Ankara üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ



Yüklə 1,36 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə67/70
tarix12.10.2018
ölçüsü1,36 Mb.
#73162
1   ...   62   63   64   65   66   67   68   69   70

166 
olmasını  öngören  Anayasa’nın  141/3  maddesine  ve  HMK  297.  maddesinin  (c) 
bendine aykırılık oluşturacaktır.
651
 
 
5.    Boşanmanın  Fer’i  Sonuçlarına  İlişkin  Anlaşmaların  Ancak  Hâkimin 
Onaylamasından Sonra Geçerli Olacağı 
TMK’nin  Md.184/5 hükmüne göre;  boşanma veya  ayrılığın  fer’i  sonuçlarına 
ilişkin anlaşmalar, hâkim tarafından onaylanmadıkça geçerli olmaz. 
Boşanmanın asli sonucu, evliliğin sona ermesidir.
652
 Boşanmanın ve ayrılığın 
fer’i sonuçlarına nelerin dahil olduğu, eşlerin yapacakları sözleşmede hangi konulara 
değinmeleri  gerektiği  sorusuna  Yargıtay  bir  kararında
653
  yapılacak  sözleşmenin  743 
sayılı  TMK’nin  143-148 maddelerinde düzenlenen konularla sınırlı olması  gerektiği 
şeklinde  açıklık  getirmiştir  ki  o  halde  boşanmanın  fer’i  sonuçlarının  maddi 
tazminat(TMK  Md.  174/1),  manevi  tazminat(TMK  Md.  174/2)i  yoksulluk 
nafakası(TMK  Md.  175),  velayet(TMK  Md.  336/3),  kişisel  ilişki(TMK  Md.  182/1, 
323), iştirak nafakasından ibaret olduğu söylenebilir(TMK Md. 182/2).
654
 
TMK  Md.  184/bent  5  hükmündeki  “boşanmanın  fer’i  sonuçları”  deyimiyle, 
TMK Md. 166/3’de düzenlenen “boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu” 
deyimi aynı şeyi ifade etmektedir.
655
 
Boşanma  durumunda  olan  eşler,    aralarında  yapacakları  bir  sözleşme  ile 
boşanmanın  fer’i  sonuçlarını  saptayabilirler.  Taraflar  kendi  aralarında  anlaşarak 
hazırlamış  oldukları  sözleşmeyi  mahkemeye  sunarlar.  Sözleşmenin  geçerlilik 
                                                           
651
   Konuya ilişkin Y HGK, 2009/19-285 E., 2009/319 K. no’lu karar için bkz. Türk Hukuk Sitesi/ 
Anayasa  Şerhi/  Madde  141/3(http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=6261(erişim  tarihi: 
10.02.2013).
 
652
   Öztan, s. 458.
 
653
   Y 2 HD, 14.02.1995, 925/1772(Gençcan, s. 1430, dn. 676).
 
654
   Gençcan, s. 1430.
 
655
   Gençcan, s. 1430.
 


167 
kazanabilmesi, 
hakim  tarafından  onaylanmasına  bağlıdır.
656
Hakimin  rızası 
anlaşmanın geçerlilik koşuludur.
657
 
Yargıtay’ın aksi yöndeki görüşüne rağmen, bizim de katıldığımız doktrindeki 
hakim görüşe
658
  göre hakimin onayladığı  sözleşmelerin  hukuki  sonuç doğurabilmesi 
için boşanma kararının hüküm fıkrasında yer alması gerekmektedir. 
 
6.  Taraflardan  Birisinin  İstemi  Üzerine  Boşanma  Davasına  İlişkin 
Duruşmaların Gizli Yapılabileceği 
Genel  usul  kurallarına  yönelik  HMK  Md.  28  doğrultusunda  bir  düzenleme 
TMK Md. 184/bent 6 hükmü ile Türk Medeni Kanunu hükümleri arasında da yerini 
alınmış,  boşanma  veya  ayrılık  davasının  duruşmasının  taraflardan  birinin  istemiyle 
gizli yapılmasına karar verilebileceği ayrıca düzenlenmiştir. 
Hakim, tarafların kişilik haklarını doğrudan ilgilendiren konularda bu yetkisini 
özellikle kullanmalıdır.
659
 
                                                           
656
   Akıntürk/Karaman, s. 282.
 
657
   Öztan, s. 417, 418.
 
658
   Ayrıntılı bilgi için bkz. yukarıda s. 107.
 
659
   Gençcan, s. 1433.
 


168 
 
SONUÇ 
 
İçinde  yaşadığımız  toplumun  temel  dayanağı  olan  aile,  insanların  birlikte 
yaşamak  üzere  bir  araya  geldikleri  toplulukların  en  küçüğü  ve  eskisidir. 
İnsanoğlunun  dünyaya  gözünü  açtığı  anda  kendisini  içinde  bulduğu  ve  ilişkiye 
geçtiği  ilk  toplumsal  birim  ailedir.  İnsanlar  bu  birim  içerisinde  yaşamlarını  başlatır 
ve  sürdürürler.  Bilhassa  kişinin  topluma  kazandırılmasında  ve  hazırlanmasında 
ailenin  yadsınamaz bir önemi olduğu muhakkaktır. Bu bakımdan aile yaşamı ve bu 
yaşamda  yer  alanların  davranış  ve  ilişkileri  ne  kadar  sağlıklı  ve  düzenli  olursa, 
onların topluma kazandıracakları bireyler de o kadar sağlıklı ve yararlı kişiler olurlar. 
Evlilik  sözleşmesinin  doğası  ve  hukuksal  niteliği  gereği  sözleşmenin 
kurulmasıyla  eşler  tamamen  farklı  ve  yeni  hukuksal  bir  statüye  tabi  olmaktadırlar. 
Eşlerin  tabi  olduğu  bu  farklı  ve  yeni  hukuksal  statü,  evlilik  sözleşmesinin  sona 
ermesine kadar kural  olarak devam  eder. Evlilik sözleşmesi,  en tabii  olarak ölümle 
sona erebileceği gibi, günümüzde en az ölüm kadar tabii görülen boşanmayla da sona 
erebilir. 
Boşanma  kavramı  ve  boşanma  konusundaki  sistemler  incelendiğinde, 
boşanmaya  bakış  açısında  toplumun  dini,  ahlaki,  siyasi  eğilimlerinin  ve  aileye 
tanıdığı  rollerin  etkili  olduğu  görülmüştür.  Birey-devlet  ilişkisinde  bireyin  rolünün 
etkinleşmesi  boşanmayı  da  kolaylaştırmış,  bireyselleşme  ile  birlikte  evlilik  kamu 
düzeni  ile  ilgili  olmaktan  çıkmıştır.  Evliliğin  sürekliliği  düşüncesi,  yerini  eşlerin 
kişiliklerini  serbestçe  geliştirmesi  düşüncesine  bırakmış,  geçmişte  boşanma  yasağı 
sistemini  katı  şekilde  uygulayan  Katolik  ülkelerde  bile  boşanma  serbestisi  sistemi 
getirilmiştir. 
Türk  hukukunda  boşanma  nedenleri  bakımından  sebebe  bağlılık  ilkesi 
geçerlidir. Buna göre hâkim, eşlerin boşanmalarının sağlanması noktasında, kanunda 
öngörülmeyen  bir  nedene  dayalı  olarak  boşanmaya  karar  veremez.  Boşanma 


169 
sebepleri,  Medeni  Kanunumuzun  m.  161–166  arasında  düzenleme  bulmuştur.  Bu 
düzenlemeye  bağlı  olarak  ise,  hukukumuzda  boşanma  sebepleri  genel  ve  özel 
sebepler  olarak  ikiye  ayrılmıştır.  Genel  boşanma  sebepleri  evlilik  birliğinin 
temelinden  sarsılması,  anlaşmalı  boşanma  ve  ortak  hayatın  yeniden  kurulamaması 
olmak üzere üçe ayrılmaktadır. 
Anlaşmalı  boşanma  ve  ortak  hayatın  yeniden  kurulamaması  sebeplerinin 
genel  boşanma  sebeplerinden  olup  olmadığı  tartışmalı  olmakla  birlikte,  bu  iki 
nedenin  MK  m.  166’  da  düzenlenmiş  olması  ve  bu  maddenin  lafzında  kanun 
koyucunun  evlilik  birliğinin  sarsılmış  olduğunu  karine  olarak  kabul  etmiş  olması 
karşısında  bu  iki  nedenin  de  genel  boşanma  sebeplerinden  olduğu  kanaatine 
varılmıştır.  Ancak  anlaşmalı  boşanma  ile  ortak  hayatın  yeniden  kurulamaması 
nedenlerinde  hâkimin  evlilik  birliğinin  temelinden  sarsılıp  sarsılmadığı  yönünde 
herhangi bir araştırma yapma yetki ve görevinin olmaması, bu duruma bağlı olarak 
tarafların  bu  yönde  ispat  yükümlülüklerinin  bulunmaması,  buna  karşın;  evlilik 
birliğinin temelinden sarsılmasında birliğin temelinden sarsılıp sarsılmadığının dosya 
kapsamında  ispatlanması  gereğinin  zorunluluk  olarak  ortaya  çıkması  göz  önünde 
bulundurulduğunda  anlaşmalı  boşanma  ve  ortak  hayatın  yeniden  kurulamaması 
nedenlerinin  farklı  maddelerde  toplanmasının  daha  yerinde  bir  düzenleme  olacağı 
söylenebilir. 
Evlilik  birliğinin temelinden sarsılmasında belli  olgu  ya da  olay söz konusu 
olmayıp  her  türlü  olayın  geçimsizliğe  sebebiyet  vermesi  mümkündür.  Buna  karşın 
özel boşanma nedenlerinde ise, ancak kanun koyucunun öngörmüş olduğu olayların 
geçimsizliğe esas alınabilmesi söz konusudur. Kaldı ki suç işlemek haysiyetsiz hayat 
sürme  ve  akıl  hastalığında  olduğu  gibi  boşanmaya  karar  verilebilmesi  için  kanun 
koyucunun  öngördüğü  olayların  meydana  gelmiş  olmasının  yanında,  aynı  zamanda 
evlilik birliğinin çekilmez hale de gelmiş olması aranır. Bunlara bağlı olarak, genel 
boşanma  nedenlerinin  özel  boşanma  nedenlerini  kapsadığı  ayrıca  evlilik  birliğinin 
temelinden  sarsılması  için  öngörülmüş  olan  çekilmezlik  koşulunun  bir  kısım  özel 
boşanma nedenleri bakımından da öngörüldüğü söylenebilir. 


Yüklə 1,36 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   62   63   64   65   66   67   68   69   70




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə