Diyanet iŞleri başkanliği yayinlari 1273 Halk Kitapları : 279 Yayın Yönetmeni Dr. Yüksel salman



Yüklə 6,82 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə16/46
tarix06.05.2018
ölçüsü6,82 Kb.
#42788
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   46

  CAMİ VE KİTAP  
60
Hz. Ebûbekir (r.a.), kitapların akıllı kişilerin bahçeleri, fa-
ziletli kişilerin güzel kokulu çiçekleri olduğunu söylemektedir. 
Kitaplar, hangi kültürde ortaya çıkmışlarsa o kültürün birer 
bahçeleridir. Kitapla diyalog kuran, hatta hayatını onunla öre-
bilen insan, meyvelerini yetiştirebileceği bahçesine kavuşmuş 
demektir. Evimizde veya camimizde bir kitaplığımız varsa, aynı 
zamanda güzel kokulu çiçeklerin olduğu bir bahçeye sahibiz 
demektir.
Kitap, hürmet ister. Kitap, sadırlardan satırlara aktarılan-
lardır; dolayısıyla satırlar sadırların izleridirler. Kitap, ideallerle 
donanmış insanın yüce hedeflere varmasını sağlamaktadır. Ce-
mil Meriç’in satırlarına giren şu anekdota dikkat edelim: “San 
Cassino’da çile dolduran Machiavelli, akşamları kütüphanesine 
girerken kirli elbiselerinden sıyrılır, bir tacidarın huzuruna çı-
kar gibi özenle giyinirmiş. Sonunda kendi de kitap oldu.”
Kitap, insana yeni ufuklar açar. Bir başka ifadeyle, elimize 
aldığımız kitabı yazan kişinin ufuklarında dolaşmamızı sağlar. 
Her kitap bir tecrübenin ürünüdür. Yazarların yaşadığı tecrübe-
lerin idraki, insanı ufuklar ötesi sonsuzluğa kadar götürebilir. 
Kitap aynı zamanda zihnimizdeki donmuş fikir ve değerleri çö-
zerek hayatımıza yeniden katabilendir. Kitap okumak, hayatın 
kabuğunu yeniden çatlatmakta ve idrakimizi geliştirmektedir. 
Böylece değerimiz, okuduğumuz kitapların değeriyle ölçüle-
bilmektedir.
Dolayısıyla kitap okumak için asıl hedefimiz, kendilik bi-
linci yüksek ve dahi irfanıyla kalbini tezyin etmiş örnek yazar-
ları keşfetmek olmalıdır. Bizlerin ruh iklimimize seslenebilen 
yazar, bizlere okumayı da sevdirebilir. Umberto Eco’nun dedi-
ği gibi, örnek okur ancak örnek yazarı keşfettiğinde ve onun 
kendisinden istediklerini anladığında (ya da yalnızca anlamaya 
başladığında) tam anlamıyla örnek okur hâline gelecektir.
Camilerimiz, şehirlerimizin ve dolayısıyla şehri inşa eden 
medeniyetimizin merkezleridir. Kitap okumanın ve ilim sahibi 
CAMİ VE KİTAP.indd   60
29.09.2016   15:34:17


61
olmanın da bir ibadet sayıldığı dinimizde, âlimin mürekkebinin 
şehidin kanından üstün sayıldığı İslam kültüründe cami, bir 
kitap bahçesine dönüşmelidir. Bu cennet misali bahçede insan, 
âsûde bir şekilde sükûnete kavuşabilir. Cami, aynı zamanda 
hayatın anlamının sorgulanabildiği ve/veya soluklanabildiği 
bir mekândır. Camideki kitaplar, insanın kendisini ve hayatı 
sorgulama sürecinde en büyük dayanak noktaları olacaktır. Bu 
kitapların insan ruhuna getireceği ferahlık, bahçelerdeki rengâ-
renk çiçeklerin varlığının kalbimize yansıması gibidir.
  KÜLTÜR VE MEDENİYETİMİZİN GELİŞİMİNDE İNSAN, CAMİ VE KİTAP  
CAMİ VE KİTAP.indd   61
29.09.2016   15:34:17


Müslümanların hâkim oldukları ilk kentin adının 
‘medeniyet’ kelimesinin bağlı olduğu kökten 
gelen ‘Medîne’ olarak isimlendirilmesi bunun 
en çarpıcı göstergesidir. Bu alanda her kültürel 
faaliyet önemli olmakla birlikte Müslümanların 
gerçekleştirdiği üç faaliyet öne çıkmaktadır: 
Kitap, mescit ve şehir.
CAMİ VE KİTAP.indd   62
29.09.2016   15:34:17


63
İslam Medeniyetinin Temelleri 
-Kitap, Mescit, Şehir-
Prof. Dr. Cağfer KARADAŞ 
Diyanet İşleri Başkanlığı 
Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi
M
üslümanların  büyük  gayretleri  sonucu  meydana 
gelen askerî ve siyasî yayılma, kültürel gelişmeyi 
ve İslam medeniyetinin ilk nüvelerinin oluşmasını berabe-
rinde getirdi. Tarihe sadece bir savaş ve fetih süreci olarak 
bakılmadığında,  bu  savaş  ve  fetihlerin  arasında  bulunan 
geniş zaman dilimlerinde muazzam gelişmelerin yaşandığı 
açıkça görülebilir. Aslında tarih bu bakış açısıyla değerlen-
dirilirse, zamanın büyük kesiminin barış dönemi olduğu ve 
buna nispetle çok kısa diyebileceğimiz bir zaman diliminin 
savaşa ayrıldığı açıkça müşahede edilebilir. Söz gelimi Hz. 
Peygamberin  yaptığı  savaşların,  63  yıllık  ömrünün  ve  23 
yıllık peygamberlik döneminin yüzde kaçına tekabül ettiği-
ni hesapladığımızda, savaşlara ayrılan zaman diliminin çok 
az olduğu gerçeği karşımıza çıkar. Ama ne yazık ki, tarihî 
dönemeçler büyük ölçüde savaşlarla belirlendiği için küçük 
bir zaman dilimini işgal etmekle birlikte, âdeta tarihin temel 
taşlarını  oluşturduğu  gözleminden  hareketle  tarih  yazımı 
büyük ölçüde savaşlarla şekillenir.
Ancak İslam tarihi incelendiğinde, barış dönemlerinde İs-
lam’ın insanlar arasında yayılmasının daha hızlı olduğu bir va-
kıadır. Söz gelimi Hudeybiye Barış Antlaşması’nın yaşandığı iki 
yıl içinde bütün Arap yarımadasına İslam tebliği ulaşmış, başta 
İran ve Bizans olmak üzere dönemin önemli devlet adamlarına 
CAMİ VE KİTAP.indd   63
29.09.2016   15:34:17


  CAMİ VE KİTAP  
64
mektup yoluyla İslam daveti iletilmişti. Ancak tebliğin bu ge-
nişliğe ulaşmasının arkasında ve altında savaşla elde edilmiş bir 
güç ve itibarın yattığını da göz ardı etmemek lazımdır. Bununla 
birlikte İslam isminin ‘barış’ ve ‘esenlik’ anlamında olduğu gibi 
temel amaç savaş değil barıştır ve barışı yaşatmaktır. Yukarıda 
söz konusu olan Hudeybiye Barış anlaşması, aleyhte hükümler 
içermesine rağmen hayata geçirildi ve Müslümanlar tarafından 
sonuna kadar hükümlerine sadık kalındı. Ne zaman ki, bu ba-
rışın hükümleri Mekkeli müşrikler tarafından ihlal edildi, o 
zaman geçersiz hâle geldi. Barış dönemi niçin önemlidir ve 
korunmalıdır? Bu sorunun en güzel cevabı yukarıda da kıs-
men değinildiği gibi, kültür ve medeniyet faaliyetlerine imkân 
vermesidir.
Nitekim ilk yıllardan itibaren Müslümanların ortaya koydu-
ğu kültür ve medeniyet faaliyetleri hem İslam’ın yayılmasında 
hem de Müslümanların bir medeniyet kurucusu olarak tarih 
sahnesindeki yerlerini almalarında etkili oldu. Müslümanların 
hâkim oldukları ilk kentin adının ‘medeniyet’ kelimesinin bağlı 
olduğu kökten gelen ‘Medîne’ olarak isimlendirilmesi bunun 
en çarpıcı göstergesidir. Bu alanda her kültürel faaliyet önemli 
olmakla birlikte Müslümanların gerçekleştirdiği üç faaliyet öne 
çıkmaktadır: Kitap, mescit ve şehir.
1. Kitap
Hz. Peygamberin, daha sağlığında vahyi, vahiy kâtipleri 
vasıtasıyla kayda geçirmesi ve yazılı belgeler hâline getirmesi, 
onun yazılı kültüre verdiği önemi gösterir. Bu şekilde bir eği-
timden geçen sahabe, Hz. Peygamberin vefatından sonra bu 
yazılı belgelere dayanarak Hz. Ebubekir döneminde Kur’an’ın 
toplanması (cem) ve kitap (Mushaf) hâline getirilmesini gerçek-
leştirdi. Hz. Osman döneminde bu Mushaf, istinsah suretiyle 
çoğaltılarak bütün Müslümanların istifade etmesi için Kûfe, 
Basra, Medîne, Mekke, Mısır, Şam, Bahreyn, Yemen ve Cezîre 
CAMİ VE KİTAP.indd   64
29.09.2016   15:34:17


Yüklə 6,82 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   46




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə