İstanbul arel üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ



Yüklə 5,01 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə14/28
tarix23.09.2017
ölçüsü5,01 Kb.
#1372
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   28

30 
 
3.3.4.
 
Cinsel Risk Alma Ölçeği  
Cinsel  Risk  Alma  Ölçeğinin  bu  çalışmada  tercih  edilmesinin  sebebi, 
sadomazoşistik cinsel aktivite tercih eden bireylerin muhtemel cinsel risk alma 
düzeylerinin  yüksek  olabileceği  varsayımından  ortaya  çıkmıştır  (Donohew  ve 
ark., 2000). Bu amaçla bu ölçeği Cinsel Sadizm, Cinsel Mazoşizm ve Fetişizm 
ölçekleri  ile  beraber  vererek,  adapte  edilen  ölçeklerin  geçerliliğin  de  test 
edilmesi planlanmıştır. 
Orijinali Stulhofer, Graham, Bozicevic, Kufrin ve Ajdukovic tarafından 
2009 yılında, kişinin son 12 ay içerisinde ve tüm yaşamı boyunca yaşadığı riskli 
cinsel  davranışlar  hakkında  bilgi  toplama  amacıyla  geliştirilen  orijinal  adıyla 
“Sexual Risk Taking Scale”in, Kıylıoğlu (2015) tarafından Ankara Üniversitesi 
Sosyal Bilimler Enstitüsü Psikoloji Bölümü Tez çalışması kapsamında “Cinsel 
Risk  Alma  Ölçeği”  adıyla  güvenilirlik  ve  geçerliliği  yapılmıştır.  Ölçeğin  beş 
maddesi evet-hayır, iki maddesi boşluk doldurma, iki maddesi üçlü likert tipi, 
tek maddesi ise dörtlü likert tipi olarak hazırlanmıştır. Ölçeğin puan ranjı 0 ile 
10  arasında  olup  daha  yüksek  puanlar  daha  fazla  cinsel  risk  almaya  işaret 
etmektedir. Ölçeğin Hırvatistan’daki ilk uygulamasında katılımcıların ortalama 
cinsel risk puanı 3.45, standart sapması 2.13 ve iç tutarlılık katsayısı 0.64 olarak 
bulunmuş,  ancak  ölçeğin  faktör  yapısına  ilişkin  bilgi  verilmemiştir.  Ölçek 
katılımcıların  cinsel  geçmişleriyle  ilgili  bilgileri  tüm  yaşamları  boyunca  anal 
ilişkiye  girip  girmedikleri,  ilk  cinsel  birleşmesinde  kondom  kullanıp 
kullanmadıkları  ve  tüm  yaşamları  boyunca  toplam  kaç  kişi  ile  cinsel  ilişkiye 
girdikleri gibi sorularla elde etmektedir. Gerçekleştirilen uyarlama çalışmasında 
Kıylıoğlu  (2015),  karşıt  cinsel  yönelimli,  Ankara  Üniversitesi  ve  ODTÜ’de 
okuyan kadın ve erkek üniversite öğrencilerinden gönüllülük esasına göre veri 
toplamış, cinsel yolla bulaşan bir hastalık (hepatit, frengi gibi) tanısı alanların 
riskli  cinsel  davranış  puan  ortalamalarının  tanı  almayanlarınkinden  anlamlı 
olarak  daha  yüksek  olduğunu  bulmuştur  (t  =  3.52,  df:  181,  p<.001). 
Katılımcıların  aldıkları  ortalama  risk  puanının  3.88  (SS  =  2.3)  olduğu 
belirlenmiştir.  Aynı  zamanda  ölçeğin  ayırt  edicilik  geçerliğini  sınamak  için 
verilere  t-testi  uygulamış  ve  cinsel  yolla  bulaşan  bir  hastalık  tanısı  alanlarla 
almayanların riskli cinsel davranış puanları arasındaki farka da bakmıştır. Cinsel 
yolla  bulaşan  bir  hastalık  (hepatit,  frengi  gibi)  tanısı  alanların  riskli  cinsel 
davranış  puan  ortalamalarının  tanı  almayanlarınkinden  anlamlı  olarak  daha 


31 
 
yüksek  olduğu  sonucuna  varmıştır  (t  =  3.52,  df:  181,  p<.001).  “Hiç  cinsel 
ilişkiden  önce  alkol  kullandığınız  oldu  mu?”  sorusuna  asıl  ölçekte  “bazen 
kullandım” ve “sıklıkla kullandım” yanıtlarının verilmesi durumunda bunların 
riskli davranış olarak değerlendirilmesine karşın, katılımcıların %90’ının ilişki 
öncesinde  bazen  ya  da  sıklıkla  alkol  kullandıklarının  belirlenmesi  üzerine 
yalnızca  “sıklıkla  alkol  kullanmanın”  bu  maddede  risk  olarak  puanlanması 
gerektiğine  karar  verilmiştir.  Ayrıca  ölçeğin  sosyal  beğenirlik  kaygısından 
etkilenip  etkilenmediğini  sınamak  için  ölçekle  aynı  anda  Kozan  (1984) 
tarafından geliştirilmiş olan Sosyal Beğenirlik Ölçeğini de uygulamış, ölçeğin 
Sosyal  Beğenirlik  Ölçeği  ile  herhangi  bir  ilişkisinin  olmadığını  korelasyon 
analizi sonucuyla belirtmiştir. Faktör analizi uygulayarak ölçeğin faktör yapısını 
sınamış, ölçeğin temel bileşenler faktör analizine uygunluğuna Barlett ve KMO 
testleri  yardımıyla  karar  vermiştir.  Korelasyon  matrisindeki  değişkenlerin  en 
azından bir kısmı arasında yüksek korelasyonun bulunup bulunmadığını ortaya 
koyan  Barlett  testinin  anlamlı  olduğunu  (427;  p<.001),  gözlenen  ilişki 
katsayısının büyüklüğü ile kısmi ilişki katsayılarının büyüklüğünü karşılaştıran 
KMO endeksinin ise .71, diğer bir deyişle “iyi düzeyde” olduğunu belirtmiştir. 
Verilere temel bileşenler faktör analizi uygulayarak öz-değerleri 1’in üzerinde 
olan 3 bileşene ulaşmış ve bu üç bileşenin varyansın %58’ini açıkladığını ortaya 
koymuştur.  Ancak  yamaç  birikinti  grafiğinde  iki  noktada  belirgin  ve  sert  bir 
şekilde  kırılma  olduğunu,  iki  bileşenin  varyansın  %44’ünü  açıkladığını 
eklemiştir.  Alt  bileşenlerdeki  madde  sayılarının  dörtten  daha  az  olması 
nedeniyle,  ölçeğin  aslına  uygun  biçimde  tek  boyutlu  olarak  kullanılması 
gerektiğine  karar  verildiğini  de  belirtmiştir.  Alfa  katsayısını  .68  olarak 
ölçmüştür.  Ölçekteki  maddelerin  bileşen  oluşturma  yapılarını  inceleyerek 
kondom kullanma sıklığını ölçen 3. ve 7. maddelerin ilişkili olduğunu (kondom 
kullanma),  beş  maddenin  yüklerinin  birinci  faktör,  iki  maddenin  yüklerinin 
üçüncü  faktör  üzerinde  yoğunlaştığını,  ölçekteki  4.  maddenin  yükünün  ise 
birinci ve üçüncü faktörlere eşit olarak dağıldığını belirtmiştir.
 
Ölçekteki toplam 
10  maddenin  alfa  iç  tutarlılık  katsayısı  değerini  .71,  iki  yarım  güvenirlik 
katsayısını  .68,  katılımcıların  ortalama  cinsel  risk  puanını  ise  3.31  olarak 
bulmuştur.  
 


32 
 
3.4. Verilerin Toplama Yöntemi 
Araştırma  verilerinin  toplanması  iki  şekilde  gerçekleştirilmiştir. 
Öncelikli veri toplama aracı olarak kapalı zarf yöntemiyle elden veri toplanması 
amaçlanmıştır.  Ölçeğin  A4  boyutunda  arkalı  önlü  basımı  yapılmış,  içi 
görünmeyecek koyulukta saman kâğıttan zarflara konularak katılımcıya  ölçek 
elden  teslim  edilmiştir.  Katılımcıya  ölçek  teslimi  öncesinde  21  yaşını  geçmiş 
oldukları  onaylatıldıktan  sonra  ölçeğin  içeriğiyle  ilgili  bilgi  verilmiş  ve 
çalışmaya katılmaya gönüllü olup olmadıkları sorulmuştur. Katılımcının kimlik 
bilgisi yerine istenen rumuz bilgisinin ve imzasının bulunduğu gönüllü katılım 
formu  sayfası  ölçekten  ayrı  olarak  katılımcıdan  teslim  alınarak  etik  kurallar 
çerçevesinde katılımcıların mahremiyetinin sağlanması amaçlanmıştır. Ölçeğin 
katılımcıdan  teslim  alınması  sırasında  da  herhangi  bir  kuşkuyu  engellemek 
amacıyla,  üzerinde  bir  tek  zarfın  gireceği  kadar  boşluk  bulunan  kartondan 
hazırlanan  kutuya  ölçeğin  atılması  istenmiştir.  Bu  yöntemle  9  adet  ölçek 
toplanmıştır.  
İkinci veri toplama aracı olarak, ölçek formunun internet üzerinden bir 
form haline dönüştürülerek mail grupları ve sosyal medya aracılığıyla yayılması 
tercih  edilmiş  ve  bu  yöntemle  çok  çeşitli  katılımcı  gruplarına  ulaşmak 
amaçlanmıştır. İnternet üzerinden etik kuralların kontrolünü sağlamak amacıyla 
bazı  önlemler  alınmıştır.  Soruların  21  yaş  altı  herhangi  bir  kişi  tarafından 
görülmesini  engellemek  amacıyla  gönüllü  katılım  formunu  onaylamadan 
soruların görülmesi engellenmiştir. Ayrıca testin bir kişi tarafından birden çok 
kez doldurulmasını engellemek amacıyla, ölçeğin aynı cihazdan bir kereden çok 
açılması da engellenmiştir. Bu yöntemle 330 veri toplanmıştır. 
Çalışmanın başında, daha güvenilir ve etik olduğu düşünülen elden veri 
toplama  yöntemiyle  tüm  verinin  veya  verinin  çoğunluğunun  toplanması 
amaçlanmıştır.  Katılımcılardan  alınan  olumsuz  geri  dönüşler  sonucu,  bu 
yöntemin  düşünüldüğü  kadar  sağlıklı  olmayacağına  kanaat  getirilmesiyle 
verinin tamamının internet yöntemiyle toplanmasına karar verilmiştir. 
 
3.5.Verilerin İstatistiksel Analizi 
Çalışmanın  bulgularının  değerlendirilmesi  amacıyla  IBM  SPSS.  21 
(Statistical  Package  for  Social  Sciences)  programı  kullanılmıştır.  Ölçeklerin 
değişken  sayısını  azaltmak  için  faktör  analizi,  neyi  ölçtüğü  ve  ölçüm  işini  ne 


Yüklə 5,01 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   28




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə