7
başlamıştır.
22
Kiev Rusyası’nda yaşayan Peçenekler, Berendeyler ve Torklar (Uzlar)
bir araya gelerek 1146 yılında “Çornıye Klobuki” adıyla anılan kabileler birliğini
kurmuşlardır.
23
Bu Türk kabileler birliği Rusların doğu sınırlarını koruyarak
“
Rusların koruyucuları” unvanını almışlardır. Bu bölgelerde yaşayan Türk
kabileleriyle alâkalı olarak Reşidüddin: “Cengiz Hanın askerleri 1239 yılında Batu
Hanın başkanlığında Rusların ve Çornıye Klobukilerin topraklarına sefer yaptı.
Buradaki Çornıye Klobukileri himaye altına aldıktan sonra Mankerkand (Kiev)’ı ele
geçirdiler.”
24
diye yazmıştır.
Karakalpakların ataları olarak kabul edilen Doğu Peçeneklerinin çoğu, XI-
XIII. yüzyıllarda Aral boylarında ve Amuderya Nehri’nin aşağı yakasında siyasî
olaylara katılmışlardır. Harezm, 1017 yılında Gazneliler Devleti hükümdarı Sultan
Mahmud tarafından fethedilmiş, burada yaşayan Türk kabileleri de Mahmud’un
hâkimiyeti altına girmiştir. Harezm toplulukları 1020–1030 yıllarında Selçukluların
ataları olan Oğuzların saldırısına uğramıştır.
25
Bu topraklar daha sonraları da Kıpçak
saldırılarıyla büsbütün yağmalanmıştır. Bu saldırılardan nasibini alan Harezm’in
siyasî hâkimiyeti tamamen çökmüştür. Hatta XI. yüzyılın ikinci yarısından itibaren
bu topraklarda bir süre herhangi hâkim bir güce de rastlanmamıştır. Karakalpakların
ataları olan Peçenekler XII-XIII. yüzyıllarda, özellikle Harezmşah Muhammed
zamanında Harezmşahlar Devleti’nin siyasî hayatında önemli bir yere sahip
olmuşlardır. Bu dönemde Kıpçakların Kanglı boyundan birçok oba, şahın hizmetine
girmiştir.
26
Cengiz Han, Harezm’i ele geçirene kadar Karakalpakların ataları
Amuderya Nehri’nin aşağı taraflarında bulunmuşlardır. Türkistan’ın iç kesimlerine
göç etmeden önce Harezm’de oturan Karakalpakların ataları daha sonraları Cengiz
22
G. A. Federov-Davıdov, Koçevniki vostoçnoy Evropı pod vlastyu Zoloto-Ordınskih Hanov (Altın
Orda Devleti İçerisinde Doğu Avrupalı Göçmenler), İzdatelstvo MGU, Moskva 1966, s. 144.
23
S. A. Pletneva, Drevnosti Çornıh Klobukov (Eski Çornıye Klobukiler), AN SSSR, Moskva 1973, s.
25; Akdes Nimet Kurat,
Rusya Tarihi, Başlangıçtan 1917’ye Kadar, TTK yay., Ankara 2000, s. 39.
24
Reşidüddin, Sbornik Letopisey (Vakayinameler Kitabı), Cilt II, AN SSSR, Moskva-Leningrad 1960,
s. 44–45.
25
İ. Kafesoğlu, ayn. esr., s. 33-44, 229-275.
26
T. A. Jdanko, Oçerki İstoriçeskoy Etnografii Karakalpakov, (Rodo-Plemennaya Struktura i
Rasseleniye v XIX.-naçale-XX. v.) (XIX. Yüzyıldan XX. Yüzyılın Başına Kadar Karakalpakların
Akraba-Kabile, Yerleşim Bakımından Tarihî-Etnografik Yapısına Dair Denemeler), Trudı İsntituta
Etnografii İm. N.N.Mikluho-Maklaya AN SSSR, Novaya Seriya, Cilt IX, Moskva-Leningrad 1950,
s. 112.
8
Hanın buraları istilâ etmesiyle bu topraklardan göç etmek durumunda kalmıştır.
27
1218–1221 yıllarında Cengiz Hanın Harezm’e saldırısı sonucunda Aral, Amuderya
ve Sırderya toprakları harabeye dönmüştür. Harezm toplulukları her ne kadar Cengiz
Hana karşı mücadele ettilerse de Kıpçaklar başta olmak üzere birçoğu bu duruma
boyun eğmek durumunda kalmıştır. Moğollar kendilerine karşılık veren bu boyları
acımasızca cezalandırmıştır. Ebu’l-Gazi’nin yazdığına göre Cengiz Han buralara
hâkim olan Kıpçakların Kanglı boyunun çoğunu yok etmiştir.
28
Reşidüddin’in
yazdıklarına göre de Ürgenç şehri sakinleri Moğol saldırılarına karşı mücadele
etmiştir. Ürgenç, Moğollar tarafından ele geçirildikten sonra Cengiz Han kendisine
gösterilen bu mukavemete sinirlenerek emrindeki 50 bin askere her birinin şehir
sakinlerinden en az 24 kişiyi öldürmelerini emretmiştir.
29
Aslında Reşidüddin’in
verdiği bu bilgiler biraz abartılıdır. Fakat Moğolların Harezm’i ele geçirdikten sonra
birçok kişiyi öldürdüğü, birçoğunu da Moğolistan’a esir olarak götürdüğü
bilinmektedir. Ürgenç halkının birçoğunu öldürmekle yetinmeyen Cengiz Han,
Amuderya Nehri’nin kenarında kurulmuş olan ve su taşmalarına karşı yapılmış
barajları yıkarak şehri su altında bırakmış; Harezm’de yapılmış çok sayıdaki su
kanalını da bozmuştur. Böylece Amuderya Nehri, yönünü değiştirerek Sarıkamış’a
doğru akmaya başlamış; Ürgenç ile Aral Gölü arasındaki arazilere su ulaşmaz
olmuştur. Cengiz Han buraları daha iyi kontrol altında tutabilmek amacıyla
Moğolistan’ın doğusunda yaşayan Mangıtları da Harezm’e getirerek Amuderya
boylarına yerleştirmiştir. Bu Mangıtların bir kısmı Amuderya Nehri’nin soluna, yani
Harezm topraklarına, diğer kısmı da Kaşkaderya bölgesine yerleşmiştir.
30
Cengiz Hanın Harezm’deki su kanallarının yönünü değiştirmesiyle Amuderya
sularının Aral Gölü’ne ulaşması engellenmiştir. Bunun sonucunda da XIV. yüzyılın
başlarında Amuderya Nehri’nin göle döküldüğü delta üzerinde yaşayan bütün
kabileler buraları terk etmek zorunda kalmıştır. 1340 yıllarında Harezm’e gelen Arap
seyyah İbn-i Batuta, Aral Gölü’nün güney tarafının susuzluk sebebiyle çöle
27
İ. Kafesoğlu, ayn. esr., s. 253-285.
28
Ebu’l Gazi Bahadır Han, Şecere-i Türk, Baron Desmaisons Neşri, Histoire des Mongols et des
Tatares, I, Sankt-Petersburg 1861, s. 117–151.
29
S. P. Tolstov, İstoriya Horezma s Drevneyşih vremen do Naşih Dney (Başlangıçtan Günümüze
Kadar Harezm Tarihi), İzdatelstvo FAN, Taşkent 1976, s. 78.
30
Armin Vambery, İstoriya Buhari ili Transsoksanii s Drevneyşih vremen do Nastoyaşego (Eski
Dönemden Günümüze Kadar Buhara veya Transsaksoniya Tarihi),
Cilt II, Sankt-Petersburg 1873,
s. 116.