Baki avrasiya universiteti NİĞde üNİversitesi



Yüklə 4,88 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə48/204
tarix23.01.2018
ölçüsü4,88 Mb.
#22347
1   ...   44   45   46   47   48   49   50   51   ...   204

84 

III. Uluslararası Türk Dünyası Araştırmaları Sempozyumu 

 



ANADOLU DÜĞÜNLERİNDE KADINLARCA İCRA EDİLEN VURMALI ÇALGILAR 

Doç. Dr. Feyzan VURAL

 

Özet:  Vurmalı  çalgılar,  binlerce  yıldır  Türk  kültürünün  önemli  parçalarından  birisi  olmuştur.  Tarihi 



gelişimlerinin başlangıcı ön Hunlardan beri takip edilen vurmalı çalgılar, zaman içinde çeşitlenerek tüm Türk 

dünyasına  yayılmıştır. Eski Türk İnanışı’nda  kamların baş  çalgısı olan davullardan, Türk askeri  müziğinde 

dağları inleten köslere; kıvrak ritimlerin temelini oluşturan darbukadan, tasavvuf müziğindeki kudüme kadar, 

pek çok müzik türünde vurmalı çalgılar yer almaktadır. 

Kadın  müzisyenler,  tarih  sahnesinde  erkekler  kadar  çok  görülmezler.  Bununla  birlikte  kadın  ve  müzik 

arasındaki  ilişki  her  zaman  var  olmuş  ve  tarih  boyunca  kadın  müzisyenler  çeşitli  çalgılar  icra  etmişlerdir. 

Bunların içinde vurmalı çalgılar önemli bir yer tutar.  

Anadolu’da düğünler pek çok açıdan Orta Asya’dan izler taşır. Bununla birlikte Anadolu’nun sahip olduğu 

kültürel  mozaik, kuzeyden güneye, batıdan doğuya  farklı kültürel  unsurlar barındıran düğün geleneklerinin 

ortaya çıkmasına neden olur. Bu düğünlerde kadınlar, bilhassa kendi aralarındaki eğlencelerde çeşitli vurmalı 

çalgılar icra ederler.  

Bu  çalışmada  Anadolu  düğünlerinde  kadınların  icra  ettikleri  vurmalı  çalgılar  incelenmiş;  çalgıların  yapısı, 

çalınış biçimleri, bölgelere göre görülen farklılıklar belirlenerek, yorumlanmıştır. 

Anahtar Kelimeler: Düğün, Anadolu Düğünleri, Kadın Müzisyenler, Vurmalı Çalgılar, Müzikoloji.   

Percussions Played by Women in Anatolian Weddings. 

Abstract: Percussions are important parts of Turkish culture for thousands years. The history of percussion, 

is based on proto Huns. These instruments are spread over the entire Turkish world in time. Percussions have 

been in many types of music such as Shaman drums, big military drums, darbukas (a kind of tambourine) in 

fast rhythmic folk music, kudums in Sufi music.  

Women musicians are less visible than men in music history. However, the relationship between the woman 

and the music have been always there. Women musicians have played various music instruments throughout 

the history. Percussions take an important place in this instruments. 

Anatolian  weddings  have  the  Central  Asian  features  in  many  respects.  At  the  same  time,  they  contain 

different  cultural  aspects,  various  wedding  traditions  from  north  to  south  and  from  west  to  east.  Women, 

especially in entertainments among themselves, play various percussion instruments in Anatolian weddings. 

In this study, percussion instruments which play by women in Anatolian weddings, have been examined. The 

structure of these instruments, the playing styles and differences have been determined and interpreted. 



Keywords: Weddings, Anatolian Weddings, Women Musicians, Percussions, Musicology.  

Giriş 

Düğünler, Türk kültür hayatının çok önemli bir parçasını oluşturmuştur. Türkler için düğün, sadece 

iki  kişinin  hayatını  birleştirmesinden  daha  derin  anlamlar  içermektedir.  Kızın  ailesinden  istenmesinden 

başlayarak  devam  eden  süreç,  çeşitli  geleneklere  bağlı  olarak  farklı  aşamalara  dayanır.  Bu  sürecin 

sonunda  yapılan  düğün,  oldukça  önemsenir.  Düğünlerde  eğlence  vazgeçilmez  bir  unsurdur.  Eğlence 

denildiğinde de şüphesiz ilk akla gelen müziktir.  

Birbirinden renkli ve zengin özelliklere sahip olan Türk düğün geleneklerine ilişkin yazılabilecek 

binlerce  sayfa  olmakla  birlikte,  biz  burada  konuya  küçük  bir  giriş  yapmakla  yetineceğiz.  Türklerde 

düğün,  yeni  bir  ev  açma,  aynı  zamanda  soyun  devamı  anlamına  da  gelmektedir.  (Berber, 

2009:3).Türklerin  düğünlü  eğlencelerini  Hunlar  devrinden  beri  takip  etmek  mümkündür.  Tıpkı  Hunlar 

gibi onların devamı niteliğindeki Kök Türkler’de düğün toyları son derece önemliydi (Ögel 1988:773). 

Bu  eğlencelerde  başta  ozanlar,  ellerinde  kopuzlarla  türküler  söylerlerdir  (Koca,  2002:  55).  Uygurlar 

döneminde  de  bu  eğlenceler  devam  etmiş;  düğünlerde  yemekli,  müzikli  eğlenceler  yapılmıştır  (Ögel, 

1985:  247).  Günümüz  Uygur  düğünlerinde  de  müzik  o  denli  önemlidir  ki,  neredeyse  tüm  olay  ve 

seremoniler  müzik  eşliğinde  gerçekleşmektedir  (Vural  Göher  2015:  360).  Türklerin  İslamiyet’i 

kabulünden  sonra  da  düğünler  aynı  önemini  korumuştur.  Karahanlılardan  Memlüklere,  Selçuklulardan 

Osmanlılara kadar bu önem kimi değişikliklerle birlikte devam etmiştir.  

                                                      

 

Niğde Üniversitesi, feyzan_goher@yahoo.com 



 


86 

III. Uluslararası Türk Dünyası Araştırmaları Sempozyumu 

İslamiyet’i kabul ile birlikte sadece evlilik düğünleri değil, sünnet düğünleri de büyük bir ihtişama 

sahne  olmuştur.  Örneğin  Timur’un  torunları  için  tertiplediği  törene  tüm  halk  davet  edilmiş;  büyük  bir 

eğlence düzenlenmiştir (Clavijo 2007: 148). Osmanlı şehzadeleri için yapılan düğünler de dillere destan 

şekilde gerçekleştirilmiştir. Günümüz Türk dünyasının hemen her yerinde düğünler, düğün sahiplerinin 

imkânı  ölçüsünde  büyük  bir  coşku  ve  eğlence  ile  yapılmakta;  tıpkı  geçmişte  olduğu  gibi  şimdi  de  bu 

eğlencelerde  müzik  ön  planda  olmaktadır.  Anadolu  düğünlerinde  de  durum  aynıdır.  Anadolu’da  müzik 

zevki, müzik türleri ve sık kullanılan çalgılar bölgeden bölgeye değişim gösterebilmektedir. Örneğin Ege 

Bölgesinde Zeybekler çok sevilirken, Karadeniz’de horon havaları, doğuda halay havaları, İç Anadolu’da 

bozlaklar sevilmekte; dolayısıyla düğünlerde de bu müzikler tercih edilmektedir. Ancak bölge ve tür ne 

olursa olsun, vurmalı sazlar vazgeçilmez olmuştur. 

Vurmalı sazlar Türkler için çok önemlidir. Bilhassa davul, düğünlerin, nevbetlerin, tahta çıkışların 

vazgeçilemez  bir  öğesi  olmuştur  (Vural  2011:  22).  Oyun  havalarına  eşlik  eden  ritim  sazları,  tüm 

eğlencelerde  olduğu  gibi  düğünlerde  de  vazgeçilmezdir.  Açık  havada  çalınan  davul  erkek  sazı  olarak 

bilinirken; pullu-pulsuz tefler, daireler, leğenler kadınların çaldığı sazlar olmuş; kaşık  gibi oynayanların 

elindeki ritim aletleri ise hem kadın hem de erkeklerce çalınmıştır.  

Anadolu Düğünlerinde Kadınların İcra Ettiği Vurmalı Çalgılar 

Düğünün  “kına  eğlencesi”  gibi  çeşitli  aşamalarında,  kadınlar  kendi  aralarında  eğlenceler 

düzenlerler.  Bu  eğlencelerde  kadınlarca  icra  edilen  vurmalı  çalgılar  arasında  aşağıdakilerden 

bahsedilebilir: 



A. Yuvarlak kasnaklı ve tek tarafına deri gerili çalgılar: 

Tek  tarafına  deri  gerili  çalgıların  kadınlarca  kullanılması,  Türk  dünyasında  çok  eski  dönemlere 

dayanır. Kamlık İnanışında (Şamanizm), Kamların çaldıkları kutsal çalgıları, aslında davuldan ziyade iri 

bir  tefi  andırmaktadır.  Türk  dünyasında  kadın  kamlara  “utgan”  yani  ateşi  koruyan  kadın  kam  denilir. 

Kadın kamlara verilen Türkçe adlar da etimolojik olarak od (ateş) kültürü ile bağlantılıdır. Bu adlardan 

bazıları şöyledir: utagan, udagan, ubakan, utygan, utügun, iduan, dauna (Bayat 2010: 53). Günümüz Türk 

dünyasında da kadın kamların tef benzeri vurmalı bir çalgıyı, dini törenlerinde ve dualarında kullandıkları 

görülür.  Kamların  dışında  da  bu  tip  çalgılar  kadınlarca  çalınmış;  eğlence  amaçlı  olarak  da  sıklıkla 

kullanılmıştır.  Anadolu  düğünlerinde  kadınlarca  en  fazla  icra  edilen  vurmalı  çalgılar  içinde  tef,  başta 

gelir: 


Tef/Def:  Bir  kasnağa  geçirilmiş  kursak  zarından  oluşan  çalgıdır  (www.tdk.gov.tr).  Zilli/pullu  ve 

zilsiz şekilleri mevcuttur. Anadolu’nun hemen hemen her yöresinde mevcut olan tef, yaklaşık 20-40cm 

çapındadır. Tef,  parmak  uçlarıyla  çalınır. Tefi  tutan  el  zayıf  zamanları,  diğer  kuvvetli  zamanları  vurur. 

Ağaç ya da metal kasnağın üzerine açılan sekiz oyukta, ince pirinçten yapılmış sekiz çift zil bulunur. Tef 

çalınırken zillerin birbirine vurarak tınlayışı, çalgının özelliğini oluşturur (Sözer 1996:693) Türklerin yanı 

sıra  Arap  ve  Fars  müziklerinde  de  çok  eskiden  beri  yer  alan  bu  çalgı,  usul  vurmada  kullanılır.  Seadet 

Abdullayeva’nın  “Azerbaycan  Halk  Çalgı  Aletleri”  adlı  eserinde  andığı  sazlardandır.  Divânu  Lügati't-

Türk’te  Oğuzca  “tümrük”,  “düvrük”  karşılıklarıyla  yer  alır.  Tarih  kaynaklarında  def,  duf,  dufuf 

isimleriyle  kaydedilmiştir.  Selçuklu  tarihçisi  İbn  Bibi,def  çalgısını  anar.  Sadi  Şirazi’nin  “Bostan”  adlı 

eserinde defin de yer aldığı eğlence meclislerinden söz edilir (Uslu 2011:67). Tarih boyunca çoğu Türk 

devletinde  kullanılan  def  çalgısı,  günümüzde  de  yaygındır.  Anadolu  eğlencelerinin  vazgeçilmez 

çalgılarından birisi olan tef, bilhassa kadınların sıklıkla icra ettiği sazlardandır. Tef, kına eğlencelerinde, 

düğünlerde ve diğer eğlencelerde kadınların çok sevdiği bir çalgıdır. Ritimleri vururken kullanılan tefin 

zilleri  de  eğlenceli  müziklere  daha  da  hareket  katar.  Kadınların  kendi  aralarındaki  eğlencelerde  en  sık 

kullandıkları  çalgının  tef  olduğunu  söylemek  yanlış  olmayacaktır.  Tef  icracısı  kadın  sıklıkla  şarkı  da 

söyler. Tef, farklı yörelerde tarande, çingene, acem gibi isimler alır. 



Delbek: Tek tarafına deri gerili çalgıların çeşitli biçimlerinin farklı şekilde adlandırıldığını görürüz. 

Bunlardan  kalın  ve  kabaca  yapılmış  bir  kasnağa  sahip  olan,  zilsiz  şekline  “delbek  “adı  verilir.  Delbek, 

Anadolu eğlencelerinde kadınların kullandığı çalgılar arasındadır. 

Delbek, bölgesel bir terimdir. Yaklaşık 30-40 cm çapında ki tahta, yuvarlak kasnağın bir yüzüne, 

sığır  mesanesi  ya  da  oğlak  derisi  gibi  çok  ince  bir  deri  gerilip  çivilerle  sabitlenerek  yapılmaktadır. 

Kadınlar  tarafından  çalınan  delbek,  icra sırasında  sol  elde  genellikle  omuz  hizasında  tutulmakta  ve  sağ 

elle  çalınmaktadır.  Teke  Yöresi’nde  bugün,  söz  konusu  çalgıyı  usulüyle  çalarak,  bu  çalgının  ritmine 

sesleriyle,  şarkılarıyla  eşlik  eden  kadınlara  delbekçi  adı  verilmektedir  (Töret  2014:  372).  Muğla’nın 

Fethiye  ilçesinde  delbek  çalan  kadınlarla  yapılan  röportajda,  34  yıldır  delbekçilik  yapan  Nurten  Avcı, 



Yüklə 4,88 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   44   45   46   47   48   49   50   51   ...   204




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə