ANADOLU DÜĞÜNLERİNDE KADINLARCA İCRA EDİLEN VURMALI ÇALGILAR
Doç. Dr. Feyzan VURAL
Özet: Vurmalı çalgılar, binlerce yıldır Türk kültürünün önemli parçalarından birisi olmuştur. Tarihi
gelişimlerinin başlangıcı ön Hunlardan beri takip edilen vurmalı çalgılar, zaman içinde çeşitlenerek tüm Türk
dünyasına yayılmıştır. Eski Türk İnanışı’nda kamların baş çalgısı olan davullardan, Türk askeri müziğinde
dağları inleten köslere; kıvrak ritimlerin temelini oluşturan darbukadan, tasavvuf müziğindeki kudüme kadar,
pek çok müzik türünde vurmalı çalgılar yer almaktadır.
Kadın müzisyenler, tarih sahnesinde erkekler kadar çok görülmezler. Bununla birlikte kadın ve müzik
arasındaki ilişki her zaman var olmuş ve tarih boyunca kadın müzisyenler çeşitli çalgılar icra etmişlerdir.
Bunların içinde vurmalı çalgılar önemli bir yer tutar.
Anadolu’da düğünler pek çok açıdan Orta Asya’dan izler taşır. Bununla birlikte Anadolu’nun sahip olduğu
kültürel mozaik, kuzeyden güneye, batıdan doğuya farklı kültürel unsurlar barındıran düğün geleneklerinin
ortaya çıkmasına neden olur. Bu düğünlerde kadınlar, bilhassa kendi aralarındaki eğlencelerde çeşitli vurmalı
çalgılar icra ederler.
Bu çalışmada Anadolu düğünlerinde kadınların icra ettikleri vurmalı çalgılar incelenmiş; çalgıların yapısı,
çalınış biçimleri, bölgelere göre görülen farklılıklar belirlenerek, yorumlanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Düğün, Anadolu Düğünleri, Kadın Müzisyenler, Vurmalı Çalgılar, Müzikoloji.
Percussions Played by Women in Anatolian Weddings.
Abstract: Percussions are important parts of Turkish culture for thousands years. The history of percussion,
is based on proto Huns. These instruments are spread over the entire Turkish world in time. Percussions have
been in many types of music such as Shaman drums, big military drums, darbukas (a kind of tambourine) in
fast rhythmic folk music, kudums in Sufi music.
Women musicians are less visible than men in music history. However, the relationship between the woman
and the music have been always there. Women musicians have played various music instruments throughout
the history. Percussions take an important place in this instruments.
Anatolian weddings have the Central Asian features in many respects. At the same time, they contain
different cultural aspects, various wedding traditions from north to south and from west to east. Women,
especially in entertainments among themselves, play various percussion instruments in Anatolian weddings.
In this study, percussion instruments which play by women in Anatolian weddings, have been examined. The
structure of these instruments, the playing styles and differences have been determined and interpreted.
Keywords:
Weddings, Anatolian Weddings, Women Musicians, Percussions, Musicology.
Giriş
Düğünler, Türk kültür hayatının çok önemli bir parçasını oluşturmuştur. Türkler için düğün, sadece
iki kişinin hayatını birleştirmesinden daha derin anlamlar içermektedir. Kızın ailesinden istenmesinden
başlayarak devam eden süreç, çeşitli geleneklere bağlı olarak farklı aşamalara dayanır. Bu sürecin
sonunda yapılan düğün, oldukça önemsenir. Düğünlerde eğlence vazgeçilmez bir unsurdur. Eğlence
denildiğinde de şüphesiz ilk akla gelen müziktir.
Birbirinden renkli ve zengin özelliklere sahip olan Türk düğün geleneklerine ilişkin yazılabilecek
binlerce sayfa olmakla birlikte, biz burada konuya küçük bir giriş yapmakla yetineceğiz. Türklerde
düğün, yeni bir ev açma, aynı zamanda soyun devamı anlamına da gelmektedir. (Berber,
2009:3).Türklerin düğünlü eğlencelerini Hunlar devrinden beri takip etmek mümkündür. Tıpkı Hunlar
gibi onların devamı niteliğindeki Kök Türkler’de düğün toyları son derece önemliydi (Ögel 1988:773).
Bu eğlencelerde başta ozanlar, ellerinde kopuzlarla türküler söylerlerdir (Koca, 2002: 55). Uygurlar
döneminde de bu eğlenceler devam etmiş; düğünlerde yemekli, müzikli eğlenceler yapılmıştır (Ögel,
1985: 247). Günümüz Uygur düğünlerinde de müzik o denli önemlidir ki, neredeyse tüm olay ve
seremoniler müzik eşliğinde gerçekleşmektedir (Vural Göher 2015: 360). Türklerin İslamiyet’i
kabulünden sonra da düğünler aynı önemini korumuştur. Karahanlılardan Memlüklere, Selçuklulardan
Osmanlılara kadar bu önem kimi değişikliklerle birlikte devam etmiştir.
Niğde Üniversitesi, feyzan_goher@yahoo.com
86
III. Uluslararası Türk Dünyası Araştırmaları Sempozyumu
İslamiyet’i kabul ile birlikte sadece evlilik düğünleri değil, sünnet düğünleri de büyük bir ihtişama
sahne olmuştur. Örneğin Timur’un torunları için tertiplediği törene tüm halk davet edilmiş; büyük bir
eğlence düzenlenmiştir (Clavijo 2007: 148). Osmanlı şehzadeleri için yapılan düğünler de dillere destan
şekilde gerçekleştirilmiştir. Günümüz Türk dünyasının hemen her yerinde düğünler, düğün sahiplerinin
imkânı ölçüsünde büyük bir coşku ve eğlence ile yapılmakta; tıpkı geçmişte olduğu gibi şimdi de bu
eğlencelerde müzik ön planda olmaktadır. Anadolu düğünlerinde de durum aynıdır. Anadolu’da müzik
zevki, müzik türleri ve sık kullanılan çalgılar bölgeden bölgeye değişim gösterebilmektedir. Örneğin Ege
Bölgesinde Zeybekler çok sevilirken, Karadeniz’de horon havaları, doğuda halay havaları, İç Anadolu’da
bozlaklar sevilmekte; dolayısıyla düğünlerde de bu müzikler tercih edilmektedir. Ancak bölge ve tür ne
olursa olsun, vurmalı sazlar vazgeçilmez olmuştur.
Vurmalı sazlar Türkler için çok önemlidir. Bilhassa davul, düğünlerin, nevbetlerin, tahta çıkışların
vazgeçilemez bir öğesi olmuştur (Vural 2011: 22). Oyun havalarına eşlik eden ritim sazları, tüm
eğlencelerde olduğu gibi düğünlerde de vazgeçilmezdir. Açık havada çalınan davul erkek sazı olarak
bilinirken; pullu-pulsuz tefler, daireler, leğenler kadınların çaldığı sazlar olmuş; kaşık gibi oynayanların
elindeki ritim aletleri ise hem kadın hem de erkeklerce çalınmıştır.
Anadolu Düğünlerinde Kadınların İcra Ettiği Vurmalı Çalgılar
Düğünün “kına eğlencesi” gibi çeşitli aşamalarında, kadınlar kendi aralarında eğlenceler
düzenlerler. Bu eğlencelerde kadınlarca icra edilen vurmalı çalgılar arasında aşağıdakilerden
bahsedilebilir:
A. Yuvarlak kasnaklı ve tek tarafına deri gerili çalgılar:
Tek tarafına deri gerili çalgıların kadınlarca kullanılması, Türk dünyasında çok eski dönemlere
dayanır. Kamlık İnanışında (Şamanizm), Kamların çaldıkları kutsal çalgıları, aslında davuldan ziyade iri
bir tefi andırmaktadır. Türk dünyasında kadın kamlara “utgan” yani ateşi koruyan kadın kam denilir.
Kadın kamlara verilen Türkçe adlar da etimolojik olarak od (ateş) kültürü ile bağlantılıdır. Bu adlardan
bazıları şöyledir: utagan, udagan, ubakan, utygan, utügun, iduan, dauna (Bayat 2010: 53). Günümüz Türk
dünyasında da kadın kamların tef benzeri vurmalı bir çalgıyı, dini törenlerinde ve dualarında kullandıkları
görülür. Kamların dışında da bu tip çalgılar kadınlarca çalınmış; eğlence amaçlı olarak da sıklıkla
kullanılmıştır. Anadolu düğünlerinde kadınlarca en fazla icra edilen vurmalı çalgılar içinde tef, başta
gelir:
Tef/Def: Bir kasnağa geçirilmiş kursak zarından oluşan çalgıdır (www.tdk.gov.tr). Zilli/pullu ve
zilsiz şekilleri mevcuttur. Anadolu’nun hemen hemen her yöresinde mevcut olan tef, yaklaşık 20-40cm
çapındadır. Tef, parmak uçlarıyla çalınır. Tefi tutan el zayıf zamanları, diğer kuvvetli zamanları vurur.
Ağaç ya da metal kasnağın üzerine açılan sekiz oyukta, ince pirinçten yapılmış sekiz çift zil bulunur. Tef
çalınırken zillerin birbirine vurarak tınlayışı, çalgının özelliğini oluşturur (Sözer 1996:693) Türklerin yanı
sıra Arap ve Fars müziklerinde de çok eskiden beri yer alan bu çalgı, usul vurmada kullanılır. Seadet
Abdullayeva’nın “Azerbaycan Halk Çalgı Aletleri” adlı eserinde andığı sazlardandır. Divânu Lügati't-
Türk’te Oğuzca “tümrük”, “düvrük” karşılıklarıyla yer alır. Tarih kaynaklarında def, duf, dufuf
isimleriyle kaydedilmiştir. Selçuklu tarihçisi İbn Bibi,def çalgısını anar. Sadi Şirazi’nin “Bostan” adlı
eserinde defin de yer aldığı eğlence meclislerinden söz edilir (Uslu 2011:67). Tarih boyunca çoğu Türk
devletinde kullanılan def çalgısı, günümüzde de yaygındır. Anadolu eğlencelerinin vazgeçilmez
çalgılarından birisi olan tef, bilhassa kadınların sıklıkla icra ettiği sazlardandır. Tef, kına eğlencelerinde,
düğünlerde ve diğer eğlencelerde kadınların çok sevdiği bir çalgıdır. Ritimleri vururken kullanılan tefin
zilleri de eğlenceli müziklere daha da hareket katar. Kadınların kendi aralarındaki eğlencelerde en sık
kullandıkları çalgının tef olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Tef icracısı kadın sıklıkla şarkı da
söyler. Tef, farklı yörelerde tarande, çingene, acem gibi isimler alır.
Delbek: Tek tarafına deri gerili çalgıların çeşitli biçimlerinin farklı şekilde adlandırıldığını görürüz.
Bunlardan kalın ve kabaca yapılmış bir kasnağa sahip olan, zilsiz şekline “delbek “adı verilir. Delbek,
Anadolu eğlencelerinde kadınların kullandığı çalgılar arasındadır.
Delbek, bölgesel bir terimdir. Yaklaşık 30-40 cm çapında ki tahta, yuvarlak kasnağın bir yüzüne,
sığır mesanesi ya da oğlak derisi gibi çok ince bir deri gerilip çivilerle sabitlenerek yapılmaktadır.
Kadınlar tarafından çalınan delbek, icra sırasında sol elde genellikle omuz hizasında tutulmakta ve sağ
elle çalınmaktadır. Teke Yöresi’nde bugün, söz konusu çalgıyı usulüyle çalarak, bu çalgının ritmine
sesleriyle, şarkılarıyla eşlik eden kadınlara delbekçi adı verilmektedir (Töret 2014: 372). Muğla’nın
Fethiye ilçesinde delbek çalan kadınlarla yapılan röportajda, 34 yıldır delbekçilik yapan Nurten Avcı,