Diyanet iŞleri başkanliği yayinlari 1273 Halk Kitapları : 279 Yayın Yönetmeni Dr. Yüksel salman



Yüklə 6,82 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə33/46
tarix06.05.2018
ölçüsü6,82 Kb.
#42788
1   ...   29   30   31   32   33   34   35   36   ...   46

  CAMİ VE KİTAP  
122
leriyle de ilgilendirilebilir. Bununla birlikte İslam’ın en önemli 
mâbedleri olarak Mescid-i Haram, Mescid-i Aksâ ve Mescid-i 
Nebevî, baştan itibaren sahip oldukları isimlerini aynen koru-
maya devam etmişlerdir.
İslam  mâbedi  olarak  caminin  varlığı  öncelikle  namazla 
alakalıdır; yani caminin Müslümanların ibadet mahalli olma-
sı hususunda, hiçbir tereddüt ve şüphe söz konusu değildir. 
Bunun yanında özellikle Mescid-i Nebevî’den başlamak üzere 
İslam mâbedinin tarihi ve başta Hz. Peygamberin örnekliğin-
deki devresi olmak üzere, Müslümanların dünyalarındaki yeri 
eksiksiz bilinmektedir. Konuya bu açıdan bakıldığında cami-
lerin İslam tarihinde yalnızca namaz kılma mahalleri olarak 
değerlendirilmedikleri ve değerlendirilemeyecekleri de kabul 
edilmek durumundadır. Bu vesile ile hiç değilse iki hususun 
en özlü biçimiyle hatırlanmasında yarar bulunmaktadır. Bun-
lardan birincisi İslam’da 
ibadet denildiğinde neyin anlaşılması 
gerektiğidir. 
Buna göre özel anlamında ibadet; mükellefin Yaratan’ına 
karşı saygı ve itaatini simgeleyen, Allah ve Resûlü tarafından 
yapılması istenen belirli davranış biçimleridir. Fıkıh’ta da ibade-
tin yaygın kullanımı bu şekildedir ve ibadetin kapsamı içerisine 
namaz, oruç, zekât ve hac gibi İslam’ın temel şartları yanında 
kurban kesme, itikâf, Kur’an okuma, hayır ve infakta bulunma, 
dua etme gibi diğer bir kısım dinî davranışlar da girmektedir. 
Genel ve daha geniş anlamıyla ise ibadet; mükellefin Allah’a 
karşı duyduğu saygı ve sevginin neticesi olarak O’nun rıza-
sına uygun davranma çabalarını ve bu hedefe yönelik olmak 
üzere yapmış olduğu iradî davranışlarının bütününü ifade et-
mektedir. Yani dince 
iyigüzel ve doğru olarak nitelenen bütün 
davranışlar, ibadet kapsamı içerisinde değerlendirilmektedir-
ler. Nihayet kulluğun en önemli gerek ve göstergelerinden biri 
olması nedeniyle ibadetler, Kur’an-ı Kerim’de genelde ilkeler 
şeklinde ve özlü ifadelerle belirtilirken, Hz. Peygamberin Sün-
net’inde ayrıntılarıyla açıklanmış bulunmaktadır. Dolayısıyla 
CAMİ VE KİTAP.indd   122
29.09.2016   15:34:19


123
   GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE CAMİ, KİTAP VE KÜTÜPHANE 
ÜZERİNE BAZI DEĞERLENDİRMELER   
İslam mâbedi olarak camiler söz konusu olduğunda, bütün bu 
hususların göz önünde bulundurulmaları gerekmektedir.
Bizim dikkat çekmek istediğimiz ikinci husus ise İslam 
mâbedi olarak camilerin, Müslümanların ve hatta bütün insan-
lığın, Allah’ın gönderdiği son kitapta gösterilen kutlu hedeflere 
ulaşmaları yolunda, şüphesiz meşru ve aynı zamanda da en 
etkin yol ve yöntemlerle kullanılmalarının teminidir. Bu husus 
da Kur’an-ı Kerim’in dokuzuncu suresi olan Tevbe Suresi’nin 
17, 18 ve 19. ayetlerindeki 
“En-ya’murû mesâcidallahi... İnnemâ 
ya’muru mesâcidallahi... Ve imârete’l-mescidi... ” ifadeleriyle yani 
‘Mescidlerin İmarı’nın müminlerin önemli görevlerinden biri 
olduğunun altının çizilmesiyle gösterilmiş bulunmaktadır. Son 
dönemdeki meâl ve tefsir çalışmalarının bir kısmında, 
“imar” 
teriminin karşılığı olarak, ‘
şenlendirmek/şeneltmek’ kelimesinin 
kullanılmakta olduğu görülmektedir ki, kanaatimize göre bu 
isabetli ve üzerinde önemle durulması gereken bir tercihtir. 
Çünkü 
‘şenlendirmek’, Türk kültür tarihinde, hem maddî ve 
hem de manevî yönüyle hizmeti içeren, geniş kapsamlı bir keli-
medir. Bu bakımdan ayetlerde zikri geçen 
‘imar’ terimini, ibadet 
yanında İslam’ın hayrına olan diğer bir kısım faaliyet ve çabayı 
da kapsayacak genişlikte düşünmemiz, İslam’ın ruhuna uygun 
bir anlayış olarak değerlendirilmek durumundadır. Bu çerçe-
vede eğitim-öğretim ve eski tabirle onun mütemmim bir cüzü 
yani onu tamamlayan pek önemli bir öge olarak 
kitap/kütüpha-
nenin de camilerimizde bilhassa yer alması gerekmektedir. Ni-
tekim bu durum bizzat Hz. Peygamberin Mescid-i Nebevî’deki 
uygulamalarıyla tam olarak uyum halindedir.
Hatırlanacağı üzere ilk şekli ile oldukça mütevazı ve sade 
bir yapı olan Mescid-i Nebevî’de namaz kılınacak mekân ya-
nında Hz. Peygamberin eşleriyle birlikte kaldığı odalar ve arka 
tarafta evsiz barksız fakir sahabîlere ayrılmış 
Suffe diye isimlen-
dirilen üstü örtülü bir kısım bulunmakta idi. İslam’ın ilk mü-
essesesi olarak nitelediğimiz Mescid-i Nebevî, Hz. Peygamber 
ve Hulefâ-i Râşidîn dönemlerinde çok geniş bir işleve sahipti. 
CAMİ VE KİTAP.indd   123
29.09.2016   15:34:19


  CAMİ VE KİTAP  
124
Bunların en önemlisinin ibadet mahalli olarak değerlendiril-
mesi olduğunu ifade ettikten sonra, diğer birkaçını da başlıklar 
şeklinde hatırlamamız yerinde olacaktır. 
Bilindiği gibi Peygamber Efendimiz, önemli bir başka sebep 
yoksa, namazını Mescid-i Nebevî’de kılar ve kıldırır, dua eder-
di. Namaz öncesi veya sonrasında sahabîler ve diğer insanlarla 
burada sohbet eder, dinin gereklerini burada öğretir, zikir ve 
tevbe tavsiye ederdi. İslam toplumunu ilgilendiren bütün me-
seleler çoğunlukla burada müzakere edilirdi. Elçiler burada 
kabul edilir, lüzumu halinde yaralıların tedavisi, mahkemeler, 
hatta folklor gösterileri diye nitelenebilecek bir kısım faaliyetler 
de Mescid-i Nebevî’de gerçekleştirilebilirdi. Peygamber Mescidi 
kültür merkezi, danışma meclisi, misafirhane, hazine, hatta 
hapishane olarak da kullanılmıştı.
Görüldüğü gibi Hz. Peygamber döneminde Mescid-i Ne-
bevî, günümüzdeki camilerden çok daha geniş kapsamlı bir 
faaliyetler bütününe sahne olmaktaydı. En özlü biçimiyle tekrar 
ifade etmek gerekirse burası, İslam’ın bir bütün olarak yaşandı-
ğı mekândı. Çünkü Mescid-i Nebevî’de namaz kılmanın yanın-
da, daha sonraları her biri kendisine tahsis edilen ayrı yerlerde, 
değişik mahal ve müesseselerde gerçekleştirilecek olan birçok 
faaliyet yapılmakta idi. Bununla birlikte bizim burada ele al-
mak istediğimiz kitap/kütüphane, dolayısıyla eğitim-öğretim 
meselesi açısından da Mescid-i Nebevî özel bir öneme sahipti. 
Nitekim hayatının çok büyük bir bölümünü burada geçiren Hz. 
Peygamber de 
“Ben muallim olarak gönderildim”
1
 buyurmuştu. 
Bu durumun uygulamaya intikalinin örneklerini görmek açı-
sından Allah’ın Elçisi’ni Mescid-i Nebevî’de takip etmekte yarar 
bulunmaktadır. O, kendisine sorulan soruları özellikle burada 
cevaplandırır, duyurmak istediklerini de burada duyurmayı 
tercih ederdi. Bunun yanında Mescid-i Nebevî’nin bitişiğindeki 
Suffe denilen bölümde, bir taraftan evsiz barksız fakir Muha-

İbn Mâce, Mukaddime, 17; Dârimî, Mukaddime, 32.
CAMİ VE KİTAP.indd   124
29.09.2016   15:34:19


Yüklə 6,82 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   29   30   31   32   33   34   35   36   ...   46




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə