www.minimalinvazivjinekolojikcerrahi.org
21 - 25 Şubat 2018
Wyndham Grand İstanbul Levent • İstanbul
MİNİMAL İNVAZİV JİNEKOLOJİK
CERRAHİ KONGRESİ
Olguların evreleme cerrahisi tipine göre demografik özellikleri ve postoperatif sonuçları
Robotik
cerrahi
(n=30)
Ort.± SS / n-%
Açık cerrahi
(n=47)
Ort.± SS/n-%
p
Yaş (yıl)
60.8 10.0
53.1 14.6
0.012
Operasyon süresi (dk)
435.9 117.1
291.5 73.8
0.001
Hospitalizasyon süresi (gün)
5.6 2.35
6.3 3.42
0.62
Pelvik LND (n)
33.3 11.1
31.6 13.7
0.58
Paraaortik LND (n)
23.6 14.3
25.3 12.5
0.62
Yara yeri enfeksiyonu
2 (6.7)
9 (19.2)
0.129
Yoğun bakım ünitesi kalış (n)
13 (43.3)
17 (36.1)
0.53
Nihai histopatolojik tanılarına göre cerrahi tipi
Robotik cerrahi
( n=30)
n / %
Açık cerrahi (n=47)
n / %
Malignite tipi
Endometrium
kanseri
25 (83.7)
8 (17)
Over kanseri
0 (0.0)
30 (63.8)
Serviks kanseri
5 (16.7)
5 (10.6)
Leiomyosarkom
0 (0.0)
3 (0.6)
21 - 25 Şubat 2018
Wyndham Grand İstanbul Levent • İstanbul
MİNİMAL İNVAZİV JİNEKOLOJİK
CERRAHİ KONGRESİ
www.minimalinvazivjinekolojikcerrahi.org
V-01
Sezaryen Skar Gebeliğinin tedavisinde benim tekniğim: Gestasyonel Kesenin ve Fetal
Nodun Transvajinal Sonografi eşliğinde OPU iğnesi ile Aspirasyonu ve Lokal Metotreksat
Uygulanması Yöntemi.
Mehmet Sakıncı, Aygün Hamidova, Nasuh Utku Doğan,
Murat Özekinci
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Antalya
Sezaryen skar gebelik ektopik gebeliğin nadir formlarından biri sayılmaktadır. Son 10 yılda
sezaryen sayısındaki artışa bağlı daha fazla skar gebelik olgusu görülmektedir ve ektopik
gebeliklerin %4’nü oluşturmuş olup, her 1/1800 -1/2216 gebelikten birinde rastlanmaktadır. Bu
olguda 34 yaşında Gravida 4, Parite 2, Abortus 1 öyküsü olan 2 kez sezaryen doğum yapan hasta
son adet tarihine göre 6 hafta 5 gün gebeliği mevcut idi. USG-de endometriyal kalınlık 19 mm,
skar hattında 31*26 mm gestasyonel sac içinde CRL’si 6 hafta ile uyumlu FK pozitif gebelik vardı.
Hcg değeri:102384 mIU / ml idi. Transvajinal Sonografi eşliğinde OPU işleminde kullanılan iğne
ile girilerek
intrakadiyak KCL verildi, FK negatif olduktan sonra gestasyonel keseye ve ileri geri
iğne hareketi ile fetusa aspirasyon işlemi yapıldı,bunu takiben konsepsiyon materyalinin farklı
noktalarına lokal metotreksat uygulanarak işlem sonlandırıldı. 1 gün sonra bakılan hcg değeri
97000 ‘e kadar düşüş göstermiş,ertesi gün ise artış göstererek 101933 mIU/ml olmuştur. Hastaya
sistemik multidoz protokol uygulanarak Metotreksat ve Lokoverin başlanmıştır. İşlemden sonra
hasta takip edilmiş ve 42 gün sonra Hcg değeri tamamen sıfırlanmıştır. Sonuç olarak skar gebelikte
Tvusg eşliğinde sac aspirasyon sonrası lokal MTX uygulanması kadınların fertilitesinin korunması
amacıyla diğer yaklaşımlarla kıyaslandığında tercih edilebilir ve Hcg değeri >20,000 üzeri olduğu
veya FK pozitif olduğunda sistemik MTX de uygulanabileceği de literatürde bildirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Sezaryen
skar gebelik, OPU iğnesi, Lokal Metotreksat
21 - 25 Şubat 2018
Wyndham Grand İstanbul Levent • İstanbul
MİNİMAL İNVAZİV JİNEKOLOJİK
CERRAHİ KONGRESİ
www.minimalinvazivjinekolojikcerrahi.org
V-02
Herlyn-Werner-Wunderlich (OHVİRA) Sendromu Olan Hastada Hemivajinal Septum
Rezeksiyonu ve Hematokolpos boşaltımı
Mehmet Sakıncı, Aygün Hamidova,
Fatma Ceren Güner,Aysel Üren, Nasuh Utku Doğan,
Murat Özekinci
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Antalya
Herlyn –Werner – Wunderlich (OHVİRA) sendromu ilk kez 1922 yılıda Purslow tarafından vaka
sunumu olarak bildirilmiştir. Bu konjenital anomali uterus didefis ve obstrükte hemivajina,
hematokolpos ve ipsilateral renal agenezi ile karakterize edilmektedir. Sendroumun etyolojisi,
embiryolojik orijini ve patogenezi tam net bilinmemektedir. Müllerian ve metanefrik kanalın
aynı anda etkilendiği 8. gestasyon haftasındaki embriyolojik duraklamadan
kaynaklanan nadir
bir durumdur. Bu vakaların %75 de longitudionel septum gözlenmektedir ve vertikal füzyon
defektleri bu bu septumu tamamlayıp, obstrukte olmuş hemivajinaya, hematometrekolpos
oluşumuna neden olmaktadır. En sık semptomlar menarşın ilk yılında ortaya çıkan dismenore,
siklik progresif pelvik ağrıdır. Sendromun nadir rastlanması ve tanısının zorluğu nedeniyle
bu olguyu paylaşmayı kararlaştırdık. 16 yaş virgo hasta 3 yıl önce menarşından beri başlayan
siklik kasık ağrıları nedeniyle tarafımıza başvurmuştur. Hastanın cerrahi özgeçmişinde özellik
bulunmamaktaydı. Usg’de uterus didelfis ile uyumlu olabilecek bulgular saptandı. Hastanın sol
böbreği agenezik idi. Tanıyı kesinleştirmek için Pelvik MR önerildi. MR’da:
iki adet uterin kavite
bulunmakta olup her iki kavite ayrı vajinal açıklığa bağlanmaktadır, sol uterin kavite kaudalinde
40*44*34 mm hemorajik koleksiyon mevcuttur diye raporlandı. Ön tanı OHVİRA sendromu
düşünüldükten sonra genel anestezi altında Hematokolpos insizyonu yapılarak hemorajik
içerik boşaltıldı. Sol serviks visualize edildi. Sol vajinal septum impact ligasure kullanılarak sağ
serviks ve sol vajinal duvardan rezeke edildi. Minimal elektrokoter kullanılarak vajinal hemostaz
sağlandı. Sonuç olarak, genç hastalarda
renal anomaliye eşlik eden, pelvik kitle ve siklik ağrıların
olması buna sekonder gelişen infertilite bulguları var ise, klinisyen tarafından OHVİRA sendromu
akılda tutulmalı, ayırıcı tanı yapmak için gerekli muayeneler ( ultrason, MR, fiziksel muayene )
yapılmalıdır.
Anahtar Kelimeler: Uterus didelfis, OHVİRA sendromu, Obstrükte hemivajen,
ipsilateral renal
anomali, Herlyn –Werner- Wunderlich sendromu