CAMİ, KİTAP VE GENÇLİK
107
mirasın sağlıklı bir şekilde nesilden nesile aktarılabilmesi için
yaşlıların yanında gençlerin de camilerin ayrılmaz unsuru hâ-
line getirilmesi gerekir.
Gençlik dönemi insanın bedenî ve ruhi bakımdan en ve-
rimli dönemidir. Bu sebeple peygamberimiz bir insanın kıya-
met günü gençliğini nerede harcadığının hesabını vermeden
Allah’ın huzurundan ayrılamayacağını bildirmiştir
52
Hatta Hz.
Peygamber, cennetliklere verilecek nimetlerden bahsederken
onların hiç tükenmeyen bir gençliğe sahip olacaklarını haber
vermiştir
53
Gençlik dönemi; nefis, şeytan ve dünya üzerinden
gelen baskı ve buhranların en fazla hissedildiği evredir. Bu çağ,
aynı zamanda insanın hataya düşmemek için Allah’a yönel-
meye en fazla ihtiyaç hissettiği dönemdir. Bu bağlamda Hz.
Peygamberin genç ashabına verdiği şu nasihat bu dönemde
ibadetin (ve mabedin) gençlerin karakter inşasında ne denli
belirleyici olduğunu göstermesi bakımından oldukça önemli-
dir:
“Ey gençler topluluğu! İçinizden kimin evlenmeye gücü yeterse
evlensin. Çünkü bu, gözü haramdan, ferci (zinadan) daha iyi ko-
rur. Gücü yetmeyen ise, oruç tutsun. Çünkü orucun (şehveti) kırma
niteliği vardır.”
54
Aynı şekilde peygamberimiz, hiçbir gölgenin
bulunmadığı bir günde arşın altında gölgelenecek yedi grubu
sayarken Rabbine ibadet ederek yetişmiş olan genci ve hemen
akabinde kalbi mescitlere bağlı olan kişiyi de zikretmiş;
55
başka
bir hadisinde de olgun davranan gençleri övmüştür.
56
Bir zincir en zayıf halkası kadar sağlamdır. Yaşlı ve orta ku-
şağın; milli ve manevi değerlerle mücehhez olması bir milletin
bekası için yeterli değildir. Eğer bir millet gençlerine kendi
mukaddesatını aktaramamış ise, o millet, varlığını bir müd-
52 Tirmizî, “Sıfatü’l-Kıyâme”, 1.
53 Tirmizî, “Sıfatü’l-Cenne”, 2; Müslim, “Cenne”, 21.
54 Buhârî, “Savm”, 10; Müslim, “Nikâh”, 1; Nesâî, “Siyâm” 43.
55 Buhârî, “Ezân”, 36; Müslim, “Zekât”, 91; Nesâî, “Âdâbü’l-Kudât”, 2.
56 Heysemî,
Mecma’, 271.
CAMİ VE KİTAP.indd 107
29.09.2016 15:34:18
CAMİ VE KİTAP
108
det daha bilfiil devam ettirebilir; ama bilkuvve ölü demektir.
Gençlerinin çizgisi milletin yazgısıdır. Onların taşıdığı karakter
özellikleri bir milleti gelecekte saadetin mi yoksa felaketin mi
beklediğini belirleyen temel unsurdur. Gençlerin ahlaki duru-
mu, bir milletin hâl ve gidişatını gösterir.
“İnsanlardan öylesi de
vardır ki, dünya hayatına ilişkin sözleri senin hoşuna gider. Bir de
kalbindekine (Sözünün özüne uyduğuna) Allah’ı şahit tutar. Hâlbuki
o, düşmanlıkta en amansız olandır. O, iş başına geçince yeryüzünde
bozgunculuk yapmaya, “hars”ı ve “nesl”i yok etmeğe çalışır. Allah
ise bozgunculuğu sevmez.”
57
Ayetlerde Allah, en amansız düş-
mandan bahsetmekte ve gücü ele geçirdiğinde onun “hars”ı ve
“nesil”i yok etmeye çalışacağını belirtmektedir. Bazı tefsircilere
göre Bakara 205. ayette geçen “hars”, ْمــُكَّل ٌثْرــَح ْمُكُؤآاــَسِن ayetinde
58
geçen “hars” ile aynı anlamda olup; kadın ve cinsellikle ilgili
durumları ifade eder. Bu tefsir, “nesil”in bozulmasıyla kurduğu
anlam ilişkisi sebebiyle oldukça dikkat çekicidir.
59
Kelime anla-
mı olarak “nesil”; bir milletin bir zaman dilimi içinde yaşayan
çocuk, genç ve yaşlı bütün fertlerini kapsamakla birlikte; bu
tefsire göre; cinsel duyguların istismarı noktasından baktığımız-
da “nesil” kelimesini “genç kuşak” olarak yorumlamak anlam
bütünlüğü açısından daha uygun olacaktır. Şu halde bir toplum
için yıkım ve inşanın kilit taşı gençlerdir. Onların inançsızlık,
içki, kumar ve fuhuş gibi olumsuz davranışlarla karakter çiz-
gilerinin bozulması o toplumun felaketinin habercisidir. Bu
bağlamda âdeta cami; özelde gençleri, genelde bütün toplumu
isyan ve fitne tufanından koruyan bir “Sefine-i Nûh”; küfür ve
57 Bakara, 2/204-205.
58 Bakara, 2/223.
59 Râzî,
Mefâtîhu’l-ğayb, V, 347; Âlûsî, Şihâbuddîn, Rûhu’l-meânî fî tefsî-
ri’l-Kur’âni’l-Âzîm ve’s-Seb’i’l-Mesânî, Thk. Ali Abdulbârî Atıyye, Beyrut,
Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, 1415 h., I, 491; eş-Şa’râvî, Muhammed Müte-
vellî,
Tefsiru’ş-Şa’râvî: el-Havâtır, Matâbiu Ahbâri’l-Yevm, y.y., 1997, II,
869; Seyyid Kutub,
Fî zilâli’l-Kur’ân, Dâru’ş-Şurûk, Beyrût-Kâhire, 1412,
I, 205.
CAMİ VE KİTAP.indd 108
29.09.2016 15:34:18
CAMİ, KİTAP VE GENÇLİK
109
şirk rüzgârlarına karşı “Ashab-ı Kehf”in
60
sığındığı bir “hidayet
mağarası”; içinden Allah’ın nurunun saçıldığı bir Hira’dır.
Mekânın şerefi mekîn (o mekânda bulunan kişi)nin şerefiy-
le kaimdir.
61
Unutulmamalıdır ki, Medine’de inşa edilen mescit,
içindeki Hz. Peygamber ve ona tâbi olan ashap sebebiyle mü-
barek bir mescitti. Bu mescidin birlik ve beraberliği sağlayan
“el-Câmi” boyutu Hz. Peygamber ile tecelli etmiştir. Asıl cami
(yani toplayan), bina değil, o binada Hz. Peygamberin verase-
tini omuzlarına almış olan din görevlisidir. Başka bir deyişle
cem eden “mekân”dan çok “mekîn”dir.
“Allah’ın rahmeti saye-
sinde sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli
olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi.”
62
ayeti asr-ı sa-
adette Hz. Peygamberin inşa ettiği vahdetin en önemli sırrının
muhabbet ve merhamet olduğunu ifade etmektedir. Dolayısıyla
bir din görevlisinin sevgi, saygı, ilgi, ihtimam, vefa ve samimi-
yet gibi erdemleri kendi karakterinde inşa etmesi ve gençlerle
bu esaslar üzerinden bir iletişim kurması, onların ruh hâllerini
ve sorunlarını iyi tahlil etmesi ve ona göre çözümler üretmesi
gerekir. Her konuda örneğimiz Hz. Peygamber
63
olduğu gibi
gençlerle iletişim hususunda da bizim için model odur. Örne-
ğin; bir keresinde Kureyş’ten bir delikanlı; “Ey Allah Resulü!
Bana zina etmem için izin verir misin?” dedi. Cemaat hemen
başına üşüşüp azarladılar. Bunun üzerine Peygamberimiz;
“Onu
bana yaklaştırın!” buyurdu. Hemen yaklaştırdılar. Buyurdu ki;
“Bunu annen için ister misin?”; “Hayır, vallahi, Allah beni sana
feda etsin!” dedi.
“Senin gibi diğer insanlar da bunu anneleri için
istemezler” buyurdu; Sonra kızı, kız kardeşi, halası ve teyzesi
hakkında da aynısını söyledi. Her seferinde
“Sen onlar için bunu
ister misin?” diye sordu. O da her seferinde: “Hayır vallahi, Allah
60 Kehf, 18/10-13.
61 Aliyyü’l-Kârî, Nûreddîn el-Herevî,
Mirkâtu’l-mefâtîh şerhu Miş-
kâti’l-mesâbîh, Dâru’l-Fikr, Beyrût, 1422/2002, IV, 1415.
62 Âl-i İmrân, 3/159.
63 Ahzâb, 33/21.
CAMİ VE KİTAP.indd 109
29.09.2016 15:34:18
Dostları ilə paylaş: |