Carl gustav jung



Yüklə 3,33 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə109/138
tarix18.06.2018
ölçüsü3,33 Mb.
#49331
1   ...   105   106   107   108   109   110   111   112   ...   138

330

ANALİTİK PSİKOLOJİ

den  saklar.  Genel okur psikolojiyi  işte bu  tür romanlarda arar;  oysa öteki 

tür romanlardır psikologa meydan  okuyan, çünkü ancak odur onlara daha 

derin bir anlam  verebilecek olan.

Roman  konusunda  konuşmaktaysam  da,  edebiyat  sanatının  bu belli 

biçimiyle  sınırlanmayan psikolojik  bir olguyu  ele  almış  bulunmaktayım. 

Bunu ozanların yapıtlarında da görüyoruz.  Faust dramının birinci ve ikin­

ci  bölümlerini  karşılaştırdığımızda da karşımıza çıkıyor.  Gretchen’in aşk 

trajedisi  kendi  kendini  açıklamaktadır;  ozanın  daha  güzel  sözlerle 

anlatmış  bulunduğu  şeye psikologun  ekleyeceği  bir  şey  yok.  Öte  yandan 

ikinci  bölüm  açıklanmak  istiyor.  Hayalin  alabildiğine  zenginliği  biçim­

lendiriri  güçlerine  öylesine  yüklenmiş  ki,  hiçbir  şey  kendiliğinden  belli 

değil ve her dize okurun açıklama gereksinmesini arttırıyor. Karşıt nokta­

lardan  yola  çıkan  Faust' un  ikinci  bölümü  edebiyat  yapıtları  arasındaki 

ayrılığı gösteriyor.

Ayrılığı belirtmek için sanat yaratışı yöntemlerinin birine psikolojik, 

ötekine  vizyoner  diyeceğim.  Psikolojik  yöntem  insanın  bilinç  alanından 

alınan  gereçlerle  uğraşır — örneğin  yaşam  öğütlerini,  heyecandan  doğan 

şokları;  genel  olarak  insan  yazgısının  tutku  ve  buhran  yaşantılarını  ele 

alır—  bütün  bunlar  insanın bilinç  yaşamını,  özellikle de duygu yaşamını 

oluşturur. Bu gereçler, ozanca psişik olarak sindirilir, beylik sözlerden şiir 

yaşantısı  düzeyine çıkar, okurun,  genellikle kaçındığı, üstünde durmadığı 

ve ancak tatsız bir tedirginlikle sezdiği şeyi tamamiyle bilincine getirecek, 

insanın  içini  ona daha iyi gösteren,  onu  daha bir derinlere indiren  bir ifa­

deye bürünür.  Ozanın  işi bilincin  içindekileri,  sonsuzca yenilenen  üzüntü 

ve  sevinciyle  insan  yaşamının  kaçınılmaz  yaşantılarını  açığa  çıkarmak, 

onlara  ışık  tutmaktır;  psikologa  bir  şey  bırakmaz,  ancak  Faust’un 

Gretchen’e niçin  tutulduğu, ya da Gretchen’i çocuğunu  öldürmesine zor­

layan  şeyin  ne  olduğunu  psikologun  açıklamasını  bekleriz.  Bu  konular 

bütün insanlığı örer,  durmadan yenilenir,  duruşmaların, ceza hukukunda­

ki  tekdüzeliğin  nedeni  de  budur.  Karanlığa  bürünmüş  değillerdir  bunlar, 

çünkü kendi kendilerini  tamamiyle açıklamaktadırlar.

Aşk,  ortam,  aile,  suç  ile  toplum  konularını  işleyen  bir  sürü  roman, 

öğretici  şiir,  lirik,  hem  trajik  hem  de  komik dram  gibi  sayısız  edebiyat 

yapıtı vardır bu  türde.  Belli  biçimi  ne olursa olsun, psikolojik sanat yapıtı




PSİKOLOJİ  VE EDEBİYAT

331


gereçlerini hep insan yaşantısının geniş bilinç alanından — buna yaşamın 

canlı  planından  da diyebiliriz—  alır.  Bu  türlü  sanat  yaratışına  psikolojik 

dememin  nedeni,  eyleminde,  hiçbir  yerde  psikolojik  anlaşılırlığı 

aşmayışıdır.  Kapsadığı  her  şey  — yaşantı  olsun,  bunun  sanatla  ifadesi 

olsun—  anlaşılır düzeydedir. Akıldışı da olsalar, temel yaşantıların kendi­

lerinde hiçbir tuhaflık yoktur; tersine, zamanın başlangıcından beri bilinen 

şeylerdir bunlar: tutku ve kaçınılmaz sonucu; insanın, yazgısının cilvesine 

boyun eğmesi,  güzelliği ve korkunçluğuyla sonsuz doğa vb.



Faust’un  birinci  bölümüyle  ikinci  bölümü  arasındaki  derin  ayrılık 

sanat yaratışının psikolojik ile vizyoner yöntemleri  arasındaki  ayrılığı  iyi 

gösterir.  Vizyoner yöntem, psikolojik yöntemin  bütün koşullarını  tersine 

çevirir.  Sanat  ifadesi  için  gereç’i  sağlayan  yaşantı  alışılmış  bir  yaşantı 

değildir artık.  Varlığını  insan  zihninin  geri  ülkelerinden  türeten  tuhaf bir 

şeydir.  Bizi  insan  -  öncesi  çağlardan  ayıran  zaman  uçurumunu  belirten, 

ışık ile karanlığın karşıt olduğu insanüstü bir dünya uyandıran bir şey. Bu, 

insanın  anlayışını  aşan  temel  yaşantılardandır,  kişinin  altında  kalıp 

ezilmesi  tehlikesi  yoktur.  Yaşantının değeri  ve gücü  yeğinliğiyle ölçülür. 

Bu öncesiz derinliklerden yükselir; yabancı, soğuk, çok-yanlı, şeytansı ve 

acayiptir.  Ucu  bucağı  olmayan  kaosun  yabancı,  gülünç  örneğidir. 

Nietzsche’nin  sözlerini  kullanırsak  bir  erimen  laesae  majestis  humarıae 

olur ve bu, biz insanların değer ve estetik biçim ölçülerini paramparça edi­

verin  İnsan  duygusunun  kavrayışını  ve  anlayışını  her  bakımdan  aşan 

ürkünç  ve  anlamsız  olayların  tedirginlik  verici  görüntüsü,  yaşamın 

önplanının  yaşantılarına  göre,  sanatçının  güçlerinden  bambaşka  şeyler 

ister.  Bunlar,  bireye  nice  güçlü  bir  şok  etkisi  yaparsa  yapsın,  kozmos’u 

örten  perdeyi  hiçbir  zaman  yırtmazlar;  insan  için  olağanın  sınırlarını 

hiçbir zaman aşmazlar, bu yüzden sanatın isteklerine göre biçimleniverir- 

ler.  Ama  temel  yaşantılar,  üstünde  düzenli  bir dünya resmi  olan  perdeyi 

baştan  başa  yırtar  ve  vücut  bulmamışın  ölçülemeyecek  uçurumuna  bir 

göz  atmaya bırakırlar.  Bu  başka  dünyaların  bir  görüntüsü  müdür,  ruhun 

gölgelenmesi  midir,  insan  çağından  önceki  şeylerin  başlangıcı  mıdır, 

yoksa  geleceğin  daha  doğmamış  soyları  mı?  Bunların  biridir  diye­

meyeceğimiz gibi, hiçbiridir de diyemeyiz.




332

ANALİTİK PSİKOLOJİ

Biçim  vermek—bir daha, yeniden—

Sonsuz ruhun  sonsuz eğlencesi.

Bu  gibi  bir  görüntüyü  Dante’nin  Hermaslı  Çoban’ında;  Faust’un 

ikinci  bölümünde,  Nietzsche’nin  Diyonizos  coşkusunda,  Wagner’in 



Nibelungenring’inde,  Spitteler’in  Olympischer  Frühling'mdc,  William 

Blake’in şiirlerinde,  rahip Francesco  Colonna’nın lpnerotomachia'sında, 

Jacob  Boehm’ün  filozofça  ve  şairce  kekelemelerinde  görebiliriz.  Daha 

sınırlı  ve  belirli  bir  biçimde  temel  yaşamdır  Rider  Haggard’a  roman 

serisinde  sağladığı  gereçle  S h e 'yi  yazdırıyor;  Benoît  özellikle 

L ’Atlantide'de ondan yararlanmakta, Kubin Die andere Seite’de, Meyrink 

Das  grüne  Gesicht'de  —değerini  küçümsememiz  gereken  bir  kitaptır 

bu—  Goetz Das Reich ohne Raum'da, Barlach Der tote Tag’da hep ondan 

yararlanmaktadır. Bu liste daha alabildiğine  uzatılabilir.

Sanat  yaratışının  psikolojik  yöntemiyle  uğraşırken,  gereçlerin  neler 

olduğunu,  ya  da  bunların  ne  anlatmak  istediklerini  kendimize  sormamız 

gerekmez.  Ama vizyoner yaratış yöntemine geldiğimiz zaman, bu sorunu 

çözmemiz  gerekir.  Şaşırırız,  nasıl  davranacağımızı  bilemeyiz,  uyarılmış 

oluruz,  hatta  çekiniriz  —   anımsadığımız,  günlük  insan  yaşayışı  değil, 

düşlerimiz,  gece  korkularımız,  arasıra  kuşkuyla  sezdiğimiz  zihnimizin 

karanlık  köşeleridir.  Okuyucuların  çoğu  bu  tür  yazıyı  benimsemez 

— olağan bir merak uyandırtyorsa başka—  hattâ edebiyat eleştirmeni bile 

bunun  karşısında  ne  yapacağını  şaşırır.  Dante  ile Wagner’deyse,  mitolo­

jik olaylarla örtülmüştür, öyle ki  tarih  ile mitoloji zaman zaman bu ozan­

ların  işlemiş  oldukları  gereçler olarak  görülür.  Ama harekete getiren güç 

ile  daha  derin  anlam  bunların  hiçbirinde yoktur.  Çünkü  ikisi de  vizyoner 

yaşantının içinde bulunmaktadır.  Rider Haggard’ın  sadece hayali hikâye­

ler  yaratan  biri  olduğunun  ileri  sürülmesi  genellikle  doğru  görülebilir. 

Ama,  yine  de  hikâye  onun  için  her  şeyden  önce  anlamlı  gereç’e  ifade 

verme aracıdır. Hikâye, içindekileri ne kadar aşıyor gibi görünürse görün­

sün,  içindekiler hikâyeden daha önemlidir,

Vizyoner  yaratışta  gereç  kaynaklarının  karanlığı  pek  tuhaftır,  bu 

psikolojik  yaratış  yöntemindekinin  tam  tersidir.  Bu  karanlığın  bile  bile 

yapılmadığını  da  güvenle  söyleyemeyiz.  Tabii,  Freud  psikolojisinin  de



Yüklə 3,33 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   105   106   107   108   109   110   111   112   ...   138




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə