90
Yukarı Kelkit Oluğu içinde düz bir alüvyon arazi üzerinde yer alan 19000 nüfuslu Kelkit’in eko-
nomisinde en büyük yeri tarım ve hayvancılık kaplar. Bu civarda genel olarak mera hayvancılığı yapıl-
makta ise de, son yıllarda ahır besiciliğine yönelik hayvancılık yapılmaya başlanmıştır. Kelkit’in simgesi
haline gelen zilli kilim dokumacılığı da son yıllarda büyük önem görmektedir.
ŞİRAN
DİKKAT!!!
BU DERS NOTLARININ TÜM HAKKI PROF.DR. ALİ ÖZÇAĞLAR’A AİT OLUP, BAŞKA AMAÇLARLA
KULLANILAMAZ VE YAYINLANAMAZ.
91
Yukarı Kelkit Oluğu içinde Kelkit Çayı’na kuzeyden karışan Şiran Deresi tarafından sulanan bir
düzlüğün kenarında yer alan 12000 nüfuslu Şiran da Gümüşhane’ye bağlı bir ilçe merkezidir. Şiran Fars-
ça bir kelime olup, aslanlar anlamına gelmektedir. Bu civarda sebzecilik ve meyvecilik gelişmektedir.
Meyvelerden elma üretimi önemlidir. Hayvancılık ilçenin diğer bir önemli geçim kaynağıdır. Koyun,
kırkeçisi ve sığır ciddi manada beslenen hayvanlardır. Ayrıca arıcılık da yapılmaktadır. Sanayi tesisi ola-
rak 25 ton günlük kapasiteli bir süt fabrikası ile bir boya fabrikası mevcuttur.
ALUCRA
Kelkit oluğunun kuzey yamacında Şebinkarahisar civarında Kelkit Çayı ile birleşen Avutmuş Ça-
yı’nın yukarı çığırında yer alan Alucra 14365 nüfuslu büyükçe bir kasabadır. Bayburt ve Gümüşhaneye
Şiran-Kelkit-Köse üzerinden; Giresun’a ise Şebinkarahisar üzerinden bağlantılıdır. 1933 yılına kadar il
merkezi durumunda olan Şebinkarahisarın bu yılda ilçe olması nedeniyle Alucra da Giresun iline bağ-
lanmıştır. 1500 m. rakıma sahip Alucra'da linyit, demir, bakır, kurşun gibi önemli maden yatakları bu-
lunmaktadır. Avutmuş Çayının kolları üzerinde suni göletler oluşturularak balık yetiştiriliciği yapılmaya
başlanmıştır. Ayrıca arıcılık yapılmakta olup yıllık 50 ton cıvarında bal üretilmektedir.
ŞEBİNKARAHİSAR
Şebinkarahisar (Karahisar-ı Şarki)
Yukarı Kelkit oluğunun batı kesiminde Kelkit Çayına karışan Avutmuş Çayının kuzeyindeki bir
kırıklı tepenin güne-
ye bakan yamacında
ve
eteklerinde
yer
alan
Şebinkarahisar
37000 civarında nüfu-
su barındırmaktadır.
1473 yılında Otlukbe-
li savaşında, Akko-
yunlu
hükümdarı
Uzun Hasan'ın Fatih
Sultan Mekmet'e ye-
nilmesinden
sonra,
şehir Osmanlı devle-
tinin idaresine girdi.
92
Şehir Osmanlılar zamanında Karahisar-ı Şarkî adıyla sancak merkezi olmuş ve şehzadeler şehri
haline gelmiştir. Evliya Çelebinin Şehir hakkında verdiği bilgilerde, şehrin adının, kalesinin taş-
larının siyah olmasından geldiği yazılmaktadır. Şebinkarahisar, 1923 yılında il merkezi oldu. 11
ekim 1924 yılında Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, Erzurum ve çevresinde meydana gelen dep-
rem dolayısıyla gittiği Erzurum'dan dönerken şehri ziyaret eder ve halka hitaben bir konuşma
yapar. Bu ziyaretin hatırası olarak Karahisar-ı Şarki olan şehrin ismi buradaki
şap (alünit) maden
yataklarından dolayı Şebinkarahisar olarak değiştirilmiştir. Şebinkarahisar 1933 yılında ilçe mer-
kezi haline getirilerek Giresun iline bağlanmıştır. Bağlı olduğu Giresun il merkezine uzaklığı 118
km'dir. Ulaşım bağlantısı kış aylarında çok zor sağlanmaktadır. Şebinkarahisar ilçesinin idari
alanı içinde 25 bin hektar orman arazi bulunmakta olup, sarıçam, köknar, kavak, meşe başta ge-
lir. Şebinkarahisar ve civarındaki alanlar madencilik açısından oldukça zengin yataklara sahiptir.
Linyit, granit, şap, pirit, uranyum
ve
çinko-kurşun
gibi önemli maden yatakları bulunmakta-
dır. En fazla yer kaplayan tarım bitkileri buğday ve arpadır. Bunların dışında sebze ve meyve
(elma,armut,kiraz,dut) ile tütün önemli ürünler arasındadır. Coğrafi yapının özelliklerinden
dolayı yörede hayvancılık gelişmiştir. Yörede 42 bin hektarlık çayır ve mera bulunduğundan çok
sayıda büyükbaş, küçükbaş ve kümes hayvanı yetiştirilmektedir. Kılıçkaya Baraj gölü balıkcı-
lık açısından iyi bir potansiyel oluşturmaktadır.
Ayrıca arıcılık yapılmakta olup, 10.000 civarında
kovan bulunmaktadır.
Şebinkarahisar, çoğunluğu büyük şehirlere olmak üzere canlı hayvan, hay-
vansal ürünler, bal ve tarımsal ürünler pazarlamaktadır. Bunlar ilçenin gelir getiren en önemli
kalemleri durumundadır. Miktarı bilinmemekle beraber peynir, tereyağı ve balda ilçenin gelir
getirici ürünlerindendir. Bu ürünler köylüler ve yaylacılardan tüccarlarca satın alınmakta ve özel-
likle İstanbul'a pazarlanmaktadır.Tarım ürünleri meyve kuruşu, pestil ve pekmez olarak satışa
sunulmaktadır. Bu ürünlerde diğerleri gibi büyük şehirlere gönderilmekte, ayrıca bakkal ve mar-
ketlerde ilçe halkına ve ziyaretçilere pazarlanmaktadır.
Şebinkarahisar civarında Kelkit Çayı üzerine inşa edilmiş olan Kılıçkaya Barajının Göleti
Yörede imalat yapan atölyelerin dışında önemli bir sanayi kuruluşu yoktur. Madencilik ile uğ-
raşan Ber - Oner, Başaran Süt fabrikası, Doruklu Süt fabrikası, Şebin tavukculuk bölgenin önemli
kuruluşlarıdır. Çok eski tarihlerden bu yana şap madeni merkezi sayılan ilçede halen kurşun-çinko madeni
işletilmektedir.
DİKKAT!!!
BU DERS NOTLARININ TÜM HAKKI PROF.DR. ALİ ÖZÇAĞLAR’A AİT OLUP, BAŞKA AMAÇLARLA
KULLANILAMAZ VE YAYINLANAMAZ.
93
Ber-Oner Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Flotasyon Tesisi: Tesis Dereköy Tutak Dağı
kurşun-çinko madeninden elde edilen ham cevheri işleyerek kurşun ve çinko konsantresi elde etmektedir.
Üretime 1992 yılında başlayan Tesisin kuruluş alanı 10 ve kuruluş alanı 5 ha.'dır. Tesisin hammaddesi,
adı geçen madenden kamyonlarla getirilip fabrika tarafından işlenmektedir. Tesisin günlük ham cevher
işleme kapasitesi 300 tondur. Buna bağlı olarak 43 ton konsantre üretebilme kapasitesi bulunmaktadır.
Fabrikanın ürettiği konsantrenin tamamı ihraç edilmektedir. Bu ürünün pazarladığı ülkeler arasında Bul-
garistan,Romanya, Çin ve İtalya bulunmaktadır. İhraç edilen miktar değişmektedir. Ancak, yıllık ihracat
ortalama olarak 15.000 ton civarındadır. Fabrikada çalışanların sayısı 43' dür. Bunlardan 2'si mühendis,
5'i idari personel geri kalanı işçidir..
Doruklu Süt Fabrikası:İlçe Merkezinde 1998 yılının basında kurulan bu tesis; peynir, yoğurt ve tereya-
ğı üretmek amacıyla kurulmuştur. Günlük 1000-1500 kg. süt işleyen bu tesis 2001 yılında kapanmıştır.
Has Hisar Yem Fabrikası: 1999 yılı basında işletmeye açılmıştır. 10 kişinin çalıştığı fabrikada
kapasite 100 ton/gün'dür. Halihazırda günlük ortalama üretim 20 tonu bulmaktadır. Sığır- Koyun- Kuzu
Besi Yemi ile İnek- Koyun Süt Yemi üretilmektedir. Genelde üretilen yemler Kelkit Havzası Yöresi ile
Karadeniz sahil şeridine hitap etmektedir.
ÇAMOLUK
94
Alucra’nın güneyinde Kelkit ırmağı kenarında kurulmuş olan 4192 nüfuslu Çamoluk kasaba-
sı’nın ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanmakta olup tarım ürünü olarak buday başı çekmektedir.
GÖLOVA
Eski adı Ağvanis olan Gölovadan, Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde bahsetmektedir. Cumhuriyet
döneminde Suşehri ilçesine bağlı bir bucak merkezi iken 1972 yılında belde statüsü kazanan Gölova,
09.05. 1990 tarihinde kabul edilen yasa ile ilçe merkezi olmuştur. Kösedağı sıradağlarından, Keldağ, Kı-
zıldağ sırasına kadar uzanan 30 km uzunluk ve 15 km genişlikte bir çanak içerisinde yer alan Gölova,
Karadeniz, İç ve Doğu Anadolu Bölgelerinin birbirlerine en çok yaklaştıkları ve bu üç bölgemizin de
çeşitli özelliklerini taşıyan bir sahada bulunmaktadır. Gölova doğuda Refahiye, güneyde İmranlı, batıda
Akıncılar, kuzeyde Çamoluk ilçeleri ile komşudur. Ortalama rakımı 1300 m. olan Gölova, Kuzey Anado-
lu Fay Hattı üzerindedir ve Birinci Derecede Deprem Bölgesidir.
Sarıçiçek Yaylalarından (Kızıldağ)
doğan Çobanlı Çayı İlçenin en önemli akarsuyu olup, Gölova baraj gölünün de kaynağı ve besleyi-
cisidir.
Ayrıca İlçemize bağlı Yaylaçayı Köyünden Kelkit Çayı geçmektedir. Karasal İklim ile Karadeniz
İklimlerinin özelliklerini barındıran karma bir iklime sahip olan Gölova, İç ve Doğu Anadolunun karlı
soğuk kışlarından daha ılık, Karadeniz Bölgesinin aşırı yağışlarından daha az yağışlıdır. Doğal bitki örtü-
sü bozkırdır. İlçenin ancak % 20’ lik kısmını ormanlık ve fundalıklar oluşturmaktadır.
Gölova ve çevresinde temel ekonomik etkinlik tarım ve hayvancılıktır. Ancak bu alanlardaki faa-
liyetler rantabl olmayıp küçük aile işletmeciliği şeklinde ve iç pazara yöneliktir. İlçede özellikle büyükbaş
hayvancılık yaygındır. Halen (4661) büyükbaş hayvan mevcut olmakla birlikte, bu sayının (5) misli hay-
vanın faydalanabileceği mera ve yaylım alanı vardır. Büyükbaş hayvanlar çoğunlukla yerli ırktan oluş-
makta, suni tohumlama çalışmaları ile kültür ırkı ve melez hayvan sayısı arttırılmaya çalışılmaktadır.
İlçemizin günlük süt rekoltesi (17,5) tondur. İlçede günlük sütün değerlendirilebileceği mandıra, süt fab-
rikası ve benzeri bir tesis bulunmamaktadır. Eskiden yoğun olarak yapılan küçükbaş hayvancılık son yıl-
larda gerileme göstermiştir. Halen İlçe genelinde (850) adet civarında fenni arı kovanı bulunmaktadır.
Ayrıca her yıl bahar döneminde başta Ordu ili olmak üzere civar il ve ilçelerden yaklaşık (1600) adet
fenni kovan gezgin arıcılarca İlçemizde konaklatılmaktadır. Gölova Baraj Gölünün oluşması ile birlikte
yeni bir iş kolu olarak balıkçılık ortaya çıkmıştır. Gölde bulunan balığın en iyi bir şekilde değerlendiril-
mesi amacıyla Su Ürün- leri Kooperatifi kurulmuştur. Bu Kooperatif tarafından yılda ortalama (8) ton
balık (sazan, aynalı sazan, tatlı su kefali) iç pazara satılmaktadır. Tarımsal faaliyetlerin temelini hububat
tarımı ve yem bitkileri teşkil eder. Toplam tarım arazisinin yaklaşık % 30’u ekilmemektedir. İstanbul ve
diğer büyük illere göç, gübre, mazot gibi tarımsal girdi fiyatlarının yüksek olması ve tarım ürünleri fiyat-
larının düşük oluşu ekilebilir tarım alanlarının ekilmeyişinin başlıca nedenleri arasındadır. Gölova Baraj
Gölü sulama amaçlı olmakla birlikte, İlçe merkezi ve köyleri tarımsal alanları sulamada gölden yararla-
namamaktadır. İlçemiz tarım arazilerinin de Baraj Gölünden sulanabilmesi amacıyla D.S.İ.nce hazırlanan
DİKKAT!!!
BU DERS NOTLARININ TÜM HAKKI PROF.DR. ALİ ÖZÇAĞLAR’A AİT OLUP, BAŞKA AMAÇLARLA
KULLANILAMAZ VE YAYINLANAMAZ.
95
proje henüz uygulamaya konulmamıştır. İki un fabrikası dışında sanayi açısından kayda değer bir tesis
bulunmamaktadır.
AKINCILAR
Akıncılar kasabası,
Kızıldağın kuzey eteğinde
bulunan Karadağ'ın Kelkit
vadisine bakan yamaçların-
da Samsun-Erzurum kara-
yolunun 4 km. güneyinde
kurulmuştur. 1962 yılına
kadar adı Yukarı Ezbider
olan ve Suşehri içesine bağ-
lı bir bucak merkezi iken bu
tarihten sonra adı değiştiri-
lerek "AKINCILAR" ol-
muştur. Akıncılar adı yağış-
larda Karadağ'dan çıkan sel
akıntılarının burayı sık sık
tehdit etmesinden dolayı verilmiştir. Ezbider' de I. Dünya ve Kurtuluş Savaşlarından sonra aza-
lan nüfus 1924'de Selanik'ten getirilen 100 hane Muhacirin iskanıyla yeniden artmaya başlamış-
tır. Yakın çevresindeki köy ve kasabalardan, hatta 1932'den itibaren zaman zaman Gümüşha-
ne'den göçerek gelen aileler yreleşmenin büyümesine katkıda bulunmuştur. 1939 Erzincan dep-
reminde çok büyük hasar gören Ezbider depreme dayanıklı ahşap binalarla yeniden inşa edilmiş-
tir. Günümüzde ise çok katlı betonarme binalar yapılmaktadır. Nüfusun artışıyla Belediye teşki-
latının kurulması yeniden gün-
deme gelmiş ve 1958 yılında
şimdiki belediye kurulmuştur.
1990 yılında çıkarılan Kanunla
İlçe merkezi olmuştur.
Kuzeyinde bulunan Kel-
kit çayı Giresun İli topraklarıyla
İlçe toprakları arasında sınır çize-
rek akmakta olup, aynı çay üze-
rinde bulunan Kılıçkaya Barajı-
nın göl alanı İlçe topraklarının
bir bölümü üzerinde bulunmak-
tadır. Kelkit çayının bir kolu olan
Şeyhnigar çayı, İlçe toprakların-
dan doğarak yine İlçe sınırları
içerisinde Kılıçkaya Barajına dökülmektedir.
Akıncılar ve civarındaki kırsal yerleşmelerde genellikle tarımla uğraşılmaktadır. Başta
hayvancılık olmak üzere tahıl bitkileri, meyvecilik ve sebzecilik yapılmaktadır. Ezbider Ovasın-
da elma ve kavun fazla üretilmektedir. Sebzecilik oldukça ileri gitmiştir. Sebzelerin tamamı üre-
tilmekte ve çevre ilçelere pazarlanmaktadır. Eski adıyla "Ezbider Kavunu" tadıyla çevresinde
ünlüdür. Genellikle Akıncılar' daki üretici malını Refahiye, İmranlı, Gölova, Şebinkarahisar,
Alucra, Çamoluk, Mesudiye, Koyulhisar ve Suşehri pazarlarına ulaştırmaktadır.
Fenni arıcılık gelişmiş olup, ilçede kaliteli bal üretimi yapılmaktadır. Son yıllarda Akıncılar ve
köylerinde besicilik artmış ve önemli geçim kaynağı haline gelmiştir. Endüstri bitkilerinden şe-
96
kerpancarı ve ayçiçeği üretimi yapılmaktadır. Yıllık ortalama sadece Akıncılar kantarı, Erzin-
can Şeker Fabrikasına 40.000 ton şekerpancarı sevk etmektedir. Tarım makine ve aletleri günü-
müz tarımına uygun bir şekilde oldukça yaygın olarak kullanılmaktadır. Hemen hemen her evde
bir traktör vardır. Ovada arazi sulak olup, DSİ'nin Sulama Projesi tamamlanmıştır. Gölova Bara-
jı’nın suları Akıncılar Sulama Birliği İdaresi altında ilçe topraklarını sulamaya başladıktan sonra
verim daha da artmıştır.
Dostları ilə paylaş: |