Manu kanunnamesi’ne göre hinduiZM



Yüklə 0,79 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə16/46
tarix22.10.2018
ölçüsü0,79 Mb.
#75422
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   46

     
                                                                                                                                                         12 
 
ataları cenaze töreni yaparak, insanları yiyecek vererek, ruhani varlıkları da tövbe 
amaçlı adak sunarak onurlandırmalıdır.”
89
 
 
Kişi yiyecekleri evde sağa, sola, çeşitli yönlere saçarak tanrılara kurbanda 
bulunmuş olur: “Bir rahip her gün bütün tanrılar için, kurallara uygun olarak 
hazırlanmış yemek almalı ve onlara ikramda bulunmalıdır. Bu tanrılar  şunlardır: 
Önce Ateşe, sonra Soma’ya, sonra bu ikisine, sonra bütün tanrılara ve 
Dhanvantari’ye, daha sonra yeni ay ve dolunay tanrıçalarına, daha sonra 
Yaratılmışların Efendisine, yeryüzüne ve gökyüzüne, son olarak mükemmelleştirilmiş 
adakların ateşine. Bağışlarını yaparken bütün ana yönlere doğru düzenli bir şekilde 
dağıtmalıdır. Saat yönünde İndra’ya ölüme, suların efendisine ve görevlileriyle 
beraber aya, bağış yapmalıdır. ‘Marutlara’ diyerek kapının önüne, ‘sulara’ diyerek 
suyun içine, ‘ağaçların efendisine’ diyerek havaya bir porsiyon yemek bırakır. Evin 
başında iyi şans tanrıçasına, sonunda cömert karanlık tanrıçasına, ortasında ise 
nihai gerçek ve evin efendisine ikramda bulunur. Bütün tanrılara ikramda bulunmak 
için yemeği havaya atar. Bir kısmını gündüz gezen ruhlar için bir kısmını da gece 
gezenler için atar. Evin üst kısmında bütün yiyecekler ruhuna ikramda bulunur ve 
kalanın tamamını güneye doğru atalar için fırlatır.”
90
 
 
Kurban o kadar değerli bir ibadettir ki normalde günah olan hayvan öldürme
kurban amacıyla yapıldığında takdir edilecek bir davranış olarak görülmektedir. 
Dahası hem bu kişi hem de kurban olarak sunduğu hayvan sonraki hayatlarında daha 
yüksek bir hayat seviyesinde doğarlar. “Kendi kendine var olan, kurban hayvanlarını 
kurban için yarattı. Kurban bütün evrenin iyiliği içindir. Bu yüzden bir kurbanı 
öldürmek, öldürmek (cinayet) sayılmaz. Bitkiler, kurban hayvanları, ağaçlar, 
hayvanlar ve kurban için öldürülen kuşlar sonraki doğumlarında yüksek bir seviye 
kazanırlar. Sadece şu durumlarda kurban hayvanları öldürülebilir: Bir kurban 
esnasında bal karışımını bir misafire sunarken ve atalar için tören yapılırken. 
Manu’nun söylediği budur. İki kere doğmuş, Vedaların anlamını bilen bir kimse 
                                                           
89
 MS, III, 80, 81. 
90
 MS, III, 84-91’den derleme. 


     
                                                                                                                                                         13 
 
kurban hayvanlarını bu doğru amaçlar için incitirse hem kendi, hem hayvan varlığın 
en son noktasına ulaşır.”
 
91
 
 
 
Denilebilir ki Manusmriti’ye göre kişinin kendisi için yaptığı bireysel ayin ve 
meditasyonlar dışındaki ibadetlerin geniş bir kısmı kurban olarak değerlendirilir. 
1.3. KADIN 
 
Kadınlarla ilgili uygulamalar ve dinin kadına bakışı tarih boyunca toplumlara 
ve şartlara göre değişiklik arz etmiştir. Ancak birçok dini gelenekte kadınlar genelde 
ikincil bir konuma sahip olmuşlardır. Bu, gerek dinin kadına bakışı, gerekse kadının 
dinde oynadığı aktif ve yapıcı rol için geçerlidir. Dinlerde kutsal kişiler, din 
kurucuları, peygamberler ve tanrılar büyük oranda erkektir. 
  
Hinduizm’in, kadın konusundaki tutum ve uygulamaları büyük oranda diğer 
dinlerle benzerlik gösterir. Manusmriti, Hinduizm’de kadın konusunu ele alanlar için 
vazgeçilmez bir kaynaktır. Çünkü sati, drahoma gibi uygulamaları nedeniyle 
Hinduizm’in en fazla eleştirildiği konulardan olan kadınla ilgili yapılan eleştiriler de, 
büyük oranda Manusmriti üzerinden, onun kadın konusundaki görüşleri esas alınarak 
yapılmaktadır. Rig Veda’nın yanı sıra diğer Hindu kutsal metinlerinde de kadınlarla 
ilgili olumsuz ifadeler yer almakla birlikte, gerek Manusmriti’de böyle ifadelerin 
daha yoğun oluşu, gerekse bazı  kısımlarda kadınlara eleştiri sınırının ötesinde ağır 
ithamlarda bulunulması bu konuda eserin şimşekleri üzerine çekmesine neden 
olmuştur. Bu yüzden Manusmriti, özellikle kadın konusunu ele almak isteyenler için 
önemli ve vazgeçilmez bir kaynaktır.  
 
Manusmriti’nin kadına bakış açısını iki boyutta ele almak mümkündür. 
Bunlardan ilki eserde kadının daha çok ön planda olan yönünü teşkil eden, aile 
içindeki “eş” pozisyonudur. Meselenin diğer boyutu ise kadının insan olarak değeri 
ve bu anlamda erkeğe göre durumudur. Aslında bu iki durum birbirinin nedeni ve 
sonucu gibidir. Kadına insan olarak değer verilmemesi onu evlilikte istediği kişiyi 
seçemeyen, çocuk yaşta evlendirilen, evlendikten sonra her şeye rağmen mutlak 
                                                           
91
 MS, V, 39–42. 


     
                                                                                                                                                         14 
 
itaate mecbur bırakılan ve kocası öldükten sonra tamamen yok sayılan bir pozisyona 
itmektedir. Diğer yandan doğuştan kötü bir fıtrat üzerine yaratılan, erkek çocuğu 
olmadığı zaman terk edilebilen ve kendisine kötü davranan kocasına bir tanrıya 
hizmet eder gibi hizmet etmesi emredilen
92
 kadının insani yönüyle erkek karşısında 
bir değerinin olması mümkün değildir. 
 
Eserde kadınla ilgili kısımlar incelendiğinde kadına bakışın neredeyse 
tamamen olumsuz olduğunu söylemek mümkündür. Her ne kadar birkaç yerde kadın 
veya onun bedensel bazı unsurları temiz kabul edilen maddeler arasında sayılsa da, 
bu ifadeler eserin kadına karşı olumsuz bakış açısını değiştirebilecek nitelik arz 
etmez. Çünkü daha somut ve uygulamaya dönük ifadeler erkeğe, adetli karısıyla aynı 
yatağa uzanmayı, beraber yemek yemeyi, hatta yemek yerken, hapşırırken, esnerken 
ya da dinlenirken ona bakmasını yasaklamıştır.
93
 Dolayısıyla kadınla ilgili olumlu 
ifadelerin pratiğe yönelik fazla bir değeri yoktur. 
  
Manu Kanunnamesi’nde kadını ele alırken Hindistan’da asırlardır uygulanan 
ve kaynağını dinden alan uygulamalardan bahsetmek ve bunların eserde ne şekilde 
yer aldığını belirlemek, konuyu bir bütün olarak değerlendirmek açısından yararlı 
olacaktır. Çünkü Hinduizm’de kadının durumu hem asırlar içinde başka din ve 
toplumlarda görülmeyen farklı uygulamalar barındırması, hem de hızlı bir şekilde 
değişmesi nedeniyle önemlidir. Diğer yandan Hindistan’da kadınla ilgili 
uygulamaların tamamı birbiriyle ilişkilidir. Hiçbiri diğerlerinden bağımsız değildir. 
Hepsi bir felsefenin, kadına bakış açısının doğurduğu farklı uygulamalardır.  Şunu 
söyleyebiliriz ki Hinduizm’in benimsediği bu uygulamalar ve kadını değersiz gören 
düşünce yapısı Manusmriti’nin de bu konudaki temel felsefesini teşkil etmektedir. 
Ayrıca bu olumsuz uygulamaların ve bakış açısının özellikle Manusmriti’den sonra 
ortaçağ döneminde başlaması da önemlidir. 
 
                                                           
92
 MS, V, 154.  
93
 MS, IV, 40, 43. 


Yüklə 0,79 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   46




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə