli bir unsuru olan yerel medyanın işlevlerini Gezgin
(2007:178) üç ana başlık altında toplamıştır. Bunlar;
-
Yöneten yönetilen ilişkisi çerçevesinde kamu hizmetlerinin sağlıklı ve doğru biçimde halka
duyurulmasının yanında yönetimin halk adına denetlenmesi, kamuoyu yaratılması yerel medya
kuruluşlarının yerine getirmesi sorumluluklarından birisidir.
Ordu Üniversitesi, Ordu, yavuzcavit@hotmail.com
Ordu Üniversitesi, Ordu, hlsyavuz@hotmail.com
48
III. Uluslararası Türk Dünyası Araştırmaları Sempozyumu
-
Yerelde, yerel yönetimin hizmetlerinin duyurulmasıyla beraber yerel yönetim-vatandaş ilişkisinin
sağlanması da yerel medyanın önemli işlevlerindendir.
-
Yaygın ulusal medyanın işlevlerinden biri olan eğim işlevi, yerel basında toplumsal kimliği ile
önem kazanır. Ulusal iradenin doğru ve amaca uygun bir şekilde yansımasında gerekli olan demokratik
kültürün yerleştirilmesi, yerel medyanın önemli işlevlerinden birisidir.
Yerel medya kuruluşları özellikle Anadolu’da birçok zorlukla karşılaşabilmektedir. Anadolu’da bir
çok medya kuruluşu teknolojinin getirdiği imkanlardan tam olarak faydalanamamaktadır. Elbette bunun
en önemli sebeplerinden birisi yeterli mali imkanların olmayışıdır. Mali kaynakların yetersiz olması
kurumda çalışacak kalifiye elemanların istihdam edilememesine de neden olmaktadır. Daha çok cüzi
paralara kalifiye olmayan kişilerin istihdamına gidilmektedir. Anadolu’da pek çok medya kuruluşunda,
medya mensupları çok düşük maaşlarla, sadece cep harçlığına ve hiçbir sosyal güvencesi olmadan
çalışmakta olup bunların çoğu ikinci bir iş yapmak zorunda kalmaktadırlar(Ulusoy,104).
Eleman yetersizliği veya kalifiye eleman istihdam edilmemesi gazetelerde ve diğer medya
kuruluşlarında haber çeşitliliğinin az olmasına, inceleme araştırma haberlerinin, köşe yazılarının sayıca az
ve kaliteli olmamasına, gazetelerin ve görsel yayın organlarının programlarının içerik bakımından
yetersiz kalmasına sebep olmaktadır. Anadolu’daki basın kuruluşlarının bir çoğu Basın İlan Kurumu
tarafından verilen resmi ilanların gelirleriyle yaşamlarını devam ettirebilmektedir. Özel reklam ve ilan
gelirleri hemen hemen yok denecek kadar azdır.
Yerel medya; yerel yönetim unsurlarıyla kamu yönetimi ve halk arasında iletişimi sağlayan bir
aracı rolünü üstlenmektedir. Yerel medyada yer alan bilgilendirmeye yönelik çeşitli haberlerle ve
yorumlarla, kamu yöneticilerinin belli konular ve sorunlar hakkında dikkatleri çekilmekte ve
bilgilendirilmeleri sağlanmaktadır(Kalender, 2002:60). Yerel medya kuruluşları yaptıkları haberlerle
sadece kamu ve yerel yöneticilerin dikkatini çekmekle kalmayıp, yöre halkının da çevrelerinde ve
yörelerinde olan bitenden haberdar olmaları görevini de yerine getirmektedirler.
Yerel Örgütlülükte Sivil Toplum Kuruluşları
Sivil toplumun gelişmesi bazı toplumsal şartların yerine gelmesi ile daha kolay
gerçekleşebilecektir. Sivil toplumun gelişmesinde toplumsal farklılaşmanın, toplumsal örgütlülüğün,
gönüllü birlikteliklerinin, toplumsal düzeyde otonomileşme ve baskı gruplarının oluşması önem arz
edecektir. Örgütlülük sivil toplumun vazgeçilmezidir. Başka bir ifade ile sivil toplumun dolayısıyla
halkın, herhangi bir sınırlamaya maruz kalmadan dernek, vakıf, sendika, gibi örgütlenmesine izin
verilmeli ve halkın bu şekilde örgütlenerek seslerini ilgili yerlere duyurabilmelerine olanak tanınmalıdır.
Elbette bu örgütlülüğün mutlaka gönüllü bir birlikteliğe dayanması gerekmektedir(Görün,2006:433)
Toplum içerisinde yaşayan insanların ortak bakış, ortak çıkar, ortak duyarlılık, ortak talepler vb.
temelinde gönüllülük ilkesi doğrultusunda devletin inisiyatifi dışında meydana getirdikleri dernek, vakıf,
sivil girişim platformu, ilişki ağı ve benzerlerinden oluşan yapılara ve etkinliklere sivil toplum kuruluşları
denilebilir(Uğur,1998:69). Gelişmiş demokrasilerin hakim olduğu toplumlarda bu kuruluşlara “Non
Govermental Organisations” kısacası NGO’s lar denilmektedir.
Sivil toplum kuruluşları yerelde yaşayan halkın ihtiyaçlarının, sorunlarının ve isteklerinin yerelde
yer alan yöneticilere ulaştırılmasında önemli bir rol üstlenmekte; halkın çeşitli taleplerini
gerçekleştirebilmeleri için fırsatlar yaratarak bireyleri kamusal bir özne haline getirmektedir. Böylece
insanların hem topluma faydalı olmalarını hem de bu duyguyla elde edilen enerjiyle yaşamlarını daha
anlamlı kılmaktadırlar(Tekeli,2003:10).
Sivil toplum kuruluşları toplumda demokrasinin gelişmesinde, temel hak ve özgürlükler alanının
genişlemesinde önemli rol oynayan, toplumsal sorunların çözülmesine yönelik politikalar üretilmesi
konusunda siyasal aktörleri harekete geçirmek maksadıyla faaliyetler yürüten gönüllü
kuruluşlardır(Yıldırım, 2004:63). Bu örgütler üyesi bulundukları toplumun ekonomik ve siyasal
gelişmişliğine bağlı olarak toplumun çoğulcu bir yapıya sahip olmasında, demokratik anlayışın yerleşip
işlerlik kazanmasında, yönetsel uygulamalar sonucu oluşan sorunların giderilmesinde, olumsuzlukların
azaltılmasında, insanların haklarının korunmasında devlete alternatif projeler üretmek ve bunların
uygulanabilirliğini sağlamak hususunda etkili olabilecek yapıdadırlar(Biber, 2006:30).
1980’li yıllarla birlikte önem verilmeye başlanan yerelleşmeye yönelik yaklaşımlar, güçlü devlet
geleneğine sahip olsalar dahi çeşitli yönetimleri ve demokrasinin hakim olduğu hemen hemen her ülkeyi
güçlü bir şekilde etkilemiştir. Hükümetler merkezi planlama sonucu oluşan olumsuzlukları telafi etmek
için yerel politikalara yönelmişler, yerelde oluşmaya ve olgunlaşmaya başlayan sivil toplum kuruluşları