çelik fabrikalarındaki üretim de birlikte düşünüldüğünde G.Kore’nin ABD,
Japonya ve Çin ile birlikte
dünyanın en büyük üreticileri arasında yer aldığı belirtilmektedir. Taşıt aracı üretiminde de G.Kore
farklı bir yol izleyip ihracat odaklı imalatı ikame etmiş ve K.Amerika pazarını hedef pazar olarak
değerlendirmiştir. Fakat o dönemki yönetimin de etkisi ile birçok ikameci yaklaşımın aksine ithal
ikamesinde rekabeti sınırlayan çeşitli koruma politika gibi sınırlamalara da maruz kalmıştır. Böylece
Hyundai Motor 1980’li yıllar boyunca ülkedeki üretime hakim konumda tek firma olmuştur. Kia ve
Daewoo ancak 1980’li yılların sonlarında piyasaya girebilmişlerdir.
1998 yılındaki durgunluk haricinde sektörde iç piyasadaki talebe bağlı olarak patlama şeklinde
büyüme gerçekleşmiştir. 2005 yılında 3,4 milyon binek otomobil üretilmiştir. 1990 yılında bu rakam
935271 düzeyinde idi. 1998 yılındaki ekonomik durgunluk nedeni ile ilerleyen yıllarda sektörde
önemli değişiklikler olmuştur. Bağımsız araç üretimleri son bulmuş ve yabancı araç ithalatı
büyümüştür.Örneğin 1998’in sonlarında Hyundai, Kia ve ona bağlı Asian Motors firmasının satın alınıp
piyasadan çekilmesi ile piyasanın kontrolünü elde etmiştir. 2000 yılının başlarında Fransız Renault
batmış olan Samsung Motors’u satın almış ve yerli sanayii satın alan ilk yabancı firma olmuştur.
Daewoo da bu krizde alıcı bulmuş ve General Motors tarafından satın alınmıştır. Daha sonra Alman
Daimler Benz şirketi Hyundai Motors’un hisselerinin %15’ini satın almış olmakla birlikte 2004 yılında
tekrar satmıştır. Çin’in önde gelen üreticilerinden Shangai Automotive Ocak 2005’te G.Kore’de küçük
bir üretici olan Sangyong Motors’u satın almıştır.
Bütün bu gelişmelere rağmen G.Kore sermaye mallarında hala dışa bağlı konumdadır.
Samsung Elektronik ve diğer elektronik üreticisi şirketler elektronik chip yapımı ve pazarlamasında
ABD ve Japonya’yı daha fazla üretim ve satışla geride bırakmış olmalarına rağmen halen bu ürünlerin
makinalarını yapabilecek durumda değillerdir. Sermaye malları ithalatı toplam ithalat içinde %40
oranında bir yere sahip olup, bu yapı 1990 yılından beri bu şekilde devam etmektedir.
Madencilik
G. Kore dünyada kadmiyum, çinko ve çelik alanlarında önemli bir üretici konumunda
bulunmakta olup, yine Asya Pasifik bölgesinin çimento, rafine bakır, pirofilit ve zeolitte önemli
kaynaklara sahip bulunmaktadır.
Kömür, doğalgaz ve ham petrol alanlarında ithalatçı konumunda buluan G. Kore, bakır
konsantreleri,demir, kurşun, çinko ve nikel oksit sinteri de ithal etmektedir.
2009 yılında bizmut, bakır, feldspat, altın, kurşun ve mika üretimi artarken, kadmiyum, kaolin,
grafit, pik demir ve kum (cam kumu dahil) üretimi düşmüştür.
İnşaat
İnşaat sektöründe önceki yıllarda altyapı ve fabrika binalarının yapılmasına ağırlık verilmiştir.
Hızlı nüfus artışı ve artan talebe rağmen konut inşaatlarına verilen önem ihtiyacın gerisinde kalmıştır.
Ancak bu durum 1980’li yıllarda yönetimin politikası ve ekonomik büyüme ve buna bağlı artan gelir
düzeyi nedeniyle değişmeye başlamıştır. Böylelikle 1973-82 yılları arasında 196000 adet yıllık konut
yapımı
1983-87 yılları arasında yıllık ortalama 196000 adete çıkmıştır. İlerleyen yıllarda daha da hızlı
artış gözlenmiş ve 1988-94 yılları arasında bu rakam yıllık ortalama 576000 adete yükselmiş, 1990
yılında da en üst seviye olan 750000 adet/yıl değerine ulaşılmıştır. Bu yıl içinde yapılan inşaatlar
arasında konutun payı %70 civarında gerçekleşmiş ve 1970 yılındaki tablonun tersi yaşanmıştır. İnşaat
sektöründeki patlama 1990’lı yıllarda yönetimin mevcut sanayii koruma amaçlı olarak şirketlerin
pozisyonunu dondurup yeni inşaat şirketleri için iznin durdurulması yaklaşımı konusundaki tutumunu
da yumuşatması ile daha da artmış ve yeni firmaların da sektöre dahil olması sağlanmıştır. Böylece
1988 yılında 468 olan şirket sayısı 1994 yılında 2651’e yükselmiştir. Bu durumda malzeme ve işgücü
konusunda yetersizlik de ortaya çıkmış ve bu durumda kullanılan yakıtta da enflasyon baskısı
doğmuştur. böylece kaçınılmaz olarak inşaat ve bununla ilgili sektörlerde özellikle çelik üretiminde
1996’nın sonları ve 1997’nin başlarında ekonomik yavaşlama ortaya çıkmıştır. Çelik sektörü de
oldukça kötü etkilenmiştir. Ancak 1998-99 yılları çelik üreticileri için durağan bir süreç olmakla birlikte
ardından hızlı toparlanma dönemi yaşanmıştır. Toparlanma sürecinde alınan bazı tedbirler ve inşaat
alanı büyüklüklerinde artışlar spekülatif etki yarattığından bunun için de ayrıca tedbirler getirilmiştir.
Turizm
Hizmet sektörüne dayanan G. Kore ekonomisi turist sayısını artırmaya yönelik çeşitli tanıtım
faaliyetlerine başlamıştır. Söz konusu tanıtım faaliyetleri sonucu gelen turist sayısı yıldan yıla düzenli
bir artış göstermiştir. Bununla birlikte ekonomik büyümeye paralel olarak yurtdışına giden turist sayısı
da artış göstermiştir. Ekonomik kriz sonucu 2008 yılından itibaren Kore’li turistler seyahat
harcamalarını kısmaya başlamış olup, bu çerçevede 2009 yılında yurt dışına çıkan turist sayısında
önemli bir azalma meydana gelmiştir. Ancak ülke ekonomisinin kriz sonrası normale dönmesiyle turist
sayısı tekrar kriz öncesi seviyelerine ulaşmıştır.
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
Gelen
Turist
Sayısı
6.448.240
6.890.841
7.817.533 8.797.658
9.794.796
11.140.028 12.175.550
Giden
Turist
Sayısı
13.324.977 11.996.094 9.494.111 12.488.364 12.693.733 13.736.976 14.846.485
Kaynak: kto.visitkorea.org.kr
Enerji
G. Kore enerji tüketiminde dışarıya bağımlı durumdadır. Ülkenin sınırlı iç kaynaklarına ilave
olarak, kalabalık nüfusu ve gelişmiş sanayisi enerjiye olan ihtiyacı artırmaktadır. Güney Kore enerji
ihtiyacının yaklaşık % 97’sini ithal etmektedir. Özellikle petrol ürünleri genel ithalat içinde ciddi bir
paya sahiptir.
Özellikle 1979’daki petrol krizi sonrası bu bağımlılığın ne kadar pahalıya mal olduğu
anlaşılmıştır. Hızla artan otomobil sayısı ise petrole bağımlılığı iyice artırmıştır. Hükümet bu noktada
alternatif enerji kaynaklarına yönelmektedir. Özellikle elektrik üretiminde nükleer enerji ve hidro
elektrik kapasitesini artırarak elektrik enerjisi ihtiyacını karşılamaya çalışmaktadır. 2009 yılında 20
adet nükleer santral faaliyette olup, 6 adeti de inşaat aşamasındadır. G. Kore LNG (sıvılaştırılmış doğal
gaz) ithalatında dünyada ikinci sıradadır ve bu ithalatın büyük kısmını Endonezya ve Malezya’dan
yapmaktadır. LNG talebinin yüksek ısı üretim değeri ve çevre temizliği nedeniyle gelecek yıllarda
artması beklenmektedir.