Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı
178
Teorisi’ni kendi dışındaki görüşlerden ayırt eden temel özel-
liği; bütün türlerin, cinslerin, familyaların, takımların bütün
özelliklerinin birbirlerinden evrimleşmek suretiyle oluştuğunu
iddia etmesidir. Oysa pulkanatlı güveler ile ilgili gözlemde, bu
güvelerden belli bir renkte olanın diğerine göre oranının de-
ğişmesi söz konusudur. Hiçbir şekilde bu gözlem, ne pulka-
natlı güvenin oluşumunu, ne de pulkanatlı güveden herhangi
yeni özellikli bir canlının oluştuğunu göstermektedir. Türle-
rin her birinin ayrı ayrı yaratıldığını kabul edenler de türle-
rin bireylerinin birbirlerinden farklı olduğunu zaten kabul et-
mektedirler. Bu yüzden türlerin bazı bireylerini eleyip, bazı
özelliklere sahip bireylerinin oranını arttıran bir mekanizma;
türlerin birbirlerinden bağımsız yaratıldıklarını savunanlarca
da kabul edilebilir. Zaten farklı insan ırklarının tek bir çiftten
türediğini veya farklı köpeklerin melezlenmesi yoluyla büyük
çeşitlilik elde edilebileceğini kabul eden anlayış, türün kendi
içinde farklı varyasyonları oluşabileceğini veya yakın türlerin
ortak bir atadan gelebileceğini rahatça kabul edebilir. Bundan
dolayı, ispinoz kuşlarının zaman içinde alt-türlere veya yakın
türlere dönüşmesini, türlerin bağımsız yaratılışını savunanlar
da rahatça kabul edebilirler. Pulkanatlı güveler olsa olsa do-
ğada, ‘doğal seleksiyon’un işleyen mekanizmalardan biri ol-
duğunu gösterebilir.
Daha önce belirtildiği gibi doğal seleksiyonun varlığının,
bütün türlerin tüm özelliklerinin doğal seleksiyon mekaniz-
ması yoluyla evrimleştiklerini gösterdiğini ileri sürmek man-
tık açısından hatalıdır. Verdiğim benzetmede, Ahmet’in sağ-
lıklı ayakları ve lastik ayakkabıları olduğunu ispat etmenin,
Ahmet’in 1.000 metreye zıpladığını ispat ettiğini sanmak ne
kadar hatalıysa; doğal seleksiyonun varlığını göstermenin,
Evrim Teorisi'nin Değerlendirilmesi
179
bilimsel açıdan bütün türlerin farklı özelliklerinin de bu me-
kanizmayla oluştuğunu ispatladığını sanmak da buna benzer
bir yanlıştır.
SİRKE SİNEKLERİ VE MUTASYONLAR
Doğal seleksiyon ile var olan türlerin çevrelerine nasıl uyum
sağladığı ve canlıların niçin ‘tasarımlı gibi’ gözüktüğü açık-
lanmaya çalışılır. Çevreye uyum sağlayamayan ve ‘tasarımlı
gibi’ gözükmeyen canlıların elenmesi, var olan türlerin çev-
reye uyumlu olmasının ve ‘tasarımlı gibi’ gözükmelerinin se-
bebi olarak sunulur. Göründüğü gibi doğal seleksiyon aslında
var olan türlerin nasıl ürediğinden ziyade, çevreye uyumsuz
ve ucube görünümlü canlıların neden gözlenemediğini açık-
lamakta kullanılan bir mekanizmadır. Doğal seleksiyonun ele-
meye karşı koruması için gerekli hammaddeyi sağlayan ise
genetikteki değişikliklerdir. Canlının genetiğinde oluşan de-
ğişikliklere mutasyon denir ve mutasyonlar; laboratuvar orta-
mında, hızlı üreme avantajları gibi sebeplerle özellikle sirke
sineği (Drosophila) üzerinde, X ışını vermek gibi müdahale-
ler ile gözlemlenmiştir. Hiçbir canlının üzerinde, mutasyon ile
ilgili deney ve gözlemler, sirke sineğindeki kadar çok uygu-
lanmamıştır. Sirke sineğinden her yıl birçok yeni kuşak elde
edilir ve bir çifti yüzlerce yavru verebilir.
380
Sirke sineğiyle yapılan deneylerin önemi yüzünden, Ev-
rim Teorisi’ni anlatan kitapların çok büyük bir kısmında sirke
sineğiyle ilgili laboratuvar çalışmalarına yer verilir.
381
Evrim
Teorisi’nin gözlemsel ve deneysel verilerle desteklenmediğine
dair itirazlara, eğer gözlemsel ve deneysel verilerin var olduğuna
dair bir cevap verilecek olsaydı, bu cevabın sirke sinekleriyle
380 John Maynard Smith, Evrim Kuramı, çev: Hüsen Portakal, Evrim Yayınevi, İstan-
bul, (1997), s. 180.
381 Sylvia S. Mader, Biology, 5. Baskı, Mc Graw Hill, Boston (1996), s. 316.
Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı
180
yapılan deneylerden gelmesini beklemek doğal olurdu. Biyo-
loji kitapları sirke sineğinin, mutasyon sonucu, iki kanadının
dört kanada çıkan bazı bireylerine yer verirler. (Söz konusu
ekstra kanatlar, dengeyi sağlayan bir çift organ yerine oluşur.
Dört kanatlılığa sebep olan bu mutasyon, denge organlarının
oluşumunu tetikleyen dizi yerine kanat oluşumunu tetikleyen
diziyi aktifleştirir, bu sebeple kanat oluşturma dizisi çalışma-
ması gereken bir durumda fazladan tekrar çalıştırılarak yeni
bir çift kanat üretir.) Oysa bu kanatlar işlevsel değildir, ilave
kanatların uçmayı sağlayacak kasları yoktur. Bu yüzden bu
kanatlar canlıya dezavantaj getirmektedir. İki başlı veya üç
kollu bir insan nasıl sakat oluyorsa, X ışınlarıyla radyasyona
uğratılıp yeni doğan bireylerinde fazladan kanatlar oluşan
sirke sinekleri de sakat olmaktadır. Jonathan Wells’in benzet-
mesine göre dört kanatlı sirke sineğinin kanatları, uçak göv-
desinden sarkan işe yaramayan bir çift gevşek kanada benze-
mektedirler. Bu uçak belki yere inebilir, fakat uçuş kabiliyeti
kusurludur. Dört kanatlı sirke sinekleri üreme zorluğu çeker-
ler ve laboratuvar ortamında muhafaza edilmezlerse, sirke si-
neği türünün içinde yok olurlar.
382
Sirke sineği üzerinde yapılan deneylerde, mutasyona uğra-
tılan sirke sineklerinin vücut ve göz renginin değiştiği, vücut
büyüklük ve şeklinde farklılaşma olduğu gözlemlenmiştir.
383
Fakat yepyeni özellikleri olan bir cinsin oluşumu gözlemlen-
memiştir. Bir canlıya sadece avantaj sağlayacak (faydalı) bir
mutasyon da, Evrim Teorisi için bir delil niteliği taşımayacak-
tır. Örneğin daha önce incelediğimiz koyu renkli pulkanatlı
güveler bir mutasyon sonucu oluşmuş ve bu mutasyon onların
kuşlar tarafından yenmemesi için faydalı olabilir. Bazı bak-
terilerin antibiyotiğe karşı direnci de yararlı bir mutasyonla
382 Jonathan Wells, Icons of Evolution, s. 186.
383 Theodosius Dobzhansky, Evolution, Genetics and Man, s. 83.
Dostları ilə paylaş: |