45
Öğr.Gör.Bengütay HAYIRSEVER / Gündelik Nesnelerin Gündelik Nesnelerin Estetik Nesnelere
arada kullanmanın hem avantajını hem de dezavantajını yaşadığını belirtmektedir. Farklı malzemeleri bir
araya getirirken, her bulduğu uygun malzeme yapıtının bir parçası oluverdiğini ama aynı zamanda da
hazır malzemenin insanı sınırlandırdığını ve kendi şeklini almaya zorladığını söylüyor.
İsmayıl HÜSEYNOV un sanat yapıtlarının konusu nedir? Yapıtları İzleyiciye ne anlatmak ister?
Sanatçının 2010-2016 yılları arasındaki yapıtları geçmişin izlerini, yeni bir bağlamda ele aldığını
ve yaşanmışlıkları yeni alımlamalarla tasarlayarak, yeni bir dünya yarattığını bilmeliyiz. Değişim,
benzerlik, farklılık, geçmiş, gelecek, mekan, yaşanmışlık gibi kavramların hepsi sanatçıya dost kavramlar.
Biçim ve Formlar arasındaki uyum arayışını ve bu esnada oluşan teknik çözümlemeleri seven
sanatçı; çalışmalarında kadın ayakkabıları ile beraber, ahşap, cüzdan, kemer, toka, vida ve pek çok
mekanik ya da metal malzemeyi birleştirerek onları yeniden hikayelendiriyor ve masalsı bir anlatımla
mekanlara dönüştürerek tekrar izleyiciye sunuyor.
Peki, neden ayakkabıları mekanlara dönüştürüyor ve özellikle kadın ayakkabıları kullanıyor?
Sanatçının amacı; yeni bir anlatım diliyle ayakkabıları da kullanarak masalsı mekanlar yaratmak.
Neden ayakkabıları mekana dönüştürdüğüne gelince; her mekanla görsel temas ve ayakkabı teması
yaşıyoruz ve ikisi bir araya gelince mekanın yaşanmışlığı ortaya çıkıyor diyor. Çünkü ayakkabılar zaten
kim bilir kullanıcısıyla beraber nereleri gezdiler, ne mekanlar gördüler? Onlar zaten mekanın ta kendisi
oldular.
Kadın ayakkabıları kullanmasının sebebine gelince kadınların hayal dünyalarının her zaman
erkeklerden daha geniş olduğunu düşünüyor ve çalışmalarına kadın ayakkabılarını da dahil ederek kadın
ruhundaki yaşanmışlıkları, estetiği, aşkı, hüznü, doğurganlığı, topuk seslerini, kokuları, kadına dair ne
varsa hikayelerine dahil etmek istiyor.
Ismayıl Hüseynov’un sanat ve sanat yapıtına ilişkin görüşlerine değinecek olursak; sanat görüşü
Danah Zohar’ n görüşleri ile bire bir örtüşmektedir. Zohar el yapımı olan tasarımı kaliteli bir deri
ayakkabının özellikle güzel olduğunu, ancak estetik açıdan halen eksik olduğunu söyler. Ayakkabı, bir
süre giyildikten ve de onu giyen kişinin yürüyüş ve yaşam tarzına uyum sağladıktan sonra yeniden şekil
alır ve ancak o zaman estetik olgunluğa erişir. Bu gerçekleştiğinde ise Van Gogh’ un tablosunda
resmedilmeye uygun bir özne olabilmiştir.
Heidegger, estetik kuramında ‘Dünyalaşma’ kavramını ele alır. Bu kavram; Heidegger’e göre
nesnelerin, onları kullanan insanların dünyalarını yansıtır hale gelmelerini anlatır. Zohar, Van Gogh’ un
resmettiği ayakkabıların yarattığı etkinin, aslında nesnelerin kullanım sonucu geçirdikleri ‘Dünyalaşma’
dönüşümünden daha fazlasının olduğunu ileri sürer’’ [Herbert: 1985, c.166]
İsmayıl HÜSEYNOV’un çalışmalarında her nesne, amacı dışında kullanılıyor. Kullandığı
ayakkabılar asla yere basmaz. Çalışmalarda tekerlek yapılacaksa asla hazır bir tekerlek kullanılmaz. Yeni
bir tasarımla, farklı malzemelerden yeni bir tekerlek yapılır. İster biçimsel ister estetik açıdan olsun
Resim 4:
Masalsı Mekanlar 1
Resim 4:
Masalsı Mekanlar 2
46
III. Uluslararası Türk Dünyası Araştırmaları Sempozyumu
sanatçının mekan yarattığı çakışmalarında bir hareket ve devinim vardır. Ve ayakkabılar gerçek olandan
kaçışı dile getirir. Diğer malzemeler, hikayelenmiş kadın ayakkabıları ile birleşince masalsı bir anlatımla
mekanlar oluşmaktadır. Her ayakkabının kadına dair anlamsal bir öyküsü vardır. Aslında kadınların
yaşanmışlıkları ile birleşen hazır nesneler bir nevi Ütopyayı oluşturmaktadır.
SONUÇ
Çağımızda farklı malzemelerin sanata dahil olması kaçınılmazdır. Sanatçı artık sanat nesnesi olarak
nitelendirilemeyen pek çok malzemeyi yeniden hikayelendirerek kendini ifade etme yoları
araştırmaktadır. Gündelik nesnelerin sanatçı İsmayıl HÜSEYNOV tarafından elle şekillendirilip, farklı
anlamlar kazandırılarak masalsı bir şekilde sunulması; sanatçının yaratıcılığını ve hayal dünyasının estetik
sınırlarının genişliğini göstermektedir. Kendine özgü kural ve yapılanmaları olan her bir eser, farklı
materyallerle ilişkilendirilip, hem sanatçısı hem de izleyicisi için doyurucu hikâyeler anlatmaktadır. Hem
bilimsel hem de estetik açıdan olsun sanatçının kendini her zaman yenileyen ve tekrar etmeyen tarzı, yeni
yapıtlar üretme isteği ile beraber geçmişin izlerini ve yaşanmışlıkları daima taşıyacaktır.
KAYNAKÇA
Walter Benjamin, Son bakışta Aşk, Çev Nurdan Gürbilek, Metis Yayınları,1993, s.147
Atasoy H.Tuğrul, Bir Nöroloğun Gözünden: İnsan Neden Sanat Sanat Yapar, Axis Mundi, Bilim ve Gelecek
Kitaplığı, İstanbul, 2013,s. 50,
Herbert Marcuse, Eros ve Uygarlık, Çev,Aziz Yardımlı, İdea Yayınları,1985,s.166
Bengütay Hayırsever’in Sanatçı İsmayıl Hüseynovla Yapmış Olduğu, Yarı Yapılandırılmış Röportajı, Kayseri, 2016
Resim 4:
Masalsı Mekanlar 4
Resim 4:
Masalsı Mekanlar 3