69
8.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
Bu raporda TR81 Düzey-2 Bölgesinin ulaşım ve lojistik master planının hazırlanmasına
yönelik bir çalışmanın sonuçları sunulmuştur. Öncelikle lojistik ve ulaştırma faaliyetlerine
Türkiye ve Dünya’daki uygulamaları uzerinden genel bir bakış açısı ile bakılmıştır. Lojistik
harcamaları, bölgesel farklılıklar gösterse de, Dünya genelinde toplam harcamalar içerisinde
önemli bir yer tutmaktadır. Lojistik sistemlerinin gelişmişliği ile ülkelerin gelişmişlik
seviyeleri ile doğru orantılıdır. Bu bağlamda, lojistik faaliyetlerinin Türkiye ve Dünya
ekonomilerinde önemli bir yeri olduğu gibi TR81 Bölgesi için de çok önemli bir yeri vardır
ve bölgenin gelişmesinde önemli bir konuma sahiptir. Buna ek olarak, taşımacılık
hâlihazırda Türkiye’nin AB’ye uyum süreci gündeminde yer alan beş önemli başlık arasında
olup, altyapı, araçlar ve çevre standartları ile uyumunu, lojistik ağın geliştirilmesini ve dış
ticaret politikalarının iyileştirilmesini kapsamaktadır.
Türkiye ekonomisinin son yıllarda yakaladığı yüksek büyüme hızı ile birlikte ihracat ve
ithalat rakamlarında önemli artışlar olmuştur. Bu büyümenin sürdürülebilmesi ve daha
ileriye taşınabilmesi için güçlü bir lojistik sektörüne ihtiyaç vardır. Bu bağlamda bölgenin
lojistik açısından potansiyel araştırması ve rekabet analizi yapılmıştır. Mevcut durum ve
rekabet analizinin sonuçları ışığında bölgenin ulaşım ve lojistik potansiyelini ve rekabet
edebilirliğini geliştirebilecek stratejiler tasarlanmıştır. Bu stratejiler bölgedeki lojistik
sektörünün insan kaynakları, altyapı, tesis, bilgi birikimi, talep, ve destek konusundaki
ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik olarak tasarlanmıştır. Ortaya konan bu vizyon ve
stratejilere yönelik projelerin bölge bütününde hayata geçirilmesi konusunda Batı
Karadeniz Lojistik Platformunun kurulması önemli görülmektedir.
Uluslararası ticarette kullanılan taşıma modlarına bakıldığında hem Dünya’da hem de
Türkiye’de denizyolunun açık ara en çok kullanılan taşıma modu olduğu görülmektedir.Bu
bağlamda, TR81 Bölgesi konumu itibarı ile gerek Karadeniz’e kıyısının bulunması, gerekse İç
Anadolu hinterlandına ve diğer komşu illere mesafe açısından yakın olması, var olan ulaşım
ağlarının çeşitliliği itibarı ile erişilebilirlik bakımından önemli bir lojistik potansiyeline
sahiptir ve bu yapılan birçok çalışma (EDAM 2009, URAK 2010, Küresel Rekabet Projesi) ile
teyit edilmiştir. Bu bağlamda bölge Türkiye’nin Karadeniz’e açılan kapısı olmaya namzettir.
Ancak bölgenin lojistikte İstanbul’u ihtiva eden TR10, Kocaeli’yi ihtiva eden TR42 ve
Samsun’u ihtiva eden TR83 bölgeleri ile rekabet edebilir hale gelebilmesi için mevcut ulaşım
ağlarının geliştirilip, birbirleri arasındaki geçişlerin sağlanması şarttır. Bölgede hali hazırda
devam etmekte olan projeler ve yakın gelecekte gerçekleşmesi planlanan projeler analiz
edildiğinde, bu projelerin tamamlanması ile lojistik açıdan önemli mesafe katedileceği
görülmektedir.
Planlanan projeler arasında Filyos Vadisi Projesi, Filyos Limanı ve geri sahasında
oluşturulması planlanan Sanayi Bölgesi ve Serbest Bölge ile beraber bir Bölgesel Kalkınma
Projesidir. Türkiyenin Karadeniz ülkeleri ile olan ticaretinin gelişiyor olması ve potansiyel
ve rekabet analizi ile gösterildiği gibi, Filyos Limanı konumu itibarı ile bölgeye yakın
hinterlanddaki şehirler için diğer limanlara göre daha ekonomik bir liman olacağından,
projenin bölgenin gelişimi ve kalkınmasında önemli bir ivme oluşturacığı
düşünülmektedir. Potansiyel ve rekabet analizinde sınırlı sayıda ülke değerlendirilmiştir
ancak bunlara ek olarak bu ülkeleri transit olarak kullanan diğer ülkeler de düşünüldüğünde
potansiyel daha yüksek olacaktır. Aynı etki Türkiye içinde daha geniş bir hinterland
70
değerlendirildiğinde de olacaktır. Nitekim TRACECA tarafından daha önce yapılan
çalışmalarda Filyos Limanı’na olacak talep tahmini yapılırken bu şekilde yapılmış ve
hinterlanda Ege, Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerinden de iller dahil edilmiştir. Bu çalışmanın
yapımından sonra alternatif limanların durumundaki değişimler ve Kanal Istanbul Projesi,
Filyos Limanı’nın potansiyelini ve rekabet edebilirliğini tehdit etmektedir. Gerek bölge
içinde (Eren Limanı), gerekse bölge dışındaki (Samsun, Karasu) limanlara yapılan kapasite
artırımı ve teknolojik yatırımlar, Filyos Limanı’na talebi olumsuz etkileyebilecek
potansiyeldedir. Bu bağlamda limanın planlandığı üzere iki aşamalı yapılması, ikinci ve
büyük aşamanın birinci aşamadan sonra gözlenecek talebe göre planlanması yerinde
olacaktır.
Türkiye’nin 2013 yılı yatırım harcamaları içinde en büyük payı demiryolu yatırımları
almaktadır. 2023 yılı hedefleri içerisinde demiryolunun yük ve yolcu taşımacılığındaki
payını ciddi oranda artırılması yer almaktadır. Bu durum demiryolu altyapısına verilen
öneme işaret etmektedir. TR81 Bölgesi de bu yatırımlardan payını iki büyük demiryolu
projesi ile almaktadır. Ancak, bölgedeki demiryolları üzerinde yük taşımacılığının
artırılabilmesi için yük elleçleme altyapısı ve teçhizatına yatırım yapılması gerekmektedir.
Bunlara müteakip, özel sektörün demiryollarını kullanması teşvik edilmeli, bu konuda var
olabilecek kötü imajın değişimi için bilinçlendirme çalışmaları yürütülmelidir.
Bölge genelinde, Türkiye genelinde olduğu gibi, hem yük hem de yolcu taşımacılığı
açısından karayolu ağırlıklı bir taşımacılığın olduğu görülmektedir. Bölgedeki şehir
merkezlerini dışarıya bağlayan yolların bölünmüş yola dönüstürülmesi önemli oranda
tamamlanmış olup, hali hazırda çalışmalar devam etmektedir. Karabük-Zonguldak ve
Karabük-Ereğli bağlantılarının bölünmüş yola dönüştürülmesi planlanan projeler içinde
görülmemesi bir dezavantaj olup üzerinde durulmalıdır. Bölge dışında Filyos’a alternatif
limanların tamamı otoyol güzergahı üzerinde veya otoyola kısa bir mesafededir. Oysa
bölgeden geçen bir otoyol olmaması ve yapımının da 2023 hedefleri arasında yer almaması
da aynı şekilde üzerinde durulması gereken bir husustur. Bölgedeki şehirlerarası yollar
şehir merkezlerinden geçmektedir. Bu durum hem şehirlerarası ulaşım zamanlarını hem de
şehir içi trafik yoğunluğunu olumsuz etkilemektedir. Bu bağlamda Zonguldak, Ereğli ve
Bartın yakınlarında devam etmekte olan ve ihale edilecek olan çevre yolu ve tünel
çalışmaları önem arzetmektedir. Karabük için böyle bir çalışmaya rastlanmamıştır ve burası
için de bir çevre yolu çalısmasına ihtiyaç vardır.
Bölgenin tek havaalanı olan Saltukova Havaalanı, küçük bir havaalanı olsa da, hali hazırda
kapasitesinin çok az kısmı kullanılmaktadır. Bölge halkının hava ulaşımına talebini artırmak
için toplu taşıma düzenlemeleri ile havalimanının kent merkezleriyle olan bağlantısı
güçlendirilerek ulaşım kolaylaştırılmalıdır. Havalimanının kapasitesine yönelik yatırımlar şu
an için gerekli görülmemektedir.
Bölgedeki depo, antrepo, TIR-kamyon parkı gibi tesisler yetersiz düzeydedir. Filyos Vadisi
Projesi doğru planlanması halinde oluşturacağı trafik ile bölgenin tamamının lojistik
potansiyelini artıracaktır. Bu nedenle bölgenin farklı yerlerinde lojistik tesisler kurulması
planlanmalıdır.
Yapılacak fiziki yatırımlara paralel olarak, lojistik sektörünü kurumsallaştırma ve
profesyonelleştirme adında eğitim faaliyetleri, STK’lar, universiteler ve lojistik firmaları