Evrim Teorisi'nin Değerlendirilmesi
181
açıklanabilir. Evrim Teorisi’nin büyük iddiası bütün türlerin
tüm özelliklerinin mutasyon ve doğal seleksiyon ile açıklan-
masıdır. Bu yüzden, yepyeni işlevsel bir organ gibi bir özellik
oluşturan mutasyonların gözlenmesi ancak Evrim Teorisi’nin
bu büyük iddiasının ciddi bir delili olarak savunulabilir. Bir
canlının renginin değişmesi veya var olan bir kanadının faz-
ladan bir kopyasının oluşması, Evrim Teorisi’nin büyük iddi-
asını temellendirecek bir delil olarak sunulamaz.
Mutasyonlar ile ilgili deneylerin sunumunda da doğal se-
leksiyon ile ilgili gözlemlerin sunumundaki mantıki hata ya-
pılmaktadır. Önce doğal seleksiyonun ve mutasyonların Ev-
rim Teorisi’nin mekanizmaları olduğu söylenmektedir. Sonra
bu mekanizmaların sadece var olduğu gösterilmek suretiyle
Evrim Teorisi’nin büyük iddiası delillendirilmiş gibi sunumlar
yapılmaktadır. Oysa “Doğada doğal seleksiyon vardır” veya
“Mutasyon sonucu canlılarda değişiklikler olur” önermeleri ile
“Bütün canlıların tüm özelliklerini açıklayan evrimin meka-
nizması doğal seleksiyondur” ve “Bütün canlıların tüm özel-
liklerini açıklayan evrimin mekanizması mutasyondur” öner-
meleri arasında çok büyük fark vardır. Bu önermelerin ilk
ikisinin ispatının, sonraki iki önermenin ispatı gibi gösteril-
mesi yanlıştır. Bu mekanizmaların varlığına dair gözlemler,
Evrim Teorisi’nin büyük iddiasının gözlemlere dayandığının
delili olarak kabul edilemez. Bu yüzden, Evrim Teorisi’nin
deney ve gözlemlerle temellendirilemediğini savunan bilim
insanları ve filozoflar haklıdırlar. Bu gözlemler, Linnaeus’un
türlerin sabitliğine ve türlerin yok olmadığına dair fikirlerine
karşı kullanılabilir. Bazı bilim insanları, Evrim Teorisi’nin al-
ternatifi sadece Linnaeus’un görüşleriymiş gibi sunarak; açık
bir hakikat olan ve türlerin sabit olmadığını gösteren gözlem
ve deneyleri, Evrim Teorisi’nin bilimselliğin tüm kriterlerini
mükemmel şekilde karşılaması olarak sunmaktadırlar. Oysa
Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı
182
günümüzde Evrim Teorisi’ni eleştiren ve reddeden biyologla-
rın hemen hepsi de Linnaeus’un türlerin sabitliğiyle ilgili fi-
kirlerini de kabul etmemektedirler
384
(Linnaeus’un kendisi de
yaşamının son döneminde kısmen fikirlerinde düzeltmeler
yapmıştır). Sonuçta Evrim Teorisi’nin, temel iddialarının de-
neysel ve gözlemsel desteğe sahip olduğuna dair iddiayı ka-
bul etmek için herhangi bir sebep bulunmamaktadır. Bu arada
türlerin bağımsız yaratılışı veya herhangi başka bir görüşün
de deneysel ve gözlemsel desteği yoktur. Hiç kimse bir arının
(veya herhangi bir canlının), diğer türlerden bağımsız yaratıl-
dığını da, tamamen farklı bir türden adım adım mutasyonla-
rın ve doğal seleksiyonun yardımıyla ortaya çıktığını da de-
neysel veya gözlemsel olarak gösterememektedir.
YASALAR VE EVRİM TEORİSİ:
DOLLO VE COPE YASALARI
Evrimin yasaları olup olmadığı, eğer yasaları varsa bunla-
rın fizikteki birçok yasa gibi mutlak mı yoksa olasılıksal mı
olduğu tartışması; Evrim Teorisi’ni kabul edenler ile redde-
denlerin arasında olduğu gibi, Evrim Teorisi’ni kabul eden-
lerin kendi aralarında da yapılmaktadır. Evrim Teorisi’nin
ortaya konduğu dönemdeki ideal bilim örneğini, fiziğin, özel-
likle de Newton fiziğinin oluşturduğuna dair inanç yaygındı.
Bu yüzden bu ideal bilim örneğine yaklaşmak için, matema-
tiksel verilere dayanmak ve yasalarla ifade etmek, arzu edi-
len bir amaçtı.
Böyle bir arzuyla bazı ‘evrim yasaları’ olduğunu söyleyen-
ler oldu. Bunlardan biri Dollo Yasası’dır. Dollo Yasası’na göre
384 Duane T. Gish, Creation Scientists Answer Their Critics, Institute for Creation
Research, El Cajon, (1993), s. 34. Gish, radikal bir Evrim Teorisi düşmanı olarak
bilinmektedir. Uç görüşleri olan Gish’in bile türlerin sabitliğini savunmaması, bu
görüşün hemen hemen hiçbir taraftarı olmadığının ilginç bir örneğidir.
Evrim Teorisi'nin Değerlendirilmesi
183
evrim geriye dönmez. Böyle bir evrim yasasının ileri sürül-
mesi, bazılarınca, evrimin bilinçli bir şekilde yönlendirildiğinin,
eğer tesadüfi bir evrim oluşsaydı, evrimin geriye dönmeme-
sinden bahsetmenin anlamsız olacağı şeklinde yorumlanmış-
tır. Richard Dawkins ilerlemeci, tek yönlü bir evrim oluştu-
ğuna dair yaklaşımları ‘idealist saçmalıklar’ olarak niteler ve
“Evrimdeki genel eğilimlerin tersine dönmemesi için hiçbir
neden yoktur” der.
385
Diğer yandan Dawkins, doğada iki defa
aynı oluşumun gerçekleşmesinin imkânsız olduğunu söyleye-
rek, Dollo Yasası’nı genelde haklı bulmaktadır, fakat bu ya-
sanın deneysel olarak doğrulanamayacağını da şöyle ifade et-
mektedir: “Ayrıca bu yasa, doğada deneyebileceğimiz bir şey
de değil, ancak matematiksel olasılık hesaplamalarıyla ko-
layca Dollo Yasası’na varabiliriz. İşte bu nedenle, bir evrim-
sel patikadan iki kez geçme olasılığı da çok çok düşüktür.”
386
Dawkins’e göre, evrimin Dollo Yasası’na uyması için bir se-
bep yoktur, istatistiki açıdan ise bu yasanın genelde doğru
çıkması beklenmelidir.
Oysa Dawkins’in kendisi, doğal seleksiyonun maharetine
atfederek, yankı ile yön bulmanın, hem yarasalarda, hem iki
farklı kuş grubunda, hem balinalarda, hem de bazı başka hay-
vanlarda birbirlerinden bağımsız şekilde evrimleştiğini anla-
tır.
387
Yani bu canlılar, bu özelliği ortak bir atadan almamala-
rına rağmen, doğada bu özellik, birbirinden bağımsız şekilde
defalarca ortaya çıkmıştır. Bu da Dawkins’e şu sorunun yö-
neltilmesini gerekli kılmaktadır: Evrimsel patikadan iki kez
geçme olasılığı çok çok düşükse, nasıl olur da yankıyla ses
bulmak gibi çok kompleks bir özelliğin doğadaki birçok can-
lıda birbirlerinden bağımsız şekilde tesadüfen oluştuğunu dü-
şünebiliriz?
385 Richard Dawkins, Kör Saatçi, s. 118.
386 Richard Dawkins, Kör Saatçi, s. 119.
387 Richard Dawkins, Kör Saatçi, s. 120-123.
Dostları ilə paylaş: |