“OKU” EMRİ İLE BAŞLAYAN KUR’AN’IN İLME VERDİĞİ DEĞER
87
sürecinde Allah’ın verdiği imkân ve yetenekleri kullanmakta,
O’nun yarattığı şartlarda ve onun yarattığı varlıklar üzerinde
bilimsel inceleme ve araştırmalar yapmaktadır. Durum böyle
iken, yani O’nun yarattığı yeteneklerle O’nun yarattığı varlık
âlemini incelerken, bütün bu lütufları görmezlikten gelerek
Allah’a şükretmemek, O’nu tanımamak, üstelik bunu bilim adı-
na yapmak büyük bir nankörlüktür.
16
Alak sûresinde bilginin
alınacağı kaynağa da işaret edilmektedir. İnsanın değersiz bir
durumdan çıkarılıp ilim sahibi kılındığı bunun da Allah’ın bü-
yük bir ihsan ve lütfu olduğu bildirilmektedir.
2. Kalem Sûresi ve İlme
Verilen Değer
Kur’an’ın ilk inen surelerinden biri
Kalem adını taşımak-
tadır. Allah Teâlâ, okuma yazma bilmeyen peygamberine in-
dirdiği ilk vahiyde okumaya, kalem ile öğrenmeye teşvik edici
ifadeler kullanmıştır. Sûrenin başında yer alan ve “hurûf-u mu-
kataa”dan biri olan “nûn” harfi ile ilgili yorumlardan birinde
bu harfin yazı hokkası anlamına geldiği ifade edilmektedir.
Bu harfin hemen ardından kaleme ve kalem ehlinin onunla
yazdıklarına yemin edilir. Bu yeminler onların değerlerini art-
tırmakta, bu yolla okur-yazarlık oranının son derece düşük
olduğu, öğrenmeye önem vermeyen bir toplumun dikkatleri
çekilmektedir. Burada kalem ile simgelenen yazının, insanın
düşünce, tecrübe ve kavrayışlarının kayıtlar aracılığıyla kuşak-
tan kuşağa aktarılmasında önemli bir etken; bilginin yazılıp ko-
runmasında, ilim ve irfanın gelişmesinde vazgeçilmez bir araç
olduğuna işaret vardır. Yüce Allah’ın bu sûreye kalem üzerine
yemin ederek başlaması da kalemin önemine yapılan bir vurgu
anlamı taşır. Kur’an-ı Kerim’in ilk inen sûresine (Alak) “Oku!”
buyruğuyla başlandığı gibi ikinci inen bu sûrenin ilk âyetinde
de Allah Teâlâ tarafından yazı aracı olan kaleme ve kalem eh-
linin onunla yazdıkları üzerine yemin edilmiş olup bu durum,
16 Hayrettin Karaman ve dğr.
Kur’an Yolu Türkçe Meâl ve Tefsir, Ankara
2003, V, 596-597.
CAMİ VE KİTAP.indd 87
29.09.2016 15:34:18
“OKU” EMRİ İLE BAŞLAYAN KUR’AN’IN İLME VERDİĞİ DEĞER
89
Muhammed sûresinin 19. âyetinde ise peygamberimizin
şahsında insanlara dinin özü olan tevhid kelimesi bir daha ha-
tırlatılmaktadır:
“Bil ki, Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur. Hem
kendi günahların, hem de mü’min erkek ve mü’min kadınların
günahları için mağfiret dile.” Bir şeyin bilinmesi, onun idrak
edilmesi ve kavranmasıdır. Bu emir, mü’mine, bilgiye götüren
her türlü yolu takip ederek, mümkün olduğu ölçüde Allah’ı
tam anlamıyla tanıma ve tevhidî bilgiye ulaşma sorumluluğu-
nu yüklemiştir. Hz. Peygamber, Allah’tan başka ilâh olmadığı
gerçeğini bildiği hâlde, âyette ona bu hususu bilmesinin emir
kipiyle ifade edilmesi; ümmetine de bunu aktarması gerektiğini
ifade ettiği gibi, ilmin önemini de ortaya koymaktadır.
19
4. Kur’an’ın Övdüğü İlim
Sahipleri
Kur’an-ı Kerim, gerçek anlamdaki âlimlerin sahip oldukları
bazı niteliklere şu şekilde işaret etmektedir: Allah’a ve O’nun
buyruklarına iman ederler
20
; Allah’ın varlığına ve birliğine şa-
hitlik ederler
21
; gerçeği bilme ve ona hakkını verme anlamın-
da adaletlidirler
22
; huşû sahibidirler
23
; gerçeği kabul ederler
24
;
Allah’ın ayetlerini tezekkür edip öğüt alırlar
25
; kimseyi kendi-
lerine veya Allah’tan başka bir varlığa kulluğa çağırmazlar
26
;
hidayet ehlidirler, insanları Allah’ın hidayetine davet ederler.
27
Kur’an’da âlimlerin faziletine vurgu yapan ayetler içinde
en fazla dikkat çekeni Fâtır sûresinin 28. âyetidir. Bu âyette
şöyle buyrulur:
“Allah’ın büyüklüğü karşısında ancak âl
imler he-
19 Fahreddîn er-Râzî,
Mefatîhu’l-Gayb, Beyrut, 1990, XXVIII, 58.
20 Âl-i İmrân, 3/7.
21 Âl-i İmrân, 3/18.
22 Âl-i İmrân, 3/18.
23 el-İsrâ, 17/107.
24 el-İsrâ, 17/109.
25 Âl-i İmrân, 3/7.
26 Al-i İmran, 3/79.
27 el-A’râf, 7/181.
CAMİ VE KİTAP.indd 89
29.09.2016 15:34:18