SAĞLIKSIZ ANILAR 12S
Annenin yavruya yeterince iyi bir bakım sağlayamamış olması, bu ki
tap ayıraçlarında ve altı çizili yerlerde çok az değişi klik yapmıştır. Ancak
etiketli genlerden bazıları beyin sinyallerini değiştirmiş, bu da yetişkin
kız çocuklarını kendi anneleri gibi ilgisiz ve ihmalkâr yapmıştı. Sonuçta
bu, kendi yavrularının genlerinin de etiketlemesine neden olmakta ve
döngü böyle devam etmekteydi. Genlerimizin
bu şekilde epigenetik
olarak düzenlenmesinin sadece beynimizin nasıl gelişeceğini belirleyen
hücreleri ve mekanizmaları değil, aynı zamanda üreme hücrelerimizi veya
gametlerimizi, yani çocuklarımıza aktarılan genetik bilgiyi de etkiledi
ğini biliyoruz. Epigenetiğin keşfi, stresle ilgili hastalıkların doğuştan mı
geldiğine, yoksa yavruya verilen bakımla mı oluştuğuna dair süregelen
uzun bir tartışmayı da sona erdirdi. Epigenetik, m odern biyologların
kalıtımla ilgili olarak inandıkları her şeyi alt üst etti.
Jennifer'ın annesinin ve annenannesinindeonun gibi depresyon, kaygı
ve karın ağrısı yakınmalarından muzdarip olduğunu anımsayın. Çoğu
doktor bunu söz konusu rahatsızlıklara ilişkin genlerin Jennifer’ın ailesin
de “geçiş gösterdiğine” dair bir kanıt olarakgörürdü. Ancak Washington
eyaletindeki Seattle Üniversitesi nden Rona Levy tarafından yaklaşık
12.000 ikiz kardeşte kalıtımın İBS belirtileri üzerindeki rolünü belir
lemek için yapılan bir çalışmada, bu denli basit bir açıklamanın yanlış
olabileceği sorgulandı. Beklenildiği üzere, genetik açıdan özdeş ikizler
de (tek yumurta ikizlerinde) her iki kardeşin de İBS belirtileri gösterme
olasılığı, dizigotik (çift yumurta) ikizlere göre daha yüksekti.
Bu bulgu,
genlerin İBS gelişiminde önemli bir rol oynadığını doğrulamıştır. Bununla
birlikte, Levy, anne babalarına İBS tanısı konmuş olmasının çocuklarda
İBS oluşumu için İBS'li bir ikiz kardeşe sahip olmaktan daha güçlü bir
belirleyici olduğunu da keşfetti. Bu, klinik tanının nesiller arası aktarı
mında
genlerden başka
mekanizmaların önemli bir rol oynadığı anlamı
na gelir. Bu konuya başka yorumlar getirmek de m üm kündür (örneğin
toplumsal öğrenmenin rolü), ancak İ BS gibi strese duyarlı hastalıkların