13
s e t a v . o r g
ARAP BAHARI SONRASI KÖRFEZ GÜVENLİĞİ VE SAVUNMACI AKTİVİZM
Baharı’yla birlikte İhvan’a yönelik bu hassasiyet
doğrudan tehdit zaviyesinden değerlendirilmekle
birlikte Körfez ülkelerinin İhvan’a yaklaşımları-
nın da aynı olmadığını belirtmek gerekir.
19
Arap
Baharı’nın Mısır’da darbe ile akamete uğramasıyla
birlikte İhvan ve diğer İslami gruplara yönelik hem
Körfez hem de Mısır tarafından çift taraflı yoğun
bir baskı ve sindirme süreci yaşandı. Elbette Sisi
yönetimi kendi meşruiyetini ve idaresini tahkim
etmekte en büyük yardımı Körfez ülkelerinin (Ka-
tar hariç)
20
cömert yardımı ve desteğinde buldu.
Toplamda yaklaşık olarak 30 milyar dolar gibi de-
vasa bir maddi yardım ile bu destek pekiştirildi.
21
Katar ise diğer Körfez ülkelerinden ayrılarak
Arap Baharı sürecinde halkların taleplerinden yana
politikalarını şekillendirdi. Mursi yönetimini des-
tekleyen tek Körfez ülkesi olan Katar özellikle böl-
ge sorunlarında etkin bir diplomatik aktivizm ser-
giledi. Ancak Katar’ın bölgede tüm taraflarla temas
kurmaya özen gösteren ve etkisini artırmak için
diplomatik risk almaktan kaçınmayan bu tutumu,
diğer Körfez ülkeleriyle sorun yaşamasına neden
oldu. Çeşitli gerekçeler ileri sürülse de temel ge-
rilim, Katar’ın İhvan hareketine güçlü destek ver-
mesi ve bunu iddialı bir biçimde devam ettirmesi,
Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn’in Doha’dan
büyükelçilerini çekmeleriyle neticelendi.
22
İlave-
ten söz konusu bu üç ülke İhvan hareketini terör
örgütü olarak ilan ettiler. KİK kurulduğu tarihten
itibaren yaşanan bu en büyük kriz, aslında Körfez
ülkelerinin de krizlere karşı dayanıklılığının sınır-
larını ve bölgesel düzene ilişkin tasavvurlarının ne-
ticelerini görmelerini sağladı. Dolayısıyla Katar’ın
bölgede İslamcı gruplarla olan yakın diyaloğunun
Körfez’de oluşturduğu gerginlikten de anlaşılacağı
19. Guido Steinberg, “The Gulf States and the Muslim Brother-
hood”, Project on Middle East Political Science, 21 Mart 2014,
http://pomeps.org/2014/03/21/the-gulf-states-and-the-muslim-
brotherhood.
20. Gülşah Neslihan Akkaya ve Mahmud El-Rantisi, “Arap Baharı
Sonrası Katar Dış Politikası ve Körfez Siyaseti”, SETA Analiz, Sayı:
138, (Kasım 2015).
21. David D. Kirkpatrick, “3 Persian Gulf Nations Pledge $12 Bil-
lion in Aid for Egypt”, The New York Times, 13 Mart 2015.
22. “Saudi, UAE, Bahrain with Draw Qatar Envoys”, Al Jazeera,
6 Mart 2014.
üzere, bölgesel düzen ile ilgili meselelerde Körfez
ülkelerinin yekvücut hareket etmesi için epey me-
safe kat etmesi gerekmektedir.
Nihayetinde 16 Kasım’da Riyad’da
23
düzen-
lenen olağanüstü toplantının ardından gerginlik
giderilip büyükelçilerin Doha’ya dönmesi konu-
sunda uzlaşılsa da, Arap Baharı sürecinde Körfez
ülkelerinin farklı tercihlerinin iç istikrarsızlıklara
yol açması aynı zamanda ulusal güvenlik motivas-
yonlarını da gözler önüne sermiş oldu.
Arap Baharı sürecinin Körfez güvenliğine
yönelik bir başka yansıması ise silahlanma ve sa-
vunma harcamalarının artışında görüldü. Özel-
likle Riyad yönetimi olayların başlangıcından
2014 yılına kadarki süreçte savunma harcamala-
rını neredeyse iki katına çıkardı. Suudi Arabistan
80 milyar dolar ile ABD, Çin ve Rusya’nın ar-
dından dünyanın en fazla savunma harcamasında
bulunan dördüncü ülkesi konumuna geldi. Bu
rakam GSYH’nin yüzde 10,4’üne tekabül etmek-
tedir.
24
Körfez açısından savunma harcamalarının
GSYH’ye oranında Suudi Arabistan’ın dünya
ortalamasının çok üstünde olduğunu, dolayısıy-
la bütçe dengesini zorlayan bir dinamiğe sahip
bulunduğunu belirtmekte fayda vardır. Buna
mukabil diğer Körfez ülkelerinin savunma har-
camalarında sanılanın aksine çok radikal bir artış
görülmemektedir. Elbette savunma harcamaları-
nın oransal seyrinin belirli düzeyde olması meb-
lağın düşük olduğu manasına da gelmemektedir.
Suudi Arabistan ve BAE’nin savunma harcamala-
rında daha agresif olmaları, bölgesel düzenin sta-
tik yapılarında meydana gelen çözülmeler ve bu
çözülmelere gösterilen reaksiyonun tezahürüdür.
Bununla birlikte Körfez güvenliğinin asıl mer-
kezini teşkil eden, İran tehdidi eksenli bölgesel
güvenlik ihtiyaçlarına yönelik bir arayıştır. Arap
Baharı sürecinde BAE ile birlikte İhvan konusun-
da oldukça sert bir tutum takınan Riyad yöneti-
23. “Gulf States Reinstate Ambassadors to Qatar”, Al Jazeera, 17
Kasım 2014.
24. “Trends in World Military Expenditure, 2014”, Stockholm
International Peace Research Institute SIPRI, (Nisan 2015), http://
books.sipri.org/files/FS/SIPRIFS1504.pdf.
14
ANALİZ
s e t a v . o r g
minin, gerek Mısır’da Sisi rejimine yaptığı finan-
sal katkıyı gerekse de bölgede İhvan’a doğrudan
veya dolaylı destek veren tüm aktörlerle arasına
koyduğu mesafeyi bölgesel güvenlik risklerinin
artmasıyla birlikte yeni bir değerlendirmeye tabi
tuttuğunun belirtileri olduğu söylenebilir.
25
ABD-İran yakınlaşmasının oluşturduğu
hassasiyet ve diğer bölgesel tehditler Riyad yö-
netiminin pozisyonunu değiştirmesine neden
oldu. Kral Selman döneminin başlamasıyla Su-
udi Arabistan dış politikasındaki değişiklerin
başında İhvan’dan ziyade İran tehdidinin ön-
celenmesi burada belirleyici olan etkendir. Hiç
şüphesiz Kral Selman’ın kraliyet yönetiminde
yaptığı değişiklikler bu dönüşümün ilk habercisi
gibiydi.
26
Suudi Arabistan’ın Türkiye ile yakın-
lık kurmaya çalışması
bu minvalde daha anla-
şılır olacaktır. Kral Selman Veliaht Prens olarak
görev yaptığı süre içerisinde Riyad yönetiminin
Türkiye ile ilişkilerinden sorumlu idi. Dolayısıy-
la güvenlik bağlamında Türkiye ile yakınlaşma-
25. “The Military Balance 2016”, IISS, https://www.iiss.org/en/
publications/military-s-balance; http://www.sipri.org.
26. Kral Selman Veliaht Prens Mukrin’in yerine yeğeni (Sudeyri ai-
lesinden) Muhammed bin Naif’i (55), Naif’ten boşalan II. Veliaht-
lık koltuğuna ise oğlu Muhammed bin Selman’ı (30) atadı. Dışişleri
Bakanlığına Kraliyet ailesinden olmayan Adil bin Ahmed el-Cubeyr
getirildi. Suudi hanedanındaki Sudeyri etkisi için bkz. Muhittin
Ataman, “Kral Abdullah Sonrası Dönemde Suudi Arabistan: Su-
deyrilerin Geri Dönüşü”, SETA Perspektif, Sayı: 88, (Ocak 2015).
sını bölgesel gelişmeler karşısında –özellikle Su-
riye meselesinde– destek sağlama arayışı olarak
düşünebiliriz. Ancak belirtmek gerekir ki Suudi
Arabistan’ın Türkiye ile yakınlaşma çabası böl-
gesel düzen konusunda ideolojik bir uyumun
neticesi değil bilakis güvenlik ihtiyacına yöne-
lik acil müdahale ihtiyacından kaynaklanmak-
tadır. Ayrıca Suudi Arabistan bölgede İran’ın
nüfuzunu artırması karşısında dış politikada
değişim sinyalleri vermesinin ardından İhvan’a
yönelik argümanlarını, politika tercihlerini ve
tutumunu yumuşatabileceğini gösterdi.
27
Dö-
nemin Dışişleri Bakanı Suud Faysal,
kendileri-
nin Müslüman Kardeşler teşkilatının tamamına
değil, teşkilat içerisindeki küçük bir gruba karşı
olduklarını söyledi. Faysal’ın İhvan hakkındaki
bu ifadelerini, Suudi Arabistan’ın 2014 Mart
ayında İhvan’ı “terör örgütü listesine” almasını
da göz önünde bulundurarak değerlendirmemiz
gerekmektedir. Hamas lideri ile Kardavi’nin Ri-
yad’a davet edilmesi ve Yemen’de Islah ile temasa
geçilmesi bu açıdan önem arz etmektedir.
28
Dolayısıyla Suudi Arabistan’ın bölge mese-
leleriyle ilgili bu iki hamlesinin sadece güven-
lik riskleri bertaraf edilene kadar tercih edilen
bir yakınlaşma manasına gelmediğini söylemek
mümkündür. Aslında bundan sonraki süreçte
Körfez ülkeleri ile Mısır arasındaki güvenlik te-
melli ilişkileri belirleyecek olan İhvan ve İran’ın
taraflar arasında makbul birer tehdit olarak
görülmeleridir. Özellikle Suudi Arabistan’ın
İhvan’ı terör örgütü ilan ederek 3 Temmuz
darbesinin ilk günkü azmiyle pozisyonunu sa-
bitlemesi, elbette Mısır’ın da Körfez ülkelerinin
İran’a yönelik hassasiyetlerine uygun davranma-
sını kolaylaştıracaktır. Aksi durumda ise Riyad
yönetiminin başta Mısır ve Yemen’de olmak
üzere diğer bölge ülkelerinde İhvan lehine bir
yumuşamaya gitmesi, Kahire tarafından İran
karşısında esnek tavır sergilenerek cevaplandı-
27. Mary Atkinson “Saudi Arabia Has ‘No Problem’ with Muslim
Brotherhood: Foreign Minister”, Middle East Eye, 11 Şubat 2015.
28. Mohammad Ali Musawi, “Saudi Arabia and Egypt: Friends or
Foes?”, Al Araby al Jadeed, 3 Ağustos 2015.
TABLO 1. KÖRFEZ ÜLKELERİ
SAVUNMA HARCAMALARI
(MİLYON DOLAR)
Kaynak: The Military Balance ve SIPRI verilerinden derlenmiştir.
25
2010
2011
2012
2013
2014
S.
Arabistan
45,245
48,531
56,498
67,020
80,762
BAE
17,505
19,182
19,024
23,561
22,755
Umman
4,189
4,291
6,723
9,246
9,623
Kuveyt
4,654
4,651
4,728
4,338
4,841
Bahreyn
843
1,033
1,182
1,348
1,433
Katar
3,117
3,476
3,728
0
10,000
20,000
30,000
40,000
50,000
60,000
70,000
80,000
90,000
Körfez Ülkeleri Savunma Harcamaları (milyon
dolar)
S. Arabistan
BAE
Umman
Kuveyt
Bahreyn
Katar