12. Faruk Sumer.
Eski Türklerde şehircilik, Ankara. 1994,
TTK yay
13. Ramazan Şeşen. İslam coğrafyacılarına göre Türkler ve Türk ülkeleri, Ankara, 1998, TKAE
yay.,
14. R.Şeşen. A. g. e
15. R.Şeşen. İbn Fadlan seyahatnamesi. İstanbul. 1985.
1
6. Ramazan Şeşen. İslam coğrafyacılarına göre Türkler ve Türk
ülkeleri
17. Zühal Yüksel.Şecereyi-Türke göre Moğol boyları, Kebikec, İstanbul. 2003
18. B.Y.Vladimirtsov. Moğolların ictimai teşkilatı, çeviren A.İnan, Ankara. 1995, TTK yay .
19.
Yusuf Gedik
li.Kürk hayvanlarının adlarıyla anılan Türk etnonimlerinin etimolojileri.-
I.Türkoloji kurultayın 80 yıllığına ithaf edilmiş ilmi konfransın
bildirileri, Bakü, 2007
20. G.Nemeth. Attila ve Hunları. Tercüme Şerif Baştav AÜDTCF yayınları, Ankara, 1982
21. Kar
oly Czegledy.
Turan kavimlerinin göçü,İstanbul, 1999, Turan Kültür Vakfı yay.
22. Karoly Czegledy. Age, s. 24, 160
23. Karoly Czegledy. Age., s. 154
24 İbrahim Kafesoğlu.Türk
milli kültürü,İstanbul, 1991, Boğaziçi yay.
25. Ferdinand D.Lessing. Moğolca-Türkçe sözlük, I c. Ankara, 2003, TDK yay.
26. Nihat Çetinkaya. Iğdır tarihi, İstanbul. 1996
27. L.N.Lezina-
A.V.Superanskaya.Çin seddinden Viyana kapılarına kadar bütün Türk halkları,
İst. Selenge, 2009.
KISALTMALAR
MK-
Kaşgarli Mahmut. Divanü-luğat-it-türk. 3 cilt, çevireni Besim Atalay, Ankara, 2003. TTK
yay
Ş.-U.-Şine-Usu yazıtı (754-759 yılları)
Prof.Dr.Ebülfez Amanoglu
Nahçıvan Bilimler Akademisi Dil ve
Edebiyat Enstitüsü Başkanı
Eski Türkçede bir yer ismi:Katun
Bilindiği gibi XIX. yüzyılın sonları XX yüzyılın başlarında Eski Türk yazıtları
bulunmuş,türkolojide bir devrim gerçekleşmişti. Gök türk yazıtları bilim alanı o kadar gelişmiş
ki, şimdi Eski Türkçe, runoloji Türkoloji içerisinde ayrıca bir bilim dalı haline gelmiştir. Eski
Türk yazıtları bulunduktan sonra Türk Dili Tarihi alanı hızla gelişmeğe başladı; eski ve günümüz
Türkçesi karşılaştırlmasıyla, Türk dilinin oluşumu ve gelişimi konuları, altaistik konular
gündeme getirldi. Aynı zamanda Türk Dili tarihinin tanıklarından en önemlilerinden biri olan
Onomastik araştrmaların odağında yer aldı. Ama Eski Türkçe metinlerde bir hayli sözcüklerin
okunuşu daha netleşmemiş, yanlışları düzeltilmemiştir. Oysa ki Eski Türkçedeki Özel isimler
daha eski dönemlerin kalıntılarıdır ve bu isimlerin yapı ve anlam özelliklerinin artaştırılması
günümüz türklük biliminin en önemli meselelerinden biridir.
131
Bu gün runolojide sir,Kül tigin, Kül iç çor, Kengü tarban, Ötüken, Kapğan kağan, Bökli
çöllig il, Apar, Kengeres, Ek tağ, Türgi yarğun ve b.özel adlar yapı, içerik, anlam bakımından
tam şekilde açıklığa kavuşmamıştır. Göktürk yazıtlarınadaki bu tür yer isimlerinden biri de
Katun nehir ismidir.
Şimdiki Rusiya Federasyonunun Sibirya bölgesinin güneyindeki Altay dağlarının en yüksek
zirvesi,doruk noktası Katun dağları adlanmaktadır.Sibiryadakı Katun nehri de kaynağını bu
dağlardan almaktadır. İşte bu nedenle yerli Türkler burayı Katunbaşı diye isimlendirmişlerdir.
Şunu da belirtelim ki, Güney Sibirya ve Kuzey Moğolistanda bir kaç tane Katun isimli nehrin
varlığı literaturde, aynı zamanda haritada açık şekilde belirtilmiştir. Bu nehir ismini eski Türk
yazıtlarında, özellikle bilhasse Güney Sibirya bölgesinde bulunmuş Yenisey yazıtlarında da
gözlemlemekteğiz: Üç yetmiş yaşımka adırıltım, Egük katun yerimke adırıltım (Yenisey
3);..tengri ana Kem katun k
abışıp...(Yenisey 144).
Bu özel adın,yer isminin,hidronimin türediyi kadın, hanım, eş anlamına gelen katun genel
adı da eski Türk yazıtlarında aşağıdaki makamlarda tesadüf edilmektedir: Y12;Katunı ağırar anta
tulı kalmış(Talas 1,);Oğramış katun ağlayur(T5 )Umay teg ögim katun kutın,a inim Kül tigin er
at bultı(KT D 31); Ögüm katun ulayu ögelerim ekelerim.kelüninim konçuylarım bunça yime
tirigi kün boltaçı erti(KTş 9);Katun yok bolmış(Ton.31);Katun yegeni Öz bilge Büyin...Ş.U-
b8);Katun,tarlağımUlu kem) TII,11,25,31,49; Ş-U I ,10, IV 47; Tonyukuk 31; Talas IV.V;Y12.
Türkolojide böyle var sayılmıştır ki,katun sözcüğünü eski Türkler İran dillerinden, somut olarak
soğut dilinden almışlardır. Soğut dilinde bu sözcük xuten şeklindedir.
Kaynaklar Ob ve Katun ne
hirlerinin birlikte uzunluğunun 4016 km olduğunu
belirtmekteler(Bondarskiy S.M.
Slovar qeoqrafiçeskix nazvaniy,M.,1954,s.219).
Altaylarda Katun nehrinin isminin bayan,genç hanımla ilgili bir kaç tane rivayet
dolaşmaktadır.
O zaman
böyle anlaşılıyor ki, Eski Türkçedeki Katun nehir ismi bayan anlamını
vermiştir. Ama bu varsayım mantığa aykırıdır. Bizim düşüncemize göre Eski Türkçede göze
çarpan Katun hidroniminin apelyativi en eski dönemlerde nehir anlamını taşımıştır. Yani katun
sözc
üğü türk kökenli bir kelimedir.
Şunu da belirtelim ki, Türk toponimlerindeki katun hanım anlamında batıda Azerbaycan
ve Türkiyeye kadar olan bölgelerde Katun hidronimlerinin hanım apelyativi gelişmiştir. Uzak
Doğuda Amur nehrine değin ise bu hidronimin nehir apelyativi gelişmiştir. Sayan-Altay
bölgesinde Katun toponiminin her iki apelyativi göze çarpmaktadır.
Katun nehrinin büyük bir kısmı Güüney Sibiryada Krasnoyarsk diyarında daha çok
Dağlık Altay vilayətinə denk geliyor. Nehir kaynağını yüksek dağlardan alar. Uzunluğu 4016
km-den ibarettir.
Altay türklerinin halk edebiyatında bu nehrin adının menşeyi, kökeni hakkında
132