Gelse Ertuğrul şöhret-i pervas
Eder elbette tahayyür ibraz
Vatanın feyzine kâdir olamaz
Yeniden fethine verseydi cevâz...
Yıldırım görse şu ahvâlimizi
Ateş kahrı yakar hâlimizi,
Af eder mi bizim efâlimizi,
Mahveder cumle-i emsâlimizi,
Ey büyük Fâtih'i İstanbul'un...
Bu revş olmadı mı makbulün
Sây ile toplanılan mahsulün
Berhava oldu fakat meçhulün...
Yazık oldu Vatana âh yazık...
Her ağızdan çıkıyor: Eyvâh yazık!..
Acısın bizlere, âh yazık!
Sinop 25 Kânunu Evvel 321 (1905)
Hayat Serenadı
Atatürk'ün Salih Bozok'a yazdığı mektuptan :
"Bir Fransız şairi hayatı şöyle tarif ediyor :
Hayat kısadır,
Biraz hayal,
Biraz aşk
Ve sonra Allahaısmarladık.
*
Kaside-i İstibdat Yahut Kırmızı İzler
Bir köhne kadit parçası, bir çehrei menhus,
Zulmetler içinde mütereddit, mütelâşi,
Daim mütefekkir görünen, kendine mahsus
Efkârı sakimane ile âleme karşı
Ateş saçarak etmede her gün bizi tehdit,
Âmali harisanesini eyledi tezyit...
Gördükçe bu mazlumlarını, sinesi mağrur,
Tırnaklarını aileler kalbine saplar;
Mağdurlarının her biri bir kûşede ağlar,
Katlandı vatan görmeğe evlâdını makhur...
Birçoklarımız mahpes-ü menfada süründük.
Ey gazii mecruhu vega dideye döndük.
Ey kanlı eliyle vatan âmaline hail,
Ey enmilei sürbu cinayata delâil
Teşkil eden ey köhne kadit, katili efkâr,
Ey katili şübbanı vatan, katili ahrar,
Ey varlığı bir millet için bâdii zillet.
Ey çehresi ifrite veren dehşeti vahşet,
Zindanları, menfaları, mahpesleri doldur,
Ziniciri esaretle bütün hisleri dondur.
Tesmimi nefes, nefyi ebet, sonra denizler..
Her girdiğin evlerde durur kırmızı izler...
Kâbusi hiyanetle vatan can çekişirken
Âtimizi dendanı harisin kemirirken
Bir gün Rumeli dağları envara boyandı;
Hürriyetin enfası ile herkes uyandı.
Şanlı Ordu Gazetesi : 24 Kasım 1908
Hakikat nerede?
Gafil, hangi üç asır, hangi on asır
Tuna ezelden Türk diyarıdır.
Bilinen tarihler söylememiş bunu
Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak,
Dinleyin sesini doğan tarihin,
Aydınlıkta karaltı, karaltıda şafak
Yalan tarihi gömüp, doğru tarihe gidin.
Asya'nın ortasında Oğuz oğulları,
Avrupa'nın Alplerinde Oğuz torunları
Doğudan çıkan biz
Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz
Türk sadece bir milletin adı değil,
Türk bütün adamların birliğidir.
Ey birbirine diş bileyen yığınlar,
Ey yığın yığın insan gafletleri
Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde,
Hakikat nerede?
ŞANLI ORDU GAZETESİ : 24 Kasım 1908
ATATÜRKÜN SEVDİĞİ ŞARKILAR
Makam : Hüseyni
Usul : Curcuna
HAVADA BULUT YOK, BU NE DUMANDIR ?
MAHLEDE ÖLÜM YOK, BU NE ŞİVANDIR ?
ŞU YEMEN İLLERİ NE DE YAMANDIR.
AH O YEMENDİR, GÜLÜ DİKENDİR,
GİDEN GELMİYOR, ACEP NEDENDİR ?
BURASI MUŞ'TUR, YOLU YOKUŞTUR;
GİDEN GELMİYOR, ACEP İŞTİR ?
KIŞLANIN ÖNÜNDE REDİF SESİ VAR,
BAKIN ÇANTASINDA ACEP NESİ VAR ?
BİR ÇİFT KUNDURASI, BİR DE FESİ VAR.
AH O YEMENDİR...
KIŞLANIN ÖNÜNDE GEZİYOR KAZLAR,
ELİM, KOLUM AĞRIR, YÜREĞİM SIZLAR,
YEMEN'E GİDENE AĞLIYOR KIZLAR.
AH O YEMENDİR...
KIŞLANIN ÖNÜNDE BİR BİNEK TAŞI,
YOKLAMA YAPIYOR BİZİM BİNBAŞI,
SEFERE GİDERLER ÇAVUŞ, ONBAŞI.
AH O YEMENDİR...
VARDAR OVASU
Makam : Hicaz - Rumeli Türküsü
Usul : Türkaksağı
MAYA DAĞDAN KALKAN KAZLAR
AL TOPULU BEYAZ KIZLAR
YARİMİN YÜREĞİ SIZLAR
EĞLENEMEM ALDANAMAM
BEN BU YERLERDE DURAMAM
VARDAR OVASI VARDAR OVASI
KAZANAMADIM SILA PARASI
MAYA DAĞIN YILDIZIYIM
BEN ANNEMİN BİR KIZIYIM
EFENDİMİN SAĞ GÖZÜYÜM
EĞLENEMEM ALDANAMAM
BEN BU YERLERDE DURAMAM
VARDAR OVASI VARDAR OVASI
KAZANAMADIM SILA PARASI
ÇANAKKALE İÇİNDE
Yöresi : Kastamonu
Kimden Alındığı : İhsan Ozanoğlu
Derleyen : M. SARISÖZEN
ÇANAKKALE İÇİNDE AYNALI ÇARŞI
ANA BEN GİDİYOM DÜŞMANA KARŞI
ÇANAKKALE İÇİNDE BİR UZUN SELVİ
KİMİMİZ NİŞANLI KİMİMİZ EVLİ
ÇANAKKALE ÜSTÜNÜ DUMAN BÜRÜDÜ
ON ÜÇÜNCÜ FIRKA HARBE YÜRÜDÜ
ÇANAKKALE İÇİNDE BİR DOLU TESTİ
ANALAR BABALAR MEKTUBU KESTİ
YANIK ÖMER
Makam : Hüseyni
Usul : Aksak
Söz ve Müzik : Saadettin Kaynak
YANIK ÖMER, HER SAVAŞTAN BİR YARA TAŞIYOR;
YANIK ÖMER, YİĞİT ÖMER ÖĞÜNMEDEN YAŞIYOR.
KURTULUŞ SAVAŞINDA YİRMİ SEKİZ YAŞINDA,
MANGASININ BAŞINDA, TAŞIYOR...
YANIK ÖMER, YİĞİT ÖMER SİPERLERİ AŞIYOR.
SAVAŞ BİTER. YANIK ÖMER KÖYE DÖNER;
KÖYLÜ BÜTÜN BAYRAM EDER.
YANIK ÖMER KUTLULANIR;
NİŞANLISI MUTLULANIR.
YANIK ÖMER ATTAN İNER,
PEMBEGÜL'E BAĞLAR KEMER;
KÖYLÜLERE GİDER HABER
DÜĞÜNE, DÜĞÜNE!...
ELİNE KINA YAKAR, BAŞINA TELLER TAKAR;
BELİNDE ALTIN KEMER, ÖYLE ALANA ÇIKAR.
PEMBEGÜL ALLANIR, PULLANIR;
YANIK ÖMER'İN KÖYÜNE DÜĞÜN ALAYI YOLLANIR.
KIRMIZI GÜLÜN ALI VAR
Makam : Hicaz - Rumeli Türküsü
Usulü : Sofyan
KIRMIZI GÜLÜN ALİ VAR
HER GÜN AĞLASAM YERİ VAR
BUGÜN BENİM EFKARIM VAR
BU GÖNÜL ARZ EDER SENİ SENİ
KIRMIZI GÜLÜ BUDARLAR
ALTINA MECLİS KURARLAR
GÜZELİ CANDAN SEVERLER
BU GÖNÜL ARZ EDER SENİ SENİ
KIRMIZI GÜLÜN BÜRÇEĞİ
ÖNÜNDE OYNAR KÖÇEĞİ
NEYLEYİM YARSIZ DÖŞEĞİ
BU GÖNÜL ARZ EDER SENİ SENİ
ALİŞİMİN KAŞLARI KARA
Makam : Uşşak - Rumeli Türküsü
Usul : Ninsofyan
ALİŞİMİN KAŞLARI KARE
SEN AÇTIN SİNEME YARE
BULAMADIM DERDİME ÇARE
GÖRMEDİM HİÇ AH CİVAN ALİŞİMİ TUNA BOYUNDA
EVLERİ VAR HANE HANE
BENLERİ VAR TANE TANE
SARAMADIM KANE KANE
GÖRMEDİM HİÇ AH ALİŞİMİ TUNA BOYUNDA
EVLERİ VAR YOL BAŞINDA
BENLERİ VAR SOL KAŞINDA
SARAMADIM GENÇ YAŞINDA
GÖRMEDİM HİÇ AH ALİŞİMİ TUNA BOYUNDA
Dostları ilə paylaş: |